normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1221.
normal sözlük şiir yazdım sana.
olmasaydın napardik ama.
rahat ol sen bitmez bu dava
manda yoğurdu tadında.
ayva reçeli kıvamında
limon çiçeği kokusunda.
sen bir kedisin balkonda
özlerim seni uzak kalınca.
zeytin gözlerin gelir aklıma.
lale gibi açtın ruhuma.
üzüm ekmek yer gibi yaz ayında.
kelimelerle anlatılmaz baş harflere baksana.
olmasaydın napardik ama.
rahat ol sen bitmez bu dava
manda yoğurdu tadında.
ayva reçeli kıvamında
limon çiçeği kokusunda.
sen bir kedisin balkonda
özlerim seni uzak kalınca.
zeytin gözlerin gelir aklıma.
lale gibi açtın ruhuma.
üzüm ekmek yer gibi yaz ayında.
kelimelerle anlatılmaz baş harflere baksana.
devamını gör...
1222.
esrik yitişlerde eprimiş bir sarkaçtı kösnüllüğüm
ne renkti aidiyet açmazının sarmalları
rigor mortis kadar apaydınlık
ve büsbütün ayrıksı bir antoloji
ne renkti aidiyet açmazının sarmalları
rigor mortis kadar apaydınlık
ve büsbütün ayrıksı bir antoloji
devamını gör...
1223.
yarın pazar, yatağım beni bekler
yastığım ve battaniyem beni pek çok severler
pencereden odaya süzülen ışıklar gönlü hoş eder
yarından önce
yatağımla, yastığımla, battaniyem ve ışıklarla buluşacağım.
bizim şairligimiz de bu kadar idare edin artık.
yastığım ve battaniyem beni pek çok severler
pencereden odaya süzülen ışıklar gönlü hoş eder
yarından önce
yatağımla, yastığımla, battaniyem ve ışıklarla buluşacağım.
bizim şairligimiz de bu kadar idare edin artık.
devamını gör...
1224.
fer sızısı
"avutmaya yeter mi ateşe düşen mumu"*
gel gölgeni yakta
is hasreti fanusta yakıt
pervane rumiden eski
bekler mum denizinde kandil
ip
acem köşkünü kül eden isyan
zamanın durduğu zamanın öncesi
meşaleyi çalandır yalan
tanrılarda zaman insanda ateştir kalan
yüzümle geldim kapına
inci yüreğimiz sürdüğün
söz
hala bekler misin?
hilali bekler gibi şemsi
bilesin hasta duasıdır gece
yeryüzünde kayda girer güneş
lodos gecesi laciverte yaydığın tayf
arayanı aradım içimde bir ömür yolu
çölde nem çürüten göz kuyusu
sen de buldum ay da güne eş
gölgemden gölgemi çıkaran
o
ferden fenere denk
bir köz
"avutmaya yeter mi ateşe düşen mumu"*
gel gölgeni yakta
is hasreti fanusta yakıt
pervane rumiden eski
bekler mum denizinde kandil
ip
acem köşkünü kül eden isyan
zamanın durduğu zamanın öncesi
meşaleyi çalandır yalan
tanrılarda zaman insanda ateştir kalan
yüzümle geldim kapına
inci yüreğimiz sürdüğün
söz
hala bekler misin?
hilali bekler gibi şemsi
bilesin hasta duasıdır gece
yeryüzünde kayda girer güneş
lodos gecesi laciverte yaydığın tayf
arayanı aradım içimde bir ömür yolu
çölde nem çürüten göz kuyusu
sen de buldum ay da güne eş
gölgemden gölgemi çıkaran
o
ferden fenere denk
bir köz
devamını gör...
1225.
*
korku
bastırıyordu içe sıkıntılar,
parmak uçlarım soğuyordu,
aklıma geldikçe olasılıklar
korkular cisimleşiyordu
bir kaç tane yoktu ki
binlercesi vardı
başarısızlık, reddedilme, küçümsenme
prangalar sıkılaşıyordu
ne zaman yaşayacağım diyordum
ne zaman gerçekten hayatta olacağım?
senelerdir mantık kisvesinde beynimde oluşanlar
sanki mucizeyle bir günde yok mu olacaklar?
ne yapmalı nasıl davranmalı
ararsın korkuları yenme metotlarını
tek tek yazıp sınıflandırılır, dostlarla paylaşılır
bulamadın hala kolay bir yolunu
derler ki hepsi bilincin kaybolmasına dair korkudur
tek bir korku nasıl yaratabilir bunca yavru
her biri olmuş başlı başına birer canlı
tek başıma yok edebilir miyim tamamını
sert duruş vakur tavır
gören sanır korkusuz bu, yavuz
oysa biraz kalksa perdeler
görünecek içerideki depremler
yok mudur dayanacak bir duvar?
aile denir dost denir yıkıldı onlar
enkazdan kaldırılır nazikçe hevesler
tek tek ruh üflenir diriltilirler
belki böyle basit görünmeseydi debelendiklerin
görebilseydin zorlandıklarını diğer beşerlerin
oysa herkes korkusuzca yürüyor belirsiz yollarda
sensin tek korkan sis içine bir adım atmaya
bir istek, bir arzu, bir hayal
istemsizce geçirilir binlerce filtreden
dipte kalırsa uğraşmaya değer diye düşünürsün de
cenneti bile sallasaydın geçebilir miydi o elekten?
okudun, duydun binlerce yargılama
herkes en iyisini bilir o aptallık etmiş, o ölüme gitmiş binlerce yaygara
kim tanımış, kim görmüş ki yargılananları
sen de kabul ettin denenleri, kendine yarattın yine onlarca pranga
ne zaman kalkışsan bir şeye
mantığa bürünmüş korkaklık bitiverir dibinde
üfler nefesini der ki: zarar görecek bedenin ruhun, iyisin böyle de
kolayına geldi bu inanıverdin sen de
beşersin, fanisin gideceksin
korksan da kormasan da mutlak son'a sürükleneceksin
istediklerin için uğraşmamak mıdır mantık?
korkunun fısıltısıdır bu kanma artık
korku
bastırıyordu içe sıkıntılar,
parmak uçlarım soğuyordu,
aklıma geldikçe olasılıklar
korkular cisimleşiyordu
bir kaç tane yoktu ki
binlercesi vardı
başarısızlık, reddedilme, küçümsenme
prangalar sıkılaşıyordu
ne zaman yaşayacağım diyordum
ne zaman gerçekten hayatta olacağım?
senelerdir mantık kisvesinde beynimde oluşanlar
sanki mucizeyle bir günde yok mu olacaklar?
ne yapmalı nasıl davranmalı
ararsın korkuları yenme metotlarını
tek tek yazıp sınıflandırılır, dostlarla paylaşılır
bulamadın hala kolay bir yolunu
derler ki hepsi bilincin kaybolmasına dair korkudur
tek bir korku nasıl yaratabilir bunca yavru
her biri olmuş başlı başına birer canlı
tek başıma yok edebilir miyim tamamını
sert duruş vakur tavır
gören sanır korkusuz bu, yavuz
oysa biraz kalksa perdeler
görünecek içerideki depremler
yok mudur dayanacak bir duvar?
aile denir dost denir yıkıldı onlar
enkazdan kaldırılır nazikçe hevesler
tek tek ruh üflenir diriltilirler
belki böyle basit görünmeseydi debelendiklerin
görebilseydin zorlandıklarını diğer beşerlerin
oysa herkes korkusuzca yürüyor belirsiz yollarda
sensin tek korkan sis içine bir adım atmaya
bir istek, bir arzu, bir hayal
istemsizce geçirilir binlerce filtreden
dipte kalırsa uğraşmaya değer diye düşünürsün de
cenneti bile sallasaydın geçebilir miydi o elekten?
okudun, duydun binlerce yargılama
herkes en iyisini bilir o aptallık etmiş, o ölüme gitmiş binlerce yaygara
kim tanımış, kim görmüş ki yargılananları
sen de kabul ettin denenleri, kendine yarattın yine onlarca pranga
ne zaman kalkışsan bir şeye
mantığa bürünmüş korkaklık bitiverir dibinde
üfler nefesini der ki: zarar görecek bedenin ruhun, iyisin böyle de
kolayına geldi bu inanıverdin sen de
beşersin, fanisin gideceksin
korksan da kormasan da mutlak son'a sürükleneceksin
istediklerin için uğraşmamak mıdır mantık?
korkunun fısıltısıdır bu kanma artık
devamını gör...
1226.
içimde var bir sızı
nedenidir sözlük kızı
bu alemin yıldızı
çekilir mi bu nazı
********************
yerinde sayar karma puan
mesaj kutum boş an be an
baycerrah azcık daha dayan
olacaktır sana da gönlü kayan
*********************
nedenidir sözlük kızı
bu alemin yıldızı
çekilir mi bu nazı
********************
yerinde sayar karma puan
mesaj kutum boş an be an
baycerrah azcık daha dayan
olacaktır sana da gönlü kayan
*********************
devamını gör...
1227.
şiirimin adı: aliterasyon tamtamları ufkunda gezinirken rastladığım edgar allen poe ya da james joyce türkçe biliyor olsaydı.
taşrada bir korna sesi korkunç
kan tarıyor kuzgun kör topal
kapı eşiğinde kördüğüm adımlar
mustatil kollar tarafından tutsak
kör topal kanatsız kuzgun
cep aynası kırılmış kanadı kurulu kor üstüne
bir kuzgun bir korna sesi bir tüfek kapı eşiğinde bir atış korkusu
kurtulmuş bir çift adım iki kabin ötede
kaftanı kansız gömleği yırtık değil
kökleri kurunuvusta ile taalluk
kokusu yüzyıllar beri muallak kuzgun
kör topal kolçağı kaldı yalnızca kanadının
istanbul/m.ö 25689 dolayları, saat güneş tepenin biraz ilerisinde.
taşrada bir korna sesi korkunç
kan tarıyor kuzgun kör topal
kapı eşiğinde kördüğüm adımlar
mustatil kollar tarafından tutsak
kör topal kanatsız kuzgun
cep aynası kırılmış kanadı kurulu kor üstüne
bir kuzgun bir korna sesi bir tüfek kapı eşiğinde bir atış korkusu
kurtulmuş bir çift adım iki kabin ötede
kaftanı kansız gömleği yırtık değil
kökleri kurunuvusta ile taalluk
kokusu yüzyıllar beri muallak kuzgun
kör topal kolçağı kaldı yalnızca kanadının
istanbul/m.ö 25689 dolayları, saat güneş tepenin biraz ilerisinde.
devamını gör...
1228.
bitmiyor aklıma gelişlerin
halbuki sen gitmeyi seversin.
halbuki sen gitmeyi seversin.
devamını gör...
1229.
aşkı platonik yaşadığım zamanlardan. ilk ve tek şiirim. buyrunuz:
fark etse beni ansızın
gözlerim yüzüne hayranlık duyarken
rastlaşsak
bir kere olsun gözleri gözlerime isabet etse
ela gözleri inse kalbime, anlasa
düşünceleri dağılsa ve tekrar karışsa
çatsa kaşlarını ve dursa zaman
sonra donmuş zaman çatlasa buzlarını kırarak
sıcaklık yayılsa kalplere
ve bir kere ismimi dudaklarında telaffuz etse
bilmez ki ismimi, cismimi
tanımaz
tanısa sever belki.
sever mi?
belki..
fark etse beni ansızın
gözlerim yüzüne hayranlık duyarken
rastlaşsak
bir kere olsun gözleri gözlerime isabet etse
ela gözleri inse kalbime, anlasa
düşünceleri dağılsa ve tekrar karışsa
çatsa kaşlarını ve dursa zaman
sonra donmuş zaman çatlasa buzlarını kırarak
sıcaklık yayılsa kalplere
ve bir kere ismimi dudaklarında telaffuz etse
bilmez ki ismimi, cismimi
tanımaz
tanısa sever belki.
sever mi?
belki..
devamını gör...
1230.
şiirimin adı: abe ben de cem yılmaz olacam.
çakmak
var mı güzelim, benimki kayboldu da
koy ama
dikkat et düşürme bardağımı
bak ama
bir daha olmasın.
kay
dilediğince buzlu caddelerde
yatır önlü arkalı
kağıdı fotokopi makinesine ey fotokopici çocuk
yatır ki
kalkmasın
kalkmasın kağıdın kenarı.
çakmak
var mı güzelim, benimki kayboldu da
koy ama
dikkat et düşürme bardağımı
bak ama
bir daha olmasın.
kay
dilediğince buzlu caddelerde
yatır önlü arkalı
kağıdı fotokopi makinesine ey fotokopici çocuk
yatır ki
kalkmasın
kalkmasın kağıdın kenarı.
devamını gör...
1231.
beni unut diyorsun, nude atmıyorsun
artık eskisi gibi değilsin, bana soğuksun,
sanki yemeyi unuttuğum, haşlanmış nohutsun.
18 yaşımda adana çamlık mesire yerinde bira içerken beni terk eden sevgilime yazmıştım. bira ve nohut yaparken...
artık eskisi gibi değilsin, bana soğuksun,
sanki yemeyi unuttuğum, haşlanmış nohutsun.
18 yaşımda adana çamlık mesire yerinde bira içerken beni terk eden sevgilime yazmıştım. bira ve nohut yaparken...
devamını gör...
1232.
yazarların tekerlemeleri*
işte bu! diyorum bazen
bununla çok güzel başlanır şiire.
sonra aklıma geliyorsun..
unutuyorum
kelimelerimin katilisin be adam!
yetmedi mi bu kadar dağıttığın beni?
farklı yönlere giden iki trendik biz
başladığı yer de
varacağı yer de aynı..
derindin, içimdin
hemde en içim..
ruhumdun belki, kayıp olan
aramaktan vazgeçtiğim zaman
tam da karşımda duran.
sen benim uçak modumsun
kapanırım dünyaya seninle
ya da çok başka bakarım bu kirli dünyaya
senin gözünle..
*
işte bu! diyorum bazen
bununla çok güzel başlanır şiire.
sonra aklıma geliyorsun..
unutuyorum
kelimelerimin katilisin be adam!
yetmedi mi bu kadar dağıttığın beni?
farklı yönlere giden iki trendik biz
başladığı yer de
varacağı yer de aynı..
derindin, içimdin
hemde en içim..
ruhumdun belki, kayıp olan
aramaktan vazgeçtiğim zaman
tam da karşımda duran.
sen benim uçak modumsun
kapanırım dünyaya seninle
ya da çok başka bakarım bu kirli dünyaya
senin gözünle..
*
devamını gör...
1233.
ne vakit bir yaşamak düşünsem
gökyüzüne indiğin gece,
penceremi açılmamak üz’re kapattığım gün.
bir cemre olup sulara düştüğünde
boğulmak istediğim tüm denizleri kuruttun.
kabzalar ellerime açılan birer pencere olmadıysa,
senin için…
gözlerin, tenin, güzelliğin… değil,
üzerime giydiğim yaşam, senin, için.
sen,
attilâ’nın mavi kızı,
kötü rüzgar saçlarını götürüyor.
behçet’inse sevgilerde,
kimi bildiysem seni, yanlış tanıyor.
ah senin yüzünden kana batacak,
cemâl’inde trendeki küçük kız…
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.*
vocaroo.com/1nuPrPXT3wOD
gökyüzüne indiğin gece,
penceremi açılmamak üz’re kapattığım gün.
bir cemre olup sulara düştüğünde
boğulmak istediğim tüm denizleri kuruttun.
kabzalar ellerime açılan birer pencere olmadıysa,
senin için…
gözlerin, tenin, güzelliğin… değil,
üzerime giydiğim yaşam, senin, için.
sen,
attilâ’nın mavi kızı,
kötü rüzgar saçlarını götürüyor.
behçet’inse sevgilerde,
kimi bildiysem seni, yanlış tanıyor.
ah senin yüzünden kana batacak,
cemâl’inde trendeki küçük kız…
keşke yalnız bunun için sevseydim seni.*
vocaroo.com/1nuPrPXT3wOD
devamını gör...
1234.
durup bakıyorum bir tepeden
soluk, cansız hayatıma
bulanıyor gördüğüm manzara
her dakika
bana özel gördüklerim
şu yüzler, şu tatlar, şu anılar
tepede solan hasta güneş
hepsi bana özel
göremiyor kimse benim gibi
yapayalnızım, yok yakın biri
sona geldiğimi haber veriyor
yıkılıyor her taraf dünyamda
siyah kırmızıya karışıyor
gelmişim çoktan sona
duruyorum tepe başında
hayatım dediğim hülya
eriyor kurduğum dünya
soluk, cansız hayatıma
bulanıyor gördüğüm manzara
her dakika
bana özel gördüklerim
şu yüzler, şu tatlar, şu anılar
tepede solan hasta güneş
hepsi bana özel
göremiyor kimse benim gibi
yapayalnızım, yok yakın biri
sona geldiğimi haber veriyor
yıkılıyor her taraf dünyamda
siyah kırmızıya karışıyor
gelmişim çoktan sona
duruyorum tepe başında
hayatım dediğim hülya
eriyor kurduğum dünya
devamını gör...
1235.
merhaba ey cennetten düşen peri.
oldu mu şimdi sana bu sürgün yeri.
değil dünya kâinatta yok eşi benzeri
etmesin allah im onu mutsuz biri.
rastgelsin hep hayatı işi.
ömrünce gülsün yüzü kalbi.
tasasi olmasın hiçbir derdi.
özgürce yaşasın koşsun taylar gibi.
ruhu renk renk çiçekler gibi.
7 gün 24 saat açsın hep ey peri.
oldu mu şimdi sana bu sürgün yeri.
değil dünya kâinatta yok eşi benzeri
etmesin allah im onu mutsuz biri.
rastgelsin hep hayatı işi.
ömrünce gülsün yüzü kalbi.
tasasi olmasın hiçbir derdi.
özgürce yaşasın koşsun taylar gibi.
ruhu renk renk çiçekler gibi.
7 gün 24 saat açsın hep ey peri.
devamını gör...
1236.
dedemin sakalında yüzdürdüğüm
kâğıttan bir gemiydi
çocukluğum
kâğıttan bir gemiydi
çocukluğum
devamını gör...
1237.
mücella sen de anlayacaksın beni
bir gün gelip de benim seni sevdiğim kadar
sen de başka birini sevmeye başladığında
anlayacaksın mesafelerin önemi olmadığını bir kuş kadar
anlayacaksın 8-10 yıl sevdiğinde birini
yılların su gibi akıp gittiğini,
hızlı geçtiğini günler kadar
sen de başka birini düşünerek ağladığında
göreceksin hiçbir şey mutlu etmeyecek seni
onunla geçirdiğin dünler kadar
bir gün gelip de benim seni sevdiğim kadar
sen de başka birini sevmeye başladığında
anlayacaksın mesafelerin önemi olmadığını bir kuş kadar
anlayacaksın 8-10 yıl sevdiğinde birini
yılların su gibi akıp gittiğini,
hızlı geçtiğini günler kadar
sen de başka birini düşünerek ağladığında
göreceksin hiçbir şey mutlu etmeyecek seni
onunla geçirdiğin dünler kadar
devamını gör...
1238.
bir iz misali kalıyor bende yaşananlar
kekelemek gibi
yara gibi
ben gibi
sen gibi
kalıyor
ve hiç çıkmıyor aklımdan
parça parça eski anılarım
bundandır o güzel günleri anımsarım
bugünlerde ara ara çıkış yolu aradığımda
arayıp bakmadığım yer kalmadığında buraya saklanırım
yalnız başıma kapkaranlık bu diyarda
ortamın karanlığına pek uymayan anılarımla
uzun süredir hasret kaldığım mutluluğuma kavuşmayı
yusuf gibi
kerem gibi
züleyha gibi
aslı gibi
bekliyorum
tıpkı ekimini bekleyen
başak gibi
eylül gibi..
kekelemek gibi
yara gibi
ben gibi
sen gibi
kalıyor
ve hiç çıkmıyor aklımdan
parça parça eski anılarım
bundandır o güzel günleri anımsarım
bugünlerde ara ara çıkış yolu aradığımda
arayıp bakmadığım yer kalmadığında buraya saklanırım
yalnız başıma kapkaranlık bu diyarda
ortamın karanlığına pek uymayan anılarımla
uzun süredir hasret kaldığım mutluluğuma kavuşmayı
yusuf gibi
kerem gibi
züleyha gibi
aslı gibi
bekliyorum
tıpkı ekimini bekleyen
başak gibi
eylül gibi..
devamını gör...
1239.
sensiz de olurmuş tavrıma kanma
yokluğuna alışamaz daralır fendim
elbette sevenin çoktur amma
seni sana en çok yakıştıran bendim
alemden alemler gördüm gözlerin de
kapıldım büyüsüne kapına geldim
ilahi nüshalar sanki suretin de
bilinmez diller de lisana geldim
ismini fısıldadım takvimin kulağına
seninle yeniden milada geldim
ben çok kelime bilemem amma
kelamı bıraktım kaleme geldim
yokluğuna alışamaz daralır fendim
elbette sevenin çoktur amma
seni sana en çok yakıştıran bendim
alemden alemler gördüm gözlerin de
kapıldım büyüsüne kapına geldim
ilahi nüshalar sanki suretin de
bilinmez diller de lisana geldim
ismini fısıldadım takvimin kulağına
seninle yeniden milada geldim
ben çok kelime bilemem amma
kelamı bıraktım kaleme geldim
devamını gör...
1240.
fiyakası bozulur ben ağlamayı
pimi çekilmiş halde kucağına bırakınca gecenin
ses olursun benim için
çok uzun zamandır beklenen kurtarıcımsındır
koynumda yalan beslemişim
ayrı tutulmuşum
sana
tutulmam gerekirken
bir yerlerden tanıdık
karanlık çullanmalar, gür saçlarını omuzlarıma yüklemiştir
ben bir o kadar uzak
sen sesimi kesersin
pimi çekilmiş halde kucağına bırakınca gecenin
ses olursun benim için
çok uzun zamandır beklenen kurtarıcımsındır
koynumda yalan beslemişim
ayrı tutulmuşum
sana
tutulmam gerekirken
bir yerlerden tanıdık
karanlık çullanmalar, gür saçlarını omuzlarıma yüklemiştir
ben bir o kadar uzak
sen sesimi kesersin
devamını gör...