normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
641.
reenkarne oluyor düşünceler
bir batıp bir çıkıyorlar
önce hırçın bir derinlik
sonra kurak bir serinlik
çekiyor çilesini kum saati misali
zaman dolunca yok oluyorlar
mutlak bir şekil alıyor ardından
sanki gidilmeyecek bir daha o yollar
oldukça sarsıcı bir gerçeklik kazanıyor
ardında bıraktığı girdaplar.
bir batıp bir çıkıyorlar
önce hırçın bir derinlik
sonra kurak bir serinlik
çekiyor çilesini kum saati misali
zaman dolunca yok oluyorlar
mutlak bir şekil alıyor ardından
sanki gidilmeyecek bir daha o yollar
oldukça sarsıcı bir gerçeklik kazanıyor
ardında bıraktığı girdaplar.
devamını gör...
642.
bak yine örtüldü bir gece daha
sabaha kılıç çeken tayfa kazandı
maça kızı demiştim ben oysa
destedeki tek kız kendi anamdı
şimdi sokaklar bekler beni
alnımda kazanmışım yalanı
ve hiçbir kulağın duymadığı
bugün de yaşıyorum şarkısı
sahi, ne zaman ölmüştüm ben?
sabaha kılıç çeken tayfa kazandı
maça kızı demiştim ben oysa
destedeki tek kız kendi anamdı
şimdi sokaklar bekler beni
alnımda kazanmışım yalanı
ve hiçbir kulağın duymadığı
bugün de yaşıyorum şarkısı
sahi, ne zaman ölmüştüm ben?
devamını gör...
643.
sınırları olmayan sevdalar yaşardık,
kayıp şehrin, soğuk sokaklarında.
hayaletler gibiydik gövdelerimizde.
ve her bir hayalet öldürürdü aslını.
bir vardık, bir yoktuk.
hayaletler gibi sevdik birbirimizi.
mürekkebi dağılmış bir şiirin dizeleri gibiydik.
ve her bir şiir yavaş yavaş öldürürdü şairini.
ansızın, yüreklerimizde buluşup, sevişirdik.
her an beraberken, her an ayrıydık birbirimizden.
hayaletler gibi sevdik birbirimizi.
ne gören oldu bizi, ne de duyan.
bir hayalet,
hayal ettim geçenlerde.
onu kendimi öldürürken buldum.
durduramadım da onu, olan olmuştu.
kayıp şehrin, soğuk sokaklarında.
hayaletler gibiydik gövdelerimizde.
ve her bir hayalet öldürürdü aslını.
bir vardık, bir yoktuk.
hayaletler gibi sevdik birbirimizi.
mürekkebi dağılmış bir şiirin dizeleri gibiydik.
ve her bir şiir yavaş yavaş öldürürdü şairini.
ansızın, yüreklerimizde buluşup, sevişirdik.
her an beraberken, her an ayrıydık birbirimizden.
hayaletler gibi sevdik birbirimizi.
ne gören oldu bizi, ne de duyan.
bir hayalet,
hayal ettim geçenlerde.
onu kendimi öldürürken buldum.
durduramadım da onu, olan olmuştu.
devamını gör...
644.
645.
baktım ve saydım, tam dört dişi yoktu
bir de kavgalarda tükenmiş sevdaları
yüzü asık desen değil, canı sıkkın belli
parmakları incecik, saz yakışır halleri
dövüştü önce benimle, sonra dönüştü
içimden kim çıktıysa cansızdı, yarı ölü
gözleri parladı sonra, onu sordu bana
diyemediğimi daha duyamadan bildi,
onun adı neydi, söylemeden çekti gitti.
bir de kavgalarda tükenmiş sevdaları
yüzü asık desen değil, canı sıkkın belli
parmakları incecik, saz yakışır halleri
dövüştü önce benimle, sonra dönüştü
içimden kim çıktıysa cansızdı, yarı ölü
gözleri parladı sonra, onu sordu bana
diyemediğimi daha duyamadan bildi,
onun adı neydi, söylemeden çekti gitti.
devamını gör...
