normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1201.
yıldız topladım gece,
gökyüzü ağacından
samanyolu'ndan nice,
az ordan, biraz şurdan
çocuk koynumda ışıl ışıl,
bir kucak ateş böceğim
bayramlık urbam tiril tiril,
umut ellerim sim sim
iyi bayramlar *
gökyüzü ağacından
samanyolu'ndan nice,
az ordan, biraz şurdan
çocuk koynumda ışıl ışıl,
bir kucak ateş böceğim
bayramlık urbam tiril tiril,
umut ellerim sim sim
iyi bayramlar *
devamını gör...
1202.
öt öt öt kaplumbağa
sus sus sus koala
at at at duvara
tut tut tut kucağında
sus sus sus koala
at at at duvara
tut tut tut kucağında
devamını gör...
1203.
ay başı geldi çattı
memurda şafak attı
nasıl geçeriz sokaktan
kasaba manava yakalanmadan
kemik yiyor bizim ihtiyar,
dört nala gidiyor martılar.
hani nerde tutturanlar,
5te kalıp fıttıranlar.
deniz yüzüyor boy boy odun,
evde ne şeker kaldı ne de un.
denizde balık gibi yatıyor ay,
şinanay yavrum şinanay.
gökte uçuyor martılar,
denizde kum gibi balıklar.
bir kilo istavrite,
300 lira diyorlar.
şiir yazacak kadar duygusal olmasakta sevilen insanlardan dinlemeyi severiz.*
memurda şafak attı
nasıl geçeriz sokaktan
kasaba manava yakalanmadan
kemik yiyor bizim ihtiyar,
dört nala gidiyor martılar.
hani nerde tutturanlar,
5te kalıp fıttıranlar.
deniz yüzüyor boy boy odun,
evde ne şeker kaldı ne de un.
denizde balık gibi yatıyor ay,
şinanay yavrum şinanay.
gökte uçuyor martılar,
denizde kum gibi balıklar.
bir kilo istavrite,
300 lira diyorlar.
şiir yazacak kadar duygusal olmasakta sevilen insanlardan dinlemeyi severiz.*
devamını gör...
1204.
01
insan tükettiğini üretirmiş
nice vakitler şarkılar türküler tükettim
hepsini hiç istisnasız söyleye söyleye ezberlerim
bir vakit sonra, o şarkılar
bana ilham fısıldar.
bana aşık olma hevesi verir:
içimdeki sen aşkı kadar
ortaya senin aşkınla sarılmış dizeler çıkar
saatler boyu ürettiğimi tüketirim
02
ürettiklerimi sevmemeye başlıyorum sonrasında
yazdıklarımı istemeyerek geçiriyorum kağıda
noktası, virgülüne bir küçük detayı atlamadan
en baştan geceleri düşünürdüm kendimi
saatler her gün yavaş yavaş kaydı
artık durum öyle bir noktaya gelmişti ki
akşam güneşinde bile kendimi sevmiyordum
insan tükettiğini üretirmiş
nice vakitler şarkılar türküler tükettim
bu sıralar sadece kendimle ilgili yazıyorum
03
açıkçası çok da umursamıyorum
kendini içten içe tüketen ilk kişi değilimdir
tek kişi de olmayacağım adım kadar biliyorum
sahi sanki eğer ben tüketmeseydim
bir başkası gelip bitirmeyecek miydi beni
bu belki zamanın ta kendisi belki de başka birisi
bir başkası kendimden soğutmayacak mıydı beni
belki patronlarımdan en cimrisi belki en irisi
hayata küsmeyecek miydim sanki
hep ilk günkü gibi mi sevecektim bu sıkıcı hayatı
ben bugünlerden sonra
ne kendi halime üzülürüm
ne de bir çıkış yolu ararım
kesin başka dertlerim olur hayatımın geri kalanında
kalan ufak ömrümün hemen hemen her anında
açıkçası çok da umursamıyorum
insan tükettiğini üretirmiş
nice vakitler şarkılar türküler tükettim
hepsini hiç istisnasız söyleye söyleye ezberlerim
bir vakit sonra, o şarkılar
bana ilham fısıldar.
bana aşık olma hevesi verir:
içimdeki sen aşkı kadar
ortaya senin aşkınla sarılmış dizeler çıkar
saatler boyu ürettiğimi tüketirim
02
ürettiklerimi sevmemeye başlıyorum sonrasında
yazdıklarımı istemeyerek geçiriyorum kağıda
noktası, virgülüne bir küçük detayı atlamadan
en baştan geceleri düşünürdüm kendimi
saatler her gün yavaş yavaş kaydı
artık durum öyle bir noktaya gelmişti ki
akşam güneşinde bile kendimi sevmiyordum
insan tükettiğini üretirmiş
nice vakitler şarkılar türküler tükettim
bu sıralar sadece kendimle ilgili yazıyorum
03
açıkçası çok da umursamıyorum
kendini içten içe tüketen ilk kişi değilimdir
tek kişi de olmayacağım adım kadar biliyorum
sahi sanki eğer ben tüketmeseydim
bir başkası gelip bitirmeyecek miydi beni
bu belki zamanın ta kendisi belki de başka birisi
bir başkası kendimden soğutmayacak mıydı beni
belki patronlarımdan en cimrisi belki en irisi
hayata küsmeyecek miydim sanki
hep ilk günkü gibi mi sevecektim bu sıkıcı hayatı
ben bugünlerden sonra
ne kendi halime üzülürüm
ne de bir çıkış yolu ararım
kesin başka dertlerim olur hayatımın geri kalanında
kalan ufak ömrümün hemen hemen her anında
açıkçası çok da umursamıyorum
devamını gör...
1205.
arkadaşlar ana dilim ingilizce olduğu için ingilizce yazdığım bi şiiri paylaşacağım, umarım tepki çekmez.
commodity owner
property owner
where the hell is
the first owner?
commodity is lie
property is lie
go distract thyself
just for a while
commodity owner
property owner
where the hell is
the first owner?
commodity is lie
property is lie
go distract thyself
just for a while
devamını gör...
1206.
#4
gülüyorum bu sahte yaşamın göz alıcı ihtişamına
gülüyorum kaldırımlarındaki bitmek bilmeyen ızdırap yarışa
gülüyorum boşa uğraştığımız tüm bu geçici heveslere
ölüyorum bu süresi kısıtlı dünyanın, baskıcı ortamına
ölüyorum geri kalırsam eğer kaldırımındaki yarışta
ölüyorum çünkü beni geçen her kişi basıp geçiyor üzerime
söylüyorum her defasında, dayanamıyorum bu dünyaya
söylüyorum bir çıkış yolu bulamıyorum aramadığımda
söylüyorum bir 18 sene gördüm
bilmiyorum bir 18 sene daha görür müyüm
gülüyorum bu sahte yaşamın göz alıcı ihtişamına
gülüyorum kaldırımlarındaki bitmek bilmeyen ızdırap yarışa
gülüyorum boşa uğraştığımız tüm bu geçici heveslere
ölüyorum bu süresi kısıtlı dünyanın, baskıcı ortamına
ölüyorum geri kalırsam eğer kaldırımındaki yarışta
ölüyorum çünkü beni geçen her kişi basıp geçiyor üzerime
söylüyorum her defasında, dayanamıyorum bu dünyaya
söylüyorum bir çıkış yolu bulamıyorum aramadığımda
söylüyorum bir 18 sene gördüm
bilmiyorum bir 18 sene daha görür müyüm
devamını gör...
1207.
olta attım denize
levrek geldi elime
sen kim köpek köşede
dedi levrek yarım ağzıyla
levrek geldi elime
sen kim köpek köşede
dedi levrek yarım ağzıyla
devamını gör...
1208.
aslında yıllara mukaddem biriken o kadar çok varki.
bi ara yayınlanacaktım. anlamadık sonra ben üşendim.
bakışımda aklıma geldi
yeniden bir girişimde falan mı bulursam.
var mı tanıdık yayın evi.?
bi ara yayınlanacaktım. anlamadık sonra ben üşendim.
bakışımda aklıma geldi
yeniden bir girişimde falan mı bulursam.
var mı tanıdık yayın evi.?
devamını gör...
1209.
unuttum çıkmaz sokaklarda
yürüyüşlerimi
yeniden yürümeye başladım
son yoktu belki
tiz çığlıklar içinde
kaybetmemek için
sessizliğe sesler aşıladım
ördüm sözlerle duvarları
iplerde cambaz kovaladım
kaderin ağlarını renkli boyalarla boyadım
öyküyü tamamlamak için
karaladım sayfayı ve
emin olmak için
tekrarladım defalarca hatayı
acele ettim zaman genişti
sabrettim zaman daraldı
anlamadığım birçok şey vardı
yürüdüm
sokaklar vardı ve çıkmazdı
yazdı çizdi ve sırlandı
yazdı yazdı ve sır ondaydı.
yürüyüşlerimi
yeniden yürümeye başladım
son yoktu belki
tiz çığlıklar içinde
kaybetmemek için
sessizliğe sesler aşıladım
ördüm sözlerle duvarları
iplerde cambaz kovaladım
kaderin ağlarını renkli boyalarla boyadım
öyküyü tamamlamak için
karaladım sayfayı ve
emin olmak için
tekrarladım defalarca hatayı
acele ettim zaman genişti
sabrettim zaman daraldı
anlamadığım birçok şey vardı
yürüdüm
sokaklar vardı ve çıkmazdı
yazdı çizdi ve sırlandı
yazdı yazdı ve sır ondaydı.
devamını gör...
1210.
sanki hayat başa dönerdi her seferinde
uğursuz bir paradoksun işlendiği sıkılgan bir film
güzel bir telefon konuşmasının sonu
yoğun bakım olabilirdi
sayılarımızın zirvesi
yere çakılmamızın habercisi olduğunda
her bir damarımızı çoktan tıkamışlardı
çaresizliği, kanser hücrelerine kapatılmış yaşlılar
ve yaşlılarını bekleyen gençler bilirdi
ölüme yakın herhangi bir tecrübenin
kitaplardaki kadar afili olmayacağının müjdecisi
tatsız birkaç hayat sahnesiydi
ancak modern dünya lezzetliydi
her an yeni tanrılar biçebilirdik kendimize
insan en güçlüydü, yenilmezdi
ve kafasına koyduğu her şeyi gerçekleştirebilirdi*
uğursuz bir paradoksun işlendiği sıkılgan bir film
güzel bir telefon konuşmasının sonu
yoğun bakım olabilirdi
sayılarımızın zirvesi
yere çakılmamızın habercisi olduğunda
her bir damarımızı çoktan tıkamışlardı
çaresizliği, kanser hücrelerine kapatılmış yaşlılar
ve yaşlılarını bekleyen gençler bilirdi
ölüme yakın herhangi bir tecrübenin
kitaplardaki kadar afili olmayacağının müjdecisi
tatsız birkaç hayat sahnesiydi
ancak modern dünya lezzetliydi
her an yeni tanrılar biçebilirdik kendimize
insan en güçlüydü, yenilmezdi
ve kafasına koyduğu her şeyi gerçekleştirebilirdi*
devamını gör...
1211.
aslında şiir değil ama şarkı olsun isteyen aratıp bulabilir.
gözlerinde gördüğüm lanet,
dudaklarından öptüğüm, şahane
gönlün olmuş kördüğüm, bahane
zarafetin venüs'e ihanet
sorgular beynim, neyin içindeydim?
hissederek çağırdım da ruhuma mı değdin?
geldin ama kalbimin en boşluğuna geldin
yürümekten üşenirken koştuğum o; sendin
yaptığım yanlış mı, doğru mu? bilmedim.
insanlar içindeki kahpeyi gizledi
kader koca bir postal, bizi ezdi
yeter bu kadar! dün bugünün ezberi
saydım ve kaldım bu cümleler çarpık hep
baygın ve dargın kalbimi çaldın
ey arsız! o kansız, imkansız bir cansız gibi
yaşadığım yer cehennemin dibi
coşan bir denizin dalgasında
kayboldum git gelin arasında, kaşların karasında
bir canın yarısında inan sana denk gelmek
kalbim de teklerse, kararmıştır tüm renkler
kendimi kırdım
kendimi avuttum
sen de artık bir ben oldun
tüm her şeyi unuttum
gözlerinde gördüğüm lanet,
dudaklarından öptüğüm, şahane
gönlün olmuş kördüğüm, bahane
zarafetin venüs'e ihanet
sorgular beynim, neyin içindeydim?
hissederek çağırdım da ruhuma mı değdin?
geldin ama kalbimin en boşluğuna geldin
yürümekten üşenirken koştuğum o; sendin
yaptığım yanlış mı, doğru mu? bilmedim.
insanlar içindeki kahpeyi gizledi
kader koca bir postal, bizi ezdi
yeter bu kadar! dün bugünün ezberi
saydım ve kaldım bu cümleler çarpık hep
baygın ve dargın kalbimi çaldın
ey arsız! o kansız, imkansız bir cansız gibi
yaşadığım yer cehennemin dibi
coşan bir denizin dalgasında
kayboldum git gelin arasında, kaşların karasında
bir canın yarısında inan sana denk gelmek
kalbim de teklerse, kararmıştır tüm renkler
kendimi kırdım
kendimi avuttum
sen de artık bir ben oldun
tüm her şeyi unuttum
devamını gör...
1212.
oy oy dedim dinletemedim
tey tey dedim dans ettim
fış fış dedim de uyumadı
tar tar tartakladım gitti
tey tey dedim dans ettim
fış fış dedim de uyumadı
tar tar tartakladım gitti
devamını gör...
1213.
toplanıp gittiler
küheylanlar ilmeği gevşek urgan izli boyunlarıyla
barut kokuşlu miskin sırtları tonozlara dayalı dervişler
gittiler
akçe sesleri satıcı bağrışları sinmiş arap rakamlı sarı defterler
safran sarısı güneşi kozahan'da bırakarak
bir daha olur muyum dilsiz ağıtları ile taht
zafer muştusu içinde kabirlerce kabirler
sinlerini alıpta gittiler
...\
küheylanlar ilmeği gevşek urgan izli boyunlarıyla
barut kokuşlu miskin sırtları tonozlara dayalı dervişler
gittiler
akçe sesleri satıcı bağrışları sinmiş arap rakamlı sarı defterler
safran sarısı güneşi kozahan'da bırakarak
bir daha olur muyum dilsiz ağıtları ile taht
zafer muştusu içinde kabirlerce kabirler
sinlerini alıpta gittiler
...\
devamını gör...
1214.
normal sözlük şiir yazdım sana.
olmasaydın napardik ama.
rahat ol sen bitmez bu dava
manda yoğurdu tadında.
ayva reçeli kıvamında
limon çiçeği kokusunda.
sen bir kedisin balkonda
özlerim seni uzak kalınca.
zeytin gözlerin gelir aklıma.
lale gibi açtın ruhuma.
üzüm ekmek yer gibi yaz ayında.
kelimelerle anlatılmaz baş harflere baksana.
olmasaydın napardik ama.
rahat ol sen bitmez bu dava
manda yoğurdu tadında.
ayva reçeli kıvamında
limon çiçeği kokusunda.
sen bir kedisin balkonda
özlerim seni uzak kalınca.
zeytin gözlerin gelir aklıma.
lale gibi açtın ruhuma.
üzüm ekmek yer gibi yaz ayında.
kelimelerle anlatılmaz baş harflere baksana.
devamını gör...
1215.
esrik yitişlerde eprimiş bir sarkaçtı kösnüllüğüm
ne renkti aidiyet açmazının sarmalları
rigor mortis kadar apaydınlık
ve büsbütün ayrıksı bir antoloji
ne renkti aidiyet açmazının sarmalları
rigor mortis kadar apaydınlık
ve büsbütün ayrıksı bir antoloji
devamını gör...
1216.
yarın pazar, yatağım beni bekler
yastığım ve battaniyem beni pek çok severler
pencereden odaya süzülen ışıklar gönlü hoş eder
yarından önce
yatağımla, yastığımla, battaniyem ve ışıklarla buluşacağım.
bizim şairligimiz de bu kadar idare edin artık.
yastığım ve battaniyem beni pek çok severler
pencereden odaya süzülen ışıklar gönlü hoş eder
yarından önce
yatağımla, yastığımla, battaniyem ve ışıklarla buluşacağım.
bizim şairligimiz de bu kadar idare edin artık.
devamını gör...
1217.
fer sızısı
"avutmaya yeter mi ateşe düşen mumu"*
gel gölgeni yakta
is hasreti fanusta yakıt
pervane rumiden eski
bekler mum denizinde kandil
ip
acem köşkünü kül eden isyan
zamanın durduğu zamanın öncesi
meşaleyi çalandır yalan
tanrılarda zaman insanda ateştir kalan
yüzümle geldim kapına
inci yüreğimiz sürdüğün
söz
hala bekler misin?
hilali bekler gibi şemsi
bilesin hasta duasıdır gece
yeryüzünde kayda girer güneş
lodos gecesi laciverte yaydığın tayf
arayanı aradım içimde bir ömür yolu
çölde nem çürüten göz kuyusu
sen de buldum ay da güne eş
gölgemden gölgemi çıkaran
o
ferden fenere denk
bir köz
"avutmaya yeter mi ateşe düşen mumu"*
gel gölgeni yakta
is hasreti fanusta yakıt
pervane rumiden eski
bekler mum denizinde kandil
ip
acem köşkünü kül eden isyan
zamanın durduğu zamanın öncesi
meşaleyi çalandır yalan
tanrılarda zaman insanda ateştir kalan
yüzümle geldim kapına
inci yüreğimiz sürdüğün
söz
hala bekler misin?
hilali bekler gibi şemsi
bilesin hasta duasıdır gece
yeryüzünde kayda girer güneş
lodos gecesi laciverte yaydığın tayf
arayanı aradım içimde bir ömür yolu
çölde nem çürüten göz kuyusu
sen de buldum ay da güne eş
gölgemden gölgemi çıkaran
o
ferden fenere denk
bir köz
devamını gör...
1218.
*
korku
bastırıyordu içe sıkıntılar,
parmak uçlarım soğuyordu,
aklıma geldikçe olasılıklar
korkular cisimleşiyordu
bir kaç tane yoktu ki
binlercesi vardı
başarısızlık, reddedilme, küçümsenme
prangalar sıkılaşıyordu
ne zaman yaşayacağım diyordum
ne zaman gerçekten hayatta olacağım?
senelerdir mantık kisvesinde beynimde oluşanlar
sanki mucizeyle bir günde yok mu olacaklar?
ne yapmalı nasıl davranmalı
ararsın korkuları yenme metotlarını
tek tek yazıp sınıflandırılır, dostlarla paylaşılır
bulamadın hala kolay bir yolunu
derler ki hepsi bilincin kaybolmasına dair korkudur
tek bir korku nasıl yaratabilir bunca yavru
her biri olmuş başlı başına birer canlı
tek başıma yok edebilir miyim tamamını
sert duruş vakur tavır
gören sanır korkusuz bu, yavuz
oysa biraz kalksa perdeler
görünecek içerideki depremler
yok mudur dayanacak bir duvar?
aile denir dost denir yıkıldı onlar
enkazdan kaldırılır nazikçe hevesler
tek tek ruh üflenir diriltilirler
belki böyle basit görünmeseydi debelendiklerin
görebilseydin zorlandıklarını diğer beşerlerin
oysa herkes korkusuzca yürüyor belirsiz yollarda
sensin tek korkan sis içine bir adım atmaya
bir istek, bir arzu, bir hayal
istemsizce geçirilir binlerce filtreden
dipte kalırsa uğraşmaya değer diye düşünürsün de
cenneti bile sallasaydın geçebilir miydi o elekten?
okudun, duydun binlerce yargılama
herkes en iyisini bilir o aptallık etmiş, o ölüme gitmiş binlerce yaygara
kim tanımış, kim görmüş ki yargılananları
sen de kabul ettin denenleri, kendine yarattın yine onlarca pranga
ne zaman kalkışsan bir şeye
mantığa bürünmüş korkaklık bitiverir dibinde
üfler nefesini der ki: zarar görecek bedenin ruhun, iyisin böyle de
kolayına geldi bu inanıverdin sen de
beşersin, fanisin gideceksin
korksan da kormasan da mutlak son'a sürükleneceksin
istediklerin için uğraşmamak mıdır mantık?
korkunun fısıltısıdır bu kanma artık
korku
bastırıyordu içe sıkıntılar,
parmak uçlarım soğuyordu,
aklıma geldikçe olasılıklar
korkular cisimleşiyordu
bir kaç tane yoktu ki
binlercesi vardı
başarısızlık, reddedilme, küçümsenme
prangalar sıkılaşıyordu
ne zaman yaşayacağım diyordum
ne zaman gerçekten hayatta olacağım?
