normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
1281.
sonbaharda karı izliyorum,
masamda biram,
ya rakım olmasaydı…
masamda biram,
ya rakım olmasaydı…
devamını gör...
1282.
kırık kristal parçaları
içimdeki gerçekleri döktüğüm kristal parçalandı…
güneş yansıyan yarım bir ev kaldı bana.
sen gibi, kötü düşler düşlediğim tahta bir kulübe
uzun bir ömür hayal edebilmek yazılı duvarlarında…
tahta bir köpek, mutluluktan havlıyor…
dünya gerçek değil, kötüdür…
nasıl başlarsam başlayayım
kalbimin kırılmadığı şiirler yazmak istiyorum…
bir ölü de doğabilir, gözü kapalıysa düş de kurabilir,
bekleyen birisi varsa,
raysız şehirlerden de trenler geçebilir…
kalbimin aynı yerinden kırılması,
aynı yerinden kaynayacağı anlamına gelmez…
bu kadar güzel gülmen, dünyayı değil dünyamı güzelleştirir…
kendine bir yer edinmek istiyorsan,
bazen açık bulduğun tüm kapılar kapanır…
daha önce buralarda, dört başı mahmur bir öküz yaşamıştı…
şimdi dört başsız bir canavarın hikâyeleri dolanıyor…
kalkma hemen dur,
kalbimi kırmayacağını bilsem,
bir kristal parçası açardım sana…
güneşi de sevebilirsin…
ya da içinde bir karanlık bulup kapana da bilirsin…
içindeki karanlıklara meşale atmıyorlarsa
hep dışarıdan…
dünya iç değil, dıştır.
yaşamak yüzeyseldir, derinlemesine değil…
tam burada sevgi sözcükleri fısıldamamı da bekleyebilirsin
haykırdığımda bile duymayacağını bilirken
daha basit yaşanılabilir elbet dünyada…
içimdeki gerçekleri parçalayıp atmak gibi,
tahta kulübeleri çocukluğumuza bırakıp,
hayatlarımızın bir köşesine olmasa da olur yazarak,
kalbimin hiç atmadığı saatler bunlar
parçalansa ne olur?
içimdeki gerçekleri döktüğüm kristal parçalandı…
güneş yansıyan yarım bir ev kaldı bana.
sen gibi, kötü düşler düşlediğim tahta bir kulübe
uzun bir ömür hayal edebilmek yazılı duvarlarında…
tahta bir köpek, mutluluktan havlıyor…
dünya gerçek değil, kötüdür…
nasıl başlarsam başlayayım
kalbimin kırılmadığı şiirler yazmak istiyorum…
bir ölü de doğabilir, gözü kapalıysa düş de kurabilir,
bekleyen birisi varsa,
raysız şehirlerden de trenler geçebilir…
kalbimin aynı yerinden kırılması,
aynı yerinden kaynayacağı anlamına gelmez…
bu kadar güzel gülmen, dünyayı değil dünyamı güzelleştirir…
kendine bir yer edinmek istiyorsan,
bazen açık bulduğun tüm kapılar kapanır…
daha önce buralarda, dört başı mahmur bir öküz yaşamıştı…
şimdi dört başsız bir canavarın hikâyeleri dolanıyor…
kalkma hemen dur,
kalbimi kırmayacağını bilsem,
bir kristal parçası açardım sana…
güneşi de sevebilirsin…
ya da içinde bir karanlık bulup kapana da bilirsin…
içindeki karanlıklara meşale atmıyorlarsa
hep dışarıdan…
dünya iç değil, dıştır.
yaşamak yüzeyseldir, derinlemesine değil…
tam burada sevgi sözcükleri fısıldamamı da bekleyebilirsin
haykırdığımda bile duymayacağını bilirken
daha basit yaşanılabilir elbet dünyada…
içimdeki gerçekleri parçalayıp atmak gibi,
tahta kulübeleri çocukluğumuza bırakıp,
hayatlarımızın bir köşesine olmasa da olur yazarak,
kalbimin hiç atmadığı saatler bunlar
parçalansa ne olur?
devamını gör...
1283.
elvedanın sırası geldi yine
yaşanan sarhoşluktan sıyrılmak kolay mı?
üç ayda kalbim on üç yerinden vuruldu
kana bulandı gözlerinin paresi görmüyor musun?
gônlümdeki kurt, en güzel yerinden yaralandı
bir daha iyileşir mi bilmem
suskunluğuma sindi yüz bin kahır
çığlıkları boğup ellerimle
ardını dönüp delikanlıca
beddua dahi etmeden gitmek çok ağır
durğunluğuma gizlediğim kırgın bir mazi
dört nala aatların ayakları kırıldı içimde
biliyorum adım gibi
biliyorum vurulmak vaktidir şimdi
sevip, sevilmemek ölüm gibi
parmak ûçların dokununca parmaklarına
kaynardı ruhum mahşer yeri
bakışların kalbime aktığında usulca
ilk kez bakıp mağrur başlı dünyaya
seni mağlup ettim demiştim
nereden bilirdim yanılgıları en pahalısını tadacacağımı
meğer her dokunuş bendime bir sefermiş
her bakış canımı oklayan gaddar bir nefermiş
bilemedim, bilemedim
meğer celladıma gülümsemişim
yaşanan sarhoşluktan sıyrılmak kolay mı?
üç ayda kalbim on üç yerinden vuruldu
kana bulandı gözlerinin paresi görmüyor musun?
gônlümdeki kurt, en güzel yerinden yaralandı
bir daha iyileşir mi bilmem
suskunluğuma sindi yüz bin kahır
çığlıkları boğup ellerimle
ardını dönüp delikanlıca
beddua dahi etmeden gitmek çok ağır
durğunluğuma gizlediğim kırgın bir mazi
dört nala aatların ayakları kırıldı içimde
biliyorum adım gibi
biliyorum vurulmak vaktidir şimdi
sevip, sevilmemek ölüm gibi
parmak ûçların dokununca parmaklarına
kaynardı ruhum mahşer yeri
bakışların kalbime aktığında usulca
ilk kez bakıp mağrur başlı dünyaya
seni mağlup ettim demiştim
nereden bilirdim yanılgıları en pahalısını tadacacağımı
meğer her dokunuş bendime bir sefermiş
her bakış canımı oklayan gaddar bir nefermiş
bilemedim, bilemedim
meğer celladıma gülümsemişim
devamını gör...
1284.
giden ben değilmişim,
yıkılan evimmiş.
deprem sonrası ardıma düşen sokak kapısı
beni senden gittim diye hissettirmiş.
03.12.2008
yıkılan evimmiş.
deprem sonrası ardıma düşen sokak kapısı
beni senden gittim diye hissettirmiş.
03.12.2008
devamını gör...
1285.
dogma
yollarına bakarken ömrümü harcadığım dünya...
çalmayan kapım,
beni doyurmayan tabağımdaki artığım,
biriktirdiğim küfür.
bir sonraki sahne...
kalbim adında bir şehir,
kan gölünden şimdi yükselir
ve yükselir dogma,
batıl bir yaşam çöreklenir.
sen gibi düşler...
şairler mutlu ölür,
gökyüzü yere dökülür.
bir aralık gülmecesidir bu.
böyle şeyler olur diye kapanır sahne.
sonrası,
yanlış yerlerde bekleyerek harcanmış yaşam.
aksak ve ağır işler.
yorgunluğu dile indirgeyen dünya işi.
kalbini kullanmayan ve yormayan dünya insanı.
sonunu bilmediğim bir masal...
çünkü kapaklarım ağır düşer,
gözlerim erken kapanır.
bu sır değil, insan ömrü kısadır.
yollarına bakarken ömrümü harcadığım dünya...
çalmayan kapım,
beni doyurmayan tabağımdaki artığım,
biriktirdiğim küfür.
bir sonraki sahne...
kalbim adında bir şehir,
kan gölünden şimdi yükselir
ve yükselir dogma,
batıl bir yaşam çöreklenir.
sen gibi düşler...
şairler mutlu ölür,
gökyüzü yere dökülür.
bir aralık gülmecesidir bu.
böyle şeyler olur diye kapanır sahne.
sonrası,
yanlış yerlerde bekleyerek harcanmış yaşam.
aksak ve ağır işler.
yorgunluğu dile indirgeyen dünya işi.
kalbini kullanmayan ve yormayan dünya insanı.
sonunu bilmediğim bir masal...
çünkü kapaklarım ağır düşer,
gözlerim erken kapanır.
bu sır değil, insan ömrü kısadır.
devamını gör...
1286.
yazdığımda darmadağındım. şimdilerde dertlerimle de iyiyim. iyiyken şiir yazılmıyor. aranın bozuk olduğu dertler ruhuna çarparsa şiir doğabiliyor.
umudun kapısını tekmeledim
sana varan yollar hep dikenliydi
gitmelerin evvelinde gelemliydik
bedevi çölde suya kanmış mı hiç
gözlerim çorak iklimin kurak tarlasıydı
nasibim sonsuz nurun yanında solak patladı
ebedi cezam kutsal mührü hayra vurmasıydı
canımın çok değeri kulun zanında yok sayıldı
kum eridi gök delindi değişti boyutsal zaman
mürekkep almadı avuçladığımı
affına mecburum bilemezsin
sus payımdı rol alındı serildi önüme yenilmez mekan
gül severken ağlamamdı sayıkladığım
merhametine muhtacım bilemezsin
canıma canan yarına elkan
dilimden düş gayrı kinayem
ki hane i dergaha varasın sen
derdime derman zatıma aynam
bilinmez perdelerle himayem
bir katre i mateme mevzusu sen
umudun kapısını tekmeledim
sana varan yollar hep dikenliydi
gitmelerin evvelinde gelemliydik
bedevi çölde suya kanmış mı hiç
gözlerim çorak iklimin kurak tarlasıydı
nasibim sonsuz nurun yanında solak patladı
ebedi cezam kutsal mührü hayra vurmasıydı
canımın çok değeri kulun zanında yok sayıldı
kum eridi gök delindi değişti boyutsal zaman
mürekkep almadı avuçladığımı
affına mecburum bilemezsin
sus payımdı rol alındı serildi önüme yenilmez mekan
gül severken ağlamamdı sayıkladığım
merhametine muhtacım bilemezsin
canıma canan yarına elkan
dilimden düş gayrı kinayem
ki hane i dergaha varasın sen
derdime derman zatıma aynam
bilinmez perdelerle himayem
bir katre i mateme mevzusu sen
devamını gör...
1287.
benim taaaa lisede şiirim okul dergisinde yayımlandı ne konuşuyorsunuz be.
*
bulursam dergiyi atarım.
*
bulursam dergiyi atarım.
devamını gör...
1288.
serin sessizlik
zemheri miydi nedeni
yoksa
karın yağmura karışması mı?
aksak ayak
kalbi aksayan ayağında atan tok-mak
ki bilmez hiç kendini açmayı
dahi açılmayı
biri gelip onu açıncaya dek
the game over
or
the game have just begun
kim bilir
kesilmeye mahkum ağacın toprağına da
düşer mi
cemre?
zemheri miydi nedeni
yoksa
karın yağmura karışması mı?
aksak ayak
kalbi aksayan ayağında atan tok-mak
ki bilmez hiç kendini açmayı
dahi açılmayı
biri gelip onu açıncaya dek
the game over
or
the game have just begun
kim bilir
kesilmeye mahkum ağacın toprağına da
düşer mi
cemre?
devamını gör...
1289.
1290.
ana maddem
seni göremezsem eğer
içimdeki her şey küle döner
bütün zerremle bakarsam sana
işte o zaman hayat yaşamaya değer
bir kalp ki daima isminle atar
her çarpışında seni kanıma katar
en ufak çiziğe dayanamam çünkü
gideceksin diye içim hep sızlar
gözlerin olmadan nasıl ederim
bu ihtimal yüzünden beterim
eğer ben sensiz kalırsam
çığlık çığlık yok olur giderim
sessizce acı acı biterim
sen benim yaşamımın ana maddesi
sarıl bana çünkü kalbimi hissetmen en önemlisi.
kendime ait olan bu diziler gitmemesi için yazdığım kişinin gitmesiyle anlamlandı.
seni göremezsem eğer
içimdeki her şey küle döner
bütün zerremle bakarsam sana
işte o zaman hayat yaşamaya değer
bir kalp ki daima isminle atar
her çarpışında seni kanıma katar
en ufak çiziğe dayanamam çünkü
gideceksin diye içim hep sızlar
gözlerin olmadan nasıl ederim
bu ihtimal yüzünden beterim
eğer ben sensiz kalırsam
çığlık çığlık yok olur giderim
sessizce acı acı biterim
sen benim yaşamımın ana maddesi
sarıl bana çünkü kalbimi hissetmen en önemlisi.
kendime ait olan bu diziler gitmemesi için yazdığım kişinin gitmesiyle anlamlandı.
devamını gör...
1291.
o eylül bu eylül
kaçışın yoktur gülüm
benden gayrı rotana
varışın yoktur gülüm
o mevsim bu mevsim
benden kaçsan ne âlâ
dilin isterse gitsin
gönlün bendeyken hâlâ
o takvim bu takvim
yaprak dökerken hazan
aklın da bir tek isim
beni söylerken lisan
kaçışın yoktur gülüm
benden gayrı rotana
varışın yoktur gülüm
o mevsim bu mevsim
benden kaçsan ne âlâ
dilin isterse gitsin
gönlün bendeyken hâlâ
o takvim bu takvim
yaprak dökerken hazan
aklın da bir tek isim
beni söylerken lisan
devamını gör...
1292.
eylül de geldi aha
turşu bulgur salça
yapmak lazım pekmez hatta
oy oy eylül nerden geldi
kömür odun almalı
kırtasiye okul masrafı
ev sahibi artırdı kirayı
oy oy eylül neden geldi.
günler kısaldı geceler uzadı
yorgansiz yatanlar azaldı
meyve sebze aha kalmadı
oy oy eylül nasil geldi.
sonbahar oldu aha yine yalnızız
sid derki bu bizim bahtımız
kışa döndü aha yazımız.
oy oy eylül nereye gidiyorsun.
turşu bulgur salça
yapmak lazım pekmez hatta
oy oy eylül nerden geldi
kömür odun almalı
kırtasiye okul masrafı
ev sahibi artırdı kirayı
oy oy eylül neden geldi.
günler kısaldı geceler uzadı
yorgansiz yatanlar azaldı
meyve sebze aha kalmadı
oy oy eylül nasil geldi.
sonbahar oldu aha yine yalnızız
sid derki bu bizim bahtımız
kışa döndü aha yazımız.
oy oy eylül nereye gidiyorsun.
devamını gör...
1293.
ben hiç gelecek ekmedim
uzayıp gitti çocukluğum
uzayıp gitti çocukluğum
devamını gör...
1294.
be heyhattt sözlük yazarıymış
18 yaşında evden mi kaçacakmış
bunalımmış entelmiş öğrenciymiş
ölseymiş.
18 yaşında evden mi kaçacakmış
bunalımmış entelmiş öğrenciymiş
ölseymiş.
devamını gör...
1295.
vakit gece
gözüksem mi diyen ay kararsız
hava sıcak epeyce
essem mi diye düşünen rüzgar kararsız
renksiz gökyüzü, sakince
renklerinden utanan alaisema kararsız
ne ki ihtiyaç duyulan
hep kararsız
her biri kararsız
ben kararsızım
bir ben arıyorum benden içre
aradığım da bulduğum da kararsız
bu bir sitem mi kendi kendime
kendime ettiğim sitem bile kararsız.
gözüksem mi diyen ay kararsız
hava sıcak epeyce
essem mi diye düşünen rüzgar kararsız
renksiz gökyüzü, sakince
renklerinden utanan alaisema kararsız
ne ki ihtiyaç duyulan
hep kararsız
her biri kararsız
ben kararsızım
bir ben arıyorum benden içre
aradığım da bulduğum da kararsız
bu bir sitem mi kendi kendime
kendime ettiğim sitem bile kararsız.
devamını gör...
1296.
bir hikâye bir rüya
böyle sancı olmaz ya
kaçsan gitsen zihnimden
aldıklarını versen
gönül ister her mevsim bahar
aşkta durumlar akla zarar
ne yeryüzü ne gökyüzü
arafta kalmak son karar
…
böyle sancı olmaz ya
kaçsan gitsen zihnimden
aldıklarını versen
gönül ister her mevsim bahar
aşkta durumlar akla zarar
ne yeryüzü ne gökyüzü
arafta kalmak son karar
…
devamını gör...
1297.
yoktum ben
kanayan yanağı günün
yoktu
hani ezbere yağar ya bazen kar
öyle sürükleniyordum peşinden
sonra bir avuç yasemin gibi koktu ay
hiç sorma
bilemez ki tanelerinin sayısını
böyle döne döne yağarken sarhoş kar
kanayan yanağı günün
yoktu
hani ezbere yağar ya bazen kar
öyle sürükleniyordum peşinden
sonra bir avuç yasemin gibi koktu ay
hiç sorma
bilemez ki tanelerinin sayısını
böyle döne döne yağarken sarhoş kar
devamını gör...
1298.
gün gelir sabah öğle akşam olur.
doğar bebek, çocuk genç ihtiyar olur.
yaz sonbahar kış zemheri olur.
tahta bir tabutta anlarsın geç olur.
yokluk dediğin bir ekmek ayran katık
alışır insan bunlara olmasa nolur.
giden gelmeyecekse eğer geçen ömre yazık
binlerce yıl beklesem nolur.
bensiz de sensiz de yaşar insanlar.
kimsesiz de büyür ağaçlar.
unutulmaz sanma dünya da kimse
bir hoş seda ile yeter hatirlasalar.
sen sana yakışanı yap kırma kimseyi
üç günlük dünya da her şey geçici
aşk sevgi sevmek bize allah vergisi
cömert ol seni sevenden etme sevgini.
sid der ki ben kimim hayvandan farkım mi var.
bir tutam toprak çamur neden böyle bir vicdanım var.
aşk sevgi kadın dünya malı istemem.
benim haktan özge sevdiğim mi var.
evet son misra karacoglan in üryan geldim şiirinde benim haktan özge sevdiğim mi var dan alıntıdır.
doğar bebek, çocuk genç ihtiyar olur.
yaz sonbahar kış zemheri olur.
tahta bir tabutta anlarsın geç olur.
yokluk dediğin bir ekmek ayran katık
alışır insan bunlara olmasa nolur.
giden gelmeyecekse eğer geçen ömre yazık
binlerce yıl beklesem nolur.
bensiz de sensiz de yaşar insanlar.
kimsesiz de büyür ağaçlar.
unutulmaz sanma dünya da kimse
bir hoş seda ile yeter hatirlasalar.
sen sana yakışanı yap kırma kimseyi
üç günlük dünya da her şey geçici
aşk sevgi sevmek bize allah vergisi
cömert ol seni sevenden etme sevgini.
sid der ki ben kimim hayvandan farkım mi var.
bir tutam toprak çamur neden böyle bir vicdanım var.
aşk sevgi kadın dünya malı istemem.
benim haktan özge sevdiğim mi var.
evet son misra karacoglan in üryan geldim şiirinde benim haktan özge sevdiğim mi var dan alıntıdır.
devamını gör...
1299.
heyhat, pek şımardın
hani benden başkası olmazdı
sonbahar gibi sarardın
karpuz gibi kızardın
ellerin davlumbazdı
gün geceye döndü
yağmurla gelen kamyonlar
kimi a101 kimi dönerci
yük boşaltıyorlar
trafik öldü
be hey nazlı yar
pek bir i.ne çıktın
şıpsevdiymiş aşkım
git yoluna çıkmaz gıkım
büyülüdür sevdalar.
çok hisliyim...
hani benden başkası olmazdı
sonbahar gibi sarardın
karpuz gibi kızardın
ellerin davlumbazdı
gün geceye döndü
yağmurla gelen kamyonlar
kimi a101 kimi dönerci
yük boşaltıyorlar
trafik öldü
be hey nazlı yar
pek bir i.ne çıktın
şıpsevdiymiş aşkım
git yoluna çıkmaz gıkım
büyülüdür sevdalar.
çok hisliyim...
devamını gör...
1300.
-gece-
rüzgarın uğultusu
kafanda kışın kuruntusu
evvel yahut sonra
gün gelecek
güneş gidecek
bahar terk edecek bizi
günler kısalıp geceler yayılınca
akşam güneşindeki gölgeler gibi
karanlığın sevdalıları yalnızca
delirecek tüm ozanlar gibi
göğün karanlıkla kaynadığı vakit
fokurtularını duyarsın ayın
ve de vızıldayan yıldızların
karıştığını siyahlara tezvakit
gece güzeldir kadından
öyle de özeldir adından
giriverir birden içeri kapından
gönlünün misafiri gece mi?
hece mi?
yoksa o hanımefendi mi?
anlayamazsın...
y.g
rüzgarın uğultusu
kafanda kışın kuruntusu
evvel yahut sonra
gün gelecek
güneş gidecek
bahar terk edecek bizi
günler kısalıp geceler yayılınca
akşam güneşindeki gölgeler gibi
karanlığın sevdalıları yalnızca
delirecek tüm ozanlar gibi
göğün karanlıkla kaynadığı vakit
fokurtularını duyarsın ayın
ve de vızıldayan yıldızların
karıştığını siyahlara tezvakit
gece güzeldir kadından
öyle de özeldir adından
giriverir birden içeri kapından
gönlünün misafiri gece mi?
hece mi?
yoksa o hanımefendi mi?
anlayamazsın...
y.g
devamını gör...