646.
ben eski zamanlarda
arkasında bahçemin
ortaçağın paralı askerlerinden kaçan
ölü ağaçlar yetiştirdim.
hepsi kan kırmızı
ve ölüm kadar diriydi.
akşam olduğunda
alevi sönmüş yıldızlar düşerdi yapraklarına.
ben kendimi yerden ve gökten uzak
bir yapraktan izlerdim.
durumum
ve evimde aynam yoktu.
tarihi geçmiş yıldızların tozlu sihrini
yansımam bildim yıllar yılı.
ve yıllar yılı ortaçağın karanlık sokaklarında
her gece bir sokak lambasının ıslak ışığı altında
mektup yazdım ölü ağaçlara,
arka bahçemdeki.
-elimde sihri alınmamış bir demet yaprak-
ortaçağın verem olmuş kaldırımlarını ben iyileştiririm sandım.
rahipler gördüm,
cennette tanrıyla komşu olmak isteyen.
bir rahibin günah çıkarırken
fazladan para aldığına şahit oldum.
cennette evler ateş pahası dediğine göre.
ben ortaçağda
son nefesini veren bir kaldırımın başında bekliyordum.
çok zaman geçmiş ben
kafamı kaldırdım gördüm ki
ortaçağa enflasyon vurmuş,
papa altın koltuğunda şarabını yudumluyor.
bahçesinde evimin arka
ağaçlar vardı ölü ağaçlar.
ben ortaçağda onları özledim.
durumum yoktu uçakla dönemedim.
ortaçağda seçimlere çok vardı yollar haliyle bozuktu.
arabacılara teşekkür ediyorum tekerleri çınlasın.
ben ortaçağdan gelirken uyudum sanıp öldüm bir keresinde
dostum vardı çok dostlarım
çok dostumun işi gücü vardı temsilen
arka bahçemden ölü ağaçlar geldi cenazeme.
cenazemde çok ağladım.
arkasında bahçemin ölü ağaçlar vardı.
ortaçağın paralı askerlerinden saklanırlardı.
ve siz onları ölü bilin
ölüden daha ölü.
yaprakları dökülmüş, dalları kuru.
sihir diye bir şey yoktur
yıldızlar sonsuza dek gökyüzünde
ve bu bir şiir değil olsa olsa bir ortaçağ yolcusunun günlüğü.
arabacılar kahrımı çok çekti
sevdiler beni dostlardan çok severlerdi
hepsinin tekerleri çınlasın.
arkasında bahçemin
ortaçağın paralı askerlerinden kaçan
ölü ağaçlar yetiştirdim.
hepsi kan kırmızı
ve ölüm kadar diriydi.
akşam olduğunda
alevi sönmüş yıldızlar düşerdi yapraklarına.
ben kendimi yerden ve gökten uzak
bir yapraktan izlerdim.
durumum
ve evimde aynam yoktu.
tarihi geçmiş yıldızların tozlu sihrini
yansımam bildim yıllar yılı.
ve yıllar yılı ortaçağın karanlık sokaklarında
her gece bir sokak lambasının ıslak ışığı altında
mektup yazdım ölü ağaçlara,
arka bahçemdeki.
-elimde sihri alınmamış bir demet yaprak-
ortaçağın verem olmuş kaldırımlarını ben iyileştiririm sandım.
rahipler gördüm,
cennette tanrıyla komşu olmak isteyen.
bir rahibin günah çıkarırken
fazladan para aldığına şahit oldum.
cennette evler ateş pahası dediğine göre.
ben ortaçağda
son nefesini veren bir kaldırımın başında bekliyordum.
çok zaman geçmiş ben
kafamı kaldırdım gördüm ki
ortaçağa enflasyon vurmuş,
papa altın koltuğunda şarabını yudumluyor.
bahçesinde evimin arka
ağaçlar vardı ölü ağaçlar.
ben ortaçağda onları özledim.
durumum yoktu uçakla dönemedim.
ortaçağda seçimlere çok vardı yollar haliyle bozuktu.
arabacılara teşekkür ediyorum tekerleri çınlasın.
ben ortaçağdan gelirken uyudum sanıp öldüm bir keresinde
dostum vardı çok dostlarım
çok dostumun işi gücü vardı temsilen
arka bahçemden ölü ağaçlar geldi cenazeme.
cenazemde çok ağladım.
arkasında bahçemin ölü ağaçlar vardı.
ortaçağın paralı askerlerinden saklanırlardı.
ve siz onları ölü bilin
ölüden daha ölü.
yaprakları dökülmüş, dalları kuru.
sihir diye bir şey yoktur
yıldızlar sonsuza dek gökyüzünde
ve bu bir şiir değil olsa olsa bir ortaçağ yolcusunun günlüğü.
arabacılar kahrımı çok çekti
sevdiler beni dostlardan çok severlerdi
hepsinin tekerleri çınlasın.
devamını gör...
647.
aslında seni sevdim başka bedende
geçmişi aradım üşüdüğüm tende
renkli hayal dünyan ve siyah elbisen
göğe her baktığımda paramparça ben
yüzleştim alışamadım
bak bu benim son şansım
çalan en güzel şarkılarda
adını arar bulamadıklarım
geçmişi aradım üşüdüğüm tende
renkli hayal dünyan ve siyah elbisen
göğe her baktığımda paramparça ben
yüzleştim alışamadım
bak bu benim son şansım
çalan en güzel şarkılarda
adını arar bulamadıklarım
devamını gör...
648.
döksem gönüldeki harı dile,
şem kıskanır,
böyle yanmadı pervane bile .
kül olmuş ruhumu sersem yârin önüne ,
yaprak kıskanır ,
rüzgar bile böyle savurmadı onu yele .
sus ey gönlüm,
aşikâr etme zârımı ele.
o kıskanır,
düşürme adını dile.
şem kıskanır,
böyle yanmadı pervane bile .
kül olmuş ruhumu sersem yârin önüne ,
yaprak kıskanır ,
rüzgar bile böyle savurmadı onu yele .
sus ey gönlüm,
aşikâr etme zârımı ele.
o kıskanır,
düşürme adını dile.
devamını gör...
649.
şiirimin adı hava serindi dün minimalce
hava serindi dün
neden sıcak oldu bugün
saat 1 çeyrek
failatün mefailün
hava serindi dün
neden sıcak oldu bugün
saat 1 çeyrek
failatün mefailün
devamını gör...
650.
oturdum, bekliyorum şehrin en ücra sokağındaki ilk binanın üçüncü katında.
vakit karaltinin geceye varan saatleri
gönlümün karaya vuran vaatleri
aklımın katı nasihatleri
ağzımın bıçak açmadığı tüm sözcükleri, dertleri
bildiğim bilmediğim tüm sebepleri
aldım yanıma bekliyorum.
vakit karaltinin geceye varan saatleri
gönlümün karaya vuran vaatleri
aklımın katı nasihatleri
ağzımın bıçak açmadığı tüm sözcükleri, dertleri
bildiğim bilmediğim tüm sebepleri
aldım yanıma bekliyorum.
devamını gör...
651.
bazen çocuksu gülücükler dağıtırsın
aydınlatırsın içimdeki karanlıkları
umuda çıkarırsın bütün yolları
güldürürsün sevdiğim.
ve bazen bölünür tebessümün
kedere çalar gül karası gözlerin
adın ayrılık olur, özlem olur, dert olur
öldürürsün sevdiğim.
f.
aydınlatırsın içimdeki karanlıkları
umuda çıkarırsın bütün yolları
güldürürsün sevdiğim.
ve bazen bölünür tebessümün
kedere çalar gül karası gözlerin
adın ayrılık olur, özlem olur, dert olur
öldürürsün sevdiğim.
f.
devamını gör...
652.
havada sıcak
ne akşamın
nede sabahın serinliği var
nede eski tadımız
bir ege kıyısında
oysa
bir yer
bir gök
birde dalgaların sesine
eşlik edecek
bir çift kalbin ritmi gerek.
ne akşamın
nede sabahın serinliği var
nede eski tadımız
bir ege kıyısında
oysa
bir yer
bir gök
birde dalgaların sesine
eşlik edecek
bir çift kalbin ritmi gerek.
devamını gör...
653.
bu gece
aynı gökyüzünün altında
yıldızlara bakacağım
yüzünü gösterirse
ay'a da
bir birimizi
görmeden
tanımadan
sende bakarsın
işte o an
düşersin aklıma
farkında olmadan
belki aynı yıldıza bakarız
yıldız anlar mı?
dersin....
aynı gökyüzünün altında
yıldızlara bakacağım
yüzünü gösterirse
ay'a da
bir birimizi
görmeden
tanımadan
sende bakarsın
işte o an
düşersin aklıma
farkında olmadan
belki aynı yıldıza bakarız
yıldız anlar mı?
dersin....
devamını gör...
654.
takvim yapraklarından
hızlı geçiyor, zaman.
dönüp bakınca aynana
yalnızlık, sana kalan.
hızlı geçiyor, zaman.
dönüp bakınca aynana
yalnızlık, sana kalan.
devamını gör...
655.
benim mücadelem geri tepti,
çünkü yıllardır beni arkamdakiler hep öne itti,
özgüvensiz büyümenin zorluğuyla,
geri kazanmam için olmalıyım becerikli, nitelikli,
ne beceri, ne nitelikti beni ben kılan ümidimdi, zedenlendi.
çünkü yıllardır beni arkamdakiler hep öne itti,
özgüvensiz büyümenin zorluğuyla,
geri kazanmam için olmalıyım becerikli, nitelikli,
ne beceri, ne nitelikti beni ben kılan ümidimdi, zedenlendi.
devamını gör...
656.
kalsaydın belki
bir konak bahçesi gülüşü sinerdi içimize
yeşil de olurdu yolu, ağaçlı filan
içiçe geçmiş çiçekleri olan, aşklı böcekli
kalsaydın belki
ofsaytta kalmazdık bu sefer
her vurduğumuz gol olurdu, o şekil
hayatın ağlarını yırtan goller, aşklı böcekli
kalsaydın belki
mozaik pasta yapardık beraber
versene lan bi parça kavgasına da girmezdik
her yapılan aşikar güzel olurdu, aşklı böcekli
kalsaydın belki
kalmadın, ki belli
bak bişi düşmüş şuraya senden,ah!
aşklı böcekli
bir konak bahçesi gülüşü sinerdi içimize
yeşil de olurdu yolu, ağaçlı filan
içiçe geçmiş çiçekleri olan, aşklı böcekli
kalsaydın belki
ofsaytta kalmazdık bu sefer
her vurduğumuz gol olurdu, o şekil
hayatın ağlarını yırtan goller, aşklı böcekli
kalsaydın belki
mozaik pasta yapardık beraber
versene lan bi parça kavgasına da girmezdik
her yapılan aşikar güzel olurdu, aşklı böcekli
kalsaydın belki
kalmadın, ki belli
bak bişi düşmüş şuraya senden,ah!
aşklı böcekli
devamını gör...
657.
dünden kalmayım bugün
her günüm dün
bugün de dündü
yarın da dûn
her günüm dün
bugün de dündü
yarın da dûn
devamını gör...
658.
şiirimin adı yazı sevmiyorum mevsim olan 2
ulan tam düzeldi dedik havalar
yine geldi kavurucu sıcaklar
allahın bizimle zoru nedir yani cidden anlamıyorum
zaten orta doğuda olduğumuz yetmiyor gibi
bir de sıcak havalar..
-1a sınıfından lahmacun.
ulan tam düzeldi dedik havalar
yine geldi kavurucu sıcaklar
allahın bizimle zoru nedir yani cidden anlamıyorum
zaten orta doğuda olduğumuz yetmiyor gibi
bir de sıcak havalar..
-1a sınıfından lahmacun.
devamını gör...
659.
nihayet kavuştun
hayal ettiğin yere
nihayet kavuştun
en sevdiğin yere
orada çok rahatsın
kimse üzemez seni
sen mutlu ol yeter ki
ben ardında beklerim.
şiir pek de kaliteli değil gördüğünüz üzere, çünkü ben bu şiiri 12 yaşında yazmışım, dedem öldükten bir ay sonra. onun için yazmışım.
hala bu şiirde de dediğim gibi ardında bekliyorum dedeciğim, mutlu olmana duacıyım, seni özlüyorum ve eksikliğini de hissediyorum. sen gittiğinden beri hep bir yerimiz eksik kaldı, yapayalnızım ben artık. arkasına yaslanacağım koca çınarımı kökünden kesmişler gibi hissediyorum, yıllardır. daha biz seninle çok anı paylaşacaktık, ne senin edebiyat bilginden yararlanabildim, ne sevgine doyabildim, seni tam tanıyabildim... bunlar için çok küçüktüm.
ama yine de çok güzel anılar biriktirdik seninle, bahçemizde uzanıp yıldızları izledik, tavşanlarımız etrafta hop hop zıplarken meyveler toplayıp yedik, kitap fuarlarına gittik. bizim eve her yaklaştığında bir ıslık öttürürdün, duyduğumuzda kardeşimle koşa koşa aşağıya inerdik, kapıyı ilk açabilmek için yarışırdık. bana dergiler aldın, çikolatalar, tatlılar ama en önemlisi bana paralarla elde edemeyeceğim çok şey kattın, beni mutlu bir çocuk yaptın, kişiliğimi oturttun, kitap okuma sevgisi aşıladın, beni umursanıyor hissettirdin... elinden gelebilecek her şeyi layıkıyla yerine getirdin.
seni çok seviyorum dedeciğim, umarım benimle gurur duyuyorsundur, sana layık bir torun olabilmişimdir. iyi ki seni tanıdım, çocukluğumu seninle beraber yaşadım. bazen keşke yanına gelebilsem diyorum, zaten doğru düzgün yaşadığım da söylenemez, hiçbir şey kaybetmezdim.
hayal ettiğin yere
nihayet kavuştun
en sevdiğin yere
orada çok rahatsın
kimse üzemez seni
sen mutlu ol yeter ki
ben ardında beklerim.
şiir pek de kaliteli değil gördüğünüz üzere, çünkü ben bu şiiri 12 yaşında yazmışım, dedem öldükten bir ay sonra. onun için yazmışım.
hala bu şiirde de dediğim gibi ardında bekliyorum dedeciğim, mutlu olmana duacıyım, seni özlüyorum ve eksikliğini de hissediyorum. sen gittiğinden beri hep bir yerimiz eksik kaldı, yapayalnızım ben artık. arkasına yaslanacağım koca çınarımı kökünden kesmişler gibi hissediyorum, yıllardır. daha biz seninle çok anı paylaşacaktık, ne senin edebiyat bilginden yararlanabildim, ne sevgine doyabildim, seni tam tanıyabildim... bunlar için çok küçüktüm.
ama yine de çok güzel anılar biriktirdik seninle, bahçemizde uzanıp yıldızları izledik, tavşanlarımız etrafta hop hop zıplarken meyveler toplayıp yedik, kitap fuarlarına gittik. bizim eve her yaklaştığında bir ıslık öttürürdün, duyduğumuzda kardeşimle koşa koşa aşağıya inerdik, kapıyı ilk açabilmek için yarışırdık. bana dergiler aldın, çikolatalar, tatlılar ama en önemlisi bana paralarla elde edemeyeceğim çok şey kattın, beni mutlu bir çocuk yaptın, kişiliğimi oturttun, kitap okuma sevgisi aşıladın, beni umursanıyor hissettirdin... elinden gelebilecek her şeyi layıkıyla yerine getirdin.
seni çok seviyorum dedeciğim, umarım benimle gurur duyuyorsundur, sana layık bir torun olabilmişimdir. iyi ki seni tanıdım, çocukluğumu seninle beraber yaşadım. bazen keşke yanına gelebilsem diyorum, zaten doğru düzgün yaşadığım da söylenemez, hiçbir şey kaybetmezdim.
devamını gör...
660.
bir insan için yıktın aileni
geri de bıraktın seni sevenleri
gidişin alamet oldu bu semtten
almam artık senden haber
geceleri ağlama sebebi gündüzleri uyku bekleyişi
uykulardan korkmanın ne olduğunu
sabah 6da ki yokluğunu sen öğrettin
geri de bıraktın seni sevenleri
gidişin alamet oldu bu semtten
almam artık senden haber
geceleri ağlama sebebi gündüzleri uyku bekleyişi
uykulardan korkmanın ne olduğunu
sabah 6da ki yokluğunu sen öğrettin
devamını gör...