senelerdir mantık kisvesinde beynimde oluşanlar
sanki mucizeyle bir günde yok mu olacaklar?
ne yapmalı nasıl davranmalı
ararsın korkuları yenme metotlarını
tek tek yazıp sınıflandırılır, dostlarla paylaşılır
bulamadın hala kolay bir yolunu
derler ki hepsi bilincin kaybolmasına dair korkudur
tek bir korku nasıl yaratabilir bunca yavru
her biri olmuş başlı başına birer canlı
tek başıma yok edebilir miyim tamamını
sert duruş vakur tavır
gören sanır korkusuz bu, yavuz
oysa biraz kalksa perdeler
görünecek içerideki depremler
yok mudur dayanacak bir duvar?
aile denir dost denir yıkıldı onlar
enkazdan kaldırılır nazikçe hevesler
tek tek ruh üflenir diriltilirler
belki böyle basit görünmeseydi debelendiklerin
görebilseydin zorlandıklarını diğer beşerlerin
oysa herkes korkusuzca yürüyor belirsiz yollarda
sensin tek korkan sis içine bir adım atmaya
bir istek, bir arzu, bir hayal
istemsizce geçirilir binlerce filtreden
dipte kalırsa uğraşmaya değer diye düşünürsün de
cenneti bile sallasaydın geçebilir miydi o elekten?
okudun, duydun binlerce yargılama
herkes en iyisini bilir o aptallık etmiş, o ölüme gitmiş binlerce yaygara
kim tanımış, kim görmüş ki yargılananları
sen de kabul ettin denenleri, kendine yarattın yine onlarca pranga
ne zaman kalkışsan bir şeye
mantığa bürünmüş korkaklık bitiverir dibinde
üfler nefesini der ki: zarar görecek bedenin ruhun, iyisin böyle de
kolayına geldi bu inanıverdin sen de
beşersin, fanisin gideceksin
korksan da kormasan da mutlak son'a sürükleneceksin
istediklerin için uğraşmamak mıdır mantık?
korkunun fısıltısıdır bu kanma artık
devamını gör...
1219.
içimde var bir sızı
nedenidir sözlük kızı
bu alemin yıldızı
çekilir mi bu nazı
********************
yerinde sayar karma puan
mesaj kutum boş an be an
baycerrah azcık daha dayan
olacaktır sana da gönlü kayan
*********************
nedenidir sözlük kızı
bu alemin yıldızı
çekilir mi bu nazı
********************
yerinde sayar karma puan
mesaj kutum boş an be an
baycerrah azcık daha dayan
olacaktır sana da gönlü kayan
*********************
devamını gör...
1220.
şiirimin adı: aliterasyon tamtamları ufkunda gezinirken rastladığım edgar allen poe ya da james joyce türkçe biliyor olsaydı.
taşrada bir korna sesi korkunç
kan tarıyor kuzgun kör topal
kapı eşiğinde kördüğüm adımlar
mustatil kollar tarafından tutsak
kör topal kanatsız kuzgun
cep aynası kırılmış kanadı kurulu kor üstüne
bir kuzgun bir korna sesi bir tüfek kapı eşiğinde bir atış korkusu
kurtulmuş bir çift adım iki kabin ötede
kaftanı kansız gömleği yırtık değil
kökleri kurunuvusta ile taalluk
kokusu yüzyıllar beri muallak kuzgun
kör topal kolçağı kaldı yalnızca kanadının
istanbul/m.ö 25689 dolayları, saat güneş tepenin biraz ilerisinde.
taşrada bir korna sesi korkunç
kan tarıyor kuzgun kör topal
kapı eşiğinde kördüğüm adımlar
mustatil kollar tarafından tutsak
kör topal kanatsız kuzgun
cep aynası kırılmış kanadı kurulu kor üstüne
bir kuzgun bir korna sesi bir tüfek kapı eşiğinde bir atış korkusu
kurtulmuş bir çift adım iki kabin ötede
kaftanı kansız gömleği yırtık değil
kökleri kurunuvusta ile taalluk
kokusu yüzyıllar beri muallak kuzgun
kör topal kolçağı kaldı yalnızca kanadının
istanbul/m.ö 25689 dolayları, saat güneş tepenin biraz ilerisinde.
devamını gör...