normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1081.
36 numara ayak şiiri.
testislerim ağrır bazen seni görünce seyrimde,
türlü türlü pozisyonlardasın şu iğreti zihnimde,
memelerin şahım oldu, girizgahım, dinim de,
36 numara ayaklarını, öper başıma koyarım.
gerdanındaki benini ne kadar öpsem doyamam,
yıldızlar gibidir gözlerin birden ikiye sayamam,
o nasıl şey be öyle hehe, karpuz gibi kocaman,
36 numara ayaklarını, öper başıma koyarım.
eğilince öne doğru bakarım sırtın yay gibi mi,
ab-ı hayatını yudumlarım bakarım tadı bal gibi mi,
senin de şu günlerde gönlün buna var gibi mi?
36 numara ayaklarını öper başıma koyarım.
testislerim ağrır bazen seni görünce seyrimde,
türlü türlü pozisyonlardasın şu iğreti zihnimde,
memelerin şahım oldu, girizgahım, dinim de,
36 numara ayaklarını, öper başıma koyarım.
gerdanındaki benini ne kadar öpsem doyamam,
yıldızlar gibidir gözlerin birden ikiye sayamam,
o nasıl şey be öyle hehe, karpuz gibi kocaman,
36 numara ayaklarını, öper başıma koyarım.
eğilince öne doğru bakarım sırtın yay gibi mi,
ab-ı hayatını yudumlarım bakarım tadı bal gibi mi,
senin de şu günlerde gönlün buna var gibi mi?
36 numara ayaklarını öper başıma koyarım.
devamını gör...
1082.
seni bir kere öpsem ikinin hatrı kalır
iki kere öpsem üçün boynu bükük
en iyisi şöyle bir uzan. evet.
iki kere öpsem üçün boynu bükük
en iyisi şöyle bir uzan. evet.
devamını gör...
1083.
kan damlıyor penceremin pervazından,
yakınmaktan yıkanmaya fırsat kalmadı.
acıyor düşüncelerim seni anmaktan,
güneşli düşlerim karanlık zindanlara kapatıldı.
tamamına buradan
devamını gör...
1084.
düşkünce düşmüşken düşüldüğün yerlerden
üzülme, üşütmeden üzdüklerini gör gitmeden
çekil içine; ve düşün, düşün epeyce:
düşürüldüğün yerlere git, üzeceklerini gör itmeden
üzülme, üşütmeden üzdüklerini gör gitmeden
çekil içine; ve düşün, düşün epeyce:
düşürüldüğün yerlere git, üzeceklerini gör itmeden
devamını gör...
1085.
köksüz yeşil bakıştan uzakta yol boyunca uzanıyor
çamura bulanmış yapraklar ve dallar
çamura bulanmış masalların kadim imgesi
imgeler görüyorum her zamanki saatte
bilindik yerin uzağında
kocaman balta çamaşır gibi sallanıyor
insan boyunda bir oduncu baltası ve eller görüyorum
başka el kavramamış olmalılar.
dün dimdik ayaktaydı yeşil
bugün artık yeşil değil
gece karartmış belki onu
ama yine de direnmiş olmalı
oysa gecenin ne baltası ne de elleri vardır
çamura bulanmış yapraklar ve dallar
çamura bulanmış masalların kadim imgesi
imgeler görüyorum her zamanki saatte
bilindik yerin uzağında
kocaman balta çamaşır gibi sallanıyor
insan boyunda bir oduncu baltası ve eller görüyorum
başka el kavramamış olmalılar.
dün dimdik ayaktaydı yeşil
bugün artık yeşil değil
gece karartmış belki onu
ama yine de direnmiş olmalı
oysa gecenin ne baltası ne de elleri vardır
devamını gör...
1086.
içimden geldi. küçükken saf bir sevgi ile yazdığım şiiri paylaşmak istiyorum.
"çanakkale geçilmez
türkiyemiz yenilmez
bizim askerlerimiz
asla geri çekilmez
düşman yurda giremez
al bayrak yere değmez
bu milleti ezmeye
kimsenin gücü yetmez."
o zamanlar sürekli şiir yazmak istiyordum ve genelde bu şiirler vatan temalı oluyordu.
seviyordum vatan hakkında şiir yazmayı.
sonra bıraktım ama nedenini bilmiyorum.
ışte böyle arada saf sevgi ile yazılmış şiirleri hatırlıyorum.
bu tanım silinebilir de silinmeyebilir de çünkü şuan o yaşlarımdaki utangaçlık sardı etrafımı sebepsiz.
"çanakkale geçilmez
türkiyemiz yenilmez
bizim askerlerimiz
asla geri çekilmez
düşman yurda giremez
al bayrak yere değmez
bu milleti ezmeye
kimsenin gücü yetmez."
o zamanlar sürekli şiir yazmak istiyordum ve genelde bu şiirler vatan temalı oluyordu.
seviyordum vatan hakkında şiir yazmayı.
sonra bıraktım ama nedenini bilmiyorum.
ışte böyle arada saf sevgi ile yazılmış şiirleri hatırlıyorum.
bu tanım silinebilir de silinmeyebilir de çünkü şuan o yaşlarımdaki utangaçlık sardı etrafımı sebepsiz.
devamını gör...
1087.
elimi eteğimi çektim,
gözümü alan amansız manzaralardan
bugün bir güzelden vazgeçtim,
sonrasında yara beğendim yaralardan
gözümü alan amansız manzaralardan
bugün bir güzelden vazgeçtim,
sonrasında yara beğendim yaralardan
devamını gör...
1088.
bak şu giden geminin yolu sıra
bir kimsesizliği, bir sessizliği ve bir de sensizliği...
bak bu gecelerin efkarına
bir hasreti bir karanlığı bir de yalnızlığı
bak şu kanadı kırık kuşun ardı sıra
bir umudu, bir özgürlüğü bir de maviliği
bak arkanda ne bıraktığına bu gece
bir gözlerin, bir özlemin bir de sözlerin
bir kimsesizliği, bir sessizliği ve bir de sensizliği...
bak bu gecelerin efkarına
bir hasreti bir karanlığı bir de yalnızlığı
bak şu kanadı kırık kuşun ardı sıra
bir umudu, bir özgürlüğü bir de maviliği
bak arkanda ne bıraktığına bu gece
bir gözlerin, bir özlemin bir de sözlerin
devamını gör...
1089.
bugün veda ettim yıldızlara, ay'a
artık sokaklarının bir anlamı yok benim için
elveda
artık istesen de ben yokum
unuttum diyorum ama bir şarkı çalıyor
ben yine sana yeniliyorum
sevilmek nasıl anlatsana biraz
güzel miydi
tozpembe gördün mü hayatı
bana her yer simsiyahken
nefret etmek bile sevginin bir kırıntısıyken
senden artık nefret bile etmiyorum
sokaklarına veda ettim
gelme artık istemiyorum.
artık sokaklarının bir anlamı yok benim için
elveda
artık istesen de ben yokum
unuttum diyorum ama bir şarkı çalıyor
ben yine sana yeniliyorum
sevilmek nasıl anlatsana biraz
güzel miydi
tozpembe gördün mü hayatı
bana her yer simsiyahken
nefret etmek bile sevginin bir kırıntısıyken
senden artık nefret bile etmiyorum
sokaklarına veda ettim
gelme artık istemiyorum.
devamını gör...
1090.
kusura bakmayın ama çoğu bok gibi olan şiirlerdir.
devamını gör...
1091.
yüzyıllar öncesinden karşılaştığı yabancıya
ki yabancı geldi
yaptıklarından ve o büyük değişimden bahsetti
gururluydu.
kendi değildi değişen.
anladı duygularına gelince sıra.
üzüntülerinden, kederlerinden bahsetti;
yabancı gelmedi bu defa, tanıdık bir yüz.
yüzyıllar ileriye gidebilseydi
ne düşünce ne duygu
kalmayacaktı benzerlik.
eskinin hislerinde ve geleceğin çağına yakın
gurur yerini mutsuzluğa bıraktı.
ki yabancı geldi
yaptıklarından ve o büyük değişimden bahsetti
gururluydu.
kendi değildi değişen.
anladı duygularına gelince sıra.
üzüntülerinden, kederlerinden bahsetti;
yabancı gelmedi bu defa, tanıdık bir yüz.
yüzyıllar ileriye gidebilseydi
ne düşünce ne duygu
kalmayacaktı benzerlik.
eskinin hislerinde ve geleceğin çağına yakın
gurur yerini mutsuzluğa bıraktı.
devamını gör...
1092.
kasımpatı terası
dünya'nın en güzel terasında oturuyorum.
boylu boyunca yeşillikler donatılmış.
neresinden baksan kasımpatılar...
aralarında akşam sefası
güneş saklanınca sana geceyi anlatırlar.
karşımda dünya'nın en güzel denizi
taze iyot kokusu sarıyor bütün bedenimi
hatırlıyorum sonra
kalbimin heyecanla attığı ilk anı
gözyaşımın damladığı, kahkahalarımın yankılandığı sokakları
yanımdan dünya'nın en güzel martısı geçiyor.
selam veriyorum, kafasını sallıyor
akşam sefaları başlıyorlar anlatmaya
bir yerde müzik bitiyor, bir yerde başlıyor
biri birine anadan doğma küfrediyor
biri sarılmış ötekine...
biri öldüresiye yumruklarını indiriyor karşısındakinin yüzüne
biri öpüyor dudakları, elleri, gözleri...
biri yalnız, korkak, öfkeli...
hayatından vazgeçenler, hayatına yeniden gülümseyenler
sokağın vazgeçilmezleri...
eskici sesleri, delileri
sokakta dans edenler, ters ters yürüyenler
biz ölünce diyor birisi dünya kedilere kalır
birisi gülüyor dalga geçercesine bıyık altından
gözyaşlarım avuçlarıma damlıyor
bugün bir yıldız kayar belki diye
sabaha kadar bekledim
sabah oldu, güz bitti
kelebekler ömürlerini tamamladı
ben hiç gitmedim
dünya'nın en güzel salıncağında hep bu satırları yazmayı bekledim
ve akşam sefaları sustu...
müzik sesleri dindi
dünya'nın en güzel terasında oturuyorum
boylu boyunca yeşillikler donatılmış
neresinden baksan kasımpatılar...
dünya'nın en güzel terasında oturuyorum.
boylu boyunca yeşillikler donatılmış.
neresinden baksan kasımpatılar...
aralarında akşam sefası
güneş saklanınca sana geceyi anlatırlar.
karşımda dünya'nın en güzel denizi
taze iyot kokusu sarıyor bütün bedenimi
hatırlıyorum sonra
kalbimin heyecanla attığı ilk anı
gözyaşımın damladığı, kahkahalarımın yankılandığı sokakları
yanımdan dünya'nın en güzel martısı geçiyor.
selam veriyorum, kafasını sallıyor
akşam sefaları başlıyorlar anlatmaya
bir yerde müzik bitiyor, bir yerde başlıyor
biri birine anadan doğma küfrediyor
biri sarılmış ötekine...
biri öldüresiye yumruklarını indiriyor karşısındakinin yüzüne
biri öpüyor dudakları, elleri, gözleri...
biri yalnız, korkak, öfkeli...
hayatından vazgeçenler, hayatına yeniden gülümseyenler
sokağın vazgeçilmezleri...
eskici sesleri, delileri
sokakta dans edenler, ters ters yürüyenler
biz ölünce diyor birisi dünya kedilere kalır
birisi gülüyor dalga geçercesine bıyık altından
gözyaşlarım avuçlarıma damlıyor
bugün bir yıldız kayar belki diye
sabaha kadar bekledim
sabah oldu, güz bitti
kelebekler ömürlerini tamamladı
ben hiç gitmedim
dünya'nın en güzel salıncağında hep bu satırları yazmayı bekledim
ve akşam sefaları sustu...
müzik sesleri dindi
dünya'nın en güzel terasında oturuyorum
boylu boyunca yeşillikler donatılmış
neresinden baksan kasımpatılar...
devamını gör...
1093.
sen ne anlarsın şiir-sanattan
gülüşün almışsın yaşlı bir attan
dört katlı binada üçüncü kattan
kafa üstü mü attılar güzelim seni
zekanın esamesi okunmaz sende
edep adap desen yok yahu nerde
aklın ziyan olmuş ,kara gecende
pazarda mı sattılar güzelim seni
ağzı ile uyumsuz kepçe kulağı
akılsız kralın alık ulağı
yalancı davulun çarpık tokmağı
sahurda patlattılar güzelim seni
hakkı ,halkı bilmez beniyse asla
sırtını ,yüzüne sırıtana yasla
kurtlu,küflü ekmektir sanıyor pasta
çöp mi attılar güzelim seni
yaşın olmuş inan kırk dokuz elli
bu bunaklığının nedeni belli
burnu sümüklüdür mabadı yelli
sifona çektiler güzelim seni
seninle dünyada tek kalsam olmam
cennet senin olsa bir dak’ka durmam
allah’ın vurduğuna ben inan vurmam
en çirkin seçtiler güzelim seni
sesin mi var sazın mı var sözün mü
umarım şakadır yoksa bu özün mü
küllenmiş ateşsin ne bu közün mü
belgesele çektiler güzelim seni
bu kadın türünün bir tek örneği
kuğular ordusunun çirkin ördeği
üstüne çektiler beyaz perdeyi
müzeye attılar güzelim seni
katır duysa korkar çırtlak sesinden
çıkmış cadıların kötü kara büyüsünden
yanlışlık yapılmış günah gecesinden
kundağa belediler güzelim seni
aynalara küsmüşsün ve de haklısın
yaşın yaşlı ama götü boklusun
allah senin gibilerden saklasın
harala soktular güzelim seni
acılıyam sözüm hepsi şakadan
aşk ile yaratmış seni yaradan
değersin her türlü puldan paradan
gönlüme soktular güzelim seni.
gülüşün almışsın yaşlı bir attan
dört katlı binada üçüncü kattan
kafa üstü mü attılar güzelim seni
zekanın esamesi okunmaz sende
edep adap desen yok yahu nerde
aklın ziyan olmuş ,kara gecende
pazarda mı sattılar güzelim seni
ağzı ile uyumsuz kepçe kulağı
akılsız kralın alık ulağı
yalancı davulun çarpık tokmağı
sahurda patlattılar güzelim seni
hakkı ,halkı bilmez beniyse asla
sırtını ,yüzüne sırıtana yasla
kurtlu,küflü ekmektir sanıyor pasta
çöp mi attılar güzelim seni
yaşın olmuş inan kırk dokuz elli
bu bunaklığının nedeni belli
burnu sümüklüdür mabadı yelli
sifona çektiler güzelim seni
seninle dünyada tek kalsam olmam
cennet senin olsa bir dak’ka durmam
allah’ın vurduğuna ben inan vurmam
en çirkin seçtiler güzelim seni
sesin mi var sazın mı var sözün mü
umarım şakadır yoksa bu özün mü
küllenmiş ateşsin ne bu közün mü
belgesele çektiler güzelim seni
bu kadın türünün bir tek örneği
kuğular ordusunun çirkin ördeği
üstüne çektiler beyaz perdeyi
müzeye attılar güzelim seni
katır duysa korkar çırtlak sesinden
çıkmış cadıların kötü kara büyüsünden
yanlışlık yapılmış günah gecesinden
kundağa belediler güzelim seni
aynalara küsmüşsün ve de haklısın
yaşın yaşlı ama götü boklusun
allah senin gibilerden saklasın
harala soktular güzelim seni
acılıyam sözüm hepsi şakadan
aşk ile yaratmış seni yaradan
değersin her türlü puldan paradan
gönlüme soktular güzelim seni.
devamını gör...
1094.
tanıdık kediler görüyorum sokaklarda
bilir gibi bakıyorlar bana
kalemin ertesi sayfada bıraktığı izler görüyorum
seni bilir gibi bakıyorlar bana
ya da dimağım oyun oynuyor bana
tanıdık simalar görüyorum sokaklarda
bilir gibi bakıyorlar bana
geçmişin gelecekte bıraktığı izler görüyorum
seni bilir gibi bakıyorlar bana
ya da dimağım oyun oynuyor bana
şubat 16, çarşamba
bilir gibi bakıyorlar bana
kalemin ertesi sayfada bıraktığı izler görüyorum
seni bilir gibi bakıyorlar bana
ya da dimağım oyun oynuyor bana
tanıdık simalar görüyorum sokaklarda
bilir gibi bakıyorlar bana
geçmişin gelecekte bıraktığı izler görüyorum
seni bilir gibi bakıyorlar bana
ya da dimağım oyun oynuyor bana
şubat 16, çarşamba
devamını gör...
1095.
kalem tuttum yazdı şiir
yaş geçtikçe azaldı kibir
melhemsiz dertlere gark oldum
işte bu akşam rakı içilir.
okuduğunuz için teşekkür ederim.
yaş geçtikçe azaldı kibir
melhemsiz dertlere gark oldum
işte bu akşam rakı içilir.
okuduğunuz için teşekkür ederim.
devamını gör...
1096.
ve bir savaşçının son mızrağıydı
elinde mızrak ve dilinde bir yemin
karşısında ona doğru koşan bir düşman kısrağıydı
ve vatanı bildiği dostunu kaybetmişti daha demin
asker ölür, komutanlar kahraman olur derlerdi
meydandaki tek asker de kendisi şimdi
meydanda mermilerle delik deşik iki cephe
tüm bu hırs boşuna cephelerdeki bayrakların rengi gibi
cephe gerisi insanların kulakları ulaklarda
herkes yuvaya dönmesi için evladını bekler
bir köyün taş çatlasın kaçtır hane sayısı
mutlu bir haber alamayanlar belki yarısıdır
köy nüfusunun, belki yarısından fazlası
ve asker bıraktı elindeki son günahı
kendisi gibi bir masuma bindi
işte savaş buydu iki tarafında
karşılıklı olarak günah çıkarması
elinde mızrak ve dilinde bir yemin
karşısında ona doğru koşan bir düşman kısrağıydı
ve vatanı bildiği dostunu kaybetmişti daha demin
asker ölür, komutanlar kahraman olur derlerdi
meydandaki tek asker de kendisi şimdi
meydanda mermilerle delik deşik iki cephe
tüm bu hırs boşuna cephelerdeki bayrakların rengi gibi
cephe gerisi insanların kulakları ulaklarda
herkes yuvaya dönmesi için evladını bekler
bir köyün taş çatlasın kaçtır hane sayısı
mutlu bir haber alamayanlar belki yarısıdır
köy nüfusunun, belki yarısından fazlası
ve asker bıraktı elindeki son günahı
kendisi gibi bir masuma bindi
işte savaş buydu iki tarafında
karşılıklı olarak günah çıkarması
devamını gör...
1097.
1098.
var böyle dönemler ve hiçbir şey inşaat ama hızlı bir şekilde çok anket baş bilmeniz gerekir barcelona futbol kalitesinde bir modeldir
devamını gör...
1099.
örümcek öpücüğü
zerk et zehrini, razı bu böcek.
ağına düşmüş bile bile.
çırpınır durur, dolanıp tuzağına.
bakarken gözlerine, içi eriyerek,
"güzel örümcek" diyerek ölecek.
zaten böceğin kaderidir,
zehirli dudakla öpülmek.
sana acı veren bu yükü,
boşaltırsan bir hayat alır,
sana örümcekçe bir tatmin kalır.
yine de--
zerk et zehrini razı bu böcek.
öldür onu güzel örümcek.
zerk et zehrini, razı bu böcek.
ağına düşmüş bile bile.
çırpınır durur, dolanıp tuzağına.
bakarken gözlerine, içi eriyerek,
"güzel örümcek" diyerek ölecek.
zaten böceğin kaderidir,
zehirli dudakla öpülmek.
sana acı veren bu yükü,
boşaltırsan bir hayat alır,
sana örümcekçe bir tatmin kalır.
yine de--
zerk et zehrini razı bu böcek.
öldür onu güzel örümcek.
devamını gör...
1100.
ne yalan söyleyeyim, benim şarkı söylememden daha beter oluyor buraya yazılanların çoğu. üzgünüm ama öyle...
devamını gör...