1621.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
1622.
işaret fişeğini ateşledim bugün
ey insanlar siz beni evlatlık mı alacaksınız?
size neydi anam babam ne işle meşguldür
ey insanlar siz beni oğlunuza mı alacaksınız?
ne okumuşum, nereliymişim hep boş iş
ey insanlar siz beni nüfusunuza mı alacaksınız?
neden öyle yapmışım aslında şöylesi iyiymiş
ey insanlar siz aklımı başımdan mı alacaksınız?

10-a sınıfından eppur si muove
devamını gör...
1623.
o
yüreğimde bir yara kanar durmadan
yiter günüm gecelerim uyumadan

geçer miydi acısı, zaman ilaç mıydı
yoksa insan biraz fazla mı unutkandı?

bir kurt misali içimi kemiren o'ydu
fakat o beni çoktan yüreğinden kovdu

çalınır mıydı kapısı kovulan yerin
yoksa durup ağlamalı mı için için?

28.12.2023
devamını gör...
1624.
sokak lambalarını hırsızlayan sapanla
geceden içine
karanlıktır çaldığın
etrafı karardıkça parlayacak
sandığın
hazineyle dolu değil sandığın.
devamını gör...
1625.
beyaz beyazdı bulutlar

beyaz beyazdı bulutlar,
yüzünü görüyordum,
tuzlu bir yağmur çiseliyordu,
kirpiklerin uzun, geniş,
altında beklerken yağmur değmiyordu.
toprağa çarptığında her damla,
avuçlarının kokusunu alıyordum.
bir hezeyandı bu.
olmayan şeyler görüyor, duyuyor, kokluyordum.
özlemek dediklerini şimdi anlıyordum.
beyaz beyazdı bulutlar,
baharı andırıyordu.
şakaklarıma çarpıyordu dev rüzgarlar,
başımdaki ağrıdan ağlıyordum,
nil’den getirdiğim bir tas su vardı elimde,
tohumlarına can suyu verecektim,
beyaz beyazdı bulutlar,
bulutlar beyaz beyazdı.
ben ölüyordum.
saç diplerimden başlayan bir ölümdü bu,
her gün, tekrar tekrar,
bulutlar beyaz beyazdı.
ölüm beyaz beyazdı.
gök, yer beyaz beyazdı.
sen beyaz beyazdın.
bulutlar beyaz beyazdı.
ben ölüyordum.
devamını gör...
1626.
kar gibiydi
şiirlerimi yazdığım sayfalar
bembeyaz
içimde ağustostan kalma bir güneş
kalemimde kıştan bir ayaz
eriyordu sayfalar mürekkebim damladıkça bağrına
umutlar yazılı yarına
hep yarına
kalkacak bu kar
açacak güneş
sana olan özlemim hiç bitmeyecek
kalkacak bu kar
bahar gelecek
ama sensizlik hep böyle soğuk geçecek
devamını gör...
1627.
ğ'ye övgü

kim birini basmak istese bağrına
ya da
ağlayarak bir günahı bağışlasa
ordayım

her doğum çığlığında
yalnızlığın yazıldığı camların buğusunda
bulutlarca yağmurun her damlasında
minicik bir tohumdan filizlenen ağaçta
ben varım

ben varım
sözün kadim konağı kağıdın ortasında
ağyara gizli aşığa ayan nice kalp ağrısında

burdayım

hiç bir başlangıcın ilk harfi değilim
ne zaman açsam ağzımı yok sayılırım
.
devamını gör...
1628.
kar beyaz içimiz siyah
gökyüzü mavi yeryüzü haki
sanma gördüğün hakiki
insanın içi derya
içinde yüzüyor deniz akrebi sinsi sinsi
devamını gör...
1629.
göbekler perçin olmuş
hava geçmez aradan
bozulmayacak kız mı var
sen haber ver paradan
devamını gör...
1630.
anadoludan romaya
romadan cermene
amansız akının
başkumandanına
ne kutsal ne barbar
ellerde mavzer
yürüyoruz kızılelmaya
o nazlı yarin
kirpikleri dökülürken
yaprak yaprak istanbula
tekrar ve tekrar
senatoya
devamını gör...
1631.
bir gün çok yağarsa şaşırmam
şu kurak gönlüme yağmur.
ve güneşe vurulursam şaşırma
puantiyesiz şemsiyemin altından.
ben yıllarda yıllanmışım
gülünce güneş, yağmurca ağlayan..

topuklarıma değmesin bir damla su
bir ayak izi belirmesin şu ıslak kaldırımdan
ben
yollarda yolcu
her mevsim bitap
bir gün bahar olsam şaşırmam
açınca gül, düşünce ağlayan.

bir gün güneş açarsa şaşırma
mevsim en soğuk günlerinde
şehir en ıssız ayazında
en yabancı mutluluğa kırk yılda bir gibiyim
ve sahiden kırk yılın başıysa mutluluk
ben otuz dokuzumda ölmüş gibiyim.
devamını gör...
1632.
"hayat akıntılı bir nehir gibi, dalgalı.

akan şey su değil, insan.

hayat bir tür insan nehri.

ben ise;

o nehrin ortasındaki taş misali, inatçı, vurdumduymaz,

bazıları için üzerine çıkıp nehri aşabilecekleri bir araç,

bazıları için de yollarını tıkayan aptal bir taş.

