normal sözlük yazarlarının bilim için yaptıkları şeyler

aya bakmak için teleskop almak.
merak ettiğim her konuda araştırma yapmak.

yıllarımı meteoroloji dalında kendimi geliştirmek için geçirdim.
bu bölümü okumamama rağmen 1.5 yıl civarı üniversitede doktora dersleri anlattım.
tahminler, analizler yaptım. yaptığım çalışmaları mikdat kadıoğlu ile paylaştım.
mevsimsel tahminler yayınladım.
bu daldaki paylaşımlarımdan bir kısmını bu sözlüğe de taşıdım. ama yüzüne bakan yok.
benden bu kadar.

hiç ilgilenen yok hiç....

her zaman ilgi çekici bulmuşumdur ve bayılıyorum. özellikle kimyagerlik alanındaki deney ve üretimler benim baya ilgimi çekiyor. (olma şansım vardi ama derslere bakınca hep kimya görmüştüm. tek dersin farklı alanları da olsa "sıkılırım kesin ben." deyip vazgeçmiştim. çünkü ben tek bir şeyle sınıflandırılamam ve o kadar zaman boyunca tek alan sıkıcı gelir.) ınstagramda böyle deneyler yapan bir genç var onun sayfasını deneyleri sanki kendim yapıyormuşum gibi bir ilgi, özen, istek ve sevgiyle izliyorum. ve sadece onu da değil birçok sayfa var.
onun dışında ne merak ediyorsam araştırma yaparım. aklıma bir şey gelmiyorsa yapan sayfalardan okurum. o zaman kesin bir şeylerin sorgulanma süreci başlar.
bilimle ilgili gelişmeleri takip etmeyi de seviyorum. dünya genelinde ve ingilizce uygulaması içinde. (ingilizcemi geliştirmek için harika bir uygulamaydı.)
ve veletlerde ilgi uyandırmak için onlarla da basit ama zevkli deneyler yaparım. 5 yaşındaki çocuğa periyodik tablonun ilk 20 elementini öğretmiştim. kendi çocuğum olsaydı 2-3 yaşından biliyor olabilirdi. :/
ilgilendiğim çokça alan var. ama çoğu daha yüzeysel benim için.
bununda sebebi hayata dair umutlarım, heveslerim vs. bir zamandır etkisini yitirmiş. yoksa o alanların çoğunun öğretmeni edasıyla bilgi birikimim olurdu. çünkü ben ne istersem yapmanın ya da başarmanın bir yolunu bulurum.
kitaplar okuyup filmler izliyorum. sevsem de tam bilimsel kitaplarıma bakınca somurtkan ve yan bakışla bakıp önüme dönüyorum. sanki onlar beni küstürmüşte ben de trip atıyormuşum gibi. bu isteksizliği bırakamadım.
bugünümün dünümle aynı olması beni delirtir. "üretken ve yeniliğe açık bir mekanizmasın. bunun hakkını ver."
bilime öncülük edecek şeyler merak ve bazen kitaplar.
ınstagramda kitap sayfam var. inceleme yaptığım, kendi yazdıklarım, film/dizi önermeleri, arada güncel eleştiri/yorumlamalar vs. kafama nasıl eserse öyle. sınırsızlık içinde sınırlandırma sevmiyorum. ve çok aynı şey olunca sıkılıyorum. farklılık veya yenilik istiyorum.
o kadar alana yetemeyeceğimi biliyorum o yüzden itinayla seçiyordum. bunu tavsiye ederim.
bilimi sanatla eş değer ya da en azından yakın götürmek daha nefis. açlık çekiyorum dedim ya. (:
son olarak; yaratıcılığa önem veririm. çok severim. sevdiğim çoğu şeyi kendime uyarlayabiliyorum bu yüzden. hazıra konmayı sevmiyorum veya bulduğum gibi bırakmayı. illa bir gelişim ya da bir farklılık eklemem lazım.
doyumsuz olabileceğim nadir şeylerden.
lanet olası insanlar (b.ktan olanlar) yüzünden böyleyim daha çok. ve öncelerde bazı öğretmenler. neyse ki içimde yanan onların söndürdüklerinden daha fazlasıydı da vazgeçmedim...

insanlığa katkı sunmuyorum ama kendim sürekli sosyal bilimler ile uğraşıyorum.

gözlem yaparım. yaptığım gözlemleri not ederim. periyodik olarak sonuçları kıyaslıyorum.

ilkokulda pamukta fasulye deneyi yaptım.

kendim bildim

yetmez mi?

düşük doğum ağırlıklı bebeklerle ilgili tez yazdım.

bu imera sizin için daha ne yapabilir ?!

bağış yapmaktır olsa olsa.

molotof kokteyli nasil yapilir biliyorum.

meja nın yayınları dinliyorum işte daha ne yapayım. elde bira bir gece uranüsteyim bir gece satürnde her pazar bilime adıyorum kendimi.

ilkokulda bilim için deneylerim olmuştu.

hicbisey.

ben bisey yapiyosam allah icin yaparim. insanlarin uyduruk yalanlari, palavralari icin degil.

doktora, makaleler, bildiriler, çalışmalarıma yapılan atıflar, araklanan çalışmalarım:), benim için en özeli ise prag da uluslararası kongrede ‘yılın en genç araştırmacısı ödülü’ nü almak.

ülkemizdeki kivilerde görülen hastalıklarla alakalı tez yazmıştım, ama o kadar kötü bir dönemime denk gelmişti ki çok üstün körü olmuştu, daha doğrusu yabancı kaynaklardan çeviri yapmadım, sanırsın yüksek lisans yapıyorum, hocanın benden beklentilerine bak, yine de geçer not aldım.

üniversite sondayım o zaman, bir sevgilim vardı.
kadın fena halde akademik kariyer peşinde, ben ise basketbol takımıyla oradan oraya gezeyim yok akşam barda sabahlayayım kafasındayım.
yok yani olmuyor, ben diyorum hadi çıkalım bara gidelim o diyor bilmem ne makalesini çevirip okumam lazım.
ayrıldım.
hatunun kariyerini baltalamamak adına ayrıldım.
hala görüşürüz, şimdi doçent oldu.
bilim için daha ne yapayım?*

üç dört saatlik uykuda bile ispatlanamayan teoremler, çalışmayan hatalı kodlar görmek bir anda kabus olurdu... ezcümle akıl sağlığımı korumak için ara verdim.

dondurmacının verdiği buzla karbondioksit bombası yaptım. balkondaki sineklik telini çıkarttı yerinden halen nasıl oldu anlayamadım.

kadavra bağışı?