961.
ilham geldi. şiirimin adı, mistik sağ muhafazakar intro.

ya rab kun fe yekun....
yeni cami avlusunda sidretül müntehaya erişecekken ikimiz
bakışmak cehennemlikmiş bunu bilmeliyiz.......
el ele tutuşmak ise cehennem fırını kombinesi
ziyadesiyle muhafazakar giysilerimiz
şeb-i arus vakti de yaklaştı gerisi ziyan
zamana allah hükmediyor izafiyete inanmıyoruz çift olarak
levh-i mahfuzumuzda yazılanlar da allah'ın hükmünde
yeni camii avlusunda ağlamak üzreyiz tüm bunlara.......
devamını gör...
962.
geldik dünyaya, ilerlemekteyiz
binmişiz atlara, yarışmaktayız
taktılar at gözlüklerini
görmek oldu gözler
insanlıktan çıktık
bindiğimiz at olduk
sürekli çınlar kulaklar
sanki kırbaç sesi gibi
önümüzde hedefler
aşılması zor surlar gibi...
devamını gör...
963.
duygular cümlesiz
yar ikrarsız sözler manasız
gönül aşk ile bir ummana
dalıp gider zamansız.



00.00
devamını gör...
964.
“öyle bir çağ ki yaşadığımız
ne umutsuz kalınır, ne umuda varılır…”
devamını gör...
965.
penceremde yankılanıyor çığlıklarım,
uzaklarda bir yerlerde mutlu bir son var mı?
düşüncelerim buğulanıyor, anlamını yitiriyor sorularım,
cevapları bilen biri çıkar mı?

duvarlarla birlikte ben de dökülüyorum,
fark ettiniz mi gözlerimdeki ıslaklığı?
fırtınaya kapılıp kilometrelerce savruldu kanatlarım,
kırık bir düşü alçıya alsak, doğru şekilde kaynar mı?

b_g
devamını gör...
966.
bugüne dek yaşamış milyarlarca insandan yalnızca birisin
ve
aslında ötekilerden çokta farklı değilsin
ki
hepsi bir şekilde ölmüşken, sen bu dünyada baki değilsin
devamını gör...
967.
üç beş satır şey yazarım ya
ne uyağı olur ne ölçüsü
içinde sen olursun sen.
ama kelimelere sığdıramadığım.

denizlerde okyanustur, pusulası yoktur.
kocaman kocaman baktığında
ışığı vardır yazdıklarımın, ışığı takip et...
devamını gör...
968.
saklambaç

çocukluğum gibi bir oyundayım
düşsem ağlarım,
ağlamam hayatta.
kaybolan silüetleri bulmam lazım,
karanlığa karşı açtığım savaşta..
sıra bende gitmem lazım.
yenilmişim birkaç sayfa günaha
pişmanlıkların arkasına saklanmışım hatta
sağım solum önüm arkam hep hata.
devamını gör...
969.
ilk ingilizce şiirim olduğu için fena hâlde cheesy, yani kolaya kaçılan bir şiir oldu ama güzel bir ilk denemeydi, buyrun:

flower is here
she is mine
she is time
and she is

she is line
she's the brightest
she's the brilliant
despite she's the name of unperfection
'cause i, myself unperfection

flower is here
she's my time line
she's beginning of the end
her enemies my arch
my heart's her heart

flowers' blossom
'cause she is not a flower
she is the flower
and she's my; and she's mine
she's as bright as my darkest line

my darkest times
and you, my flower
you are my highest rank
time is fucked
line is love
flower was here*
devamını gör...
970.
tam mat2 gibisin uzaktan bakınca
bildiğimiz 2.dereceden denklem işte
ama içine girince çıkılmaz bir hal alırsın
ne bilsin bu yürek limiti integrali.

ama edebiyata benzedikçe severim seni
hani karışık gibi görünür de
öğrendikçe düşünmeden işaretlersin.

arada coğrafyayı andırırsın
yanaklarına bakınca kutuplardan basık
ekvatorlardan şişik tatliş bir dünya oluverirsin.
devamını gör...
971.
yağmurda yürüdüm bugün.