hem her şeyim hem de hiç bir şeyim.

benim değerimi belirleyen şey sadece bakış açıları.

fakat şunu biliyorum, zaman akıyor.

ve ben duvara çakılı bir tablo gibi duruyorum.

artık duracak zamanım kalmamaya başladı."
devamını gör...
1633.
özledim sevgili,
aradım her gece seni.
kalbimde uyuyan güzel sevgili,
hangi güneş doğduğunda uyanacaksın belli mi?
devamını gör...
1634.
benim değil ama lisedeyken çok sevdiğim bir arkadaşımın şiiri var. 6 yıldır duruyor bende. zamanında çok başarılı bulmuştum. notlarda arada denk gelince diğer şiirlerini de sıkılmadan okurdum.

bu
bir kan çanağı öyküsü,
yok oluşun baş harfinin doğduğu yer;
bir ayrıntı, üç katlı bir örtü
kıvrılmış bir ifadenin arasına, ne yer
bulur ne bir tamlayan. . .

ruhsuz bir gökyüzü misali,
nerede bu gökkuşağı nerede bu;
kim germedi seni bu göğe bu,
nereden güneşin, ne bu göğün hali?

bitap yüzün, yıllar işlemiş, çürütmüş. .
nasıl boyarım yüzünü, güneşi gören sensin?
bihaber hüzünden, sır dişlemiş, dürülmüş
bir dizi kahkahaya, kah önce kah sonrasın!

hep yukarıda, bir parıltı işgal eder gözünü. .
çeperinde onun yuvarlanır, hızlanır, kaybolur;
görüşün ayaklarına düşer, alt üst bu bir diremdir
ne bir bu doğar ne bir şu doğar.

oturursun bir taşın üstüne, kenetlenir gözlerine göğün yüzüne; bir bu bir şu. . .

bir yok oluş öyküsü bu, doğum sancısını görmediğim;
gök kara mavi, hırçın ayın gurur dolu
çehresine yansıttım
bir çift göz görecek, benim göremediğimi.

bir bu bir şu
. . .hepsi bir gizemin yegâne titrek özünden bir parça,
hüzün: parıltı doğmuş, zarafet isimli. .
çelişki, neden bu?
bir çentik kaburgalarında, zararsız.

bir bu bir bu. . .
direm alt üst edilmiş,
direnç yok, inanca mahkûm.. .
tesirsiz bir kıvılcım,
sirenler dinmez olur imiş. . .
ne idi bu bizim gördüğümüz,
şimdinin ördüğü ve bizim üstünü örttüğümüz?
devamını gör...
1635.
herşey sustu..
içim sustu..
dışım sustu..
sesler sustu..
kapatın gözlerimi..
devamını gör...
1636.
yok öyle beleşe şiir
devamını gör...
1637.
dağ başındasın;
derdin günün hasretlik;
akşam olmuş,
güneş batmış,
içmeyip de ne haltedeceksin?

(bkz: orhan veli kanık)
devamını gör...
1638.
abamgille oturuyoz sen yemeğini ye dedi gitti
bakın ey dostlar şu saat oldu ses seda etmedi
şekspir doğru demiş "kadına güvenilmez" diye
geleceği varsa da valla billa burnumdan getirdi

benim ne güzel duygularım vardı, temizdim, saftım
bir ilk yaz akşamında salak gibi dediklerine kandım
attila ilhan görse halimi aşka sevdaya tövbe ederdi
şu tozlu sözlük raflarında yok hükmünde sayıldım
devamını gör...
1639.
hüküm dağı'ndan yel esti sebepsiz
yelken açıp gitme dedim aragorn
üstüne gelir nice ork edepsiz
arwen ile sürtme dedim aragorn

kırık kılıç dövülsün mü yeniden?
orklar bir diş almış senin geriden.
gandalf denen o tıynetsiz deliden;
sana akıl alma dedim aragorn...

sauron'dan yüzük ile ah aldın
dokuz kişi çıktın yolda azaldın
ayrıkvadi'den bir kepçe kız aldın
midılört'de yalnız kaldın aragorn...
devamını gör...
1640.
çamurlu ayakkabılardan dökülen toprak zerreleri gibi yere saçılmıştı umudum.
ciğerin akı tütünle tanıştığındaysa, bir yetişkine göre çocuktum.
doğru yolu ise asla göstermiyordu ibresi sürekli şaşan pusulam.
bir cinayete kurban gitmiş bir maktuldüm, zaman ise kuruyordu sürekli pusular.

ey puslu gökyüzünün ardında saklanan güneş,
hiç yoktan bana hediye etseydin ya bir damla yağmur?
oldukça kırgınım sana tanrım, etmemeliydin beni mağrur insanlara mağdur.
yine de isyanla bezenen bu kelimelerimi sen kendince dua say,
21 gramlık ruhumu ışıtır paslı ve kanlı bir dolunay.

anlamsızlıklar arasında anlam arardım, asla beni anlayanı da bulmadım,
beni bulan anlamlara karşılıksa bir ben asla bulamadım.
artık anlamı da kalmamıştır, anılar etti kendini infilak,
bu kirlenmiş zihinlerdeyse asla istemiyorum anılmak.

00:33.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının şiirleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim