4181.
mümkünse kır cenazesi istiyorum
devamını gör...
4182.
biz sadece iş arkadaşıyız dedin ya. burada bir yanlışlık var... ben hiç bir iş arkadaşıma daha önceden baş başa alkol aldığımız bir masada yaşadığım en büyük travmamı anlatmadım. kaldı ki sen en büyük travmanı ağlayarak anlattın. iş arkadaşlarına bunu yaptığını zannetmiyorum. hadi arkadaş desen neyse diyeceğim.

diğer konuda "alkolün etkisiyle tek gecelikti aslında" olması. olay şu ki hiç tek gecelik ilişki yaşandın mı bilmiyorum açıkçası sorgulamıyorum da yanlış anlama. ama ben yaşadım tek gecelik ilişkiler. aklında bulunsun diye diyorum; tek gecelik ilişkilerde karşındakinin kokusunu içine çekerek öpmezsin hatta genel olarak öpüşme bile azdır kaldı ki bizim gibi yağmur altında 1 saat bu yapılmaz. olay çoğunlukla penetrasyondur. hele el ele tutuşarak parklarda yürümezsin buz gibi havada.

son konu neydi? ha evet... ben, senin bir arkadaşınla daha önceden birliktelik yaşadım. doğru... ama biz ayrıldık ve üzerinden zamanda geçti. ve sen onunla yakın arkadaşta değilsin kendi sözünle iş arkadaşısın hatta iş arkadaşıydın. kadınlar arası gizli anlaşmadır bozulamaz demiştin. ne acayip bir prensip. valla helal olsun... peki sayın prensipler abidesi neden sürekli ruh gibi gezip hem kendine hem bana işkence ediyorsun.
devamını gör...
4183.
mutlu etmek istediginiz kişinin mutlu etmesini istediği kişi değilseniz, o kişiyi asla mutlu edemezsiniz.
devamını gör...
4184.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4185.
kurşun kalemle boş sayfayı kapkara boyamadır. bende yani.
devamını gör...
4186.
insanlar meşgul falan değil, sadece konuşmak istediginiz kisinin konuşmak istedigi kişi siz değilsiniz.
devamını gör...
4187.
b
uz gibi bir insan olma yolunda uçuruma doğru itiliyorum. ya boşluğa ya boşluğa. ya ayaklarımla yere ya kanatlarımla göğe.
devamını gör...
4188.
fırına verilirken poğaça, börek vs karbonhidratın üstüne fırçayla yumurta sürülür ya, bir değişiklik olsun diye, yağda yumurta pişirirken üstüne hamur ya da yufka süreceğim ben de.

narı çok seviyorum o halde narsistim.

akşam vakti insanın sinirini bozan bağzı şeyler:

- tatlı kaşığıyla yediğin çorbanın tuzlu olması
- çay kaşığının adının çay karıştırma kaşığı olduğunun farkına geç varman
- çok acı olduğunu düşündüğün biberin çok acı olması
- dağınık saçlı fotoğrafın tarayıcıdan geçtikten sonra saçların hala dağınık kalması
- ingilizce lise ve üniversite eğitimi görmüş sekreterin “of” ile “if” arasındaki farkı anlamayıp ingiliztereye yazdığı mesajda of yerine if kullanması.
- bu arada ingilizlerin çok ingiliz olması.

radyoaktif örümcek tarafından elinden ısırılan peter parker'in ağ yapma bezelerine sahip olup da bir örümcek gibi ekstra iki kol (ya da bacak) daha çıkartmaması çok manidar.
devamını gör...
4189.
aynı ürünün aynı bedeni hem 1,90’lık herife hem de tövbe estağfurullah 1,60’lık arkadaşa nasıl tam olabilir? sabahtan beri düşünüyorum çözemiyorum. 1,80 civarlık şahsım medium ile medium arasında bir beden giymeli sanırım. işin içinden çıkamıyorum.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
4190.
koca bir tır tekeri gibi hissediyorum kendimi. üzerimde tonlarca yükle, kilometrelerce yol katetmek zorundayım. pes etsen, edemezsin. ben o kadar yolu bu yükle gitmek istemiyorum desen, diyemezsin. patlasan, her şey biter, onu da yapamazsın. ama zorundasın. dönmek zorundasın. başka çaren yok. boş boş dönmek zorundasın. kimse de söylemez ki durun bu teker dinlensin. tırı kullanan dinlenmek isterse ya da durursa ancak o zaman dinlenebilirsin. senin bir seçimin yok yani. o ister dönersin, o ister durursun. ama bir gün bir yerde patlayacak olduğunu da çok iyi bilirsin. bu nerede, ne zaman, kime, nasıl olur bilinmez ama patlayacaksın. bu kadar yüke zaten istemesen de patlarsın. sadece nerede, nasıl olur bilemezsin, o kadar...
devamını gör...
4191.
"farklılığın sıradanlaşması" yahut "özgünlüğün tekdüzeliği."

bir şeyin kendimize özgün* olması günümüzün dertleri arasında yer alıyor. eskiden kıyafette "pişti olmak" korkusu güderken, şimdi hemen her şeyimizin bize "özel" olmasını arzuluyoruz. bir şarkı dinliyorsak o şarkı bize özel olsun, bir şeyi seviyorsak sevgi krallığımızı inşa etmek istiyoruz. bir süredir kafamda dönüp duran bu düşünce, bolu'nun dağlarını aşarken yolu izleyebilmek için en önden aldığım koltukta üşüştü. şoför bey birkaç güzel müzik açtı, "acaba kafasının içinde neler geçiyor" diye düşünürken buldum kendimi. hayalen bir otobüs şoförü oldum: birkaç sıralı saat boyunca 30 kişinin sorumluluğunu taşıyan eller, ayaklar ve gözler olurken neler düşünürdüm? sonra hep o klasik; öyküleri merak edilen uzakta görülen ışıkları açık evler muhabbeti geldi aklıma. hayata dair farkındalığı, insanların hikayesini merak edebilmeyi farklılık olarak görüp insanın kendini özel hissetmesinin aslında o kadar da özel olmadığının idrakine vardım. haddizatında farkındalık da artık eskisi kadar nadir değil. "bakın ben farkındayım"ın bas bas bağırdığı dünyamızda güzel olanı -bize ait olmadığı halde- sahiplenmeye ne kadar meyilli olduğumu gördüm. halbuki güzellik olduğu yerde güzel, bir aidiyete hapsetmek güzele haksızlık. geçtiğimiz kış kendime bi mont almıştım, annem pek beğendi. dedim: "sana da alalım."
"aynı olur mu öyle kızım?" dedi, içten içe montu çok beğendiğini, giymek istediğini görüyordum. "ne olacak anacım" dedim, gittik ona da aldık bi tane. hatta karıştırıp anamınkini giyip işe gittiğim oldu, kolları düdük gibi olmasa sorun yoktu. * neyse, geçtiğimiz günlerde annemin bi arkadaşı aynı olduğunu anladı montları, "ay" dedi. "çorapları aynı giyen gördüm de, mont ne bileyim."
"ben istedim." dedim baktım anam mahcuplaştı, "annemle aynı giyinme hayalim vardı." kadın "e tabi siz bilirsiniz ehem" düzeltmesinin akabinde anama döndüm dedim: "hiç takmıyorsun, biz de senle aynı böyle ikiz gibi dolaşıyoruz."

konuyu nerelere dağıttım, neyse.

güzel olanı görünce güzelleşmenin ölçütü, o güzelliği yayma isteğimizle doğru orantılı. yoksa güzel olanın tesiri yok. "eşsizlik" iddiası tanrıya dair bir iddia. benzeşeceğiz, göreceğiz, güzelleşeceğiz. güzel olanı kendine saklayıp kendini özel hissetme furyasında birbirimize benziyoruz yine. bunun da ucu yok, bari paylaşarak sıradanlaşalım.
devamını gör...
4192.
gök kubbenin altında, ne çileler var bilir misin? emin misin gerçekliğine yaşadıklarının?
yahut kefil misin kendine?
kim emin ellerde, kim yaban diyarlarda kaybolmuş? hoşnut olmadığım gibi, hoşnut olandan da razı değilim. kim hoşnut oluyor ise olsun, banane. şiir olması için, olmalı mı kafiye? silktir ed. süregelen yalnızlık hırpalamaya devam etsin.
devamını gör...
4193.
inancım kalmadı yalnızlıktan geberirken birisinin samimiyetine inanamıyorum artık sanırım herkesle iletişimimi kesmek istiyorum en yakın dostumdan sevdiğim insana kadar ablama kadar herkesle... beni bu cehennemde yalnız bırakan herkesle nasıl devam ederiz zaten? nasıl yüzyüze bakarız? ben bunları yaşamışken, yaşamamış gibi nasıl bakar gözlerimiz birbirimize...
devamını gör...
4194.
12 şehit verdik birkaç gün önce. acısı elbette düştüğü yer kadar olmasa da bizi de yaktı.
yazdan itibaren kişisel görüşüm olarak şehit sayısı daha da artacak. elbette seçim yaklaşıyor ya ondan diye konuşan y...k kürek tipler illaki olacaktır. zaten burada da bu dangalaklardan bahsedeceğim biraz da.
sivil droneları askeri amaçla ilk defa ışid kullandı. ardından rus işgali ile birlikte ukrayna bu droneların efektif kullanımını pik seviyesine ulaştırdı. ardından bu akımı hamas devam ettirdi. en son suriye'den bir görüntü izledim. yani altına el bombası bağlanmış drone ya da kamikaze drone kullanımı artık yaygınlaşıyor. pkk için ise bu daha çok maket uçak tecrübesinden ibaret. ama onlar da bunu kullanmaya başlayacaktır. aliexpressten alınacak drone platformu, elektronik bağlantı parçaları, fırçalı ya da fırçasız motorlar, fpv ekipmanı ve drone un altına bağlanacak patlayıcı... bu kadar basit ve ucuz. etkisi ise büyük. işte yaz ayından itibaren ordumuzu ve bölgedeki personelimizi bekleyen en büyük tehdit bu.

şimdi gelelim esas mevzuya. s... sok konuşan siyasetçiler, televizyonda askerimizin orada ne işi var, çekelim minvalinde görüş belirten gerizekalı siyaset bilimciler, mecliste apo serbest kalmazsa trabzonlu da tekirdağlı da rahat dolasamaz diyen o.. evlatları, ne halt yediğinin farkında olmayıp günü kurtarmaya çalışan iktidar taifesi...

ülkem adına endişeliyim. insanların kör cehaletinden ise daha endişeliyim. bakın bu ülkede üniversitelerde pkk yuvalanmış vaziyette. devlet bu konuda niye tedbir almıyor merak ediyorum ama daha birkaç sene önce sırf gerekli merciler isini yapmadı diye fırat çakıroğlu şehit edildi. tamam olan oldu bir daha olmaması için temenni ettik de yine çıktığı delik lagimdan farksız olan onun bunun çocukları ohhh ülkede bir faşist eksildi dedi. gözünüzün önünde birilerinin bölücü propaganda yapmasına herkes susuyorsa ben susmam diyen bir genç ve beraberindekiler duruma tepki gösterdi diye bunlar oldu. evet herkes susuyorsadan kastımın ne olduğunu anladığınız.

şimdi en baş paragrafta anlattığım duruma geri dönelim. allah korusun böyle bir şey yaşanırsa o susanlar ve bundan rant sağlamaya çalışan sözde sarı muhalefet şehitler üzerinden oy kazanmaya oynayacaklar.

bir yandan sığınmacılar, bir yandan tarikatlar bir yandan ise çöküşe giden ekonomi ve diğer yandan dört tarafı ateşle çevrili coğrafya...
ülkem adına gerçekten endişeliyim.
devamını gör...
4195.
çaresizim,kendime karşı, sabır isteyen şu günlerime karşı, boşlukta asılı bir ruh gibiyim. elim kolum bağlı gibiyim.
önümde bir engel var. ben bana engelim. dengede durmaya çalışıyorum, çarem önümde, eğilip alsam dengem bozulacak, uçurumdan aşağı düşecek gibiyim. çözüm uçurumun kenarında. düşsem belki aşağısı daha güzel, bilmiyorum.
öğrenmek istiyorum ama karşımda ben var, gidemiyorum.
sadece ufak bir dokunuşa ihtiyacım var düşmek yada kalkmak için.
bir rüzgar çıksa haberim olmadan, kendimi koruma içgüdüm harekete geçmeden ittirse, ayağım kaysa...
her zaman söylediğim gibi işte. "çok iyiyim"
devamını gör...
4196.
şimdi dinleneceğim, hazırlık yapacağım bir dahaki ay için.
oturup bir makale okuyacağım.

yüzümde en sahici gülümsememle onların geçen ay ki bariz sorumsuzluğunu sineye çekeceğim.

anne nasıl dayanacağım ?
devamını gör...
4197.
bugün en yakın arkadaşımın baba olacağını öğrendim. eğer askerde kalırsam ve erkek olursa benim adımı koyun dedim ehehehe. onlar da istediler sonra şaka şaka dedim istediğinizi koyarsınız elbette desem de ikisi de adın aklımızda dedi. iki konuda da çok mutlu oldum.
devamını gör...
4198.
akıllı telefonun şarjının boşa gitmemesi için atmayacağı takla yokken, boşa giden ömrüne kayıtsız kalan akılsız varlığın adı tâbi ki insanoğludur.
dip not: yeni yıla inanmam mandalinaya inanırım soğuk kış gününde..
devamını gör...
4199.
yılın son günü. toparlanma vakti geldi. masanın üstünde ki dağınıklığa el atma zamanı.
masanın köşesinde çerçeve içinde duran "güzel günleri" kırmadan kutuya koyalım.
sağa sola küçük notlar halinde bırakılmış "iyi niyetleri" yırtmadan toplamalı. eve varmadan yarısı halen boş olan "kara kaplı defteri" bakkal niyazi'ye bırakmayı unutmamalı.
boş boş masada durduğunu düşünenlerin kullandığı kalemtraşa gözümüz gibi sahip çıkalım. sildiklerim bayağı olmuş. silgi neredeyse çiğnenmiş sakız kadar ufalmış.
karbon kayıtlarından kalanı yanımıza alalım. sanırım iki yüz nüsha kadardı.
okuduğum bir iki hayatta arasına ayraç konulmuş halde orada duruyorlar.
neyse toparlanıp gitmeli.
vakit gece yarası.
devamını gör...
4200.
sonbaharda yapraklarını dökmüş bir ağaç gibiyim.
dallarım çırılçıplak.
üstelik çam ağaçlarının arasında kalmışım. kıskanıyorum içten içe
nasıl her mevsim yeşiller.
bu eksiklik canımı sıkıyor iyice
nedir yani bir yaprağım olsa
bir tane yaprak
damarlarında sular dolaşsa
kuşlar yuva yapmak için konsa
ama yine de yapmasa
bir tane yeşil yaprak
tabiatım böyle benim
her baharda şenlikli olurum
kuşlar dans eder gövdemde
beyaz çiçekler açarım
bir fırtınaya tutulmasam diye çabalarım
bu memlekete hiç kış gelmiyor gibi yaparım
en uzun yazlar benim sanıp kendimi kandırırım
çamlara caka satar kendimi bir şey sanarım
kısa da sürmez mutluluğum
ama kışa nasıl dayanırım
koca bir yalnızlık koca bir karanlık
işte yine kış
yine yalnız, mutsuz ve dayanıksızım
çamlara da hiç tahammülüm yok
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"normal sözlük yazarlarının karalama defteri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim