andrey tarkovski
başlık "sanagulbahcesivadetmedim" tarafından 10.11.2020 00:41 tarihinde açılmıştır.
1.
birçok kişi tarafından sevilen, beğenilen yönetmen.
stalker'ı izlemeye çalıştım, olmadı. ben yapamadım. affet ustam.
stalker'ı izlemeye çalıştım, olmadı. ben yapamadım. affet ustam.
devamını gör...
2.
poetik sinemanın ve glasnost devrinin öncesinde ortaya çıkmış rus yönetmen. şair çocuğu olmasının verdiği kültürle oluşturduğu kendine has tarzı çok konuşulmuştur. ki şiir bilgisini zerkalo isimli filminde mükemmel bir şekilde kanıtlamıştır. sinema okumadan evvel arapça eğitimi almış, yönetmenliği mihail romm'dan öğrenmiştir. modern toplumun yarattığı hız kavramına tepki olarak yarattığı yavaşlığı, saykodelik tarzı hissederek yakalayabilirsiniz. arapça bilmesiyle birlikte doğu felsefesine merakını zaten evveli yıllardan göstermiş ve doğunun kültürünün odak noktası olan insanı, mükemmel incelemiştir. ki bunu da elleri, sosyalist bir devletin kordonunda hapisken yapmıştır. hiçbir zaman tutuklanmamış, yargılanmamış ve yasaklanmamış olmasından dolayı kira muratova gibi kurban olarak adlandırılması kira muratova'ya haksızlıktır. zerkalo ve stalker yapıtları cannes'da engellenmiştir. bu da benim gözümde sinema dünyasının kendi dalını kesmesidir ve yapılmış en büyük saygısızlıktır.
devamını gör...
3.
yönetmen olduğu düşünülen ama aslında bir şair olan yetenekli insan.
devamını gör...
4.
hayranlarına ve daha önce hiç izlememiş olanlara ilaç gibi gelecek olan kısa bir arşivi:
the killers (1956) :
there will be no leave today (1959) :
the mirror (1975) :
the killers (1956) :
there will be no leave today (1959) :
the mirror (1975) :
devamını gör...
5.
kendisine göre esasen senarist diye bir şey yoktur. senaristlerin, sinemanın ne olduğunu çok iyi anlayan yazarlar veya edebi malzemeyi kendi kendilerine düzenleyebilen yönetmenler olmaları gerekir. çünkü edebiyatta senaryo diye bir şey yoktur.
devamını gör...
6.
başrolü her zaman tanrı’ ya verir, dünyevi tüm düşlerde olduğu gibi. ona göre dünya bulmacalarla dolu olduğuna göre onun görüntüsü de en az kendisi kadar sırlarla dolmalıdır. öğretmen değil yol göstericidi olarak dikilir, sinema bir teselli sanatıdır. belki memleket olmasa da insanlık meselelerini bildirir. vakti vakit içine geçirir, eseri dondurulmuş anın görüntüsüne dönüşür. seyir edilen şiirlerin, gözle görülen sesin timsalidir. sessizliğin, yükselişin, imgenin fotoğrafını çeker. andrei ‘ nin sanatı biz dostoyevski’ nin insancıklarının ölüm provasıdır.
modern zamanların dervişi, şair, hayalkar, selamlar olsun.
modern zamanların dervişi, şair, hayalkar, selamlar olsun.
devamını gör...
7.
bana savaş esnasında bir adamın başından geçen bir olay anlatmışlardı. adamın birini korkaklık veya ihanet yüzünden, her neyse, sebebini şu an hatırlamıyorum, kurşuna dizilmeleri gerekiyormuş. bu adamla birlikte daha birkaç kişi eskiden ilkokul olan bir binanın yanında duruyorlarmış. bahar günleriymiş, bazı yerler hala karla kaplıymış, etrafta eriyen
karlardan küçük göletler oluşmuş. idam edilecekler duvarın dibinde duruyorlarmış. onları kurşuna dizmeden önce, aske'ri botlarını ve paltolarını çıkarmaları emredilmiş. çünkü o zamanlar büyük bir ihtimalle askeri elbise sıkıntısı çekiliyormuş, vs ... hepsi giysilerini çıkarmışlar. fakat aralarından biri, herhalde başka bir şey düşünerek çıkardığı paltosunu düzenli bir şekilde katlayıp onu koyacak kuru bir yer bulmak için etrafta dolaşmaya başlamış. fakat etraf su birikintileriyle doluymuş ve paltoyu koyacak kuru bir yer yokmuş. ne de olsa adam paltosunu bir su birikintisine koymaya alışık değilmiş. oysa birkaç dakika sonra adamın ölü bedeni duvarın dibinde yatıyormuş ve onun artık hiçbir paltoya ihtiyacı olmayacakmış. fakat adam ölümden ziyade başka şeyler düşünüyor olacakmış ki, eski alışkanlıklan gereği otomatik bir şekilde davranmış. ve bu davranışı onun ruh halini açığa vurmuş. işte bu olay bana olağanüstü anlamlı geliyor.
sinema dersleri
karlardan küçük göletler oluşmuş. idam edilecekler duvarın dibinde duruyorlarmış. onları kurşuna dizmeden önce, aske'ri botlarını ve paltolarını çıkarmaları emredilmiş. çünkü o zamanlar büyük bir ihtimalle askeri elbise sıkıntısı çekiliyormuş, vs ... hepsi giysilerini çıkarmışlar. fakat aralarından biri, herhalde başka bir şey düşünerek çıkardığı paltosunu düzenli bir şekilde katlayıp onu koyacak kuru bir yer bulmak için etrafta dolaşmaya başlamış. fakat etraf su birikintileriyle doluymuş ve paltoyu koyacak kuru bir yer yokmuş. ne de olsa adam paltosunu bir su birikintisine koymaya alışık değilmiş. oysa birkaç dakika sonra adamın ölü bedeni duvarın dibinde yatıyormuş ve onun artık hiçbir paltoya ihtiyacı olmayacakmış. fakat adam ölümden ziyade başka şeyler düşünüyor olacakmış ki, eski alışkanlıklan gereği otomatik bir şekilde davranmış. ve bu davranışı onun ruh halini açığa vurmuş. işte bu olay bana olağanüstü anlamlı geliyor.
sinema dersleri
devamını gör...
8.
sinemanın şairi. hiçbir dönemde hiçbir tekniğin ve anlatının yanına yaklaşamayacağı çağlar ötesi bir beyin.
hiçbir kötü eleştiriyi hak etmeyen naif insan. ayrıca sinematografik açıdan kusursuza yakın.
bütün filmleri ve kitaplarıyla kendini en çok anlatan yönetmen olabilir.
en iyileri de stalker ve zerkalo filmi ile zaman zaman içinde kitabıdır.
babasının ve çocukluğunun izleri büyük filmlerinde rahatça görülebilir.
teknik açıdan da durağanlığı ve felsefesi ile de insana huzur verir.
hakkında bolca bilgiye ulaşılabilir. kederli ve ümitlidir.
özgün
hiçbir kötü eleştiriyi hak etmeyen naif insan. ayrıca sinematografik açıdan kusursuza yakın.
bütün filmleri ve kitaplarıyla kendini en çok anlatan yönetmen olabilir.
en iyileri de stalker ve zerkalo filmi ile zaman zaman içinde kitabıdır.
babasının ve çocukluğunun izleri büyük filmlerinde rahatça görülebilir.
teknik açıdan da durağanlığı ve felsefesi ile de insana huzur verir.
hakkında bolca bilgiye ulaşılabilir. kederli ve ümitlidir.
özgün
devamını gör...
9.
alışılmışın dışında filmler çekmiş, filmleri birer sanat olarak gören rus yönetmen. (1932-1986)
türkiye'de tarkovski izleyen kendini 'entelektüel' sanıyor ve bunu kesinlikle anlamdıramıyorum. alışılmışın dışında filmler çekmesi onun davasını haklı kılmaz. hiçbir film dünyayı değiştirecek güce sahip değildir, tarkovski'nin yanıldığı konu da buydu. mirror'u ya da stalker'ı izlerken sıkılmak çok normal, bu filmleri sevmemek de çok normal. sevmeyen insanları linçlemek de aynı şekilde anormal.
kafadan kaçık birilerini takip etmek sizi entelektüel ya da zeki yapmaz sevgili romalılar. tarkovski'yi sevmeyen insanlara aptal muamelesi yapmanız, sizin acizliğinizi gösterir.
şunu da eklemek isterim; tarkovski iyi bir yönetmenle olmakla beraber, davasına bu kadar sadık olması onu başarılı bir insan yapar. fakat bu durum, tarkovski'nin rezil ve kötü bir insan olduğu gerçeğini değiştirmez.
türkiye'de tarkovski izleyen kendini 'entelektüel' sanıyor ve bunu kesinlikle anlamdıramıyorum. alışılmışın dışında filmler çekmesi onun davasını haklı kılmaz. hiçbir film dünyayı değiştirecek güce sahip değildir, tarkovski'nin yanıldığı konu da buydu. mirror'u ya da stalker'ı izlerken sıkılmak çok normal, bu filmleri sevmemek de çok normal. sevmeyen insanları linçlemek de aynı şekilde anormal.
kafadan kaçık birilerini takip etmek sizi entelektüel ya da zeki yapmaz sevgili romalılar. tarkovski'yi sevmeyen insanlara aptal muamelesi yapmanız, sizin acizliğinizi gösterir.
şunu da eklemek isterim; tarkovski iyi bir yönetmenle olmakla beraber, davasına bu kadar sadık olması onu başarılı bir insan yapar. fakat bu durum, tarkovski'nin rezil ve kötü bir insan olduğu gerçeğini değiştirmez.
devamını gör...
10.
filmlerini izleyip anlayacak kapasiteye sahip olmayanlar tarafından yerilen efsane yönetmen. hadi kardeşim hadi gidin survivor izleyin.
devamını gör...
11.
devamını gör...
12.
her seferinde niyetlenip sonra da hakkını vererek izleyemezsem diyerek filmlerini açamadığım yönetmen.
devamını gör...
13.
“insan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür. 18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar. 25 yaşında dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür.”
yukardaki sözün sahibi rus yönetmen, yazar ve aktördür. kendisinin yukardaki sözünü çok düşündüm. kendi düşüncelerimle karşılaştırdım ve aynı fikirde olmadığımı farkettim.
dünyayı değiştiremeyeceğimi biliyorum, bu kimine göre erken farkındalık ismini taşıyabilir. bana göre tamamen düşünce yapısı ile ilgili. dünyayı değiştirmek yerine herkes kendine çeki düzen verse ortada sorun kalmayacak aslında. ama her insanı kendimize göre düzeltemeyeceğimiz için işe kendimizle başlayabiliriz. değil dünyayı, insanları bile değiştirmeye gücüm yetmeyebilir. ama dünyayı kendi merceğimden izlediğim için aslında merceğimi değiştirdiğimde dünyamı değiştirmiş oluyorum. her insan kendi dünyasını değiştirebilir yani, bakış açınızı değiştirdiğiniz an gerçekleşecek olandır. bu benim naçizane düşüncem.
sonuç olarak sayın yönetmenin "insan ne zaman ölür" tanımına saygı duymakla beraber katılmıyorum.
yukardaki sözün sahibi rus yönetmen, yazar ve aktördür. kendisinin yukardaki sözünü çok düşündüm. kendi düşüncelerimle karşılaştırdım ve aynı fikirde olmadığımı farkettim.
dünyayı değiştiremeyeceğimi biliyorum, bu kimine göre erken farkındalık ismini taşıyabilir. bana göre tamamen düşünce yapısı ile ilgili. dünyayı değiştirmek yerine herkes kendine çeki düzen verse ortada sorun kalmayacak aslında. ama her insanı kendimize göre düzeltemeyeceğimiz için işe kendimizle başlayabiliriz. değil dünyayı, insanları bile değiştirmeye gücüm yetmeyebilir. ama dünyayı kendi merceğimden izlediğim için aslında merceğimi değiştirdiğimde dünyamı değiştirmiş oluyorum. her insan kendi dünyasını değiştirebilir yani, bakış açınızı değiştirdiğiniz an gerçekleşecek olandır. bu benim naçizane düşüncem.
sonuç olarak sayın yönetmenin "insan ne zaman ölür" tanımına saygı duymakla beraber katılmıyorum.
devamını gör...
14.
ıngmar bergman'ın kendisi hakkındaki sözleri övgülerin en güzellerinden:
''filmlerimdeki ritim masa başında senaryodan doğar, kamera karşısında da yaşamaya başlar. her türlü doğaçlama bana yabancıdır. eğer çabuk karar vermeye zorlanırsam ter içinde kalır ve korkudan kaskatı kesilirim. film çekimi benim için ayrıntılı planlanmış bir yanılsamadır; yaşadıkça bana daha da aldatıcı görünen bir gerçeğin yanılsaması. film, belge olduğu zamanın dışında bir düştür. bundan dolayı tarkovsky sinema yönetmenlerinin en büyüğüdür. o, düşsel mekanlarda bir uyurgezerin güveniyle hareket eder, hiç açıklama yapmaz. zaten ne açıklayacaktır ki! düşlerini bütün iletişim araçlarının en zoru ama bir anlamda en isteklisi aracılığıyla görünür kılabilen bir gözlemcidir. ben, bütün hayatım boyunca onun büyük bir doğallıkla dolaştığı kapıları yumrukladım durdum. ancak bu kapılardan içeri ancak birkaç kez süzülmeyi başarabildim.''
''filmlerimdeki ritim masa başında senaryodan doğar, kamera karşısında da yaşamaya başlar. her türlü doğaçlama bana yabancıdır. eğer çabuk karar vermeye zorlanırsam ter içinde kalır ve korkudan kaskatı kesilirim. film çekimi benim için ayrıntılı planlanmış bir yanılsamadır; yaşadıkça bana daha da aldatıcı görünen bir gerçeğin yanılsaması. film, belge olduğu zamanın dışında bir düştür. bundan dolayı tarkovsky sinema yönetmenlerinin en büyüğüdür. o, düşsel mekanlarda bir uyurgezerin güveniyle hareket eder, hiç açıklama yapmaz. zaten ne açıklayacaktır ki! düşlerini bütün iletişim araçlarının en zoru ama bir anlamda en isteklisi aracılığıyla görünür kılabilen bir gözlemcidir. ben, bütün hayatım boyunca onun büyük bir doğallıkla dolaştığı kapıları yumrukladım durdum. ancak bu kapılardan içeri ancak birkaç kez süzülmeyi başarabildim.''
devamını gör...
15.
tanım: dünya'nın en iyi yönetmeni.
benim için sinema söz konusu olduğunda dostoyevski'nin edebiyattaki konumuna sahip olan tek yönetmendir.
"insan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür.18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar 25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür."
benim için sinema söz konusu olduğunda dostoyevski'nin edebiyattaki konumuna sahip olan tek yönetmendir.
"insan 16 yaşındayken dünyayı değiştireceğini düşünür.18 olduğunda düşünceleri sert bir kayaya çarpar. 20 yaşına geldiğinde hiçbir şey değiştiremeyeceğini anlar 25 yaşına geldiğinde ise dünyanın onu değiştirdiğini fark eder. ve insan 25 yaşında ölür, 75 yaşında gömülür."
devamını gör...
16.
sürekli bir anlam ararsan, gerçekleşmekte olan her şeyi ıskalarsın .*
devamını gör...
17.
filmlerini izlemek zordur çünkü sizden anlamanızı, düşünmenizi ve yorumlamanızı bekler. kalbimizin derinliklerine seslenir. insanı ve yaşamı kendi felsefesi ile başarılı bir şekilde filmlerine işlemiş rus yönetmen.
stalker filmini izlemeyenler için önerebilirim.
stalker filmini izlemeyenler için önerebilirim.
devamını gör...
18.
edebiyatçı olmama rağmen sinemaya beni iyice çekmiş ve poetic cinema (şiirsel sinema) ile tanışmama öncülük etmiş şahsiyet. ne zaman analog makinemde bir film yaksam son 36. kareyi ona ithaf ederim, her ne kadar bazen o kare yarım kalıp ışık alsa da...
devamını gör...
19.
"kendinizi, kendinizle zaman geçirmeyi yalnızlık sanmayacağınız şekilde yetiştirin."
-andrey tarkovski
-andrey tarkovski
devamını gör...
20.