221.
mevselli buyruklar yanağı

sen tut 62 den geyik yap,
vizitesi trilyon cellatlara dert yan,
o kafasına göre cüzdan arasın ne huyundan ne suyundan.

yer fıstık gök kaymak,
yuvalarımdan akan beyaz tuzlu bir şarap.
hakikatim gizli bir kaç nefes duman.
devamını gör...
222.
kelimeler ile savaş değildi kesinlikle odak
ince bir notanın öldürücü çığlığı
sakin bir adamın mutlağa olan kaygısızlığı
sokakta bir adam var
sokakta bir deli var kendi ile kaygılı

berrak olana ulaşan yol daha ne kadar çıkmaz
düşüncelerimi şekillendirenler daha ne kadar muğlak
belirsizliğin iticiliği daha ne kadar sus pus
şu delinin çığlığı daha ne kadar karmaşık olabilir.

hali vakti bir o kadar korkutucu
susmak sessizlik mi? ortada verilecek bir karar var mı ki?
bir tohumun filizi, dalları her bir düşüncemin
gerçek olana yakınlığı neydi?

sokakta bir adam var
dinle diyor ki’ gerçek inanmak istediğimizdir’
sokakta bir deli var
dinle diyor ki
‘gerçek var olanın sesidir’
sokakta bir ölü var dinle diyor ki
‘gerçk gözlerine serilmiş perdenin arkasındakidir'

her hastalık bir hikayedir 2018
.
devamını gör...
223.
şiir yazabiliyorlardı ama
ek ve bağlaçları birbirinden
doğru ayıramıyorlardı daha.
devamını gör...
224.
yalnızlık toplarsın,çarparsın,bölersin
yine yalnızlığın kadarsın.
yaşama eklediğin herşey
yine yalnızlık olarak geri döner sana.
devamını gör...
225.
#371390
devamını gör...
226.
bir yere yazabilecek kadar cesur olmuş olsaydım, şuan yayınevimle 7. baskıyı konuşuyor olurduk.
devamını gör...
227.
bir gülün değil,
kaktüsüm dikenlerin sahipsin,
kanattıkça hayat veren.
güzellik değildi bizim kaygımız,
sadece bir avuç yaşam harbi
senle ve biraz daha senle.
ben geçmişim
arkada ne kadar hata yanlıs ve gaflet varsa,
işte ben oyum.
sen ise geleceksin
ders alınmış, tertemiz
sanki o tahtaya hiç çivi çalışmamış gibi
beyazlara bulanmış bir anne misali
açmışsın kollarını bekliyorsun beni
bense sadece koşmak istiyorum
bir yudum suya muhtaç olmadan
ayaklarıma batan çakıl taşlarına rağmen
hiç tökezlemeden
sana koşmak istiyorum
etrafımızdaki tüm yıkımlar rağmen
ben sadece sayende dinlenmek istiyorum.
velhasıl ben, sen istiyorum.
ve biraz daha sen.
devamını gör...
228.
sahibini bilmeyecek şiirler,
her geceden bir diğerine sonsuz mesai,
her sabah penceremden vuran güneşe kadar.
her nesnenin uğultusunda gizli bir tını,
ve belki de hiç söylenmemiş şarkılar.
derin bir uykudayım,
kör, sağır ve dilsizim.
gözlerim görebildiği tek yüz,
kulaklarımın işitebildiği tek nefessin.
sana yazılmamış hiçbir satırı fısıldayacak gücüm yok.
varlığın ile büyük bir haz içerisinde ölüyor benliğim yavaş yavaş.
günler rüzgarda uçuşan takvim yaprakları kadar hızlı geçerken,
sen ise benim hayatımda büyüyor ve köklerini salıyorsun.
her detayın,her rengin içinde saklı bir anın,
toprak gözlerinden, akşam çamlarının dalları saçlarından bir parça oluyor.
günün tüm güzel detaylarında seyrederken seni ,
ve işte bulutlar ardına alıyor güneşi.
maviden siyaha bir yolculuk başlıyor.
yıldızlar teker teker göz kırpıyor.
rüyalarımda karşılaşmayacaksak eğer,
veda vakti geliyor.
hoşçakal.
devamını gör...
229.
sevmek seni
memleket gibi
her karış toprağıyla
ezbere bildiğim tenini

sevmek seni
al bayrağı sevmek gibi
karşılıksız
namus gibi şeref gibi

sevmek seni
istanbul gibi
uzanırken önümde
tüm ihtişamıyla kız kulesi

sevmek seni
çanakkale gibi
kafa tutarken kurtlar sofrasına
kalabalığın ortasında
yalnız bir fedai

sevmek seni
anamın duasıyla
babamın hatırasıyla
bir yemin gibi .

sevmek seni
bir haine sıkarcasına
mazlumu kucaklarcasına
asırlık dost gibi .

sevmek seni
can gibi canan gibi
kaçamadığım tek gerçek
ölüme susar gibi .

sevmek seni
turan gibi
vazgeçemediğim
kutlu davam gibi.

