normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
721.
yorgunluğu beni benden aldı
ben çıktım arkadaşım mesaide kaldı
bu iş iki haftada gençliğimi çaldı
hizmet sektörü yakamı bi bırakmadı... *
ben çıktım arkadaşım mesaide kaldı
bu iş iki haftada gençliğimi çaldı
hizmet sektörü yakamı bi bırakmadı... *
devamını gör...
722.
ben niye bu kadar çok sevdim gözlerini?
oysa ilk kez görmüştüm seni.
ilk kez dokunmuştu ruhum ruhuna.
ilk kez öpmüştüm bir adamı
ilk kez yüzüne bakıp gülmüştüm.
ben niye bu kadar çok sevdim gözlerini?
sevdim işte
fark edemedim sevdim...
oysa ilk kez görmüştüm seni.
ilk kez dokunmuştu ruhum ruhuna.
ilk kez öpmüştüm bir adamı
ilk kez yüzüne bakıp gülmüştüm.
ben niye bu kadar çok sevdim gözlerini?
sevdim işte
fark edemedim sevdim...
devamını gör...
723.
kapattım gözlerimi,
duyuyor musun?
ben ki bedbaht şehrin hakimi
duyabilir miyim gökteki o davudi sesi?
kapattım gözlerimi,
duyuyor musun?
beynimin muhtevasındaki zaman nezlesi
bir akar bir durur,
bilmem var mı çaresi?
kapattım gözlerimi,
duyuyor musun?
bir sofra kurulmuş ki,
sanırsın isa'nın son akşam yemeği
kime gölge, kime ayan bilinmez,
yediğimiz sadece zakkum meyvesi
kapattım gözlerimi,
duydun mu söylenenleri?
duyuyor musun?
ben ki bedbaht şehrin hakimi
duyabilir miyim gökteki o davudi sesi?
kapattım gözlerimi,
duyuyor musun?
beynimin muhtevasındaki zaman nezlesi
bir akar bir durur,
bilmem var mı çaresi?
kapattım gözlerimi,
duyuyor musun?
bir sofra kurulmuş ki,
sanırsın isa'nın son akşam yemeği
kime gölge, kime ayan bilinmez,
yediğimiz sadece zakkum meyvesi
kapattım gözlerimi,
duydun mu söylenenleri?
devamını gör...
724.
ben bir şiirim
sen okuma yazma bilmiyorsun
ben bir şarkıyım
sen sağırsın
ben boşluğum
sen sonsuzluksun
ben güneşim
sen karanlıksın
ben geceyim
sen gunaydınsın
neden böyle yapıyorsun?
sen okuma yazma bilmiyorsun
ben bir şarkıyım
sen sağırsın
ben boşluğum
sen sonsuzluksun
ben güneşim
sen karanlıksın
ben geceyim
sen gunaydınsın
neden böyle yapıyorsun?
devamını gör...
725.
karanlığın ortasında
durmuş bir gemi,
son seferine çıktığından
habersiz, ne yöne gideceğini bilmeden
beklemekte.
karanlığın ortasında bir kız
son nefesini vereceğinden
habersiz, sevdiğini
beklemekte.
ne gemi denizin,
ne kız adamın umurundaydı.
deniz ve adam,
karanlıktılar.
durmuş bir gemi,
son seferine çıktığından
habersiz, ne yöne gideceğini bilmeden
beklemekte.
karanlığın ortasında bir kız
son nefesini vereceğinden
habersiz, sevdiğini
beklemekte.
ne gemi denizin,
ne kız adamın umurundaydı.
deniz ve adam,
karanlıktılar.
devamını gör...
726.
727.
ruhumun derinliklerinde seni,
teninin ateşinde ise yanmayı
öyle çok isterim ki ey sevgili
elinden tutup seninle gezebilmeyi..
pamuklar yumuşak olmaktan utanırken dudaklarının yanında
kokunla beni hapsedersin bir anda
kalp ritimlerim bozulurken seni düşünmekten
ansızın tutup çekmeni isterim belimden..
teninin ateşinde ise yanmayı
öyle çok isterim ki ey sevgili
elinden tutup seninle gezebilmeyi..
pamuklar yumuşak olmaktan utanırken dudaklarının yanında
kokunla beni hapsedersin bir anda
kalp ritimlerim bozulurken seni düşünmekten
ansızın tutup çekmeni isterim belimden..
devamını gör...
728.
sahra
şimdi kalbim kurak bir sahradır
az evvel bitmekte big bang
gönül coğrafyamda her şey tarûmar oldu
her şey birer enkaz ,
ölen yalnız çocukluğum değil ,
umutlarım , inandıklarım ..
sen gördün mü ki gözlerimden ?
gönlümde tarûmar olmuş sahrayı ...
şimdi kalbim kurak bir sahradır
az evvel bitmekte big bang
gönül coğrafyamda her şey tarûmar oldu
her şey birer enkaz ,
ölen yalnız çocukluğum değil ,
umutlarım , inandıklarım ..
sen gördün mü ki gözlerimden ?
gönlümde tarûmar olmuş sahrayı ...
devamını gör...
729.
eskisi gibi değil
adının yanında adım
kaybedince sevmeye
yokluğundan başladım
.
.
.
adının yanında adım
kaybedince sevmeye
yokluğundan başladım
.
.
.
devamını gör...
730.
boğazıma takılan hislerle uyandım,
nefes almayı bildiğim günlere artık çok uzağım.
kan revan içinde kalmış düşüncelerle dolu aklım,
her şeyi unutacağım güne ulaşmak oldu amacım.
saat kaç oldu, nerdeyim, sormayı bıraktım.
hayat bir düş sahnesi, ben de boğazına ip takılmış bir kuklayım.
umut denilen şeye bir kez daha inandım,
göğüste ağrı, gönülde sızı, düşte kırıklarla kalakaldım.
b_g
nefes almayı bildiğim günlere artık çok uzağım.
kan revan içinde kalmış düşüncelerle dolu aklım,
her şeyi unutacağım güne ulaşmak oldu amacım.
saat kaç oldu, nerdeyim, sormayı bıraktım.
hayat bir düş sahnesi, ben de boğazına ip takılmış bir kuklayım.
umut denilen şeye bir kez daha inandım,
göğüste ağrı, gönülde sızı, düşte kırıklarla kalakaldım.
b_g
devamını gör...
731.
bir sevgi emanetçisi
kalbim
yıpratma
üşürsün
ateşten bir rüzgarla
üşüme
sevgilim
bir sevgi emanetçisi
kalbin
ruhumun bağını koparmasın arzuların
ağaç anneyle
yolumu aydınlatsın bakışların
el ele yürü benimle
sevgilim
bu yağmurlu
bahar sabahında
yarına doğru
emanet hakkı için
ışısın kalplerimiz
kalbim
yıpratma
üşürsün
ateşten bir rüzgarla
üşüme
sevgilim
bir sevgi emanetçisi
kalbin
ruhumun bağını koparmasın arzuların
ağaç anneyle
yolumu aydınlatsın bakışların
el ele yürü benimle
sevgilim
bu yağmurlu
bahar sabahında
yarına doğru
emanet hakkı için
ışısın kalplerimiz
devamını gör...
732.
ayni mevsim farklı iklim
sen sıcak
ben ayaz
sen güneşli
ben yağmurlu
sen gece parlayan ay ışığı
ben kara gece
sen yalnız
ben yalıtılmış
sen coşkulu
ben kuşkulu
sen tükenmez kalem
ben tükenmiş yüklem
sen çağlayan
ben ağlayan
sen kaçan
ben kalan
sen bir tepe
ben bir ova
sen yalan dolan
ben gözleri dolan
sen dolunay
ben yarım ay
sen yokluk
ben boşluk
sayıyor musun kaç kez gün doğup karardı bensiz
sayma
biliyor musun kaç bahardır aşktan mahrum yüreğim
bilme
duyuyor musun bulutların haykırarak ağlamasını
duyma
hissettin mi ansızın aklına düştüğüm anları
hissetme
sevdin mi kendine bile en yakın yabancı olduğun günleri
sev, çünkü başka çaren yok
sen sıcak
ben ayaz
sen güneşli
ben yağmurlu
sen gece parlayan ay ışığı
ben kara gece
sen yalnız
ben yalıtılmış
sen coşkulu
ben kuşkulu
sen tükenmez kalem
ben tükenmiş yüklem
sen çağlayan
ben ağlayan
sen kaçan
ben kalan
sen bir tepe
ben bir ova
sen yalan dolan
ben gözleri dolan
sen dolunay
ben yarım ay
sen yokluk
ben boşluk
sayıyor musun kaç kez gün doğup karardı bensiz
sayma
biliyor musun kaç bahardır aşktan mahrum yüreğim
bilme
duyuyor musun bulutların haykırarak ağlamasını
duyma
hissettin mi ansızın aklına düştüğüm anları
hissetme
sevdin mi kendine bile en yakın yabancı olduğun günleri
sev, çünkü başka çaren yok
devamını gör...
733.
gök mavi, ruh karanlık.
sadece ruh mu karanlık yoksa kalpler mi?
gülüş, inceden duyduğum çocuk gülüşü
anlık mutluluk verir.
neydi mutluluk?
içinde yağmurlar yağarken güneşi görmek mi?
ya da minik bir sohbet mi?
ama sen aldanma mahsun yüzlere.
çünkü her sahteliğin ardında açılan bir hakikat perdesi var.
özgürlük..
bağıra bağıra istediğim yegâne arzu.
ya sevgi?
ona hiç gelme..
sâfi sevgi ahmed arif 'in leylâ' sına yazdığı şiirlerden sonra bitti.
sadece ruh mu karanlık yoksa kalpler mi?
gülüş, inceden duyduğum çocuk gülüşü
anlık mutluluk verir.
neydi mutluluk?
içinde yağmurlar yağarken güneşi görmek mi?
ya da minik bir sohbet mi?
ama sen aldanma mahsun yüzlere.
çünkü her sahteliğin ardında açılan bir hakikat perdesi var.
özgürlük..
bağıra bağıra istediğim yegâne arzu.
ya sevgi?
ona hiç gelme..
sâfi sevgi ahmed arif 'in leylâ' sına yazdığı şiirlerden sonra bitti.
devamını gör...
734.
"kurbağalara bakmaktan geliyorum, dedi yakup
bunu kendine üç kere söyledi
onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar
o kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım
ben, yani yakup, her türlü çağrılmanın olağan şekli
daha hiç çağrılmadım
biri olsun "yakup!" diye seslenmedi hiç
yakup!
diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım
ve içimden durgun ve çürük bir suyu düşüreyim
ceplerimdeki eskimiş kağıt parçalarını atayım
sonra bir güzel yıkanayım da.
ben size demedim mi."
edip cansever'e ait "çağrılmayan yakup" şiiridir.
bunu kendine üç kere söyledi
onlar ki kalabalıktılar, kurbağalar
o kadar çoktular ki, doğrusu ben şaşırdım
ben, yani yakup, her türlü çağrılmanın olağan şekli
daha hiç çağrılmadım
biri olsun "yakup!" diye seslenmedi hiç
yakup!
diye seslenmedi ki, dönüp arkama bakayım
ve içimden durgun ve çürük bir suyu düşüreyim
ceplerimdeki eskimiş kağıt parçalarını atayım
sonra bir güzel yıkanayım da.
ben size demedim mi."
edip cansever'e ait "çağrılmayan yakup" şiiridir.
devamını gör...
735.
günün en sevdiğim vakitleri
bu ikindiler, akşama beş kalalar
mutlu bir hüzün barındırıyor.
tüm hayallerim bu vakitlerde kuruluyor, her şeyden tam şu an vazgeçiyorum.
büyümeyi sevmedim ben, belki doyamadığım çocukluğum yüzünden.
büyüdüm mü acaba?
onu da bilmem...
bu ikindiler, akşama beş kalalar
mutlu bir hüzün barındırıyor.
tüm hayallerim bu vakitlerde kuruluyor, her şeyden tam şu an vazgeçiyorum.
büyümeyi sevmedim ben, belki doyamadığım çocukluğum yüzünden.
büyüdüm mü acaba?
onu da bilmem...
devamını gör...
736.
insanlar nedense hep kendin ezer
suçlu arıyorum diye efrafta gezer
bu akılla hep serapta gezer
bir yıl on yıl bir ömür müdür?
suçlu arıyorum diye efrafta gezer
bu akılla hep serapta gezer
bir yıl on yıl bir ömür müdür?
devamını gör...
737.
kirpiklerinden taş damlıyor küçük kadınların
dans ederken kuğu külünde
kırk ökçesiyle
-biri kırık
ve diyor ki ben ağlamadan yaşayamam
süt dişlerimi küçükken yutmuştum
tırnaksız da gülümseyemiyorum
bu yüzden
karnımın içi kurt tarlası
zaten çirkinim.
bir zehirliyim bir zehirliyim
korkun benden diyor
küçük kadın
çirkinliğime hürmet ediniz
sapanlarım var renk renk
boynumda kuş iskeletlerinden bir kolye
ağzımın içi bir kirli deniz
ağzımın içini sizinle temizliyorum
ve çok güzel taş sektirebilirim
dikkatinizi çekerim
iki kare ileri
bir sağ bir sol derken
piyonların ülkesinde
mır mır şarkısını söylüyor
küçük kadın
-iyi ki çirkinim
güzel gözlerin vardı senin
iri ve dolgun bir ışıkla
örtüyordun çirkinliğini
söyle şarkını küçük kadın
söyle şarkını
bu kıpırtısız tanrılar mekanında
elbette sen de artık bir fiil sayılabilirsin
dans ederken kuğu külünde
kırk ökçesiyle
-biri kırık
ve diyor ki ben ağlamadan yaşayamam
süt dişlerimi küçükken yutmuştum
tırnaksız da gülümseyemiyorum
bu yüzden
karnımın içi kurt tarlası
zaten çirkinim.
bir zehirliyim bir zehirliyim
korkun benden diyor
küçük kadın
çirkinliğime hürmet ediniz
sapanlarım var renk renk
boynumda kuş iskeletlerinden bir kolye
ağzımın içi bir kirli deniz
ağzımın içini sizinle temizliyorum
ve çok güzel taş sektirebilirim
dikkatinizi çekerim
iki kare ileri
bir sağ bir sol derken
piyonların ülkesinde
mır mır şarkısını söylüyor
küçük kadın
-iyi ki çirkinim
güzel gözlerin vardı senin
iri ve dolgun bir ışıkla
örtüyordun çirkinliğini
söyle şarkını küçük kadın
söyle şarkını
bu kıpırtısız tanrılar mekanında
elbette sen de artık bir fiil sayılabilirsin
devamını gör...
738.
seni duyumsadım
kulaklarımda büyülü bir ezgi
seni sormaktayım
içimde güçlü bir sezgi
seni bulmaktayım
ve sana varmaktayım
sevdim ve sevmekteyim
mutlu bir son bu
mutlu bir yazgı.
kulaklarımda büyülü bir ezgi
seni sormaktayım
içimde güçlü bir sezgi
seni bulmaktayım
ve sana varmaktayım
sevdim ve sevmekteyim
mutlu bir son bu
mutlu bir yazgı.
devamını gör...
739.
o benim kalbimdi, bin dokuz yüz seksen iki yerinden kırdığınız
kapınıza gelmiştim dünya diye, markut bir hahamdınız
seviyordum üstelik , bakıp uyacağım elleriniz vardı
yerkürede savaş bilmez bir vadi inşa edemezdim, tamam
tamam, kırıklarımdan bahçelenmiyordu su
çocukları seviyordum ve kalbim bir masalın içine sığmıyordu
yüzünüze yakışacak bir jilet darbesi kadardım
tamam! kan dediğiniz benim kırmızımdan akmıyordu.
kapınıza gelmiştim kuşlar bir göğü yererken
demiştim ki: benim anahtarım kalbimdir
açmak için bu kadar hırpalamayın
bir kilit kapısına nasıl küsüp gitsin
markutluk benim de içimdedir.
insan, gitmemeyi bir kuşa bağlayıp
haberleşmek ister kendiyle aynada
herkes tarafından kırılan bir suretse bu
gamzesinde kuşlar can çekişiyor demektir
akmıyorsa boyası bir hiçliğin
yağmurdan sonra ıslanmak kadar talihsiz
şehir çıkmazı bir metro
yürüdüğünüz kadar ayak direyebilen iç ses
ve tabelalar, küçük küçük yazılar, sokaklara sürükleyen girdap notları
yazı ki 0,5 uç kırılganlığında bir kaderdir
kapınıza gelmiştim dünya diye, markut bir hahamdınız
seviyordum üstelik , bakıp uyacağım elleriniz vardı
yerkürede savaş bilmez bir vadi inşa edemezdim, tamam
tamam, kırıklarımdan bahçelenmiyordu su
çocukları seviyordum ve kalbim bir masalın içine sığmıyordu
yüzünüze yakışacak bir jilet darbesi kadardım
tamam! kan dediğiniz benim kırmızımdan akmıyordu.
kapınıza gelmiştim kuşlar bir göğü yererken
demiştim ki: benim anahtarım kalbimdir
açmak için bu kadar hırpalamayın
bir kilit kapısına nasıl küsüp gitsin
markutluk benim de içimdedir.
insan, gitmemeyi bir kuşa bağlayıp
haberleşmek ister kendiyle aynada
herkes tarafından kırılan bir suretse bu
gamzesinde kuşlar can çekişiyor demektir
akmıyorsa boyası bir hiçliğin
yağmurdan sonra ıslanmak kadar talihsiz
şehir çıkmazı bir metro
yürüdüğünüz kadar ayak direyebilen iç ses
ve tabelalar, küçük küçük yazılar, sokaklara sürükleyen girdap notları
yazı ki 0,5 uç kırılganlığında bir kaderdir
devamını gör...
740.
allahım
günahımdı yaramdı da
lutfet kanadığı yerde verd bitsin
uğradığı metanette yâr,
kaybolan öz'lemeyi hâr etsin
dokunduğu hırçınlık fıtratın denizi
beynimin bozuğa çalan saati
yıkık bir zaman olmaktansa
ölümsüzlük ile yunsun aşk
bir ayıbın mahcubiyetini
nepalden mi, evsizlikten mi nerden gelirse gelsin o salyangoz
onu seven salyangoz
ona sanat, ona allahı gördüren salyangoz
aklım
benim bu beynimi kemirip duran aklim
sarhoşluğa , 20 ml e tamah eden aklım
kalbimin mevkiine söven aklım
hüzne karavaç olan aklım
diyorum ki öyle kalsın kutsal
kalsın dimağımda damağımda söz
ketmersem de kalsın cevhersem de
her erte katlanan bu sızı
geceyi esriterek kalsın
yaslanmaya çürük mü şu éyin
elestü dediginde o ki yaratan
koşup da sakat bir savaşa at
bizi hangi katmanına bıraktı mağlubiyetin
aşk, yaramdı, günahım ise de
tövbe ettigim yerde diri kalsın
çirk aksın ama kalsın
şehre yolla, firak saysın dağlar bağrımda kaldırımları
"kuş uçtuktan sonra kafesi kapatmak ne ise yarar" dese de theodor fantane
ya çalap affet
günahımsa da yaramdı...
günahımdı yaramdı da
lutfet kanadığı yerde verd bitsin
uğradığı metanette yâr,
kaybolan öz'lemeyi hâr etsin
dokunduğu hırçınlık fıtratın denizi
beynimin bozuğa çalan saati
yıkık bir zaman olmaktansa
ölümsüzlük ile yunsun aşk
bir ayıbın mahcubiyetini
nepalden mi, evsizlikten mi nerden gelirse gelsin o salyangoz
onu seven salyangoz
ona sanat, ona allahı gördüren salyangoz
aklım
benim bu beynimi kemirip duran aklim
sarhoşluğa , 20 ml e tamah eden aklım
kalbimin mevkiine söven aklım
hüzne karavaç olan aklım
diyorum ki öyle kalsın kutsal
kalsın dimağımda damağımda söz
ketmersem de kalsın cevhersem de
her erte katlanan bu sızı
geceyi esriterek kalsın
yaslanmaya çürük mü şu éyin
elestü dediginde o ki yaratan
koşup da sakat bir savaşa at
bizi hangi katmanına bıraktı mağlubiyetin
aşk, yaramdı, günahım ise de
tövbe ettigim yerde diri kalsın
çirk aksın ama kalsın
şehre yolla, firak saysın dağlar bağrımda kaldırımları
"kuş uçtuktan sonra kafesi kapatmak ne ise yarar" dese de theodor fantane
ya çalap affet
günahımsa da yaramdı...
devamını gör...