ıslak kaldırımları turladım uzun uzun.
saçlarımda yağmur, genzimde toprak kokusu.
sokaklarda kol geziyor gölgesi umudun,
sokak lambaları titrek ışığıyla aydınlatır ruhumu.

yağmurda yürüdüm bugün.

düşlerin ıslaklığına bulandı bakışların,
cebimde yılların yorgunluğu.
boğazıma takılı kalmış güzel adın,
ne kadar arasam da bulamıyorum yolumu.

b_g
devamını gör...
972.
şiirden pek anlamam fakat sevdiğim şair ibrahim erkal’ın güzel bir şiirini sizlerle paylaşmak isterim ey romalılar.

yokluğunda, varlığını özlemem gerekirken, varlığında, yokluğuna hasret bıraktın

nasıl güzel sözler bunlar.
devamını gör...
973.
bilmiyorum
duymuyorum 'nokta'
artık hissetmiyorum
kör bir balık gibi süzülüyorum
kanatsız bir serçe gibi yüzüyorum

görüş açım giderek yanılıyor
dünyamı yaşam ve ölümün pençesinde bir ilmik tutuyor

görmüyorum nokta
sessizlik gözlerimi tırmalıyor
zihnim de bedenimi...

bugün cümbüş ederken karanlık deniz
yarın bir halatın başucunda uyanır sakin balıklar
balıklar kapkara okyanuslarda yüzebilir
balıklar kapkara denizlerde hiyerarşik düzeni tercih edebilir
balıklar kapkara göllerde boyunlarında bir ilmik yumağı ile uyanabilir
ya da bir daha asla...

(nokta: diyalog kurulan boyutsuz ve her zaman yaşayan özne)
devamını gör...
974.

her gece azad ettim bedenimden ruhumu.
kaç defa tavaf etti sayamadım bu gezegeni.
yedi kat arşa çıktım.
meleklere "nerde benim gönüldaşım?" diye sual ettim.
semalarda arama yeryüzde bul dendi.
sayısız gönlün kapısı çaldım.
yetmedi.
feryat ettim eşiklerinde beni alın içeri diye.
bi gönülde yer bulamadım velakin.
halbuki ne basit bi istekti benimki.
gönlünüzü bana verin demedim kimseye.
gönlünüzde bana da yer verin dedim sadece.
nedense kimse bana gönlünde yer vermedi.
devamını gör...
975.
bir melek misali
gökten mi düştün

iki gözümle gördüğüm
en güzel düştün

kanadını okşarsam narin elimle
incinir misin diye çok düşündüm

ben , bence senin görebileceğin
en iyi berdüşt'üm.

bu konuda amatörüm linçlemeyin zaten 2sn de yazdım*
devamını gör...
976.
balkonumdan sesler, ışıklar ve gitmeyen

kırılan camlar ve seramikler,
unutulmaya yüz tutmuş
içinde kuşlar uçuşan bir bina iskeleti.
yeniden doğuşun
hayır hayır, varlığını sürdürmenin
yıkmakla başlayan, kendine yer açışı.
sesler yakında
sesler yüksekten kırık parçalara
sesler evimin duvarlarına.
korna çalmadan hiddetini belli eden sürücüler,
şimşeksiz ama ürkütücü yağmurlar,
ve ışığını veremeden geçip giden güneş.
ışıklar bulutların ardında
ışıklar kırık camların toz gibi dağılan kenarlarında
ışıklar evimin sönmüş lambalarında.
balkonlarda nice yağmur görmüş
dönmek üzere toplanmamış
bir tele asılı çamaşırlar.
nicedir orada bir ağırlaşıp bir hafiflerken
ve yıkandıkça kirlenirken,
dedemin yitip gidişini
üstelik ölümünden yıllar önce
çocukluğumda yitip gidişini
ve babamın yaşlandığı günü,
orada asılı durup bir bayrak gibi
hatırlatırlar hâlâ.
devamını gör...
977.
olmaz olmaz deme.
neler olur bak bu hayatta.
metrobüste adamı şettiriyorlar ayakta.
devamını gör...
978.
#1559808 sayın yagami light, mesaj alımınız kapalı. şiirinizi seslendirebilir miyim acep, pek güzel olmuş.
(bkz: durun uçurmayın daha çok gencim)
devamını gör...
979.
lost in maraş
koca bir şehir anlamsız bakışlarla yok oluyor.
vakitlerden sonbahar, kışa yakın.
rengi yitik ağaçların yaprakları soluk.
kaybolmaya bir adım daha yakın.
devamını gör...
980.
t: sözlük yazarlarının yazdığı şiirlerdir. (al sana tanım)

bu duygusallık bu sohbete mahsus
apaçık sırların perdesinde gözler yorgun,
sözler yabancı, şiirler casus...
tebessümler en derin hüzünden alıntı
hatırlanmanın eşiğinde
unutulmuş satırların ezberlenmiş yalnızlıkları...

bu iyimserlik bu sohbete mahsus.
hayaller uçsuz
demini almış ümitlerin ertesinde
bedenler ruhsuz, şehirler hudutsuz.
bir çocuk saflığında
düşünceler safsız, hesapsız, şuursuz...

bu sohbet bu sohbete mahsus
dinlenecek efkarların sahilinde
yorulmuş kirpikler sus pus,
bekleyenler umutsuz,
gelmeyecek gemiler uykusuz.
bu şiirsellik bu sohbete mahsus...
söyleyeceklerini söyle.. sonra sus
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının şiirleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim