21.
ankara'da bulunan bir etiyopya lokantasında sipariş vermiştik. gerçekten baharatlı bir yemek kültürleri var. en çok garibime giden ve denediğim için mutlu olduğum şeyse ekmekleri oldu.
ekmekleri bizim damak zevkimize uygun değil ama farklı bir kültürü deneyimlemekten hep mulu olurum. ekmeklerinin adı injera.
ekmekleri bizim damak zevkimize uygun değil ama farklı bir kültürü deneyimlemekten hep mulu olurum. ekmeklerinin adı injera.
devamını gör...
22.
feci baharatlı bir mutfağı var. arkadaşım davet ettiğinde hemen kabul etmiştim etiyopya restoranına. karamara adında bir yerdi. etiyopya eski adıyla habeşistan'a dair bilgilerim son derece eski bilgilerdi. ülkenin antik dönemini biliyordum dolayısıyla bir afrika ülkesi olması dışında hiçbir konuda aşina olduğum bir ülke değildi. yine de kabul ettim. bu tür teklifleri pek reddetmem. keşfetmeyi, hiç bilmediğim şeylere bodoslama dalmayı severim. yine öyle oldu vee.... eh, sevdim. fena değil.
doğu asya mutfağını çok severim ben. flat bir damak tatları vardır. baharat pek fazla değildir fakat sos kullanımı fazladır. bizim pek alışık olmadığımız şeyleri pişirip yerler. pişirmeden yemek de yaygın bir tercihtir tabi... fransız mutfağı keza. çiğ et yemek fransız mutfağı için fevkalade normal bir şey. ona da alıştım diyebilirim. tartare vesaire yiyorum. pek sorun olmuyor gerçekten. fakat etiyopya mutfağı tam olarak zurnanın zonguldağ'ın zo'sunu verdiği yer oldu benim için.
çok ba-ha-rat-lı. saç diplerime kadar kavruldum ya. baharatlı ekmekleri fena değildi ancak genel olarak yemeklerini al götür, meksika'da servis et. hiç sırıtmaz. onun dışında her yemekte bir low key bulamaç görüntüsü var. fakat fena değil işte. yenir yani. yine de evde yapmam. kim yıkayacak onun bulaşığını değil mi? onun dışında etiyopya bizim gibi hamur işine düşkün değil pek. ete katık olayı yok. laps diye gömüyorlar. çok gurme bir yorum yazamadım farkındayım... o halde düzelteyim laps diye gömüyorlar tabirini, ekmeksiz götürüyorlar...
giderken bir çeşit endişeliydim. acaba garip yemek pratikleri var mıdır diye. bu tür dünya mutfaklarına gittiğimde bir tedirgin olurum ben. eti neresinden tutalım, yemekle fransızca mı konuşalım, yerken napalım da garip görünmeyelim diye. bir de afrika olunca acaba ne yiyor bu insanlar diye minik bir beyaz insan tedirginliği yaşadım fakat yok insan gibi besleniyorlar. kurbağa, yılan falan yemiyorlar. hemen her yemeği denedim sunulan. tere saga adlı çiğ kuş başı et yenen bir yemekleri var... onu bile yedim. çünkü neden yemeyeyim? dünyaya bir kere geliyorum. her şeyi denemeliyim.
velhasıl ben beğendim. yine gider miyim? zaman zaman olabilir.
doğu asya mutfağını çok severim ben. flat bir damak tatları vardır. baharat pek fazla değildir fakat sos kullanımı fazladır. bizim pek alışık olmadığımız şeyleri pişirip yerler. pişirmeden yemek de yaygın bir tercihtir tabi... fransız mutfağı keza. çiğ et yemek fransız mutfağı için fevkalade normal bir şey. ona da alıştım diyebilirim. tartare vesaire yiyorum. pek sorun olmuyor gerçekten. fakat etiyopya mutfağı tam olarak zurnanın zonguldağ'ın zo'sunu verdiği yer oldu benim için.
çok ba-ha-rat-lı. saç diplerime kadar kavruldum ya. baharatlı ekmekleri fena değildi ancak genel olarak yemeklerini al götür, meksika'da servis et. hiç sırıtmaz. onun dışında her yemekte bir low key bulamaç görüntüsü var. fakat fena değil işte. yenir yani. yine de evde yapmam. kim yıkayacak onun bulaşığını değil mi? onun dışında etiyopya bizim gibi hamur işine düşkün değil pek. ete katık olayı yok. laps diye gömüyorlar. çok gurme bir yorum yazamadım farkındayım... o halde düzelteyim laps diye gömüyorlar tabirini, ekmeksiz götürüyorlar...
giderken bir çeşit endişeliydim. acaba garip yemek pratikleri var mıdır diye. bu tür dünya mutfaklarına gittiğimde bir tedirgin olurum ben. eti neresinden tutalım, yemekle fransızca mı konuşalım, yerken napalım da garip görünmeyelim diye. bir de afrika olunca acaba ne yiyor bu insanlar diye minik bir beyaz insan tedirginliği yaşadım fakat yok insan gibi besleniyorlar. kurbağa, yılan falan yemiyorlar. hemen her yemeği denedim sunulan. tere saga adlı çiğ kuş başı et yenen bir yemekleri var... onu bile yedim. çünkü neden yemeyeyim? dünyaya bir kere geliyorum. her şeyi denemeliyim.
velhasıl ben beğendim. yine gider miyim? zaman zaman olabilir.
devamını gör...
23.
etiyopya, tarihteki habeşistan'ın günümüzdeki adıdır. afrika'nın en eski ve önemli ülkelerinden birisidir. etiyopya'nın başkenti addis ababa'dır ve resmi dili habeşçe, semitik bir dildir.
etiyopya bayrağı
etiyopya arması
etiyopya'nın haritadaki coğrafi konumu
etiyopya bayrağı
etiyopya arması
etiyopya'nın haritadaki coğrafi konumu
devamını gör...
24.
açlık, sefalet, fakirlik demektir.
devamını gör...
25.
atletleri ile meşhur afrika ülkesi. şaşırtıcı bir biçimde ülkede hatırı sayılır bir musevi nüfus yaşar.
devamını gör...
26.
içinde olduğu açlık seviyesine bakılarak, bakanlar kurulu kararı ile adının etiyokya olarak değiştirilmesi gereken ülke.
devamını gör...
27.
o vakit bir kaç fuzuli bilgi ile etiyopya'yı zengileştirelim.*
etiyopya, kahve bitkisinin anavatanı olarak kabul edilir. kahve, etiyopya'da 10. yüzyıldan beri tüketilmektedir ve dünya çapında popülerlik kazanması da buradan başladı.
dünyanın en yüksek yerleşim yeri olan ras dashen dağı'na ev sahipliği yapmaktadır. dağın zirvesi, 4.550 metre yüksekliğindedir.*
etiyopya, dünyanın en ilginç yazı sistemlerinden birine sahiptir. amharca adı verilen yerel dili yazmak için kullanılan alfabede, 33 sessiz harf ve 7 uzun sessiz harf bulunur.
etiyopya, kahve bitkisinin anavatanı olarak kabul edilir. kahve, etiyopya'da 10. yüzyıldan beri tüketilmektedir ve dünya çapında popülerlik kazanması da buradan başladı.
dünyanın en yüksek yerleşim yeri olan ras dashen dağı'na ev sahipliği yapmaktadır. dağın zirvesi, 4.550 metre yüksekliğindedir.*
etiyopya, dünyanın en ilginç yazı sistemlerinden birine sahiptir. amharca adı verilen yerel dili yazmak için kullanılan alfabede, 33 sessiz harf ve 7 uzun sessiz harf bulunur.
devamını gör...
28.
eski ismi habeşistan olan ülke bir dönem kıtlık ve açlık ile anılmıştı
devamını gör...
29.
ya etimolojik olarak buranın adının “yanan topraklar” diye bi anlamı vardı sanki.
antik yunan’daki bir tanrı oradan geçerken gökyüzündeki arabası mı ne düşmüş de o arabanın adı da “fayton”muş hatta diye bi şeyler dolanıyor anılarımda.
bakmak lazım. isimler sandığımızdan daha çok şey ifade ediyor.
antik yunan’daki bir tanrı oradan geçerken gökyüzündeki arabası mı ne düşmüş de o arabanın adı da “fayton”muş hatta diye bi şeyler dolanıyor anılarımda.
bakmak lazım. isimler sandığımızdan daha çok şey ifade ediyor.
devamını gör...
30.
yarı sosyalizm yarı liberal bir yönetim sistemine sahip afrika ülkesi. lokasyonuna bakılınca yöneticilerinin çok zeki oldukları söylenemez devasa yüzölçümüne rağmen burnunun dibindeki kızıldeniz' e 1 km dahi direkt erişimi yoktur. toplamları etiyopya' nın beşte biri bile etmeyen cibuti, eritre gibi minyatür ülkeler üzerinden ancak denize erişebilir. savaşlar masa başında kaybedilirin karşılığıdır. italyanlar tarafından landlocked bir ülke olmaya mahkum edilmiş.
devamını gör...
31.
eski kitaplarda ethopya olarak ismi geçer.
bence tdk kapatılsın yada başına nişanyan getirilsin. adamın türkçesi tdk yetkililerinden daha düzgün.
bence tdk kapatılsın yada başına nişanyan getirilsin. adamın türkçesi tdk yetkililerinden daha düzgün.
devamını gör...
32.
sülalede dönen bir hikayeye göre, anneannemin büyük anneannesi buradan gelmeymiş. yani bir nevi afro-türk kanı taşıyorum. aynı zamanda sudanlılar da araplaşmış etiyopyalılardır diyebiliriz. bunun yanında eski mısırlılara kıptilerden sonra dna olarak en yakın 2. milletmiş habeşistanlılar.
devamını gör...