1081.
siyahta, beyazda
en iyisi gride boğmak
tüm robot ruhlu insanları,
hepsinin aklını alıp,
çiğnemek istiyorum
ayaklarımın altında,
gidişata sürüklenip
kaybolmayan çocuğun alnına
en kutsal
öpücüklerimi konduruyorum
kırılan yanlarımın
kırıklarına basıyorum
tüm otoriteleri
aklımda
asıyorum.
devamını gör...
1082.
huzur gözyaşıma kefil
mağrur bir hesaplaşma
mutlulukla
gözyaşı
gözlerin ayışığı
sadece
anlat
gün ağarıyor
sokaklar kaderin çarkı
tek kozum sevgi
özgürlüğü umutla bağlar
engeller maval
üstüme gelir duvarlar
sadece
anlat.
devamını gör...
1083.
bitirdim kendimi
kel kafasından kırk hinlik geçen
bir toplum dediydi bana
ve bitirdim
yitirecek şeylerim vardı demek ki
sanım, adım ya da ne bileyim
zamanım vardı
ve yitirdim

kıştı önceleri, ayaz batardı
ben sıcaktım oysa, o sıcaktı
yollardan arabalar geçerdi
egzozları genzimize kaçardı
sıcaktık oysa, öylesine sıcak
şüphesiz sevdadandı
bahar geldi sonra, çok sonra da yaz
dilim terleyen bir reyhanı tadardı
kokusu efsunlu bir masaldı
ama üşürdük bu kez
o üşürdü, ben üşürdüm
sarılmak her bir şeyden manidardı

ve bitirdim kendimi
cüce bir ahlak bezirganı dediydi bana
dinlemedim
dinleyecek seslerim vardı demek ki
ötüşler, inleyişler
öpüşlerim belki de
ve yitirdim
ardım sıra yollar uzandı

okullar açıldı kapandı
ölenler oldu, kalanlar yıprandı
bir tek o güzeldi
yoksa boktan bir zamandı
yalnızdım ben ona rağmen
gecede ve gündüzde yalnız
geçen ve geçmeyen zamanda
zamanda açılmış yırtıklarda hatta
yalnızdım, şahidim günahlardı
uzaklıktı tüm derdim
benim yaratmadığım uzaklık
suçlanırken haksızca
beni kim anlardı

sonra bir haziran geldi çattı
o yanıldı, ben aldandım
uzlaşmak koca bir yalandı
çözemedik düğümleri
biz daha elimizi atmadan
kahrolası, dolandıkça dolandı
ölümün işi vardı çağırdığımda
istediğinde gelmez ya o hayırsız
almaz ya acıdan insanı
ama bu defa hakikaten gaddardı
sabahlar iğneli fıçı
her yediğim zıkkım
nefesler göğsüme tıkandı

ağladım, çocuk olup olup
kul olup, köle olup
dilim yaralarına dualar yamadı
ağladım, başka bir yol yoktu
çirkin bir vicdan dediydi bana
duymaz kimse dediydi
kollarım boşluklara uzandı
kahır giyinirken ben
o cennetini boyadı
birkaç yıl oldu o mahşerden beri
elimi tutan olmadı
bu yaşamak değil tabii, eminim
etime akbabalar dadandı

ve bitirdim kendimi
yosma bir sosyal hareket dediydi bana
duyguların zehirli dediydi
sırtımı döndüm
umursamadım demek ki
daha önemli şeyler vardı
çiçekler saksıda
duvar... ruhsuz ama sağlamdı
hoş, onları da yitirdim.
gerisi tozdu
kalanı dumandı
devamını gör...
1084.
boğazımda bir düğüm var bir türlü geçmek bilmeyen
gidişinin ardında bıraktığın tahriplerden birisi bu da
diğerleri zaten mental çöküşüm, kalp ağrım..
ardından üzülmeyi gururuma yediremesem de
elimde olmadan üzülüyorum
ama biliyorum ki sen buna bile değmezsin
ben zaten sana aşık değildim ki
seninle yaşadığım duygulara aşıktım ben
şimdi o neşeli hallerimden eser kalmadı
sürünerek yaşayan bir acizim artık.
devamını gör...
1085.
aslında ben hiç büyümedim
artmadı pastamda ki mum sayısı,
kutlamadım yaş günlerimi
ve hiç bitmedi kumbaramda ki param
elimde bebeğimle kendi dünyamın annesi oldum hep
hiç büyümedi oyuncak bebeğim.
hiç inmedim o salıncaktan ve daha çok istedim gökyüzüne ulaşmayı
masalları okumaktansa yaşamayı istedi içimdeki küçük kız.
devamını gör...
1086.
güzel gözlerine kara bulutlar yakışmıyor
al yanaklarından akan damlalar niye kurumuyor
her gün yağmur yağmaz güzelim
neden gözlerin bunu bilmiyor
devamını gör...
1087.
36 numara ayak şiiri.

testislerim ağrır bazen seni görünce seyrimde,
türlü türlü pozisyonlardasın şu iğreti zihnimde,
memelerin şahım oldu, girizgahım, dinim de,
36 numara ayaklarını, öper başıma koyarım.

gerdanındaki benini ne kadar öpsem doyamam,
yıldızlar gibidir gözlerin birden ikiye sayamam,
o nasıl şey be öyle hehe, karpuz gibi kocaman,
36 numara ayaklarını, öper başıma koyarım.

eğilince öne doğru bakarım sırtın yay gibi mi,
ab-ı hayatını yudumlarım bakarım tadı bal gibi mi,
senin de şu günlerde gönlün buna var gibi mi?
36 numara ayaklarını öper başıma koyarım.
devamını gör...
1088.
seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalır
iki kere öpsem üçün boynu bükük
en iyisi şöyle bir uzan. evet.
devamını gör...
1089.


kan damlıyor penceremin pervazından,

yakınmaktan yıkanmaya fırsat kalmadı.

acıyor düşüncelerim seni anmaktan,

güneşli düşlerim karanlık zindanlara kapatıldı.



tamamına buradan
devamını gör...
1090.
düşkünce düşmüşken düşüldüğün yerlerden
üzülme, üşütmeden üzdüklerini gör gitmeden
çekil içine; ve düşün, düşün epeyce:
düşürüldüğün yerlere git, üzeceklerini gör itmeden
devamını gör...
1091.
köksüz yeşil bakıştan uzakta yol boyunca uzanıyor
çamura bulanmış yapraklar ve dallar
çamura bulanmış masalların kadim imgesi
imgeler görüyorum her zamanki saatte
bilindik yerin uzağında
kocaman balta çamaşır gibi sallanıyor
insan boyunda bir oduncu baltası ve eller görüyorum
başka el kavramamış olmalılar.
dün dimdik ayaktaydı yeşil
bugün artık yeşil değil
gece karartmış belki onu
ama yine de direnmiş olmalı
oysa gecenin ne baltası ne de elleri vardır
devamını gör...
1092.
içimden geldi. küçükken saf bir sevgi ile yazdığım şiiri paylaşmak istiyorum.

"çanakkale geçilmez
türkiyemiz yenilmez
bizim askerlerimiz
asla geri çekilmez

düşman yurda giremez
al bayrak yere değmez
bu milleti ezmeye
kimsenin gücü yetmez."

o zamanlar sürekli şiir yazmak istiyordum ve genelde bu şiirler vatan temalı oluyordu.
seviyordum vatan hakkında şiir yazmayı.
sonra bıraktım ama nedenini bilmiyorum.
ışte böyle arada saf sevgi ile yazılmış şiirleri hatırlıyorum.
bu tanım silinebilir de silinmeyebilir de çünkü şuan o yaşlarımdaki utangaçlık sardı etrafımı sebepsiz.
devamını gör...
1093.
elimi eteğimi çektim,
gözümü alan amansız manzaralardan
bugün bir güzelden vazgeçtim,
sonrasında yara beğendim yaralardan
devamını gör...
1094.
bak şu giden geminin yolu sıra
bir kimsesizliği, bir sessizliği ve bir de sensizliği...

bak bu gecelerin efkarına
bir hasreti bir karanlığı bir de yalnızlığı

bak şu kanadı kırık kuşun ardı sıra
bir umudu, bir özgürlüğü bir de maviliği

bak arkanda ne bıraktığına bu gece
bir gözlerin, bir özlemin bir de sözlerin
devamını gör...
1095.
bugün veda ettim yıldızlara, ay'a
artık sokaklarının bir anlamı yok benim için
elveda
artık istesen de ben yokum
unuttum diyorum ama bir şarkı çalıyor
ben yine sana yeniliyorum

sevilmek nasıl anlatsana biraz
güzel miydi
tozpembe gördün mü hayatı
bana her yer simsiyahken

nefret etmek bile sevginin bir kırıntısıyken
senden artık nefret bile etmiyorum
sokaklarına veda ettim
gelme artık istemiyorum.
devamını gör...
1096.
kusura bakmayın ama çoğu bok gibi olan şiirlerdir.
devamını gör...
1097.
yüzyıllar öncesinden karşılaştığı yabancıya
ki yabancı geldi
yaptıklarından ve o büyük değişimden bahsetti
gururluydu.
kendi değildi değişen.
anladı duygularına gelince sıra.
üzüntülerinden, kederlerinden bahsetti;
yabancı gelmedi bu defa, tanıdık bir yüz.
yüzyıllar ileriye gidebilseydi
ne düşünce ne duygu
kalmayacaktı benzerlik.
eskinin hislerinde ve geleceğin çağına yakın
gurur yerini mutsuzluğa bıraktı.
devamını gör...
1098.
kasımpatı terası
dünya'nın en güzel terasında oturuyorum.
boylu boyunca yeşillikler donatılmış.
neresinden baksan kasımpatılar...
aralarında akşam sefası
güneş saklanınca sana geceyi anlatırlar.
karşımda dünya'nın en güzel denizi
taze iyot kokusu sarıyor bütün bedenimi
hatırlıyorum sonra
kalbimin heyecanla attığı ilk anı
gözyaşımın damladığı, kahkahalarımın yankılandığı sokakları
yanımdan dünya'nın en güzel martısı geçiyor.
selam veriyorum, kafasını sallıyor
akşam sefaları başlıyorlar anlatmaya
bir yerde müzik bitiyor, bir yerde başlıyor
biri birine anadan doğma küfrediyor
biri sarılmış ötekine...
biri öldüresiye yumruklarını indiriyor karşısındakinin yüzüne
biri öpüyor dudakları, elleri, gözleri...
biri yalnız, korkak, öfkeli...
hayatından vazgeçenler, hayatına yeniden gülümseyenler
sokağın vazgeçilmezleri...
eskici sesleri, delileri
sokakta dans edenler, ters ters yürüyenler
biz ölünce diyor birisi dünya kedilere kalır
birisi gülüyor dalga geçercesine bıyık altından
gözyaşlarım avuçlarıma damlıyor
bugün bir yıldız kayar belki diye
sabaha kadar bekledim
sabah oldu, güz bitti
kelebekler ömürlerini tamamladı
ben hiç gitmedim
dünya'nın en güzel salıncağında hep bu satırları yazmayı bekledim
ve akşam sefaları sustu...
müzik sesleri dindi
dünya'nın en güzel terasında oturuyorum
boylu boyunca yeşillikler donatılmış
neresinden baksan kasımpatılar...
devamını gör...
1099.
sen ne anlarsın şiir-sanattan
gülüşün almışsın yaşlı bir attan
dört katlı binada üçüncü kattan
kafa üstü mü attılar güzelim seni

zekanın esamesi okunmaz sende
edep adap desen yok yahu nerde
aklın ziyan olmuş ,kara gecende
pazarda mı sattılar güzelim seni

ağzı ile uyumsuz kepçe kulağı
akılsız kralın alık ulağı
yalancı davulun çarpık tokmağı
sahurda patlattılar güzelim seni

hakkı ,halkı bilmez beniyse asla
sırtını ,yüzüne sırıtana yasla
kurtlu,küflü ekmektir sanıyor pasta
çöp mi attılar güzelim seni

yaşın olmuş inan kırk dokuz elli
bu bunaklığının nedeni belli
burnu sümüklüdür mabadı yelli
sifona çektiler güzelim seni

seninle dünyada tek kalsam olmam
cennet senin olsa bir dak’ka durmam
allah’ın vurduğuna ben inan vurmam
en çirkin seçtiler güzelim seni

sesin mi var sazın mı var sözün mü
umarım şakadır yoksa bu özün mü
küllenmiş ateşsin ne bu közün mü
belgesele çektiler güzelim seni

bu kadın türünün bir tek örneği
kuğular ordusunun çirkin ördeği
üstüne çektiler beyaz perdeyi
müzeye attılar güzelim seni

katır duysa korkar çırtlak sesinden
çıkmış cadıların kötü kara büyüsünden
yanlışlık yapılmış günah gecesinden
kundağa belediler güzelim seni

aynalara küsmüşsün ve de haklısın
yaşın yaşlı ama götü boklusun
allah senin gibilerden saklasın
harala soktular güzelim seni


acılıyam sözüm hepsi şakadan
aşk ile yaratmış seni yaradan
değersin her türlü puldan paradan
gönlüme soktular güzelim seni.
devamını gör...
1100.
tanıdık kediler görüyorum sokaklarda
bilir gibi bakıyorlar bana
kalemin ertesi sayfada bıraktığı izler görüyorum
seni bilir gibi bakıyorlar bana
ya da dimağım oyun oynuyor bana

tanıdık simalar görüyorum sokaklarda
bilir gibi bakıyorlar bana
geçmişin gelecekte bıraktığı izler görüyorum
seni bilir gibi bakıyorlar bana
ya da dimağım oyun oynuyor bana

şubat 16, çarşamba
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının şiirleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim