normal sözlük yazarlarının şiirleri
başlık "martinneder" tarafından 08.01.2021 18:06 tarihinde açılmıştır.
141.
uçan kazlar vahşi
bağırdı ölümün geçmesi
üstü evlerin arasında rıhtım
ben testere ile pencerenin basında beklerken
onların şarkısı üzdü değiştirdi beni tamamen
ve ben düşündüm orada tanıdığımdan itibaren
işte o kerem yıldız.
bağırdı ölümün geçmesi
üstü evlerin arasında rıhtım
ben testere ile pencerenin basında beklerken
onların şarkısı üzdü değiştirdi beni tamamen
ve ben düşündüm orada tanıdığımdan itibaren
işte o kerem yıldız.
devamını gör...
142.
kış bitti dedirten havalarda unuttum seni.
ılık güneş, parlak çimenler, mavi bulutlar kandırdı beni.
ılık güneş, parlak çimenler, mavi bulutlar kandırdı beni.
devamını gör...
143.
yaprak oldum; döküldüm
ağaç oldum; rüzgar vurdu büküldüm.
ve yaz gelmiş bahçelere ey yâr
neye yarar !
gittiğinden beridir ömrüm sonbahar.
ağaç oldum; rüzgar vurdu büküldüm.
ve yaz gelmiş bahçelere ey yâr
neye yarar !
gittiğinden beridir ömrüm sonbahar.
devamını gör...
144.
yüce dağlar aştım da geldim
internete yazdım da geldim
tanımları dizdim de geldim
kafa sözlük sevda mısın?
radyo dedin raks eyledim
yazarlarınla tanış eyledim
seni tarayıcıya home eyledim
kafa sözlük sevda mısın?
çaylak olduk sırasın bekledik
karmaları karmalara ekledik
günü geldi yazarlığa denkledik
kafa sözlük sevda mısın ?
karma police aldı eline sazı
kah güldürür gahi ağlatır bazı
sorar son kez kapamadan ağzı,
kafa sözlük sevda mısın ?
internete yazdım da geldim
tanımları dizdim de geldim
kafa sözlük sevda mısın?
radyo dedin raks eyledim
yazarlarınla tanış eyledim
seni tarayıcıya home eyledim
kafa sözlük sevda mısın?
çaylak olduk sırasın bekledik
karmaları karmalara ekledik
günü geldi yazarlığa denkledik
kafa sözlük sevda mısın ?
karma police aldı eline sazı
kah güldürür gahi ağlatır bazı
sorar son kez kapamadan ağzı,
kafa sözlük sevda mısın ?
devamını gör...
145.
bilmiyorum canım daha ne kadar yanabilir?
ya da bilmiyorum içimde ayak basılmamış bir hüzün,
çekilmemiş bir acı kaldı mı?
en dibi gördüm mü?
dıştan normal benim ama içimde sönmeyen bir volkan var gibi,
etrafında dolanıp duruyorum.
patladı patlayacak diye sessizce çekiyorum canımı yakan offf'ları.
gözyaşlarımı arka odalara sakladım,
başka bir şey için ağladığıma ikna etmeye çabalıyorken buluyorum kendimi
olmadık bir anda aslında sana, bize ağlarken.
bütün hüzünlü şarkılar bana yazılmış gibi geliyor,
acı çekmekten hoşlanır gibi döne döne dinliyorum bazılarını,
o ateş çemberinin dışına çıkmak istemiyorum ilginç şekilde,
acımla baş başa yanmak istiyorum içinde.
ben artık bu kadar sevdiğim sen misin?
yoksa ben içimde senden bağımsız sevilecek bir sen yarattım da onu mu seviyorum?
niye seviyorum? neden seviyorum? bilmiyorum.
ve ben öznesi "biz" olmayan bir cümlenin herhangi bir kelimesi olmak istemiyorum artık..*
ya da bilmiyorum içimde ayak basılmamış bir hüzün,
çekilmemiş bir acı kaldı mı?
en dibi gördüm mü?
dıştan normal benim ama içimde sönmeyen bir volkan var gibi,
etrafında dolanıp duruyorum.
patladı patlayacak diye sessizce çekiyorum canımı yakan offf'ları.
gözyaşlarımı arka odalara sakladım,
başka bir şey için ağladığıma ikna etmeye çabalıyorken buluyorum kendimi
olmadık bir anda aslında sana, bize ağlarken.
bütün hüzünlü şarkılar bana yazılmış gibi geliyor,
acı çekmekten hoşlanır gibi döne döne dinliyorum bazılarını,
o ateş çemberinin dışına çıkmak istemiyorum ilginç şekilde,
acımla baş başa yanmak istiyorum içinde.
ben artık bu kadar sevdiğim sen misin?
yoksa ben içimde senden bağımsız sevilecek bir sen yarattım da onu mu seviyorum?
niye seviyorum? neden seviyorum? bilmiyorum.
ve ben öznesi "biz" olmayan bir cümlenin herhangi bir kelimesi olmak istemiyorum artık..*
devamını gör...
146.
tavaf etsem dünyayı, bulur mu seni imanım?
tek cümlelik şiirler vardır.
tek cümlelik şiirler vardır.
devamını gör...
147.
anlama beni istemiyorum!
bembeyaz bir kağıda bakar gibi baksın gözlerin.
yazılarımı görme ne olur,
dilimi çözme dayanamam,
her bir harfi her bir kelimeyi unut,
unutki ben,
ben, olabileyim...
biriktirdiğim göz yaşlarımı bırak,
bende kalsın...
ne zaman susarsam,
kana kana içebileyim...
gülüşüm sana olsun,
hüznümün kilidini denize atayım,
deniz atları saklasın onu,
bir gün olur da lazım olmasın diye..
sadece sarılsın kolların,
kokunu duyabileyim,
dudağında ki şarap,
sakinin sunumu,
dilim dilinin mezesi olsun...
bırak sarılabileyim,
ne öznesi olsun,
ne de yüklemi,
öylesine aksın hayat...
ne olur anlama beni!
bembeyaz bir kağıda bakar gibi baksın gözlerin.
yazılarımı görme ne olur,
dilimi çözme dayanamam,
her bir harfi her bir kelimeyi unut,
unutki ben,
ben, olabileyim...
biriktirdiğim göz yaşlarımı bırak,
bende kalsın...
ne zaman susarsam,
kana kana içebileyim...
gülüşüm sana olsun,
hüznümün kilidini denize atayım,
deniz atları saklasın onu,
bir gün olur da lazım olmasın diye..
sadece sarılsın kolların,
kokunu duyabileyim,
dudağında ki şarap,
sakinin sunumu,
dilim dilinin mezesi olsun...
bırak sarılabileyim,
ne öznesi olsun,
ne de yüklemi,
öylesine aksın hayat...
ne olur anlama beni!
devamını gör...
148.
kendi yazdığımız ya da kendimizi bulduğumuz şiirlerdir.
şuraya geçtiğimiz ay kendi yazmış olduğum bir şiiri bırakayım.
#371390
şuraya geçtiğimiz ay kendi yazmış olduğum bir şiiri bırakayım.
#371390
devamını gör...
149.
devamını gör...
150.
seni sevmek ölmek gibi
bir balığın karada son nefesiyle
ve güvenmek bir damla yağmura
denizin yerine geçmeyeceğini bile bile
saklanmak en bariz olan yerde
kaybetmek nefesi ölümün sesinde
tutuklu kelimelerimin çürük ümitleri nerede
yalancı bir gülüşün sillesinde
görüyorum sessizlik eşliğinde yüzünü yakamozda
siliyorum bir kaç anı gözlerinden böylesi daha iyi
zaten duyguların parmakları yakamızda
çoktan kabul etmiş ruhumuz yenilgiyi...
-ydd
bir balığın karada son nefesiyle
ve güvenmek bir damla yağmura
denizin yerine geçmeyeceğini bile bile
saklanmak en bariz olan yerde
kaybetmek nefesi ölümün sesinde
tutuklu kelimelerimin çürük ümitleri nerede
yalancı bir gülüşün sillesinde
görüyorum sessizlik eşliğinde yüzünü yakamozda
siliyorum bir kaç anı gözlerinden böylesi daha iyi
zaten duyguların parmakları yakamızda
çoktan kabul etmiş ruhumuz yenilgiyi...
-ydd
devamını gör...
151.
bir çok şiir yazdım kimileri çöpte
kimileri de yaş oldu gözlerinde
suskun saniyeler çaldı bizden sevgiyi
bilmem ben bir ateş miyim?
yanıyorum,yakıyorum
bir anka misali ,
küllerimden doğuyorum
bıçak kimi zaman sol yanımda taşıdığım
nefesimi,sesimi kesen
güz günü ölüm tatlılığı ile esen
deli bir kalabalıktayım,
asıl olan yalnızlık
senin hayat dediğin yer
bana hastalık
küf tutmuş gülüşlerim yok nerede
taze cesedim serili yerde
kefene ihtiyacım yok
sana sarsınlar beni
ölüm cennet gibi...
-ydd
kimileri de yaş oldu gözlerinde
suskun saniyeler çaldı bizden sevgiyi
bilmem ben bir ateş miyim?
yanıyorum,yakıyorum
bir anka misali ,
küllerimden doğuyorum
bıçak kimi zaman sol yanımda taşıdığım
nefesimi,sesimi kesen
güz günü ölüm tatlılığı ile esen
deli bir kalabalıktayım,
asıl olan yalnızlık
senin hayat dediğin yer
bana hastalık
küf tutmuş gülüşlerim yok nerede
taze cesedim serili yerde
kefene ihtiyacım yok
sana sarsınlar beni
ölüm cennet gibi...
-ydd
devamını gör...
152.
şiirimin adı: çiçeksiz mevsimlere başkaldıran kelebeklerin intihar dolu mektubu
tür: kayış kopuğu
içinde infilak ederim en güzel kafanın
fikirlerin sarsılır,
kulağımdan çeker gibi, pimimi çek ve fırlat
beni, boşluklarca patlarım zihinsel sancıların ortasında.
sakat düşleri ve düşüncelerini daha sana baba demeden ayıklarım.
huy hatlarını, dişleriyle kemikleri parçalayan köpekler gibi kırarım. şuh bir depremzedenin dandik beton fikirlerinden mürekkep, enkaz, moloz, kül, duman ve toz, arasından çekip alırım seni. sana sarılırken bir yandan fitilini ateşlerim, koynumda patlarsın 80'lerden kalma büyük bir aydınlanmayla.
bana ne anlattığımı sorma, bu başka bir dil. ben içindeki senin ziline basıp uyandırmayı seviyorum, kalbine, aklını rahatsız edecek dokunuşlar yapmakla hoşlanırım. boğazına takılıp kalmak isteyen büyük lokmayım ben, ya yutacaksın yada kusacak. boğulmazsın merak etme, her zaman sırtından vuracak kadar güvendiğin biri olur yanında.
hemde hızlı ateşleyen cinsinden.
tür: kayış kopuğu
içinde infilak ederim en güzel kafanın
fikirlerin sarsılır,
kulağımdan çeker gibi, pimimi çek ve fırlat
beni, boşluklarca patlarım zihinsel sancıların ortasında.
sakat düşleri ve düşüncelerini daha sana baba demeden ayıklarım.
huy hatlarını, dişleriyle kemikleri parçalayan köpekler gibi kırarım. şuh bir depremzedenin dandik beton fikirlerinden mürekkep, enkaz, moloz, kül, duman ve toz, arasından çekip alırım seni. sana sarılırken bir yandan fitilini ateşlerim, koynumda patlarsın 80'lerden kalma büyük bir aydınlanmayla.
bana ne anlattığımı sorma, bu başka bir dil. ben içindeki senin ziline basıp uyandırmayı seviyorum, kalbine, aklını rahatsız edecek dokunuşlar yapmakla hoşlanırım. boğazına takılıp kalmak isteyen büyük lokmayım ben, ya yutacaksın yada kusacak. boğulmazsın merak etme, her zaman sırtından vuracak kadar güvendiğin biri olur yanında.
hemde hızlı ateşleyen cinsinden.

devamını gör...
153.
bir zamanlar şiir yazdığım bir defterim vardı, tuvalet deliğinin tam ortasına düşmüştü...
devamını gör...
154.
gece, karanlığında huzur buluyorum.
sessizliğinde kendimi hissediyor,
daha bir baskın oluyor yalnızlığım.
gündüz, alınma sakın seni de seviyorum
ama kalabalığı barındırıyorsun içinde.
ve ben, ben boş lakırdıları, kalabalığı,
cahil insanlardan oluşan güruhları sevmem.
her ne kadar gece karanlık olsa da
insanlar kötülüğü ona yakıştırsalar da
hayır gündüz asıl kötülük seninle ortaya çıkıyor.
gece uykusunda olan art niyetli çoğunluk
seninle beraber uyanıyor kendilerini seninle buluyorlar.
elbette gecede de kötülük yaşanıyor gündüz
ama gecenin karanlığında saklanabiliyorum.
hayır gündüz kötülükten kaçmıyorum kaçamam çünkü o benim de içimde
sadece bazen bir anlamı olmadığı düşünülüp
yaşanılan dertler üzerine intiharın eşiğine gelinen yerde
bir anlam bulamayacağımı anlayıp, kendime bir anlam katmaya karar kıldım.
bu dünyaya gelmek isteyip istemediğimiz soruldu mu gündüz ?
işte hayat bu yüzden anlamsız kalıyor gündüz.
daha bir sürü cevapsız soru var.
bu dünyaya geldiğimde ana rahminde buldum kendimi, gündüz.
bu dünya da yaşayan birinin içine bağlanmış bir şekilde geldim dünyaya
karanlığı ve yalnızlığı ilk orda tattım gündüz.
bağ ise sonra koparılıyor gündüz.
hani hapishaneye girmeden önce çıkarılır ya kelepçeler yahut prangalar onun gibi işte.
belki de geceye olan düşkünlüğüm karanlığındandır, gündüz.
sessizliğinde kendimi hissediyor,
daha bir baskın oluyor yalnızlığım.
gündüz, alınma sakın seni de seviyorum
ama kalabalığı barındırıyorsun içinde.
ve ben, ben boş lakırdıları, kalabalığı,
cahil insanlardan oluşan güruhları sevmem.
her ne kadar gece karanlık olsa da
insanlar kötülüğü ona yakıştırsalar da
hayır gündüz asıl kötülük seninle ortaya çıkıyor.
gece uykusunda olan art niyetli çoğunluk
seninle beraber uyanıyor kendilerini seninle buluyorlar.
elbette gecede de kötülük yaşanıyor gündüz
ama gecenin karanlığında saklanabiliyorum.
hayır gündüz kötülükten kaçmıyorum kaçamam çünkü o benim de içimde
sadece bazen bir anlamı olmadığı düşünülüp
yaşanılan dertler üzerine intiharın eşiğine gelinen yerde
bir anlam bulamayacağımı anlayıp, kendime bir anlam katmaya karar kıldım.
bu dünyaya gelmek isteyip istemediğimiz soruldu mu gündüz ?
işte hayat bu yüzden anlamsız kalıyor gündüz.
daha bir sürü cevapsız soru var.
bu dünyaya geldiğimde ana rahminde buldum kendimi, gündüz.
bu dünya da yaşayan birinin içine bağlanmış bir şekilde geldim dünyaya
karanlığı ve yalnızlığı ilk orda tattım gündüz.
bağ ise sonra koparılıyor gündüz.
hani hapishaneye girmeden önce çıkarılır ya kelepçeler yahut prangalar onun gibi işte.
belki de geceye olan düşkünlüğüm karanlığındandır, gündüz.
devamını gör...
155.
ah leyla
sen ağlarken yaşını sildiğim gözlerinle
şimdi, kime gülüyorsun ?
sen ağlarken yaşını sildiğim gözlerinle
şimdi, kime gülüyorsun ?
devamını gör...
156.
gözünü açtığın çirkef,
ne bindallı giysin ne kaftan,
ister bir takke ister türban,
insan anlamayınca laftan,
ne soysan ne saysan,
ne keyifsiz kandırsan.
ne bindallı giysin ne kaftan,
ister bir takke ister türban,
insan anlamayınca laftan,
ne soysan ne saysan,
ne keyifsiz kandırsan.
devamını gör...
157.
daha cemre bile düşmeden
toprağa, havaya, suya
madımaklar güvermeden
taze bir bahar yeli değmeden
siyah ipekten saçlarına
seçmeden çiçekler içinden bir renk
koymak için bir çocuğun avucuna
nisan yağmurunda bereket dilemeden
ve karanlıklara armağan etmek için
koparıp almadan mayısın göğsünden
bir parça parlak güneşi
gidiyorsun amazonlar ülkesine
git, her gidiş bir varıştır
git, her ayrılık bir vuslatı müjdeler
gözün ve gönlün arkada kalmasın
güzel dostum, güle güle
toprağa, havaya, suya
madımaklar güvermeden
taze bir bahar yeli değmeden
siyah ipekten saçlarına
seçmeden çiçekler içinden bir renk
koymak için bir çocuğun avucuna
nisan yağmurunda bereket dilemeden
ve karanlıklara armağan etmek için
koparıp almadan mayısın göğsünden
bir parça parlak güneşi
gidiyorsun amazonlar ülkesine
git, her gidiş bir varıştır
git, her ayrılık bir vuslatı müjdeler
gözün ve gönlün arkada kalmasın
güzel dostum, güle güle
devamını gör...
158.
size bir şiir yazdım kafa insanlar
klavyemin en kara vuruşlarıyla
defterim dijital
sözlerim yapay
size bir şiir yazdım sayın yazarlar
bu gece sözlükte uyuyakalsam
entryler doluşsa rüyalarıma
sabaha dek yazsam sonra yorulsam
size çiçek gibi bir söz bıraksam
....
(hutariki 14.02.2021)
klavyemin en kara vuruşlarıyla
defterim dijital
sözlerim yapay
size bir şiir yazdım sayın yazarlar
bu gece sözlükte uyuyakalsam
entryler doluşsa rüyalarıma
sabaha dek yazsam sonra yorulsam
size çiçek gibi bir söz bıraksam
....
(hutariki 14.02.2021)
devamını gör...
159.
istanbul'a kar mı yağar diyorsunuz.
yağıyor işte
inceden tane tane.
zihnimi ne istanbul ne de kar taneleri meşgul ediyor.
varsa yoksa sen.
gözlerim sokak lambasının ışığındaki karı izlerken,
kar tanelerinin arasında seni arıyor.
sahi kaç yıl oldu görmeyeli,
belki bir ömür, belki bir asır.
göz görmedi diye gönül seni unuttu mu yaz gülü.
ben yazmayayım. sen cevabını biliyorsun.
gözlerim her akşam uykuya dalmadan önce
göremeyeceğini bile bile seni arar.
kim bilir hangi kollar sardı seni.
ne hasretler ne hüzünler yaşadın.
belki de mükemmel bir hayatın oldu
ama ben hep böyle düşündüm seni işte.
seni nasıl sevdiğimi sana bile söyleyemeden
yanındayken bile hasrettim sana
yanındayken bile sana söyleyemedim bunu
yaz gülü.
ne güzel isimdi, tam sana benzer
tam san laik.
yağıyor işte
inceden tane tane.
zihnimi ne istanbul ne de kar taneleri meşgul ediyor.
varsa yoksa sen.
gözlerim sokak lambasının ışığındaki karı izlerken,
kar tanelerinin arasında seni arıyor.
sahi kaç yıl oldu görmeyeli,
belki bir ömür, belki bir asır.
göz görmedi diye gönül seni unuttu mu yaz gülü.
ben yazmayayım. sen cevabını biliyorsun.
gözlerim her akşam uykuya dalmadan önce
göremeyeceğini bile bile seni arar.
kim bilir hangi kollar sardı seni.
ne hasretler ne hüzünler yaşadın.
belki de mükemmel bir hayatın oldu
ama ben hep böyle düşündüm seni işte.
seni nasıl sevdiğimi sana bile söyleyemeden
yanındayken bile hasrettim sana
yanındayken bile sana söyleyemedim bunu
yaz gülü.
ne güzel isimdi, tam sana benzer
tam san laik.
devamını gör...
160.
ve umut, çok beklenmiş bir akşamın karanlığında
gelmez olur, bilirsin
bilirsin seni sakınırdım ben
rüzgar esse incitir
kabarsa duygun ezilirsin diye
bilirsin ben böyle düşüncesiz değildim
kalın urganlarla bağlardım kendimi
ufak kıpırtılarım ürkütmesin diye seni
kokunu bile doyasıya çekemezdim içime, bilirsin
geri bırakmak zorunda olmaktan nefesi
bilirsin, seninle sonsuz sayardım kendimi
öyle kaybolup gitmekten her bir ayrıntında
şimdi sonlu bir birkaç yıla sıkıştım
ben ardından bakarken
hazin bir resme yakıştım
gelmez olur, bilirsin
bilirsin seni sakınırdım ben
rüzgar esse incitir
kabarsa duygun ezilirsin diye
bilirsin ben böyle düşüncesiz değildim
kalın urganlarla bağlardım kendimi
ufak kıpırtılarım ürkütmesin diye seni
kokunu bile doyasıya çekemezdim içime, bilirsin
geri bırakmak zorunda olmaktan nefesi
bilirsin, seninle sonsuz sayardım kendimi
öyle kaybolup gitmekten her bir ayrıntında
şimdi sonlu bir birkaç yıla sıkıştım
ben ardından bakarken
hazin bir resme yakıştım
devamını gör...