normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
41.
aynı anda var olabilseydi birkaç boyut
birinde doğru, güzel olanı yaşamıyorsak
diğerinde mutlu olsaydık.
birinde olamadığımız için pişman olduklarımızı,
telafi edebilse idik bir diğerinde.
yaşayabilir miydik doğru olanı?
yoksa gereği gibi insan olmanın;
sahiplenip her şeyi,
bizim için var olduğu yanılgısı ile
ve birlikte diğer bütün yanılsamalarımızla
mahveder miydik yine her boyutunu hayatımızın.
birinde doğru, güzel olanı yaşamıyorsak
diğerinde mutlu olsaydık.
birinde olamadığımız için pişman olduklarımızı,
telafi edebilse idik bir diğerinde.
yaşayabilir miydik doğru olanı?
yoksa gereği gibi insan olmanın;
sahiplenip her şeyi,
bizim için var olduğu yanılgısı ile
ve birlikte diğer bütün yanılsamalarımızla
mahveder miydik yine her boyutunu hayatımızın.
devamını gör...
42.
sen şimdi ırmak kenarında oturmuş
küçük bir çocuğun düşlerine ortak oluyorsun
o sırada bazı adamlar görüyorum
elleri bar küllükleri kadar eski
adamlar diyorum sessiz ol
kırmızı bir balonu patlatır gibi geçip gidiyorlar
oysa en çok otobüs terminallerinden korkarım
sanki çok değerli bir bibloyu
yanlış bir köşeye yerleştirmişim gibi
eğer sen öyle susup bakmasaydın
belki de vazgeçebilirdim senden
bir geyik ininde birleşmeliydik seninle
ya da son şiirini yazıp
biraz sonra intihar edecek bir şairin
herhangi bir dizesinde
sen şimdi bedenini acıtan adamlar için ağlıyorsun. haklısın
ama bilmelisin ki bazı kadınlar çok güzel giderler
bazen yağmur sadece sokak ortasında vurulmuş
genç bir cesedi yıkar
ve bazen hiç bir öpüş
bitmesi gereken bir şiiri bitirecek kadar etkili değildir
küçük bir çocuğun düşlerine ortak oluyorsun
o sırada bazı adamlar görüyorum
elleri bar küllükleri kadar eski
adamlar diyorum sessiz ol
kırmızı bir balonu patlatır gibi geçip gidiyorlar
oysa en çok otobüs terminallerinden korkarım
sanki çok değerli bir bibloyu
yanlış bir köşeye yerleştirmişim gibi
eğer sen öyle susup bakmasaydın
belki de vazgeçebilirdim senden
bir geyik ininde birleşmeliydik seninle
ya da son şiirini yazıp
biraz sonra intihar edecek bir şairin
herhangi bir dizesinde
sen şimdi bedenini acıtan adamlar için ağlıyorsun. haklısın
ama bilmelisin ki bazı kadınlar çok güzel giderler
bazen yağmur sadece sokak ortasında vurulmuş
genç bir cesedi yıkar
ve bazen hiç bir öpüş
bitmesi gereken bir şiiri bitirecek kadar etkili değildir
devamını gör...
43.
kırmızı kuş tüyünden bir kalem çiz
iğde yaprağından sayfalara
yıldız tozlarını gizlediğin sandığını
sığdır naftalinli fare deliklerine
al bu benim ruhum lazım olur birgün
taşra şehirlerin birinde bir çay bahçesinde
liseli bir çocukla simidini paylaşır belki
gri duvarların ardında bir yerde
sigara dumanı çocukluğuna değsin bir adamın
şiir düşsün ele ayağa
ayağı taşa takılıp sendeleyen
bir yosmanın küfrü kadar zarif
çünkü biz neyi sevsek yakıştıramadık kendimize
nehirler evlere değer evler hikayelere
senin bileklerin sakallarıma çiy damlası çizer
bir umut dersin bir koridorun tam ortasında
tebessümün gezegene dar geldiği için
özür diler gibi bütün evrenden
mahcup dizelere sığınmak kalır bana
iğde yaprağından sayfalara
yıldız tozlarını gizlediğin sandığını
sığdır naftalinli fare deliklerine
al bu benim ruhum lazım olur birgün
taşra şehirlerin birinde bir çay bahçesinde
liseli bir çocukla simidini paylaşır belki
gri duvarların ardında bir yerde
sigara dumanı çocukluğuna değsin bir adamın
şiir düşsün ele ayağa
ayağı taşa takılıp sendeleyen
bir yosmanın küfrü kadar zarif
çünkü biz neyi sevsek yakıştıramadık kendimize
nehirler evlere değer evler hikayelere
senin bileklerin sakallarıma çiy damlası çizer
bir umut dersin bir koridorun tam ortasında
tebessümün gezegene dar geldiği için
özür diler gibi bütün evrenden
mahcup dizelere sığınmak kalır bana
devamını gör...
44.
zapta geçmeyen tutanak veya éloge absurde
kanlara sıvayarak temizlediğim defterlerimde
desteler arası kaybolan satırlar gizledim
sana okudum, yangın çıktı.
dumanlar çöktü kadim harflerin üstüne
kaçmadım, yürüdüm üzerine engin taşların
yıktılar.
satır satır ezberledim küfrümü ve elim arka cebimdeki bistüriye uzandı.
neden sonra yobazlara nefretimden döllenmiş bir demet armonika uzattım
sonra softalar aldı sazı eline
bense taşlarla bezedim nefretimi ve soyundum.
kaçtılar.
çünkü engel olamadılar ona
yedi kendi tohumunu, kaybedildi savaş.
dahası yok.
bundan sonrası, kelimeler birikmiş parkların
ötesine geçmek isterim
ya sen?
ya senin bu çıplak ve titrek ayaklarına bu galoşu iliştiren zalim kim?
odun ateşlerinin kirlettiği gökdelenlerden kanlarını kazımama sebep ne?
yoksa cevabın kaybettik demektir.
çünkü ben şakaklarımın katili kadınların lime lime edilmiş etlerine basmadan konuşamam
ve bilirim, izmaritlerle kaplı bulutlar üstündeki tel örgüleri aşmaktır
en büyük celsesi yaşamak cürmünün
ve şimdi vaktidir bacalarında hiçlik tüten sonsuz kayboluşlar cennetine uçmanın
ona kaygılar ve anılar giydirmeye kalkmadan derinden bir sarılma vaktidir şimdi.
kanlara sıvayarak temizlediğim defterlerimde
desteler arası kaybolan satırlar gizledim
sana okudum, yangın çıktı.
dumanlar çöktü kadim harflerin üstüne
kaçmadım, yürüdüm üzerine engin taşların
yıktılar.
satır satır ezberledim küfrümü ve elim arka cebimdeki bistüriye uzandı.
neden sonra yobazlara nefretimden döllenmiş bir demet armonika uzattım
sonra softalar aldı sazı eline
bense taşlarla bezedim nefretimi ve soyundum.
kaçtılar.
çünkü engel olamadılar ona
yedi kendi tohumunu, kaybedildi savaş.
dahası yok.
bundan sonrası, kelimeler birikmiş parkların
ötesine geçmek isterim
ya sen?
ya senin bu çıplak ve titrek ayaklarına bu galoşu iliştiren zalim kim?
odun ateşlerinin kirlettiği gökdelenlerden kanlarını kazımama sebep ne?
yoksa cevabın kaybettik demektir.
çünkü ben şakaklarımın katili kadınların lime lime edilmiş etlerine basmadan konuşamam
ve bilirim, izmaritlerle kaplı bulutlar üstündeki tel örgüleri aşmaktır
en büyük celsesi yaşamak cürmünün
ve şimdi vaktidir bacalarında hiçlik tüten sonsuz kayboluşlar cennetine uçmanın
ona kaygılar ve anılar giydirmeye kalkmadan derinden bir sarılma vaktidir şimdi.
devamını gör...
45.
geberiyorum sabahın kızıllığı gecenin karanlığından çalarken
kanımın içinde leylekler geziniyor uzak yerlerden gelip yorulmuşlar
kalan bir kaç beyin hücrem hala anlamaya çalışıyor bir şeyleri faydasızca
etik bir eylem ama beyhude
sigaramın dumanı daha da bulanıklaştırıyor önümü
parmaklarım hissizce dokunuyor alnıma
descartes'in dediği gibi düşünüyor öyleyse var değilim
varım, öyleyse düşünüyorum
bazen onların da yanıldığını anlıyorum
sahil boyu uzun bir yolculuk istiyor canım
hollanda'da yaz sıcağında lale bahcelerinin arasında gezerken bir gölge bulup serinliğinde sigara içmek istiyorum
ama ben burada geberiyorum
damlalar ıslatacak ruhumun topraklarını
toprağa döneceğim, toprağa; geldiğim yere
bu kadar zor ve istemsiz olmamalı insanın yuvasına dönmesi
oysa ki tavşanlar öyle mi? hepsi sever yuvasını
yuvamı kaybetmiş olduğumu da anlıyorum ama gitmek istemiyorum oraya
geberiyorum hoyratça yaşamak isterken büyük bir coşku ile
geberiyorum büyük bir gurursuzlukla türküler söylemek isterken avazım çıktığı kadar
yuvama hoşbuldum, karanlık fakat sessiz burası anne karnı gibi...
kanımın içinde leylekler geziniyor uzak yerlerden gelip yorulmuşlar
kalan bir kaç beyin hücrem hala anlamaya çalışıyor bir şeyleri faydasızca
etik bir eylem ama beyhude
sigaramın dumanı daha da bulanıklaştırıyor önümü
parmaklarım hissizce dokunuyor alnıma
descartes'in dediği gibi düşünüyor öyleyse var değilim
varım, öyleyse düşünüyorum
bazen onların da yanıldığını anlıyorum
sahil boyu uzun bir yolculuk istiyor canım
hollanda'da yaz sıcağında lale bahcelerinin arasında gezerken bir gölge bulup serinliğinde sigara içmek istiyorum
ama ben burada geberiyorum
damlalar ıslatacak ruhumun topraklarını
toprağa döneceğim, toprağa; geldiğim yere
bu kadar zor ve istemsiz olmamalı insanın yuvasına dönmesi
oysa ki tavşanlar öyle mi? hepsi sever yuvasını
yuvamı kaybetmiş olduğumu da anlıyorum ama gitmek istemiyorum oraya
geberiyorum hoyratça yaşamak isterken büyük bir coşku ile
geberiyorum büyük bir gurursuzlukla türküler söylemek isterken avazım çıktığı kadar
yuvama hoşbuldum, karanlık fakat sessiz burası anne karnı gibi...
devamını gör...
46.
o zamanlar yaşım 10-11 di sanırım. okulda şiir yarışması vardı ve bu şiirle katılmıştım:
ben çocukken
oynarken oyunlarımızı
kırmazdık birbirimizi
tutardık elimizi
ben çocukken
kar kış dinlemezdik
çıkardık sokağa
hayatı oyun bilirdik
ben çocukken
şimdi dön o günlere
dön dönebilirsen
hayat bir bulmaca sanki
çöz çözebilirsen
o zamanlar ne yaşadım inanın bilmiyorum. kendimi dertli sanıyormuşum belli ki. keşke o zamanlarıma dönebilsem.
ben çocukken
oynarken oyunlarımızı
kırmazdık birbirimizi
tutardık elimizi
ben çocukken
kar kış dinlemezdik
çıkardık sokağa
hayatı oyun bilirdik
ben çocukken
şimdi dön o günlere
dön dönebilirsen
hayat bir bulmaca sanki
çöz çözebilirsen
o zamanlar ne yaşadım inanın bilmiyorum. kendimi dertli sanıyormuşum belli ki. keşke o zamanlarıma dönebilsem.
devamını gör...
47.
anlamsızlıklar dünyası
ne güzel yeni bir yıl, yeni bir umut
binbir batan kıl, yeni bir başlangıcı unut
dünyayı saran onlarca karabulut
aramızda binbir efradı kavm-i lut.
ne güzel yeni bir yıl, yeni bir umut
binbir batan kıl, yeni bir başlangıcı unut
dünyayı saran onlarca karabulut
aramızda binbir efradı kavm-i lut.
devamını gör...
48.
köfteyi severim ızgara
ama en çokta arkadaşlarla
ah şu pandemi bitsede
çıksak dışarıya
aaba kafiye düzeni
teşekkür ederim.
t: yazarların yazdığı şiirler.
ama en çokta arkadaşlarla
ah şu pandemi bitsede
çıksak dışarıya
aaba kafiye düzeni
teşekkür ederim.
t: yazarların yazdığı şiirler.
devamını gör...
49.
lise zamanında yazdığım bir ergen şiiri için;
ah diyorum tanrım
zaman ne hızlı yakalayamadım
çok eskilerde kalmış olmalıyım
dostum şeref'in kallavi bir selamı var
ey ahir zaman insanları
bir sigara yakıyorum
içimdeki çocuğu boğdular tanrım
göğsümde zincirlediğim katil destur istiyor
artık sabredemiyorum
yitirdim hislerimi
öfkem kaldı bir yaşam alameti
yaşamak istiyorum tanrım
yaşamak ve yaşatmak...
affola hazretleri to be or not to be meselesi
acziyetim azrail'in elinde bir tırpan
kımıldayamıyorum tanrım
ah diyorum tanrım
zaman ne hızlı yakalayamadım
çok eskilerde kalmış olmalıyım
dostum şeref'in kallavi bir selamı var
ey ahir zaman insanları
bir sigara yakıyorum
içimdeki çocuğu boğdular tanrım
göğsümde zincirlediğim katil destur istiyor
artık sabredemiyorum
yitirdim hislerimi
öfkem kaldı bir yaşam alameti
yaşamak istiyorum tanrım
yaşamak ve yaşatmak...
affola hazretleri to be or not to be meselesi
acziyetim azrail'in elinde bir tırpan
kımıldayamıyorum tanrım
devamını gör...
50.
bu karanlık hangi odalardan kaçıp doldu gözlerine bilirim
okurum satır satır mimiklerinde gezinen başıboş feryatları
duyarım, kim ki sana boyun eğer, kaçışlar ve hatırlayışlar giyinir çıplak bedenine
ben bilirim hangi çağlara nasıl koşulur voltalar
kim nasıl arar kaçırdığını heveskar yarınlarda
sözler yetmiyor geniş alınlara derin çizgiler çekmeye
acılar çağlamaktadır yırtık ceplerinde paltonun
mahkeme ilamları uçuşurken ayaklar altında
ben fikirler solurum, parazitler hücum eder ayaklarıma
sıkılmış dişlerimden dökülen küfürlerle avunur
kalkmayan yumruklarımdan kaçan hikmetlere ağlarım
arkamdan koşan yetimlerin sesleriyle
çağlar arası beşiklerde uyuyakalırım
okurum satır satır mimiklerinde gezinen başıboş feryatları
duyarım, kim ki sana boyun eğer, kaçışlar ve hatırlayışlar giyinir çıplak bedenine
ben bilirim hangi çağlara nasıl koşulur voltalar
kim nasıl arar kaçırdığını heveskar yarınlarda
sözler yetmiyor geniş alınlara derin çizgiler çekmeye
acılar çağlamaktadır yırtık ceplerinde paltonun
mahkeme ilamları uçuşurken ayaklar altında
ben fikirler solurum, parazitler hücum eder ayaklarıma
sıkılmış dişlerimden dökülen küfürlerle avunur
kalkmayan yumruklarımdan kaçan hikmetlere ağlarım
arkamdan koşan yetimlerin sesleriyle
çağlar arası beşiklerde uyuyakalırım
devamını gör...
51.
yakında antoloji.com 'dayım. hepinizi beklerim...
devamını gör...
52.
(bkz: sözlük yazarlarının şiirleri)
aga lütfen lütfen.
aga lütfen lütfen.
devamını gör...
53.
senin gözlerindeki deniz
kirlendi nihayetinde
gemi eskidi
gemicinin bedeni korlarından tutuştu
ruhunuysa suya teslim etti gemici
elbet bir gün,
deniz onu da beraberinde götürür diye.
kirlendi nihayetinde
gemi eskidi
gemicinin bedeni korlarından tutuştu
ruhunuysa suya teslim etti gemici
elbet bir gün,
deniz onu da beraberinde götürür diye.
devamını gör...
54.
gökyüzü bugün darmaduman,
karanlık, puslu
binlerce yıldızın ve ay'ın arasında olmasına rağmen
yalnızcasına
tıpkı sen gibi.
karanlık, puslu
binlerce yıldızın ve ay'ın arasında olmasına rağmen
yalnızcasına
tıpkı sen gibi.
devamını gör...
55.

şiirimin adı: tarçın kahvesi geceler
tarz: müstehcen, oriental, cyberpunk
esmer ve baharatlı bir gecede uyandım sana, çırılçıplak uzanmışsın dolunaya, petrol mavisi kokuyorsun, benzin benzin rekolteli, arapça ve ilkel bir havan var. incirli göğüslerini sıkıp dinamonu ateşlemek, seni fütursuzca aydınlatmak istiyorum, çağdaşlaş diye pablo neruda şiirlerinden muskalar yapıp asıyorum boynuna.
eğitim sistemim bayat kabul ediyorum, sol kalçana kalbimin haritasını, sağ kalçana expresyonist düşlerimi çiziktiriyorum. leş gibi kokuyoruz ikimizde, ben sevişmekten bataryamı doğrultamaz hale gelmişim, sen hala libidonu güncelleyen yeni yazılımlar kodluyorsun, bacaklarının arasından devrelerin görünüyor, şartellerine düz kontak yapmak istiyorum, yanık lavanta gibi kokuyorsun diye vazgeçiyorum.
hayatım düşeş biliyorsun, sana biriktirdiğim sevgi mideme dokunuyor, kumbaramın içine romantizm kusuyorum, kalorisiz kırmızı orman meyveleri tadında. protonlarım şahlanmış, vergim başımdan aşkın,. deli taylar gibi sarhoşuz, ilişkimiz mayınlı ve kaçak yollardan sağlanıyor. yerli ve pilli aksiyonlarımız oluyor, piknik yapıyoruz gişelerde, afişlerimiz devlet dairelerinde kare baklava şeklinde, kapitalizmi simgeleyen pozisyonlarımızı sergiliyoruz bienallerde. 70 milyon bizi süzüyor macun kıvamına geliyoruz. bıyıklı kavruk bi bedevinin demliğinde kervanladığı, toz kahke tarçını, sütle, balla çalkalayıp, uzay zamanı büken iksirler kaynatıyoruz.
her şey kafamıza göre, bütün emirlere harfiyen uyuyoruz. sen çiçeklendiğin yerden dökülüyorsun, ben servetimi orkidelerle kırıştırıyorum, rezil bir sex hikayesinin yan karakterleri gibiyiz, birimiz çantada keklik, birimiz piyade tüfeğinin dayanılmaz hafifliği.
devamını gör...
56.
benim yazdığım nefret içeriklidir ve bu entaride tamamı bulunmamaktadır.
soyundukça artar tehditkarlık, vecizenin soytarılığından gelmektedir müzmin kahkaha.
görülmek ve duyulmak istemiyorum. -kilidini yenile ve kapat kapını.-
alakasızlığın hakim olduğu gecenin epey karardığı bir saatteydi, anneannemden cumhuriyet muhtıraları
‘’uyusanıza büyücüler!’’
utanmadım o saatte çırılçıplak duş aldım.
düşünmeden konuşuyorum.
masama bir ağız çizip cevap vermesini ummakla yetiniyorum.
-yerli yerinde yersizlik, nükleer yalnızlıktır.-
soyundukça artar tehditkarlık, vecizenin soytarılığından gelmektedir müzmin kahkaha.
görülmek ve duyulmak istemiyorum. -kilidini yenile ve kapat kapını.-
alakasızlığın hakim olduğu gecenin epey karardığı bir saatteydi, anneannemden cumhuriyet muhtıraları
‘’uyusanıza büyücüler!’’
utanmadım o saatte çırılçıplak duş aldım.
düşünmeden konuşuyorum.
masama bir ağız çizip cevap vermesini ummakla yetiniyorum.
-yerli yerinde yersizlik, nükleer yalnızlıktır.-
devamını gör...
57.
tam konuşmaya başlıyorduk ki,
birden güneş doğmasın mı.
birden güneş doğmasın mı.
devamını gör...
58.
seni görünce açmasa içimde bahar,
sever miydim bu kadar kışı?
en sevdiğim şiirimden bir parça.
sever miydim bu kadar kışı?
en sevdiğim şiirimden bir parça.
devamını gör...
59.
seni sevdim de ne oldu
terapistim zengin oldu
olamadım bir ümitcan
yamuk dişini ısırmak istediğim her an
terapistim zengin oldu
olamadım bir ümitcan
yamuk dişini ısırmak istediğim her an
devamını gör...
60.
dökülür nefreti içinde
geceye barut duman
menfaati sağ cebinde
zulmü görüp susan
yaldızlı sözler dilinde
doğrusu zehir kusan
dizimi kırmam önünde
ancak rabbi rahman
geceye barut duman
menfaati sağ cebinde
zulmü görüp susan
yaldızlı sözler dilinde
doğrusu zehir kusan
dizimi kırmam önünde
ancak rabbi rahman
devamını gör...