normal sözlük yazarlarının şiirleri
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
881.
''utanmaz şairlere gönderme''
ilk şiirlerimi on yedimde yazdıydım
o zamanlar güzel görünürlerdi gözlerime
bilmezdim ben o zaman şiir nedir
sormazdım da kendime nedir şiir?
yazmadan önce okumak gerekirmiş, bilmezdim
bilenler okusa ne düşünürmüş, bilmezdim
denk geldim, okudum, gördüm ama anlamadım
bilmezdim çünkü ne kadar derinim..
ilk şiirlerimi on yedimde yazdıydım
o zamanlar güzel görünürlerdi gözlerime
bilmezdim ben o zaman şiir nedir
sormazdım da kendime nedir şiir?
yazmadan önce okumak gerekirmiş, bilmezdim
bilenler okusa ne düşünürmüş, bilmezdim
denk geldim, okudum, gördüm ama anlamadım
bilmezdim çünkü ne kadar derinim..
devamını gör...
882.
en güzel şiir
en kusursuzu düşünürüm, yerimde duramam
düşüncelerde boğulurum, kimseye anlatamam
ama anlaşılmak isterim, buna mani olamam
en güzel şiiri yazmak isterim, başka türlüsü mümkün değil
en güzel romanı okumak, en güzel şarkıları söylemek
gerektiğinde saklı kapılar ardında ağlamak
gerekmese bile en yüksek kahkahalarla gülmek isterim
ben de hayal kurarım bazı anlar gelir, annemi düşünürüm.
bir tabak daha patates kızartması isterim, bazen gülerek bazen ağlayarak
bir sigara yakarım uzaklara bakarım, yoldan geçen arabalara selam veririm
keşke bir tanesi dursa da bir baksa, atla dese diye dua ederim.
hep beraber olalım, hiçbir şey değişmesin isterim.
ölüm gerçek olmasa, en korkunç masaldan öte olmasın derim.
fakat bunların hiçbirine çok istesem de inanamam
bilirim ki ne kadar yalvarsam da yakarsam
annem bana veremez bir tabak daha
patates kızartması.
en kusursuzu düşünürüm, yerimde duramam
düşüncelerde boğulurum, kimseye anlatamam
ama anlaşılmak isterim, buna mani olamam
en güzel şiiri yazmak isterim, başka türlüsü mümkün değil
en güzel romanı okumak, en güzel şarkıları söylemek
gerektiğinde saklı kapılar ardında ağlamak
gerekmese bile en yüksek kahkahalarla gülmek isterim
ben de hayal kurarım bazı anlar gelir, annemi düşünürüm.
bir tabak daha patates kızartması isterim, bazen gülerek bazen ağlayarak
bir sigara yakarım uzaklara bakarım, yoldan geçen arabalara selam veririm
keşke bir tanesi dursa da bir baksa, atla dese diye dua ederim.
hep beraber olalım, hiçbir şey değişmesin isterim.
ölüm gerçek olmasa, en korkunç masaldan öte olmasın derim.
fakat bunların hiçbirine çok istesem de inanamam
bilirim ki ne kadar yalvarsam da yakarsam
annem bana veremez bir tabak daha
patates kızartması.
devamını gör...
883.
kendimi fıçıya hapsetseydim belki korunurdum günahlardan
dünyadan ve insanlardan
çok kalabalıklar
etrafımda karanlık suratlar var
tökezlediğimde sırtımdan vuracaklar
haykırsam yıkılacaklar
ama çoklar
beni korkuturlar
mutlak güç olmak tek hedefim
hakimiyet benim
bunun için her şeyimi feda ettim
ben ölümün kendisiyim
var eden ve yok eden benin
oyunun sonunda galibiyet yalnızca benim
dünyadan ve insanlardan
çok kalabalıklar
etrafımda karanlık suratlar var
tökezlediğimde sırtımdan vuracaklar
haykırsam yıkılacaklar
ama çoklar
beni korkuturlar
mutlak güç olmak tek hedefim
hakimiyet benim
bunun için her şeyimi feda ettim
ben ölümün kendisiyim
var eden ve yok eden benin
oyunun sonunda galibiyet yalnızca benim
devamını gör...
884.
muazzez adını sayıklarım tüm gece
ölümün bir bilmece
bazen hayaletin dolanır evimin içinde
nereye baksam görüyorum seni kanlar içinde
ölümün dün gibi zihnimde
özlüyorum sadece
sen yoksan ölürüm belki bir gece
yok olur katilin ben gidince
ölümün bir bilmece
bazen hayaletin dolanır evimin içinde
nereye baksam görüyorum seni kanlar içinde
ölümün dün gibi zihnimde
özlüyorum sadece
sen yoksan ölürüm belki bir gece
yok olur katilin ben gidince
devamını gör...
885.
tükenmek üzerine
kalmamışlık serpiştirilmiş
özlüyorsan görüyorsun diyor ya şair
bil ki senden hiç eksilmemiş
dolmuş kalbine
nakış nakış işlenmiş
vadedilen topraklar gibi
hüküm verilmiş
senindir denmiş
sora sora bağdat bulunmuş da
o gemi buraya hiç gelmemiş
soranlara unuttum denmiş de
yarası hiç silinmemiş.
kalmamışlık serpiştirilmiş
özlüyorsan görüyorsun diyor ya şair
bil ki senden hiç eksilmemiş
dolmuş kalbine
nakış nakış işlenmiş
vadedilen topraklar gibi
hüküm verilmiş
senindir denmiş
sora sora bağdat bulunmuş da
o gemi buraya hiç gelmemiş
soranlara unuttum denmiş de
yarası hiç silinmemiş.
devamını gör...
886.
mesafe diye bir şey söylerler mücella
seni düşünmem bir kalem bir dize
sana gelmem bir gün bir gece
mühim olan nedir mücella
seni bir anlığına görmem mi
yoksa her anımda seni sevmem mi
dünyevi her şey elbet biter derler
seni düşünmem bir kalem bir dize
ihanet nedir mücella
birini öldürmek ne kadar sürer
kaç gün kaç gece
altı yıl mı altı ay mı
hangisi bana daha çok acı verir
bir anda ve tek seferde mi
yoksa her anımda yavaşça ölmem mi
seni düşünmem bir kalem bir dize
sana gelmem bir gün bir gece
mühim olan nedir mücella
seni bir anlığına görmem mi
yoksa her anımda seni sevmem mi
dünyevi her şey elbet biter derler
seni düşünmem bir kalem bir dize
ihanet nedir mücella
birini öldürmek ne kadar sürer
kaç gün kaç gece
altı yıl mı altı ay mı
hangisi bana daha çok acı verir
bir anda ve tek seferde mi
yoksa her anımda yavaşça ölmem mi
devamını gör...
887.
ufacikken,koşup oynarken,
kelebekleri kovalarken,kedileri,köpekleri severken
hiç büyüyeceğimi düşünmedim.
bilmezdim büyüyünce daha büyük dertlerim olacağını,
bilmezdim sevmenin suç olduğunu,
bilmezdim değer verdiğim insanların bir gün gelip te sırtımdan vuracağını,
bilmezdim derdi,yasayı,nefret etmeyi,bir kalemde silip atmayı bilmezdim.
öğrendim
evet büyüyünce daha büyük dertlerim oldu onlarla başa çıkmayı öğrendim,
sevmeyi öğrendim
kendimden başka kimseye değer vermemeyi öğrendim
kimin sırtımdan vurup vurmayacagini öğrendim
aglamamayi öğrendim
bir kalemde silip atmayı öğrendim
insanlara guvenmemeyi öğrendim
dik durup savaşmayı öğrendim
kalbimi dinlemeyi öğrendim.
acılara duvar gibi dik durmayı öğrendim
hayat ve insanlar bana bazı şeyleri kafama vura vura öğretti.
yandım
piştim
kavruldum
buda benden gecenin şiiri olsun fırından yeni çıktı anlık duygularım.
kelebekleri kovalarken,kedileri,köpekleri severken
hiç büyüyeceğimi düşünmedim.
bilmezdim büyüyünce daha büyük dertlerim olacağını,
bilmezdim sevmenin suç olduğunu,
bilmezdim değer verdiğim insanların bir gün gelip te sırtımdan vuracağını,
bilmezdim derdi,yasayı,nefret etmeyi,bir kalemde silip atmayı bilmezdim.
öğrendim
evet büyüyünce daha büyük dertlerim oldu onlarla başa çıkmayı öğrendim,
sevmeyi öğrendim
kendimden başka kimseye değer vermemeyi öğrendim
kimin sırtımdan vurup vurmayacagini öğrendim
aglamamayi öğrendim
bir kalemde silip atmayı öğrendim
insanlara guvenmemeyi öğrendim
dik durup savaşmayı öğrendim
kalbimi dinlemeyi öğrendim.
acılara duvar gibi dik durmayı öğrendim
hayat ve insanlar bana bazı şeyleri kafama vura vura öğretti.
yandım
piştim
kavruldum
buda benden gecenin şiiri olsun fırından yeni çıktı anlık duygularım.
devamını gör...
888.
bu akşam gergin uyandım
gittim kapıya bi tekme attım
sırf sen rahatsız ol diye.
gittim kapıya bi tekme attım
sırf sen rahatsız ol diye.
devamını gör...
889.
bir deniz kenarında
dalga sesleri arasında
kumsalda kum taneleri içinde aradım seni
bulamayacağını bile bile
hiç gitmemişsin gibi.
dalga sesleri arasında
kumsalda kum taneleri içinde aradım seni
bulamayacağını bile bile
hiç gitmemişsin gibi.
devamını gör...
890.
sabah kar yağdı
sonra yağmur,
şimdi de güneş açtı.
tanrım ya mahsus yapıyorsun,
ya da sende benim gibi kararsızsın.
sonra yağmur,
şimdi de güneş açtı.
tanrım ya mahsus yapıyorsun,
ya da sende benim gibi kararsızsın.
devamını gör...
891.
bir cümle daha duysam patlayacaktım.
küçük bir su balonuyum ben.
sınırlarım kadar yaşarım.
artistlik olsun diye değil,
canım istediği için yazarım.
ne edep bilirim ne kural…
gerek mi var?
zaten eksik yanlış.
kimmiş o tam!
canım istedi şair oldum.
canım istedi yazar oldum.
canım istedi filozof oldum.
canım istedi bıraktım.
saçma sapan koydum adını.
çıkarıp duvarıma astım.
şiirli duvar mı kaldı.
duvarlar hep alçı!
laminant diyorlar yerlere,
betona bile basamıyor insan.
üşütüp hasta mı olsam?
iyileşip şükür mü etsem!
dükkandan bozma evimde,
koltuktan bozma yatağım var.
çıkma dolap ile tezgah
çalışmayan bir saat.
çok mu lazım edebiyat?
13.10.17 ağrı diyadin.
küçük bir su balonuyum ben.
sınırlarım kadar yaşarım.
artistlik olsun diye değil,
canım istediği için yazarım.
ne edep bilirim ne kural…
gerek mi var?
zaten eksik yanlış.
kimmiş o tam!
canım istedi şair oldum.
canım istedi yazar oldum.
canım istedi filozof oldum.
canım istedi bıraktım.
saçma sapan koydum adını.
çıkarıp duvarıma astım.
şiirli duvar mı kaldı.
duvarlar hep alçı!
laminant diyorlar yerlere,
betona bile basamıyor insan.
üşütüp hasta mı olsam?
iyileşip şükür mü etsem!
dükkandan bozma evimde,
koltuktan bozma yatağım var.
çıkma dolap ile tezgah
çalışmayan bir saat.
çok mu lazım edebiyat?
13.10.17 ağrı diyadin.
devamını gör...
892.
bir meme özleminde
seni aramak var ya
bu hep böyle
böyle gider mi ?
seni aramak var ya
bu hep böyle
böyle gider mi ?
devamını gör...
893.
uçurumların köşesi tutunmuş papatyalara.
|çiçekler solgun,
hava bulanık.
yorgun bir kış gecesi sızlıyor harfler,
kelimelerin can çekişinden.
trenler geçiyor mısralardan..
ruhlar bir bir göçüyor, zamanı kırık şarkılarla.
sisli bulutlar ay'ı örtüyor.
buğulu artık yeşilin kızıl tarafı.|
|çiçekler solgun,
hava bulanık.
yorgun bir kış gecesi sızlıyor harfler,
kelimelerin can çekişinden.
trenler geçiyor mısralardan..
ruhlar bir bir göçüyor, zamanı kırık şarkılarla.
sisli bulutlar ay'ı örtüyor.
buğulu artık yeşilin kızıl tarafı.|
devamını gör...
894.
akıp giden boşluğa
beyhude sözler
gereksiz akıntılar yüzlerden
serbest çağrışmışlıklar
paramparça olmuş potlar
ve artık
geri dönüşü olmadığına dair
mutlak inancımızın olduğumuz yollar
ışığın keyfi değişimleri
ve tuhaf bir gör(e)meme isteği
asılı kalmışlıklar
artık öyle olma istekleri
bazen de artık hayal
kuramamak
ama yine de
hep akıp gitmek
beyhude sözler
gereksiz akıntılar yüzlerden
serbest çağrışmışlıklar
paramparça olmuş potlar
ve artık
geri dönüşü olmadığına dair
mutlak inancımızın olduğumuz yollar
ışığın keyfi değişimleri
ve tuhaf bir gör(e)meme isteği
asılı kalmışlıklar
artık öyle olma istekleri
bazen de artık hayal
kuramamak
ama yine de
hep akıp gitmek
devamını gör...
895.
neye evet dediğini bilmeden
alır mührü, o'na basar diyeyim...
sanki dinsizmişiz gibi önceden
'allah' diyor diye atar diyeyim...
hesap bilmez, ilim bilmez, anlamaz
karnı tok ya, aç'ı hiç sorgulamaz,
dışı mü'min ama içi beynamaz,
gelip hiç yalandan 'dava' demeyin
lafta efe, 'hadi' desen r yapar,
cahildir, dinlemez, sohbeti tıkar,
tutturmuş cebinden telefon çıkar,
delik donla sarayları öveyim...
tüp kuyruğunu dilinden hiç düşürmez
'yolsuzluklar' dersin duymaz, dinlemez
almanlar kıskançmış, neden bilinmez
kura bakıp 'euro ya kul!' diyeyim..
afillibirbey 'im kime ne'deyim?
hırsım yok ki kula kulluk edeyim.
anladık sen anca mabad kılısın
bil ki ben mahzuni sazı'n teliyim..
alır mührü, o'na basar diyeyim...
sanki dinsizmişiz gibi önceden
'allah' diyor diye atar diyeyim...
hesap bilmez, ilim bilmez, anlamaz
karnı tok ya, aç'ı hiç sorgulamaz,
dışı mü'min ama içi beynamaz,
gelip hiç yalandan 'dava' demeyin
lafta efe, 'hadi' desen r yapar,
cahildir, dinlemez, sohbeti tıkar,
tutturmuş cebinden telefon çıkar,
delik donla sarayları öveyim...
tüp kuyruğunu dilinden hiç düşürmez
'yolsuzluklar' dersin duymaz, dinlemez
almanlar kıskançmış, neden bilinmez
kura bakıp 'euro ya kul!' diyeyim..
afillibirbey 'im kime ne'deyim?
hırsım yok ki kula kulluk edeyim.
anladık sen anca mabad kılısın
bil ki ben mahzuni sazı'n teliyim..
devamını gör...
896.
ağladım ardından
yapayalnız
kalmadı duraklarda yolcu
bulutlar hep gri
yağmurlar hep matemli
yeşile özlem
yeşile hasret
sana kış
yollara küstüm
geçsem karlı dağları bitse bu düş
seni hatırlatır baharlar, yazlar
yaşamak başlı başına zor bir iş.
yapayalnız
kalmadı duraklarda yolcu
bulutlar hep gri
yağmurlar hep matemli
yeşile özlem
yeşile hasret
sana kış
yollara küstüm
geçsem karlı dağları bitse bu düş
seni hatırlatır baharlar, yazlar
yaşamak başlı başına zor bir iş.
devamını gör...
897.
bak!
hala bok gibiyim
sen tanıdığım en iyi sifondun.
hala bok gibiyim
sen tanıdığım en iyi sifondun.
devamını gör...
898.
tanık istiyoruz
aynı zamanda
bilinmesin de
yapabilmek istiyoruz
güç olan şeyleri
aşabilmek dağ tepe
bitsin istiyoruz
istemediklerimiz
aynı zamanda başlasın da
neşe ve bol kahkahalar
sadelik istiyoruz
bulanmasın sular
durulsun iyice
dönmesin dünya
aynı zamanda bulalım
şansı ve yer verelim yaşamaya
sevecenlik durağında inelim
kokteyl gibi bir seremoni bekler bizi
cümbüş eyler
safi sevgiler
kan revan olmuş yerleri.
aynı zamanda
bilinmesin de
yapabilmek istiyoruz
güç olan şeyleri
aşabilmek dağ tepe
bitsin istiyoruz
istemediklerimiz
aynı zamanda başlasın da
neşe ve bol kahkahalar
sadelik istiyoruz
bulanmasın sular
durulsun iyice
dönmesin dünya
aynı zamanda bulalım
şansı ve yer verelim yaşamaya
sevecenlik durağında inelim
kokteyl gibi bir seremoni bekler bizi
cümbüş eyler
safi sevgiler
kan revan olmuş yerleri.
devamını gör...
899.
bir yol vardı bir zamanlar
ne yürümek haksızlıktı
ne de gönlünce coşmak
ne gülmek pişmanlıktı
ne de serserice ağlamak
belki dolu yalnızlıktı
fakat pek yoktu yol çalmak.
-kaytsz.
ne yürümek haksızlıktı
ne de gönlünce coşmak
ne gülmek pişmanlıktı
ne de serserice ağlamak
belki dolu yalnızlıktı
fakat pek yoktu yol çalmak.
-kaytsz.
devamını gör...
900.
çarkıfelek
şeref nedimeleri ve terzi kadınlar
şeref nedimeleri ve çarkıfelek çiçeği işlemesini bilen kadınlar
- oğlum sana şeytan diyecekler sakın inanma -
namussuz nehir
seçtiği kısımları yansıtıyor
- ne olur kanma ona -
bir düğün var ve arılar çalışıyor
düğüne ejderha, balık, sinek
öğütleri götürüyorlar
- oğlum ne olur inan -
bir oğlan ejderha öğüdünde alev alıyor
benim tüm küskünlüğüm kız kardeşlerime
hayır yanıltmasın sizi hiçbir dil kıvraklığı
benim tüm küskünlüğüm kız kardeşlerime
terzi kadınlar ayaklanıyor
- benim canım oğlum bu kör kurguda bir yalancılık var -
bir nedime dönüyor, dönüyor, dönüyor
bembeyaz dönüyor elbisesinde çarkıfelek çiçeği
terzi kadınlar intikamını alırken
nedime çarkıfelek oluyor kanlar içinde
- oğlum ağlama bizim kırlangıçlarımız bize yakut getirmez -
nedime ölüyor, düğün ölüyor
bu bizim ölümümüz değil.
şeref nedimeleri ve terzi kadınlar
şeref nedimeleri ve çarkıfelek çiçeği işlemesini bilen kadınlar
- oğlum sana şeytan diyecekler sakın inanma -
namussuz nehir
seçtiği kısımları yansıtıyor
- ne olur kanma ona -
bir düğün var ve arılar çalışıyor
düğüne ejderha, balık, sinek
öğütleri götürüyorlar
- oğlum ne olur inan -
bir oğlan ejderha öğüdünde alev alıyor
benim tüm küskünlüğüm kız kardeşlerime
hayır yanıltmasın sizi hiçbir dil kıvraklığı
benim tüm küskünlüğüm kız kardeşlerime
terzi kadınlar ayaklanıyor
- benim canım oğlum bu kör kurguda bir yalancılık var -
bir nedime dönüyor, dönüyor, dönüyor
bembeyaz dönüyor elbisesinde çarkıfelek çiçeği
terzi kadınlar intikamını alırken
nedime çarkıfelek oluyor kanlar içinde
- oğlum ağlama bizim kırlangıçlarımız bize yakut getirmez -
nedime ölüyor, düğün ölüyor
bu bizim ölümümüz değil.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103