iki binli yılların gelmesiyle yavaş yavaş belirginleşen iki insan tipi. kabuğundan çıkmış zihinlerimiz artık eskisi gibi düz mantık çalışmıyor. eskiden yirmi beş yaşında bir kadına evde kalmış denilirken şimdi otuz beş yaşında bir kadına onun tercihi diyip saygı duyulabiliyor. erkek için de "zibidi" yaftası yerini aynı saygıya bırakıyor. tabii ki her bölgede aynı hoşgörüyle yaklaşılmıyor ama bu tutumların yaygınlaştığını kendi çevreme bakarak söyleyebilirim en azından.

versus'a gelecek olursak... bazen birinciye bazen ikinciye sıcak baktığım versustur. yaşım da henüz yirmi iki, ama insan arada geleceğini düşünmeden edemiyor.
devamını gör...
her bekarın mutlak sonu çoluk cocuktur bu hakkını kullanamayan bekarın hazın sonu yanlızlıktır.
devamını gör...
eninde sonunda evlenip çoluk çocuğa karışmanın alacağı versus. çünkü neden?

35li yaşlardan sonra insan ufak ufak yalnız kalıyor vahlar tühler üşüşüyor sonu ne olacak bu işin diye düşünen dahi var. insan bir partnerden ziyade bir çift göz bir nefes arıyor evin içinde.
devamını gör...
biri olduğunda hep kafanda ‘acaba öbürü olsa daha mı iyi olurdu veya olur’’ sorusu olacak
devamını gör...
bekar kalıp evini arabanı alıp bahçeli bir evde misler gibi yaşayacaksın. bu saatten sonra kimse kimseye güvenip evlenmez diye düşünüyorum şahsen ben öyleyim. kendi hayatımı kurar yoluma bakarım.
devamını gör...
40 yaşına kadar bekarlık daha iyi bir kararmış gibi hissettiren, oradan sonra da keşke ailem olsaydı ya da iyi ki ailem var şeklinde hissedilen versustur. genelde yani. ben evlilik + çocuk diyorum. ne sen her zaman genç kalacaksın, ne çocuk yaptın diye onlar her zaman 2 yaşında olacak.
devamını gör...
evli insan çok zorluk çekse de "keşke evlenmeseydim, bu çocuklar olmasaydı" demez, kimse çocuğundan vaz geçmez çünkü. bekar insan çok müreffeh bir yaşam sürse de büyük bir ihtimalle "keşke evlenseydim de bir çocuğum bari olsaydı" der büyük bir ihtimalle.
devamını gör...
bağımsız olmak her zaman güzeldir. ayağına dolanan bir bağ yoktur ya da arkanda bekleyenler. bir tek kendi sorunlarına ilgilenmek zorundasındır.
devamını gör...
ikisi arasında çok fazla savaş verdiğim, zaman geçtikçe de daha çok bekar kalmaya ve bağımsız yaşamaya alıştığım bir olay. çocuk için belki olur mu diyorum ama dünyaya neden mutsuz bireyler getireyim ki yaşadığımız ülkede.
devamını gör...
maçası yemeyenlerin bekarlığı seçeceği, her ne kadar 50sinde bile "iyi ki evlenmemişim, kedilerimle mutluyum ben" dese de eninde sonunda ; günün sonunda yastığa kafayı yalnız koyduğunda pişmanlığın dibini göreceği versustur.
özellikle kadınların belli bir yaştan sonra istese de çocuk zevkini tatma şanslarını ellerinden kacirdiklarinda yaşayacakları pişmanlığın adı yoktur.
çocuk sevgisini, onun gün gün büyüdüğünü geliştiğini görmeyi, ilk dişini çıkardığındaki ebeveynlerinin gözlerindeki ışıltıyı, ya da 3 gün boyunca kabızlığın sonunda yaptığı kakanın verdiği zafer duygusunu, ilk konuştuğunda, ya da ilk harfini yazdığında, ya da ilk yarışmada birinci olduğunda yaşanılan gururu tarif etmek imkansız.
evet evlilik gereklidir. sorumluluktur. zordur. herkesin harcı değildir.
dediğim gibi tercih gibi görünse de maçası yemeyenlerin "ben mutluyum arkidiş" diye sadece kendilerini kandırdıkları durumdan ibarettir.
evlenin. insan gibi yaşayıp, insan gibi insanlar yetiştirin.
yemiyorsa ne diyim.. pişmanlığınızda boğulun..
devamını gör...
bağımsızlık en büyük lükstür. 30 sene aynı kişi ile bir çatı altında olmam imkansız. denemem bile. kimsenin zamanını ve duygularını gasp etmeye hakkım yok.
devamını gör...
evlilik; kızlar için sorunlardan kurtulmak, erkekler için temel ihtiyaçlarının karşılanması şeklindeyse iki birey için sorun teşkil etmektedir. herkes içindeki çocuğu kaybetmeden yaşamına devam etmelidir. bazı insanlar hayatı birbirine zorlaştırırken bazıları zorluklarda bile oyun arkadaşı olur. bu bağlamda evlilik ne zorunluluktur ne de çok saçma bir şeydir. oyun arkadaşını bulabiliyorsan keyifle yola devam etmektir. eğer doğru kişi denk gelmiyorsa tabii ki bekarlık en iyisidir. kendini tanırsın, isteklerini, dileklerini bilirsin hele bağımsızlığına düşkünsen tam istediğin yerdesin. hayatın seçeneklerini, olanaklarını nasıl ne değildir diye iyice değerlendirmeli. çok büyük ön yargılar insanı köreltir. bu versusta kazanan bir yargı yok benim için. insanın kendi için yapabileceği en güzel şey keyifli vakit geçirebilmesi bulunduğu durumdan tatmin olmasıdır. mesele budur ve bu soruya cevap olarak, tek şey kendin için uygun durumu bulmaktırdır diyebilirim.
devamını gör...
bekar kalıp bağımsız olmaktan yana kullanacağım hakkımı. ortadoğu kafasının anladığı bağımsızlıktan söz etmiyorum , bahsettiğim özgürlük olduğunuz yere kök salmamakla ve özel alanlarının ihlal edilmemesi ile ilgili.
devamını gör...
şahsen 30 yaşıma kadar ikincisini uygun görüyorum. ondan sonra insan bünyesi düzensiz hayatı kaldırmıyor ilkine geçiş yaparım.
devamını gör...
sorun ne evlenmek ne bekar kalmaktır. sorun paradır. paranız olduktan sonra hayatınızı yaşamak için gerisi teferruat.
devamını gör...
bu iki tanımıda görürüz günlük yaşantıda, hangi taraf daha mutlu bilinmez, çok da takmayın bu yaşam normlarını hayat sana ekmek veriyorsa ye kardeşim afiyet olsun
devamını gör...
kişinin evlenip çoluğa çocuğa karışacak potansiyeli, kabiliyeti yoksa evlenmeyip bağımsız yaşaması, sadece kendinden sorumlu olması doğrudur.

evlilik herkese göre değildir ki.
yani bu kişisel tercih meselesidir.
toplumun baskısıyla hareket etmek saçma.
devamını gör...
bekar kalarak bağımsız olunabilse keşke diyerek bağımsızlık olgusunu sorguladığımdan mütevellit ilk seçeneği seçtiğim versus. bekar sözlük hatunları dm pliz.

ne olursa olsun %100 bağımsız değiliz, olamayacağız ne yazık ki.
devamını gör...
(bkz: evlenip çoluk çocuğa karışmamak)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"evlenip çoluk çocuğa karışmak vs bekar kalıp bağımsız olmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim