normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1461.
biri ,
senin ağzından dökülen her sözcüğü
anlamaya çalışıyorsa
o seni gerçekten önemsiyordur...
biri,
senin yanındayken bile
seni özlüyorsa
o kişi seni gerçekten seviyordur....
senin ağzından dökülen her sözcüğü
anlamaya çalışıyorsa
o seni gerçekten önemsiyordur...
biri,
senin yanındayken bile
seni özlüyorsa
o kişi seni gerçekten seviyordur....
devamını gör...
1462.
seninle tartışsaydık, her tartışmayı ben kaybederdim,
seninle oyun oynasaydık, her oyunu ben kaybederdim,
çünkü hep senin tarafını tutardım.
seninle oyun oynasaydık, her oyunu ben kaybederdim,
çünkü hep senin tarafını tutardım.
devamını gör...
1463.
ben uçkurdan düşen damla
koca bir adam oldum zamanla
gezdim gördüm eyledim
bilmem bu zamanı neyledim
aktı geçti
yatak misali taştı
dur diyemedim
dur azrail
arayı doldurdum
aşkla şefkatle damlalarla
doldukça taştı
dur azrail
eksik kaldı
yarım tamamlandı
aşk şefkat damla
durdur bunu azrail
koca bir adam oldum zamanla
gezdim gördüm eyledim
bilmem bu zamanı neyledim
aktı geçti
yatak misali taştı
dur diyemedim
dur azrail
arayı doldurdum
aşkla şefkatle damlalarla
doldukça taştı
dur azrail
eksik kaldı
yarım tamamlandı
aşk şefkat damla
durdur bunu azrail
devamını gör...
1464.
tam şiir sayılmaz ama zamanında sevdiğim hatuna şöyle bir dörtlük yazmıştım:
“gözlerinin ışıltısında buldum tüm gayemi
hayat pınarını ise dudaklarında ıslak ıslak
yapan bu muydu beni sana böylesine tutsak
yoksa gönlümün güzelliğine biçtiği paye mi”
çok amatörce falan ama yine de hoşuna gitmişti.*
“gözlerinin ışıltısında buldum tüm gayemi
hayat pınarını ise dudaklarında ıslak ıslak
yapan bu muydu beni sana böylesine tutsak
yoksa gönlümün güzelliğine biçtiği paye mi”
çok amatörce falan ama yine de hoşuna gitmişti.*
devamını gör...
1465.
sözlük bir liman
ben de bir gemi
canım sıkıldıkça
girerim içeri …
ben de bir gemi
canım sıkıldıkça
girerim içeri …
devamını gör...
1466.
birbirinden habersiz deliriyor insanlar içlerinde
yok olup tükeniyorlar bilmeden, savaşıyorlar
birbirlerini delirmekle, delirtmekle suçlayıp
daha da deliriyorlar akabinde
kimse bilmeden her gün ayrı ölüp ayrı diriliyorlar
bizlere kastı var zannettiklerimiz
geçmeyen buhranların kurbanı oluyorlar
habersizce bir darbe de biz vuruyoruz belki
iyileşmelerine imkân tanımıyoruz
sorsalar en çok biz isterdik iyileşmelerini
delilik, yozlaşmışlık azalmıyor paylaştıkça
artıyor, karartıyor, yavan kılıyor evreni
günün birinde belki iyileşiyoruz ama
şevksiz, geleceğe mecalsiz, ümitsiz
iyileştiğimizden bile habersiz
aradan günler, aylar, yıllar geçtikçe
hepimiz iki seçenek arasında kalıyoruz
yeni acıların buhranına kapılıp delirmek
ya da eski deliliklerimize gülmek
kimimiz çıkıyoruz bu döngüden, onuyoruz
kimimiz de adım atıyoruz tükenişe
artık hiçbirimizin el uzatacak hâli kalmıyor
döngü bitiyor...
yok olup tükeniyorlar bilmeden, savaşıyorlar
birbirlerini delirmekle, delirtmekle suçlayıp
daha da deliriyorlar akabinde
kimse bilmeden her gün ayrı ölüp ayrı diriliyorlar
bizlere kastı var zannettiklerimiz
geçmeyen buhranların kurbanı oluyorlar
habersizce bir darbe de biz vuruyoruz belki
iyileşmelerine imkân tanımıyoruz
sorsalar en çok biz isterdik iyileşmelerini
delilik, yozlaşmışlık azalmıyor paylaştıkça
artıyor, karartıyor, yavan kılıyor evreni
günün birinde belki iyileşiyoruz ama
şevksiz, geleceğe mecalsiz, ümitsiz
iyileştiğimizden bile habersiz
aradan günler, aylar, yıllar geçtikçe
hepimiz iki seçenek arasında kalıyoruz
yeni acıların buhranına kapılıp delirmek
ya da eski deliliklerimize gülmek
kimimiz çıkıyoruz bu döngüden, onuyoruz
kimimiz de adım atıyoruz tükenişe
artık hiçbirimizin el uzatacak hâli kalmıyor
döngü bitiyor...
devamını gör...
1467.
başlarsın ve bitiremezsin,
vicdan dediğin o sahte kalıplar boğar benliğini,
kendini kandırır durursun ve kapıyı kapatırsın,
sen, sen misin ki iyi biri olabileceksin?
sen, sen misin ki sadakati bulacaksın?
durmadan dağıtırsın zevklerinin kirlerini,
zevk için, huzur için terkedersin kimliğini,
uğruna savaşırsın sen olmayan şeylerin,
sen, sen misin ki barışı sağlayacaksın?
sen, sen misin ki ruhunu arındıracaksın?
vicdan dediğin o sahte kalıplar boğar benliğini,
kendini kandırır durursun ve kapıyı kapatırsın,
sen, sen misin ki iyi biri olabileceksin?
sen, sen misin ki sadakati bulacaksın?
durmadan dağıtırsın zevklerinin kirlerini,
zevk için, huzur için terkedersin kimliğini,
uğruna savaşırsın sen olmayan şeylerin,
sen, sen misin ki barışı sağlayacaksın?
sen, sen misin ki ruhunu arındıracaksın?
devamını gör...
1468.
yazılıdır sayfa ama beyaz yine de
mürekkep üzerine mürekkep
kalem darbeleri yoğun ve şiddetli
bilinç akar mevsimsiz rüzgar gibi
sayfa yine de beyaz
kırk yıllık anı benzeri hoş
gülümsemek kara kedi gibi
anılar ve anılar
keyifsizlik toz bulut dağılır
sayfa şimdi beyaz değil
beyazların biraradalığı yani bembeyaz
yoksunlukların biraradalığı gibi
şiirce karşılığı yalnızlık
garsondan başkasını tanımadım
kekremsi tat kahve demli çay
merhaba ve hoş geldiniz
garsondan başkasını düşlemedim
o da beni düşledi mi bilmem
o dedim ama biricik değil ki
bir gibi ama kalabalık
hepsinde sarı gömlek ve uzun saç
düşlerler mi bilmem
erkekçik diğer adı küçük adam
terlemekten çekinmeden koşar
gülmek su içmek gibi doğal ve bir anda
sessiz olması gerektiğini henüz bilmez
yavaş yavaş tanır önce kendini
sonra kadın tanımaya başlar
komşunun büyükçe kızı ve şalvarı
adı fahriye değil abla hiç değil
imgesi ablalık tanımaz da ondan
yürüyüşü, gülüşü ve bilimsel tanımıyla kokusu
adı fahriye değil abla hiç değil
mürekkep üzerine mürekkep
kalem darbeleri yoğun ve şiddetli
bilinç akar mevsimsiz rüzgar gibi
sayfa yine de beyaz
kırk yıllık anı benzeri hoş
gülümsemek kara kedi gibi
anılar ve anılar
keyifsizlik toz bulut dağılır
sayfa şimdi beyaz değil
beyazların biraradalığı yani bembeyaz
yoksunlukların biraradalığı gibi
şiirce karşılığı yalnızlık
garsondan başkasını tanımadım
kekremsi tat kahve demli çay
merhaba ve hoş geldiniz
garsondan başkasını düşlemedim
o da beni düşledi mi bilmem
o dedim ama biricik değil ki
bir gibi ama kalabalık
hepsinde sarı gömlek ve uzun saç
düşlerler mi bilmem
erkekçik diğer adı küçük adam
terlemekten çekinmeden koşar
gülmek su içmek gibi doğal ve bir anda
sessiz olması gerektiğini henüz bilmez
yavaş yavaş tanır önce kendini
sonra kadın tanımaya başlar
komşunun büyükçe kızı ve şalvarı
adı fahriye değil abla hiç değil
imgesi ablalık tanımaz da ondan
yürüyüşü, gülüşü ve bilimsel tanımıyla kokusu
adı fahriye değil abla hiç değil
devamını gör...
1469.
eve geldim bu gece
seni düşündüm 10 kere
uykum geldi sonra
yatarken sarıldım kendime
seni düşündüm 10 kere
uykum geldi sonra
yatarken sarıldım kendime
devamını gör...
1470.
...
hangi çağın gelişidir bilmem üzerimize sinen bu yıpranmışlık hissi
hangi vaktin geçişidir bilmem bu geç kalınmışlığımız
hangi çağrının yankısıdır bilmem ayak seslerimizi taklit eden
hangi duygunun ölümüdür bilmem sessizlikle boğuyor içimizi..
hangi çağın gelişidir bilmem üzerimize sinen bu yıpranmışlık hissi
hangi vaktin geçişidir bilmem bu geç kalınmışlığımız
hangi çağrının yankısıdır bilmem ayak seslerimizi taklit eden
hangi duygunun ölümüdür bilmem sessizlikle boğuyor içimizi..
devamını gör...
1471.
şiirimin adı <300 gr küspe ve aşıq olduğum kadın>
sıkıntıdayım bir süredir
kadın
üç yüz gram küspe ve biraz saman
artı yalaklar gözyaşımla sulanan............
sabahın köründe uyanıyorum kadın
sen on yedinci ruyanda bilmem kimi görüyorken
ben
koyun güdüyorum kadın........
biraz daha küspe biraz daha saman galiba
külünkler ve el arabaları kimce sıralanmış
nahırlar dikenli terliklerle yemlenmiş
biraz daha zaman kadın........ biraz daha.......
normal sözlük/ f tipi kapalı cezaevi
sekiz temmuz iki bin yirmi üç/yeni nick
sıkıntıdayım bir süredir
kadın
üç yüz gram küspe ve biraz saman
artı yalaklar gözyaşımla sulanan............
sabahın köründe uyanıyorum kadın
sen on yedinci ruyanda bilmem kimi görüyorken
ben
koyun güdüyorum kadın........
biraz daha küspe biraz daha saman galiba
külünkler ve el arabaları kimce sıralanmış
nahırlar dikenli terliklerle yemlenmiş
biraz daha zaman kadın........ biraz daha.......
normal sözlük/ f tipi kapalı cezaevi
sekiz temmuz iki bin yirmi üç/yeni nick
devamını gör...
1472.
işaret
-sevmeni değil
dinlemeni istiyorum-
bilmediğin bir hikâye anlatacağım bir gün sana
bir damla suya okyanus katıp
boğarcasına suyu
ağlamaklı
ıslanmak dileyip
baktığı kuyuda kaybolan kadın
söylesene bir kez
hangi adı çağırır
parmağının ucundaki işaret
b.
-sevmeni değil
dinlemeni istiyorum-
bilmediğin bir hikâye anlatacağım bir gün sana
bir damla suya okyanus katıp
boğarcasına suyu
ağlamaklı
ıslanmak dileyip
baktığı kuyuda kaybolan kadın
söylesene bir kez
hangi adı çağırır
parmağının ucundaki işaret
b.
devamını gör...
1473.
seni söyler tüm şarkılar
güneş,güzelliğinden batar
dereler seni çağlar
sigaram art arda senin için yanar
ne yaptın bana bilmiyorum
gece seninle uyuyor
sabah seninle uyanıyorum
haykırmak istiyorum seni sevdiğimi
ama seni kaybetmekten korkuyorum
güneş,güzelliğinden batar
dereler seni çağlar
sigaram art arda senin için yanar
ne yaptın bana bilmiyorum
gece seninle uyuyor
sabah seninle uyanıyorum
haykırmak istiyorum seni sevdiğimi
ama seni kaybetmekten korkuyorum
devamını gör...
1474.
35 oldu
bugün popomdan akan ter damlası
hep sıcaktan her damlası
armullah kelimesinin anlamı
cennete düşen ilk popo teri damlası
bu şiirim 5 hececiler ve 7 meşalecilerin kavgası sonucu geriye kalan ikinci yenilerin bir eksiği birinci yeni akımının ters mıknatıslanmışıdır.
bugün popomdan akan ter damlası
hep sıcaktan her damlası
armullah kelimesinin anlamı
cennete düşen ilk popo teri damlası
bu şiirim 5 hececiler ve 7 meşalecilerin kavgası sonucu geriye kalan ikinci yenilerin bir eksiği birinci yeni akımının ters mıknatıslanmışıdır.
devamını gör...
1475.
yıldızlarla güller arasındaki mesafe
kanatları kusurlu bir meleğin
yeryüzüne bıraktığı görünmez bir aşktı
evlerin vazolarında solmuş kırmızı güller gibiyim
senden besleniyorum
o esrarlı gecede
kısacık bir molada
hangi yıldızın düşündeydim
karanlıktan gözlerime bir şey ilerliyor
korkunun ötesinde bir bakış
ay ışığının işaretini bekliyorum bense her gece
gülümser ay rüya gören gözlere çünkü
aşkı bırak sen,
zincirle bağlı olsa da uçar o merak etme
b.
kanatları kusurlu bir meleğin
yeryüzüne bıraktığı görünmez bir aşktı
evlerin vazolarında solmuş kırmızı güller gibiyim
senden besleniyorum
o esrarlı gecede
kısacık bir molada
hangi yıldızın düşündeydim
karanlıktan gözlerime bir şey ilerliyor
korkunun ötesinde bir bakış
ay ışığının işaretini bekliyorum bense her gece
gülümser ay rüya gören gözlere çünkü
aşkı bırak sen,
zincirle bağlı olsa da uçar o merak etme
b.
devamını gör...
1476.
dudakların ürkek ay ışığının altında bile tehlikeli bir kırmızıdır.
yani avuç içlerimde kan oturtana kadar sıktığım yumruğum kadar sert bir kırmızı
ve ayrık dişlerimle ısırdığım sulu bir elma kadar soylu bir kırmızı.
dudakların ürkek ay ışığının altında çıplak bir tarlada açan gelincik kadar mağrur bir kırmızıdır.
dudakların; dudaklarıma acıyı
ve tuzu
ve susamışlığın bulanık sanrılarını fısıldayan temmuz güneşi kadar
yalnız bir kırmızıdır.
ellerini öp
kendi ellerini
en az dudakların kadar yumuşak, tehlikeli
ve kırmızı olmasa da en azından narin bir pembeye can veren avuç içlerini.
öp ve bir daha ve daha büyük bir gayretle giriş kırmızıya kırmızıyı anlatma işlerine.
dudakların dehşetli kırmızı
insan olup da imrenmemek elde değil hem elmadan ısırık alıp hem de sana bu kadar yakın olan dişlerine.
yani avuç içlerimde kan oturtana kadar sıktığım yumruğum kadar sert bir kırmızı
ve ayrık dişlerimle ısırdığım sulu bir elma kadar soylu bir kırmızı.
dudakların ürkek ay ışığının altında çıplak bir tarlada açan gelincik kadar mağrur bir kırmızıdır.
dudakların; dudaklarıma acıyı
ve tuzu
ve susamışlığın bulanık sanrılarını fısıldayan temmuz güneşi kadar
yalnız bir kırmızıdır.
ellerini öp
kendi ellerini
en az dudakların kadar yumuşak, tehlikeli
ve kırmızı olmasa da en azından narin bir pembeye can veren avuç içlerini.
öp ve bir daha ve daha büyük bir gayretle giriş kırmızıya kırmızıyı anlatma işlerine.
dudakların dehşetli kırmızı
insan olup da imrenmemek elde değil hem elmadan ısırık alıp hem de sana bu kadar yakın olan dişlerine.
devamını gör...
1477.
aşığım sana ne kadar basit bir cümle değil mi ?
bana herkesten farklı bir seni seviyorum der misin ?
herkesin sergilediği kalıplaşmış sevgi gösterilerine hiç gelemem.
senden başka biri gibi davranmanı değil sen olmanı istiyorum.
rol yapma bana, fotoroman çevirmiyor kimse burada.
aşk nedir biliyor musun ayakkabı bağcıklarımın kadınım tarafından bağlanmasıdır aşk.
kaybolan çocukluğumun telafisidir aşk.
aşk kelimesini sıradanlaştırmadan yaşanılması mümkün her türlü güzel duygunun adıdır aşk.
fakat sen bir instagram mankenisin.
ruhunu şu marka için sat derler hemen satarsın.
en değerli geçmişini bir çırpıda şu kenara atarsın.
ipimle z kuşağım, her hâli dalgalı gökkuşağım.
bana kredi kartı gibi sinsice yaklaşma.
sen zor olanı seçiyorsun, bırak ben alışverişimi nakit yapayım.
sen ne karışıyorsun ?
bana herkesten farklı bir seni seviyorum der misin ?
herkesin sergilediği kalıplaşmış sevgi gösterilerine hiç gelemem.
senden başka biri gibi davranmanı değil sen olmanı istiyorum.
rol yapma bana, fotoroman çevirmiyor kimse burada.
aşk nedir biliyor musun ayakkabı bağcıklarımın kadınım tarafından bağlanmasıdır aşk.
kaybolan çocukluğumun telafisidir aşk.
aşk kelimesini sıradanlaştırmadan yaşanılması mümkün her türlü güzel duygunun adıdır aşk.
fakat sen bir instagram mankenisin.
ruhunu şu marka için sat derler hemen satarsın.
en değerli geçmişini bir çırpıda şu kenara atarsın.
ipimle z kuşağım, her hâli dalgalı gökkuşağım.
bana kredi kartı gibi sinsice yaklaşma.
sen zor olanı seçiyorsun, bırak ben alışverişimi nakit yapayım.
sen ne karışıyorsun ?
devamını gör...
1478.
sen,
beklediği ilhamı gelen şairin son damla mürekkebi okkasında,
avluda bir idam mahkumunun gördüğü son kuşun kanadında,
dönüşü olmayan yolcunun son vedası terminal peronunda,
ölüm döşeğinde pir-i faninin duyduğu son sala, ecel makamında,
sonbahara direnen yaprağın son gayreti, yaşam bulduğu ağacın dalında,
umutsuzlukla dolu bir anne, sevimsiz hastane kapısında,
çıplak bir çocuk ayağı, cam gibi bir aralık ayazında,
kimsenin duymadığı avaz avaz çığlık tan yeri karanlığında...
sen, sana yazamadığım son şiirin kilit kelimesi, dizilmemiş satır aralarında.
kıtlıkla geçen aşk mevsiminin, kabul olmayacak duasında.
beklediği ilhamı gelen şairin son damla mürekkebi okkasında,
avluda bir idam mahkumunun gördüğü son kuşun kanadında,
dönüşü olmayan yolcunun son vedası terminal peronunda,
ölüm döşeğinde pir-i faninin duyduğu son sala, ecel makamında,
sonbahara direnen yaprağın son gayreti, yaşam bulduğu ağacın dalında,
umutsuzlukla dolu bir anne, sevimsiz hastane kapısında,
çıplak bir çocuk ayağı, cam gibi bir aralık ayazında,
kimsenin duymadığı avaz avaz çığlık tan yeri karanlığında...
sen, sana yazamadığım son şiirin kilit kelimesi, dizilmemiş satır aralarında.
kıtlıkla geçen aşk mevsiminin, kabul olmayacak duasında.
devamını gör...
1479.
sabah aklıma düşen bir kıta. tamam şiir komple çalıntı ama sözler orijinal. bana ait. sahneye çıkıp söylemek istiyorum:
sabah şiyiri
kara üzüm habbesi
le le le le yarim.
kırk beş lira kilosu.
le le le le yarim.
şarap yapılır kendisi
le le le le yarim.
altı yüz kaat şişesi
le le le le yarim.
sabah şiyiri
kara üzüm habbesi
le le le le yarim.
kırk beş lira kilosu.
le le le le yarim.
şarap yapılır kendisi
le le le le yarim.
altı yüz kaat şişesi
le le le le yarim.
devamını gör...
1480.
varsın ağla
içini temizler insanın
ağladığın kadar üzülme
sakın
- ahın kalır bende -
ağlamak başka şey
üzülmek başka..
07.08.23
içini temizler insanın
ağladığın kadar üzülme
sakın
- ahın kalır bende -
ağlamak başka şey
üzülmek başka..
07.08.23
devamını gör...