bütün dandik üniversiteler kapatılmalıdır

türkiye'de "her ile bir havaalanı" projesi gibi "her ile bir üniversite" projesi de çökmüştür. mesele bir binaya "üniversite" tabelası asmak ve kontenjan almaktan ibaret değildir. (bkz: 4 fakülteye dekan vekili olarak atanan rektör yardımcısı) başlığında görülebileceği gibi bazı üniversitelerin bazı fakültelerinde profesör yokluğu nedeni ile dekan ataması yapılamamakta ve işler vekaleten yürütülmektedir.

işbu durumda "dandik üniversitwler kapatılsın" demek kolaydır. burada önemli olan kapatmanın kriterlerinin ne olacağıdır. kuş uçmaz kervan geçmez yerlere yapılmış üniversite binaları, fakülteler vardır. bunların eğitimden ziyade asıl amacının bölge halkının kira, alışveriş gibi nedenlerle ekonomik kalkınmalarına destek olması amacı ile açılmış olan ve bundan başka hiçbir fonksiyonu olmayan üniversite/fakülteler elbette kapatılmalıdır. örneğin çanakkale'nin merkeze 50 km. uzaklıkta olan biga ilçesinin merkezine 10 km. uzaklıkta olan bir köyünde iibf, bu fakültede de uluslararası ilişkiler bölümü vardır. ancak diplomat yetiştirilmesi hedeflenen bu fakültenin sosyo-kültürel ortamı diplomat yetiştirmek için kesinlikle uygun değildir. köyde diplomattan ziyade pırnal yetişmektedir. ne yazık ki bunun gibi binlerce örnek vardır.

aileler buralarda çocuklarını okutmak için pek çok fedakarlığa göğüs gererken, dört yılın sonunda alınan diplomaların iş bulmak açısından hiçbir saygınlığı olmamaktadır. üniversite konusunda mesele, nitelikten çok niceliğin önemsenmesidir. bunun da ötesinde mesele bunu anlamayan ama ısrarla bu tür yerlere tabela üniversiteleri açan, buralara öğretim üyesi kadrosu ve öğrenci kontenjanı veren idarecilerdedir.

bence kapatılması yerine teknik okullara çevrilip kalifiye elemanların yetişebileceği okullara dönüştürülebilir. sanırım almanya'da böyle bir sistem vardı. tabi bu ülkenin büyük bir sanayi gücü var ve bu nedenle sektöre mühendis ve tekniker ihtiyacı var. belki türkiye'nin özelliklerine göre uyarlanabilir. türkiye'de önemli ölçüde teknik elemana ihtiyaç duyulduğuna inanıyorum. bu tür işleri usta çırak ilişkisiyle yetişmiş ilkokul mezunları yapıyor. buna da bir şey demiyorum tabi ki ama hangi alan hangi iş olursa olsun programlanmış bir eğitimden geçmiş insanın o işe katacağı kaliteyi etkileyeceğini düşünüyorum. en azından giderek esnaf ülkesine dönüşmemizi engeller belki.

kapatılıp meslek liselerine dönüştürülsün ya da kaliteli hale getirilsin.

bölümdeyken aynı bölümün eğitim fakültesindeki bölümü için profesör 'orayı yıkıp yerine lahana dikmeliler en azından halka faydası dokunur' demişti.

bakın ben olsam n'aparım açıkçası, 50 tane üniversiteyi şakkadak kapatırım, herkes şaşırır, hiç beklemedikleri bir hareket. niye kapatıyor, nasıl kapatıyor. "hani her yerde üniversiye vardı eğitim sistemi çok iyiydi" falan derler. "demek o kadar iyiler ki fazlasına gerek duymuyorlar" derler. tam o ara beynimde bir ses "uzay devleti olabilir miyiz o zaman" tabii,diyorum ona. "ama yavaş kapatacak, bu kadar da iyi olamazlar!" diyecekler. arkadan bi' 50 üniversite daha kapatırım. yetmedi mi, bi 30 daha. iş biter, zaten üst düzey olan sistem daha da iyi olur. yine beynimdeki ses: "harika! bu çok güzel olmaz mı?" olur, diyorum ona, niye olmasın efendim. buz gibi olur.
beynimdeki diğer ses: s****r git.

öncelikle "dandik üniversite" kavramını açıklığa kavuşturmak gerekli diye düşünüyorum. "bahar şenliklerinin yapılmadığı üniversiteler dandik üniversitedir kardeşim" algısıyla üniversite kalitesi belirleyen bir grup var maalesef. üniversite kalitesinden daha evvel bakılması gereken yerler var. bu kadar üniversite gerçekten gerekli miydi ? marmara hukuk bitiren de gaziantep hukuk bitiren de aynı sınava tabii tutuluyor. elbette bu örnekteki iki üniversite arasındaki eğitim kalitesini görmezden gelemeyiz; ancak durum ortada. bu üniversitelere girmek için belli bi donanımımız olması gerektiğini söyleyerek bizi zaten bir üniversite sınavına sokuyorlar. daha sonra verdikleri eğitimin kaliteli olduğunu bangır bangır bağırıyorlar ki haksız sayılmadıkları konular da var. e tamam ne güzel üniversite de bitti derken hoooooooop hadi bir sınav daha. biz sizi eğittik ama siz tam olmadınız sanki der gibi bir de kendi eğitimlerinin tekrar sorgulama gereği duyuyorlar. uzun lafın kısası açılan üniversitelerle ya da bölümlerle sadece işsizlik öteleniyor ve süreç sonunda diplomalı işsizler olarak hayatı idame ettirmeye çabalıyoruz.

kapatmak değilde hazır bu kadar açılmış ve iyi kötü hocalar verilmiş, öğrenci sayısı düşürülüp.

daha az öğrenci daha çok akademisyenlik ile daha çok bilim, daha kaliteli bilim verilebilir.

kesinlikle katılıyorum. ayrıca üniversiteye girişte her bölüm için de ilk 100bin sınırı getirilmelidir. ülkemize 10 tane üniversite yeter. daha fazlası fabrikaya dönüştürülmeli.

üniversite dediğiniz ne ki? işin daha temelinde büyük problemler var.

artık ülkelerin kendi içinde dönemediği bir gerçek. kapitalist sistem daha çok satış yap diye emrediyor ülkeye. daha çok satış yapmanın ise yolu uluslararası satışlar, projeler, dünya çapında marka yaratma gibi şeyler.

şu teknik eleman yetiştirelim goygoyu mesela çok dandirik bir laf. oldu anam oldu, almana, ingilize ortacı lazım zaten.

batıdaki üniversiteler de dönüşüyor. artık kitabi bilgilerin genel kültür arttırmaktan başka bir işlevi kalmadığının meşhur "batı" da farkında. öğrencilerini network nasıl oluşturulur, marka nasıl yaratılır, daha sosyal olma gibi konularda eğitiyorlar. yoksa bugün üniversitelerde öğretilen bilgiye google'da iki tık ile rahatça ulaşabilirsin.

işin bilim yapmak kısmı da para için. öyle kimse merakından dolayı bilim falan yapmıyor. en uç noktada uzay desen mesela bunun uzay madenciliği, uzay turizmi gibi şeyleri hep meraktan değil para kazanma istediğinden kaynaklı.

daha büyük hedefler peşinde koşmak varken ortacı yetiştirmek için niye yanıp tutuşuyorsunuz? gitsin ticaret öğrensin çocuk. eski ideallerle yaşamayı bırakın artık bunlar ezberlenmiş boş laflar.

teknik eleman ihtiyacı elbette var ama biz niye patron yetiştirmek varken işçi yetiştirmek için uğraşıyoruz hiç anlamam. yazılım yazılım dendi senelerce bi cacık olmadı. bir iki oyun firması eh işte o kadar.

dandik üniversiteleri kapatsan ne olacak ki? oyunun sistemi yanlış bir kere. batının en sevdiğim tarsfı kendini revize etmeyi çok iyi biliyor. biz ise daha çok batıya öykünmekle vakit geçiriyoruz. biz neden kendi markalarımızı bize özgü yaratamıyoruz? elimizde mesela anadolu gibi her yerinden tarih fışkıran bir materyal var. istense öyle bir pazarlanır ki dünyanın en çok turist alan ülkesi oluruz. allah'ın hollywood'u yunan tanrılarından milyarlarca dolarlık sektör yarattı. senin yunan tanrısı dediğin egenin köylüsü işte. daha bunun göbeklitepe'si, antik kentleri, su altı müzeleri bir dünya materyali var. önce elindekileri bi dünya markası yap, sonra yazılım vb. şeylerle uğraş ya da bilim yap. bizim yaptığımız restoranda yan masadaki adamın tabağına öykünmek. bunların nedeni de hep ezberden ettiğimiz kahvehane muhabbetinden kaynaklı. dandik mandik üniversite var işte. sorun çok ya da az üniversite olması değil ki. odtü'sünden doğudaki üniversitesine kadar hiçbirinin kendini revize edememesi, öğrencilerini yeni güncel dünyaya hazırlayamaması, özgünlük namına sıfır olması.

bir de a'dan z'ye zihniyetimiz malca. bu siyasi tartışmalar oldukça bu böyle gider.

son zamandır şunu düşünüyorum. okuduğum okul 20 küsur yıllık olsa da dandik olarak geçiyor ve hocalarım hep itülü odtülü. neden okudukları okul gibi kaliteli bir eğitim veremediler bize. zira adam soru sorulmasına izin vermezdi. derslere pek girmezdi. her hoca aynı değil tabi ki de sadece bu taraftan da bakmak lazım bence

tc simülasyonunda öğrenciye ve eğitime destek veren üniversite sayısı bir elin beş parmağını geçmez maalesef
vasıfsız üniversiteler kapanmadığı sürece fabrikasyon öğrenciler yetişmeye devam edecektir, acilen eyleme geçilmelidir

bunu söyleyen teoman kadıoğlu noktasına kadar haklıdır. 20 bin nüfuslu ilçeye fakülte koymuşlar güler misin ağlar mısın. anadolu da o kadar boş üniversiteler var ki dışarıdaki üniversite yazısı olmasa normal bir lise sanarsın. zaten artık her önüne gelen üniversite okuyor hiç bir anlamı da kalmadı.200 300 puan alıp üniversite okuyorum diye sevineceğime gider bir meslek öğrenirim daha iyi. tr de okunacak toplasan 15 20 tane üniversite ancak var gerisi çöp. zaten işsizlik bundan fazla işte. barajı geçemeyen adam bile 2 yıllık okuyor.

çok mantıklı bir karar. donanımlı bir gelecek sağlamak yerine herkese bir diploma anlayışı ile açılmaktadır.

ülkede herkes eğitim olayının üniversitede olduğunu sanıyor. oysa bir çok çeşidi var, herkes üniversite okumak zorunda değil. şunu bi anlamalıyız ki para kazanmak için, diğerlerinden saygı görmek vs. için yıllarca üniversite peşinde koşuyoruz ama iş tam tersine dönüyor.

rektörler aç mı kalsın?..

kesinlikle desteklemiyorum.

dandik ‘akademisyen’ nasıl istihdam edecek sonra? bunları hiç düşünmüyorsunuz.

boş beleş üniversite yerine. doğru düzgün meslek liseleri ya da meslek yüksek okulları kurulabilirdi. bence.

uzun uzun tanım giriyordum. sonra "ulan memleketi ben mi kurtaracam lan!" diyerek sildim.*

türkiye'deki en "iyi" universite ile en "dandik"i arasinda ucurumlar olmadigi ve kisinin aslinda her alanda oldugu gibi akademik anlamda da tek hocasinin kendisi olabilecegini ve firsat esitligi anlaminda bir nebze de olsa nefes aldirdigini dusundugumden katilmadigim onermedir.