sevmek seni
ülküm gibi ülkem gibi
sevmek seni
memleketi sevmek gibi..
devamını gör...
230.
boş gemiler, başıboş gemiler geliyor dört bir yandan.
ey, fener aydınlat onları kutsal ışığınla.
köpük köpük sular, bak , nasıl da heyecanlandırıyor limanı.
ey, liman aç kollarını ve kucakla yeni gemileri.
kaldırıyorum kadehimi sizlerin şerefine, hoşgeldiniz gemiler.
ne kutlu bir gün.
aç gemiler geliyor, gemiler açıkta.
ey, liman bak, ince bir yat, sarı bir feribot, uzunca bir vapur geliyor.
çevir ışığını ey, fener bir göreyim onları.
ah nasıl da heyecanlandırıyor beni, sular köpük köpük.
mendirek, dalgalardan koru misafirlerimizi, yorgundurlar şimdi.
gemiler, yanaşın şefkatli bağrıma.
sular siz de daha çok köpürün
ey liman minnettarız sana
açız, yorgunuz geri çevirmedin bizi,
ey fener şahit ol bu ana aydınlat, yüce limanımızı.
gemiler ışıl ışıl parlıyor, kıpır kıpır gemiler.
bak fener, limanımız ne kadar da mutlu.
gemiler sıkılmış canıma eğlence oldunuz.
ey fener görmez misin yoluma yoldaş oldular.
ey liman canına can oldularsa gitme vakitleri yakındır.
ey limanımız, ne güzel koruyorsunuz bizi
alışkın değiliz bu kadar ilgiye
layık mıyız bu davranışlarınıza
ey fener ışığın bu acı haberi mi veriyor.
o zaman liman limanlığını, gemiler de gemiliğini hatırlasın
ve gerçekleşsin kaçınılmaz son.
ahh fener hala beceremiyorum acısız ayrılıkları
ey liman, ey gemiler,
bir gemi olursunuz, bir liman
bakın fenere, fener hep fener
ey fener kutsal ışığın daim olsun.
devamını gör...
231.
bir şeyi çok istiyorsan eğer
onun için emek sarf etmelisin.
inanıyorsan eğer
mağlup değilsin.

bak gelip geçiyor zaman,
etmeyesin ömrünü heba.
durma erken davran,
vakitsiz yolcuyuz zira.
devamını gör...
232.
renkli, işlek caddeler ardında virane beldeler
gülen ya da makyajlı yüzler ardındaki yorgun bedenler,
sen, ben, biz ve dünya, yıllardır aynı nedenler,
ikircimli durur, insan olmanın rezaletine erken erenler.

kapı eşiklerinden geçmek istemez,
eş, dost, akraba görmek istemez,
zaman hiç kimseyi beklemez,
hep bir umut arar, umudunu erken kaybedenler.
devamını gör...
233.
son bir kez
senden giderken
son bir kez
sımsıkı
son bir kez sarılıp
son bir kez
koklayarak öpmek isterdim seni
işte o son bir kez için
herşeyden vazgeçebilirdim .
-gecenintenhasindayazankiz-
devamını gör...
234.
çoğu şarkı sözü kıvamında olan şiirler. imge, kurgu ve sanat pek azında var. herkes şiir yazar ama pek azı okur.
devamını gör...
235.
yayımlanmış bir şiirimi paylaşayım o halde.

umutlu şiir

şehrin kalan tek ruhu da kitap sayfalarında akıyor.
geriye kalan her şey terk edilmiş gibi.
bazı yüzler tanıdık...
bazılarını hiç tanımamışım sanki.
bazı suretlerde de boşluktan başka bir şey görmüyorum.

canım denize bakmak istedi bugün.
oysaki deniz yoktu.
şöyle bir içime çekerim yosun kokusunu dedim, ama ne mümkün!
deniz yoktu.
bulutlar vardı.
onlar da griydi belli ki.
aralarında maviyi bulmaya çalıştım.
buldurmadılar.
demek ki mavi bulunabilir bir renk değildi artık.
minik beyazlar ilişti gözüme.
grinin hükmünde varlıkları uzun sürmedi tabii.
yok oldular.

sonra yağmur başladı.
ben ne zaman pencere camından göğe baksam, yağmur başlayıverir.
bu yağmurlar, hep kırgınlıklardan, hatalardan besleniyor.
ne çok kötü anı yağdı bugün üstümüze yine.
oysaki ben denizi görmek istemiştim.
yosun kokusunu içime çekmek...


aşağı ağaçlara baktım bir süre.
yağmura en çok sevinen onlardır büyük ihtimalle.
bir insanı doğanın kalbine koysan,
ağaç olmayı öğrenir belki.
bir ağaç şehrin ortasında yine ağaçtır oysaki.

pencerenin kenarından uzaklaştım sonra.
şehirler insanların kırık ruhlarıyla yeniden inşa edilirken,
ben bir şiir yazdım.
bu kara günlerde,
kalbinize bir şiir bırakmak istedim.
umudunu kaybetmiş ruhlar,
tekrar umut edebilsinler diye.
çünkü şiirin iyileştirici gücü vardır.
devamını gör...
236.
ellerin avuçlarımda büyüdün
şimdi geldin on yaşına
kimi gezmek istersin
kimi dolaşmak tek başına

korkarım getireceksin
bir gün bir oğlan kapıma
anne ben tanıdım diyeceksin
on beş yaşındaki aklınla

canımsın, kızımsın bilmeyeceksin
anne ben sevdim diyeceksin
beni anladığını söyleyip
evini terk edip gideceksin

otuzuna da gelsen ellerin
avuçlarımda olacak bir ömür
ne olursa olsun kızları
annelerinin kalbinde büyür.
devamını gör...
237.
piri deryadan ukba, bana mı sordu?
sanki üç ay evvelimi yaşamamış gibiyim.

engin dağların etekleri mi soldu?
sahi, ben beni hiç bulamamış haki gibiyim.

körler görür, sağırlar duyar mı oldu?
azdan geçen çoğulmuş, ben sade bir dem gibiyim.

dünya şimdi değil, çok evvelden durdu,
dünden öte güne, bir garip çelebi gibiyim.
devamını gör...
238.
yine belki de farkında olmadan vurdun beni
kuzey ışıkları, istikrar
dut ağaçları çiçek açmaz dedirten laflar
peynirden gemiler
iki dürüm bir acılı, iki kişi gibi
kavgalı olduğum tüm sokak köpekleri birer masum bugün
ip adresi durmadan değişen bir ben
yıldızla bakıştım yokluğunda

altyazılı tüm filmler fragman geçti
önemli yerlerin altını çizmem gerekirse diye başlayan önemsiz cümleler: şirket
şirke sürükleyen tüm kitaplar için inen kitap
yerden yüksek oynayan çocukluğum
ve eğer haklıysa yani paralel evrende işleri yoluna koymuş bir ben
içme şunu

asyam, al yazmalım
samet baba demişti, babalığa seçmişti onu
akıp gidiyor zaman, zaman akmaz dedi biri, haklıydı
hak edilmiş bir yalnızlık için çabalayan işsiz
balığa aşık olmuş bir martı
dut düştü şimdi
kulağım çevremde, şşş, dinle
eskilerden mutlu bir gün seç
odaklan odaklan

duvarlarda yazılar durmadan geçiyor
asıl maharet... yutkunmam on saniye...izler kalırsın..
içimizden gelenleri mi yazdık yoksa içimizden geldiğini düşünmesini sağlayacak şeyleri mi
kötü müyüz
iyi de sayılmayız ama kötü değiliz
değil mi?
değişen dünya şartlarına uyum sağlayamayan
değişmez tüm kuralları değişebilir gösterip toplumu tümden sarsan ve değerlerin içini boşaltıp yerine bir şey koymayan tüm avrupa aslında bundan kurtulmanın yollarını acısını paylaşıp diğer tüm toplumları bir deney laboratuvarı olarak görüyor

inan bana mathilda hayat hep zordur
hayatı anlamak gerek
hayatı mı anlamak gerek
ne için?
anlamadan yaşayamazsın
yaşıyorum
hadi ordaaan sen buna da yaşamak mi diyorsun
ya nedir yaşamak
anlamaktır
sen anladın mı ki
ım şey, hayır
bir ölüden yaşam dersi aldığım için şanslıyım

şans topunda bugün kazandıran numaralardan biri 8
hadi bee iki sayıyla kaybettim
10 mu 6 mı
kıyametle ilgili her filmde radyo yayını yapan kilolu bir dj ve şimdiye kadar neden dinlenmedi ki onlar
sadece son geldiğinde mi böyle konuşurlar, haklı

bilinç akışı tekniğiyle yazıldı
devamını gör...
239.
geçip gidiyor da durduramıyorum zamanı.
yaşadığımı anların hepsi birer anı.
bazen üzüveriyor geçmişin izleri.
bazen ise dolanıyor dile;
ne güzel günlerdi cümlesi.
yok hayatın tekrarı.
var mıdır bilinmez ölümden ötesi.
demem o ki:
geçmişte kaldı geçmişin izi.
gelecekte ne olacağı belli mi ?
hayat anlardan oluşan koca bir anı.
bir anıya dönüşmeden yaşa ânı.
devamını gör...
240.
1)
seni düşlüyorum yine
seni düşlemek,
hafif bir tebessüm konduruyor dudaklarıma
seni düşlemek,
derin bir nefes çektiriyor bana
ve seni düşlemek ,
huzuru getiriyor bana

2)
ne çok seviyorum seni
hayret ediyorum kendime
sevilmeyi bilmeyen biri
sevmeyi nasıl biliyor ?
nasıl bu kadar çok seviyor ? diye
sevmek mi bu ?
yoksa tutunulacak tek dalmısın sen ?
benim dünyamda
bilemiyorum
sevmek ne demek ?
nasıl olur sevmek ?
sorguluyorum .
seviyorum .
seviyor muyum?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının şiirleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim