beklenti

aptal ve cahil insanların yaptığı eylem. çaresizliktir.

yapılan, tasarlanan ya da hissedilen bir eylem, tutum, duygu vs gibi davranışlara gerek maddi gerek de manevi -tek taraflı olarak- paha biçmek, bunun karşılığını talep etmek ve bu talepten medet ummak anlamı taşıyan his, durum.

beklenmemesi gereken şey ya da şeyler.

insanların kendilerini sözde değerli hissetmek adına karşısındaki bireyi zor durumda bırakarak ondan beklediği, yapmasını istediği davranış, düşünce vb.

beklentiler daima yaralar-william shakespeare

sadece üzen birşeydir.

hiçbir beklentiye girmemek için kendimi zorlarım, gereği yoktur, saçmadır, insanı triplere sokar, bunalıma sürükler. beklemeyelim, neyi bekleyeceğiz? biz bekliyoruz diye olan şeyden hayır gelir mi?

ben gereksiz yere kendini mutsuz edenleri anlamıyorum, mutluluğun değil ama mutsuzluğun beklenti ile alakalı olduğunu düşünüyorum. ne kadar az beklenti içine girerseniz o kadar az mutsuz olursunuz.

hadi mutsuzluklarımızı düşünelim, neden aramadı, neden böyle yaptı, neden böyle söyledi, yok şöyle düşüncesiz davrandı ben olsam hayatta öyle yapmam, yok şöyle dedi ben kimseye öyle bir şey demem vs vs gider böyle cümleler..

ne gerek var böyle beklentilere inanın anlayamıyorum. karşında ki kadın yada adam’ın ayrı bir kişiliği var, ayrı bir bakış açısı var, ayrı doğruları var yada öncelikleri var ve senin ile aynı olmak zorunda değil bilmem farkında mısınız ?

o sen değil, senin istediğin gibi yada senin gibi davranmak zorunda değil önce bunu kabul edelim ve kendimiz dışında kimse ile ilgili çocuğumuz, eşimiz, annemiz, babamız, kardeşimiz, arkadaşımız vs. hiç kimse ile ilgili fazla beklenti içine girmeyelim.

en önemlisi insanları olduğu gibi kabul etmek ve değiştirmeye çalışmamak. bunu kabul ettiğimiz zaman yani sadece kabul etmek değil bunu tam anlamı ile içselleştirdiğimiz zaman bitiyor mutsuzluklar haberiniz olsun.



ben aslında mutlu, huzurlu biriyim ama beni “başkaları“ mutsuz ediyor diyorsunuz ya başkalarından bir şey beklememeyi öğrendiğiniz zaman kendinizi mutsuz etmediğinizi yada başkalarının sizi mutsuz edemediğini göreceksiniz.

bir evlilikten deli gibi beklenti içinde olup deli gibi mutlu olanı görmedim yada deli beklentiler içine girmeden yaşanan evlilikler, aşklar, arkadaşlıklarda gördüm ben asıl mutluluğu.



hayata, insanlara bakış açımızın az beklenti bol huzur olmasını diliyorum..

beklentilerim yüzünden her ilişkimi berbat etme durumum ile yüzleştiğim bu süreçte salmaya karar vererek yorulmadan yaşamayı hayat felsefesi haline getiriyorum. herkese her şeye bir peki bırakıyorum.

kişiyi ne aptal ne de aciz yapar. bununla ilgili bir hikaye var.
kralın askerleri soğukta nöbet tutuyor, bir gün kral çıkıp bakıyor ki asker soğuktan titriyor. içi acıyor, ona ısınması için üstüne bir şey getireceğini söylüyor. asker istemese de kabul ediyor, bekliyor bekliyor bekliyor gelen giden yok. kral unutuyor getirmeyi. ertesi gün oluyor, sabahleyin askeri ölü buluyorlar. yanında da bir not: "beni soğuk değil verdiğiniz beklenti öldürdü sultanım." o adam hep soğukta nöbet tutuyordu, ısınacağı beklentisine girmese ölmeyecekti. bekleyen değil bekleten alçaktır.

bazen kişiye göre değişen yoğunluklarda anksiyeteye sebep olabilir.
(bkz: beklenti anksiyetesi)

mevzu bahis değere, umuda yönelik oluşan hissiyattır.

kimden, neye yönelik bir beklentiye gireceğin ölçülebilir olması nedeniyle önemlidir.

beklenti, umuttan bu noktada ayrılır.

köpeğin konuşmasını umut edebilirsin ve fakat beklentiye girmezsin.

günlük insan ilişkileri de böyle aslında, umuda bel bağlamak yerine beklentiyi haklı çıkarabilecek aksiyonlar almak gerekiyor

(bkz: garantili başarısızlık)

umut edenin beraberinde getirdiği kelime. süre uzadıkça yorar , yıpratır. o yüzden asgari düzeyde ve gerçeğe uygun beklentiler insanı daha az yorar. insanlara çok fazla anlam yüklemek beraberinde beklentileri de getirir. insanlardan çok bir şey beklemeyin derim. boşuna yorulur , umutlarınız kırılır, kötü günlere yol alırsınız . kimseden hiç bir şey beklememek de en mantıklısı yoksa bolca yanılır, yorulursunuz.

hayal kırıklığı ile eşdeğerdir. siz siz olun kimseden kolay kolay bir şey beklemeyin.

beklenti ne kadar yüksekse hayal kırıklığı da o derece yüksek olur.

mevcut durumlar göz önüne alınarak yakın bir gelecekte ulaşılacağı düşünülen sonuçtur.

örneğin;
- oradan atlayamaz
- gol olur
- x partisi seçimi kazanacak

ancak bazen insanlar mevcut etkenleri görmeyip (ya da görmezden gelip) yanlış beklentilere yönelebilir. bu hayal kırıklıkları serisinin sonucunda da kişinin ağır depresyonlar geçireceği öngörüsü de başlı başına bir beklentidir.

beklenti, gönüllü bir tutsaklık olarak ya da çaresizlik olarak görülebilir. beklenti en nihayetinde 'ümit edilen şeydir'. ihtimallerin verdiği rahatlama duygusu çıldırmanıza da sebep olabilir hiç bir uyuşturucunun veremeyeceği kaybolma duygusunu hissetmenize de sebep olabilir.

birinci dünya savaşından sonra beklenti küçük saldırgan bir azınlık hariç herkesin en önemli ağrı kesicisi olmuştur. dünyada hiç afyondan böyle tesirli bir opyat üretilmemiştir.

ama nasıl bir beklenti?

estragon ve vladimir'in içinde olduğu bir beklenti mi? dıranas'ın kar şiirinde olduğu gibi bir beklenti mi? ya da belediyenin yardım kolisini getirecek adamı pencereden bekleyen çocukların beklentisi mi? çocuğuna söz vermiş bir babanın o sözü yerine getirmek için patronuna karşı duyduğu beklenti mi? hali hazırda ki iktidar gidince yerine gelenlerin her şeyi harika yapacağını bekleyen tüm dünya seçmenlerinin beklentisi mi?

beklenti her halükarda sarmaşık gibi bireyi ele geçirecektir. beklentinin tek bir ilacı vardır. o da, başka bir beklenti.

eş anlamlısı hayal kırıklığıdır.. yalnız_manolya23 nickli hesabımdan selamlar..

insanlardan bir beklentim kalmadı. kendimden bir beklentim kalmadı. hayattan bir beklentim kalmadı. ölümden? kaldı.