normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
821.
şiirimsi : *
ortasındaki tomurcuk olgunlaşınca
yaprakları regl oluyor
bundandır güle benzetilmen..
*(artık güle bir daha öyle bakmazsınız, bu romantizmi de böylece bitirmiş olayım).
ortasındaki tomurcuk olgunlaşınca
yaprakları regl oluyor
bundandır güle benzetilmen..
*(artık güle bir daha öyle bakmazsınız, bu romantizmi de böylece bitirmiş olayım).
devamını gör...
822.
823.
kadın öyle kolay karar vermez gitmeye
soluna bakar önce
kırık çıkık var mı?
kapanmış mi yoksa daha fazla kaynamış mi?
kol kanat verilsin diye beklerken kolu kanadı koparılmış mi?
güçsüzlüğünden ya da gücünden utanmış mi?
sessizliği de sesi de duyulmamış mi?
verdiklerinin yerine koymak istediği huzur elinden alınmış mi?
defalarca affettiklerini tekrar tekrar yaşamış mi?
midesindeki kelebekler kanat çırpmaya birakmis mi?
kadın öyle kolay karar vermez gitmeye
gitti mi tek yol vardır çünkü .
dönüpte bakamaz geriye
ruhunu bedenine katar ve yönünü döner geleceğe.
yönünü ise kendisi belirler.
ileriye,sadece ileriye..
soluna bakar önce
kırık çıkık var mı?
kapanmış mi yoksa daha fazla kaynamış mi?
kol kanat verilsin diye beklerken kolu kanadı koparılmış mi?
güçsüzlüğünden ya da gücünden utanmış mi?
sessizliği de sesi de duyulmamış mi?
verdiklerinin yerine koymak istediği huzur elinden alınmış mi?
defalarca affettiklerini tekrar tekrar yaşamış mi?
midesindeki kelebekler kanat çırpmaya birakmis mi?
kadın öyle kolay karar vermez gitmeye
gitti mi tek yol vardır çünkü .
dönüpte bakamaz geriye
ruhunu bedenine katar ve yönünü döner geleceğe.
yönünü ise kendisi belirler.
ileriye,sadece ileriye..
devamını gör...
824.
horus ' un gözlerinde saklı evrenin sırrı
görür mü zihnimdeki bulantıyı
kainata hakim olmak isterken
zihne tutsak olan bu beden
bulantının içinde çırpınır her neden
somut olan evren
soyutlaşarak karışır birden
ağaca ağaç derken
şimdi o artık can çekişen bir beden
dönüyor tüm evren
galakside boğulmuş düzen
tutsağız ezelden
öldüm ben artık dirilmem
içimdeki ben, bulantıya kapılıp giden
yıllardır devam eden
hiyerarşinin içinde kalıplaşmış her zerren
bulantılar geçmeden
düşünemem yeniden
zihnim hapishanem
bulantılar var intihara sürükleyen
görür mü zihnimdeki bulantıyı
kainata hakim olmak isterken
zihne tutsak olan bu beden
bulantının içinde çırpınır her neden
somut olan evren
soyutlaşarak karışır birden
ağaca ağaç derken
şimdi o artık can çekişen bir beden
dönüyor tüm evren
galakside boğulmuş düzen
tutsağız ezelden
öldüm ben artık dirilmem
içimdeki ben, bulantıya kapılıp giden
yıllardır devam eden
hiyerarşinin içinde kalıplaşmış her zerren
bulantılar geçmeden
düşünemem yeniden
zihnim hapishanem
bulantılar var intihara sürükleyen
devamını gör...
825.
sanırsın
dağlarda yol olmaz
usanırsın
kalbinde güç kalmaz
uzanırsın
yarın olmaz
zor günlerin
ardında huzur olmaz
ki her zaman
umutlar yön bulmaz
yarın olsa da
gün olmaz
sözlerim gerçektir
yüreğim kardeştir her zaman
umudum sonsuzdur
uğraşım bitmez hiç bir zaman
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor zaman
dönüyor durmuyor dünya
sanırsın
yalnızlık tek dostun
aldanırsın
kaçmakla bitmiyor
hiç bir zaman
yalnızlığın
sözlerim gerçektir
yüreğim kardeştir her zaman
umudum sonsuzdur
uğraşım bitmez hiç bir zaman
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor zaman
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor zaman
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor zaman
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
dağlarda yol olmaz
usanırsın
kalbinde güç kalmaz
uzanırsın
yarın olmaz
zor günlerin
ardında huzur olmaz
ki her zaman
umutlar yön bulmaz
yarın olsa da
gün olmaz
sözlerim gerçektir
yüreğim kardeştir her zaman
umudum sonsuzdur
uğraşım bitmez hiç bir zaman
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor zaman
dönüyor durmuyor dünya
sanırsın
yalnızlık tek dostun
aldanırsın
kaçmakla bitmiyor
hiç bir zaman
yalnızlığın
sözlerim gerçektir
yüreğim kardeştir her zaman
umudum sonsuzdur
uğraşım bitmez hiç bir zaman
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor zaman
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor zaman
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor zaman
dönüyor durmuyor dünya
geliyor geçiyor hayat
dönüyor durmuyor dünya
devamını gör...
826.
4 çay 1 kahve 7 sigara içtim
nur pastanesinde sandalyeme yerleştim
bekliyorum hâlâ bir umut bir işaret
gizemli olgun kadın sana yetiştim.
nur pastanesinde sandalyeme yerleştim
bekliyorum hâlâ bir umut bir işaret
gizemli olgun kadın sana yetiştim.
devamını gör...
827.
uyuyorum
sabahların hep güzel olacağını
güneşin mutluluk için doğacağını
yağmurun gülümsemek için yağacağını
şimşeklerin sarılmak için çakacağını düşünerek uyuyorum
sonra uyanıyorum
güneş insanların yaptığı kötülükleri aydınlatmak için doğmuş
yağmur insanların ağladığını gizlemesi için yağıyor
şimşekler insanlar birbirlerini parçalasın diye çakıyordu
hiç bir şey güzel değildi
kocaman bir güneşin aydınlattığı gezegeni insanların içlerindeki karanlık kaplamıştı adeta
her yer öfke, gözyaşı, mutsuzluk, acıyla doluydu
nereye adımını atsan altından birisinin kederli hikayesi çıkıyordu
keşke hiç uyanmasam dedim
keşke herkes uyusa kimse uyanmasa
sabahların hep güzel olacağını
güneşin mutluluk için doğacağını
yağmurun gülümsemek için yağacağını
şimşeklerin sarılmak için çakacağını düşünerek uyuyorum
sonra uyanıyorum
güneş insanların yaptığı kötülükleri aydınlatmak için doğmuş
yağmur insanların ağladığını gizlemesi için yağıyor
şimşekler insanlar birbirlerini parçalasın diye çakıyordu
hiç bir şey güzel değildi
kocaman bir güneşin aydınlattığı gezegeni insanların içlerindeki karanlık kaplamıştı adeta
her yer öfke, gözyaşı, mutsuzluk, acıyla doluydu
nereye adımını atsan altından birisinin kederli hikayesi çıkıyordu
keşke hiç uyanmasam dedim
keşke herkes uyusa kimse uyanmasa
devamını gör...
828.
yeniden uzun uzun yaşamak istiyorlar
bizden ayrılmadıklarına bakılırsa
bizden ayrılmadıklarına bakılırsa
devamını gör...
829.
şu esen melteme kansam
neredeyse mutlu olacağım.
gördüğümden daha fazla gökyüzü
deniz gördüğümden daha derin.
bıraksam kendimi daha derine
söyle bir salsam kendimi
neredeyse unutacağım.
neredeyse mutlu olacağım.
gördüğümden daha fazla gökyüzü
deniz gördüğümden daha derin.
bıraksam kendimi daha derine
söyle bir salsam kendimi
neredeyse unutacağım.
devamını gör...
830.
çıkarın beni bazı hayatlardan, kalabalıklardan
uyur gibi tüm yalnızlıklara kucak açmalıyım.
perde arkasından seslenen ucuz nüshalarımdan,
kendime kimsesiz bir adam yaratmalıyım.
bomboş sokaklarda, ışıklardan yansıyan gölgemle,
mezarımın denize kıyısı olmalı mı sorgulamalıyım.
gün be gün içimi kemiren bu sonsuz elemle,
mutsuzluğuma konu vuslatıma yol almalıyım.
yolların sonunu bilmeyen her meczup gibi,
belki de bu yolun seyrine aşık olmalı.
henüz ucu tüten bir namlu misali,
belki de gidenin hesabı gönderenden imzalı.
eğreti aşklar, planlı yalnız kalmışlıklar,
sen ve ben madeni paranın farklı iki yüzü.
bahsi geçmeyen kesinkes alışılmışlıklar.
ruhumda hiçbir mevsim artık aratmıyor güzü.
her şeyin sonunda yollar var bir de münzevi yolcular,
artık ne kadar kaçarsa insan kaderinden.
biter mi sandın ey yolcu bu dünyevi sorgular?
ölüm dışında son yok bu hüsran gözetinden…
uyur gibi tüm yalnızlıklara kucak açmalıyım.
perde arkasından seslenen ucuz nüshalarımdan,
kendime kimsesiz bir adam yaratmalıyım.
bomboş sokaklarda, ışıklardan yansıyan gölgemle,
mezarımın denize kıyısı olmalı mı sorgulamalıyım.
gün be gün içimi kemiren bu sonsuz elemle,
mutsuzluğuma konu vuslatıma yol almalıyım.
yolların sonunu bilmeyen her meczup gibi,
belki de bu yolun seyrine aşık olmalı.
henüz ucu tüten bir namlu misali,
belki de gidenin hesabı gönderenden imzalı.
eğreti aşklar, planlı yalnız kalmışlıklar,
sen ve ben madeni paranın farklı iki yüzü.
bahsi geçmeyen kesinkes alışılmışlıklar.
ruhumda hiçbir mevsim artık aratmıyor güzü.
her şeyin sonunda yollar var bir de münzevi yolcular,
artık ne kadar kaçarsa insan kaderinden.
biter mi sandın ey yolcu bu dünyevi sorgular?
ölüm dışında son yok bu hüsran gözetinden…
devamını gör...
831.
kimse
kimsenin kimsesizliğinin
kimsesi olup susturamıyor
kimsesizliğini
herkes kendi kimsesizliğinin
kimsesiz sessizliği
bir kimse için başkası olmanın
gönüllü tutsağı
herkes başkası için
bir hevesin kursağı
kimsenin kimsesizliğinin
kimsesi olup susturamıyor
kimsesizliğini
herkes kendi kimsesizliğinin
kimsesiz sessizliği
bir kimse için başkası olmanın
gönüllü tutsağı
herkes başkası için
bir hevesin kursağı
devamını gör...
832.
dar bir sokaktan gökyüzüne bakıyordum
siyah siyah adamlar
bulutları çekiştiriyordu
gördüm,
ve bir deli rüzgar
elinde şemsiye
yeryüzüne acıyor
yeryüzünü açıyor
-noktasız imlasız burası
iki çiçek sonrası kalbimde bir pıhtı
sırf o kum tanesini küçümsedim diye mi bunlar?
söylemişti oysa!
kendi sesine yürüyen
bir uçuruma
yürüyordu
işte o büyük kayalar
dilinde çoğul bir yankı
kulakları acıyor
kulaklarını açıyor.
-aynen
dar bir sokaktan bakıyorum gökyüzüne
göğün yüzü
ne?
sargılı al
saygılı ay
tuttum denize anlattım bunu
deniz…
usulca öper kelimeleri
elleri tuzlu
siyah siyah adamlar
bulutları çekiştiriyordu
gördüm,
ve bir deli rüzgar
elinde şemsiye
yeryüzüne acıyor
yeryüzünü açıyor
-noktasız imlasız burası
iki çiçek sonrası kalbimde bir pıhtı
sırf o kum tanesini küçümsedim diye mi bunlar?
söylemişti oysa!
kendi sesine yürüyen
bir uçuruma
yürüyordu
işte o büyük kayalar
dilinde çoğul bir yankı
kulakları acıyor
kulaklarını açıyor.
-aynen
dar bir sokaktan bakıyorum gökyüzüne
göğün yüzü
ne?
sargılı al
saygılı ay
tuttum denize anlattım bunu
deniz…
usulca öper kelimeleri
elleri tuzlu
devamını gör...
833.
her insanın farklı bir gezegeni vardır. bazıları bunu hayal zannederken, bazılarıysa sadece burada nefes almadıklarını bilir. onlar, saklanmaya ihtiyaç duymayanlardır. insanlıklarını tatmış, zevkine varmış ve dönüşü imkansız olan özgürlük yoluna adımlarını atmışlardır. cesaret gerektirir bazen tek bir adım dahi.
kendine yazık ettiğin kadar sev beni. o zaman da görmezsen aciz halini, tamam.
ağız dolusu itiraf tükür yarısı dolu bardağıma. dolduğunda da izle nasıl içtiğimi ve sev beni tükürdüğün kadar.
şehirler gibi yorgun sana verdiğim ellerim,
ve yine boş bir çift sözün kadar;
dudaklarından dökülmeyen bir ben sanki nedensiz.
faili fiyasko halbuki ezdiğin bedenlerin.
kendine kustuğun kadar sev beni.
yine de görmezsen aciz halini, tamam.
silerim çektiğim sıhhatleri
ve
tecavüz ettiğim meşru haneni.
***
plastik cerrahın olur olmaz neşteri,
benim sevgilim.
kimsesizin aşk aşk diye böğürdüğü zindana, kalbime doldurduğum mürekkeple geliyorum. öyle de deliyim işte.
nedenine gelince dokunulmaz seslere,
incitirsin suyu kendi kirlerinle…
ruhsuz bedenlerin balosuna kapak atarken, gözlerinin davetlisiyim artık son seferde.
zor işte paranormal adımların, adımlarıma denk!
susuz boğulduğun,
kış uykusuzluğuna hayran olduğun zindanına, kürtajlı beynimle geliyorum.
seni uyandırmaya…
kendine yazık ettiğin kadar sev beni. o zaman da görmezsen aciz halini, tamam.
ağız dolusu itiraf tükür yarısı dolu bardağıma. dolduğunda da izle nasıl içtiğimi ve sev beni tükürdüğün kadar.
şehirler gibi yorgun sana verdiğim ellerim,
ve yine boş bir çift sözün kadar;
dudaklarından dökülmeyen bir ben sanki nedensiz.
faili fiyasko halbuki ezdiğin bedenlerin.
kendine kustuğun kadar sev beni.
yine de görmezsen aciz halini, tamam.
silerim çektiğim sıhhatleri
ve
tecavüz ettiğim meşru haneni.
***
plastik cerrahın olur olmaz neşteri,
benim sevgilim.
kimsesizin aşk aşk diye böğürdüğü zindana, kalbime doldurduğum mürekkeple geliyorum. öyle de deliyim işte.
nedenine gelince dokunulmaz seslere,
incitirsin suyu kendi kirlerinle…
ruhsuz bedenlerin balosuna kapak atarken, gözlerinin davetlisiyim artık son seferde.
zor işte paranormal adımların, adımlarıma denk!
susuz boğulduğun,
kış uykusuzluğuna hayran olduğun zindanına, kürtajlı beynimle geliyorum.
seni uyandırmaya…
devamını gör...
834.
öldür kendini hala güzelken tenin
kes bileklerini, bırak aksın kanın
solarken ışığın kırmızı laleler arasında
ölümün soğuk öpücüğü ile tanış
öldür sevdiklerini hala severlerken seni
belki bir silah yahut tatlı bir zehir ile
bir demet frezya bir kaç dal da gerbera
lahitte uyuyan güzelin pek yakışır yanına
öldür aşkını hala çaresiz bir aşıksan eğer
saldırır karanlıkta korkmuş, dağılmış bir asker
delindi gök, yüzünde hem minnet hem acı
şimdi ölümlü kollarında o, ölümsüz bir anı
öldür kalbini hala senin için atmıyorsa
elbet
kıyameti olsun kurşundan köşkün dar pencereler
çığlıklar ve fısıltılar yalıyor yosunsu duvarları
o dar pencerelerde yüzlerce öksüz ruh gezer
öldür maviyi hala efsunluysa o soğuk bakışlar
katli vacip bırak erisin buz yürekli buz prensin
ondan haber getirir mi mağrur kuzey rüzgarı?
göm kibirli cesedini biraz altın ve çokça ipekle
öldür sevdiğini çünkü istemeyecek seni
kes bileklerini, bırak aksın kanın
solarken ışığın kırmızı laleler arasında
ölümün soğuk öpücüğü ile tanış
öldür sevdiklerini hala severlerken seni
belki bir silah yahut tatlı bir zehir ile
bir demet frezya bir kaç dal da gerbera
lahitte uyuyan güzelin pek yakışır yanına
öldür aşkını hala çaresiz bir aşıksan eğer
saldırır karanlıkta korkmuş, dağılmış bir asker
delindi gök, yüzünde hem minnet hem acı
şimdi ölümlü kollarında o, ölümsüz bir anı
öldür kalbini hala senin için atmıyorsa
elbet
kıyameti olsun kurşundan köşkün dar pencereler
çığlıklar ve fısıltılar yalıyor yosunsu duvarları
o dar pencerelerde yüzlerce öksüz ruh gezer
öldür maviyi hala efsunluysa o soğuk bakışlar
katli vacip bırak erisin buz yürekli buz prensin
ondan haber getirir mi mağrur kuzey rüzgarı?
göm kibirli cesedini biraz altın ve çokça ipekle
öldür sevdiğini çünkü istemeyecek seni
devamını gör...
835.
yine yorgun sabahların gecelerine içtim ve bazı kelimeler döküldü parmaklarımdan. ben bilmediğime karar verdim anlatmak zorunda olmadığım düşlerin cismini.
***
yazık ettiğin günlere serildim kısacık kalbimle aslında astarım ters yüz.
tenine nefes veriyorum ılgıt esen içime çektiğim kokunla,
bilemiyorum gerçi her zaman ki gibi,
her zaman bildiğim gibi.
dillenme ihtiyacı hissediyorum kısacık kalbimle aslında gittiğim sen.
prangaya muhtaç halbuki şişkin ellerim ayaklarından hallice,
şahit kelimelere ufuksuz yeni ay doğanım. bildiğinden gizlice…
boynuna gömüyorum yüzümü kısacık kalbimle aslında verdiğim can.
birkaç avuç tütüne ıssız ve küskün akşamdan kaldığım,
az buçuk evsiz şarap işte…
yirmi beş kuruşluk bildiğimden eşsizce.
kulübemi yaktım dün akşam.
ateşe verdiğim kısacık kalbim aslında kan damlıyor maviye.
şimdi dön yüzünü bana da anlat işte,
ben miydim artçı depremler yaratan avucuna sıkışmış ellerimle
ellerim yorgun…
ellerim kırık…
ellerim ince..
sesine kibrit yaktığım karanlığım yok artık sıhhatlenmez beşiğimde,
ızdırap çekiyorum ellerim bilmece
bilemiyorum gerçi her zaman ki gibi,
her zaman bildiğim gibi.
***
yazık ettiğin günlere serildim kısacık kalbimle aslında astarım ters yüz.
tenine nefes veriyorum ılgıt esen içime çektiğim kokunla,
bilemiyorum gerçi her zaman ki gibi,
her zaman bildiğim gibi.
dillenme ihtiyacı hissediyorum kısacık kalbimle aslında gittiğim sen.
prangaya muhtaç halbuki şişkin ellerim ayaklarından hallice,
şahit kelimelere ufuksuz yeni ay doğanım. bildiğinden gizlice…
boynuna gömüyorum yüzümü kısacık kalbimle aslında verdiğim can.
birkaç avuç tütüne ıssız ve küskün akşamdan kaldığım,
az buçuk evsiz şarap işte…
yirmi beş kuruşluk bildiğimden eşsizce.
kulübemi yaktım dün akşam.
ateşe verdiğim kısacık kalbim aslında kan damlıyor maviye.
şimdi dön yüzünü bana da anlat işte,
ben miydim artçı depremler yaratan avucuna sıkışmış ellerimle
ellerim yorgun…
ellerim kırık…
ellerim ince..
sesine kibrit yaktığım karanlığım yok artık sıhhatlenmez beşiğimde,
ızdırap çekiyorum ellerim bilmece
bilemiyorum gerçi her zaman ki gibi,
her zaman bildiğim gibi.
devamını gör...
836.
nasıl ki ilkbahar sevgi demekse,
sonbahar bi o kadar hasrettir
aşk nasıl sürdürülmesi zor bir emekse
insanoğlu bu yüzden asırlardır aşka hasrettir.
sonbahar bi o kadar hasrettir
aşk nasıl sürdürülmesi zor bir emekse
insanoğlu bu yüzden asırlardır aşka hasrettir.
devamını gör...
837.
hafızamda ilk günkü sen
hafızamda tatlı gülümsemen
bugün sensizliğimin ilk günü
içimde yenice ayrılığın ince hüznü
aşk nedir, sevgi nedir bilmem
bana kalırsa hepsi sen
kaç mevsim, kaç sene oldu bilmem
hala aklımdadır ayrılık dün gibi
tıpkı seni gördüğüm ilk gün gibi
hafızamda tatlı gülümsemen
bugün sensizliğimin ilk günü
içimde yenice ayrılığın ince hüznü
aşk nedir, sevgi nedir bilmem
bana kalırsa hepsi sen
kaç mevsim, kaç sene oldu bilmem
hala aklımdadır ayrılık dün gibi
tıpkı seni gördüğüm ilk gün gibi
devamını gör...
838.
herkes ne kadar tatmin görünüyor,
halbuki ben,
gökyüzüne her baktığımda
bir fanus görüyorum.
her yukarı kalktığında başım,
biraz daha iniyorum
bataklıkta.
korkuyorum;
ya alışırsam boğulmaya?
halbuki ben,
gökyüzüne her baktığımda
bir fanus görüyorum.
her yukarı kalktığında başım,
biraz daha iniyorum
bataklıkta.
korkuyorum;
ya alışırsam boğulmaya?
devamını gör...
839.
840.
mümkün olsa da anlatsam
anlatsam sana dışardan gelen sesleri
mümkün olsa da anlatsam
lakin anlatamam içimdekileri
anlatamam günüm nasıl geçti
her sabah kalktığımda ilk kimi görürüm
ilk kime gösteririm samimiyetsiz gülümsememi
kelimeler yetmez yetse de kelimeler gelmez aklıma
keşke mümkün olsa da anlatabilsem
seni ne kadar çok sevdiğimi
her an ne yaptığının merakı içinde olduğumu
ey sevgili,
mümkün değildir
ne yazık ki mümkün değildir
lakin bir hadise anlatabilirim
kalbimin her hücresiyle isterdim ki
tüm dünyayı ardımızda bıraktığımız
yalnız ikimizin olduğu bir yer
öyle bir yeni dünyadan bahsedebilir belki
öylesine yeni ve tuhaf bir dünya ki,
senin beni sevdiğin
öylesine tuhaf bir dünya ki,
senin beni sevdiğin.
öylesine yeni bir dünya ki,
görüp görebileceğim tek insanın
sen olma şerefine erişebileceğim
görüp görebileceğim tek insanla
şen olma şerefine erişebileceğim
anlatsam sana dışardan gelen sesleri
mümkün olsa da anlatsam
lakin anlatamam içimdekileri
anlatamam günüm nasıl geçti
her sabah kalktığımda ilk kimi görürüm
ilk kime gösteririm samimiyetsiz gülümsememi
kelimeler yetmez yetse de kelimeler gelmez aklıma
keşke mümkün olsa da anlatabilsem
seni ne kadar çok sevdiğimi
her an ne yaptığının merakı içinde olduğumu
ey sevgili,
mümkün değildir
ne yazık ki mümkün değildir
lakin bir hadise anlatabilirim
kalbimin her hücresiyle isterdim ki
tüm dünyayı ardımızda bıraktığımız
yalnız ikimizin olduğu bir yer
öyle bir yeni dünyadan bahsedebilir belki
öylesine yeni ve tuhaf bir dünya ki,
senin beni sevdiğin
öylesine tuhaf bir dünya ki,
senin beni sevdiğin.
öylesine yeni bir dünya ki,
görüp görebileceğim tek insanın
sen olma şerefine erişebileceğim
görüp görebileceğim tek insanla
şen olma şerefine erişebileceğim
devamını gör...