4801.
bilhassa acıyı çağıran korkunç anıların olduğu acımasız zamanlarda gönlümden geçenlerle aklımda dolananları buluşturduğum vakit o büyük, parlak ve güçlü birlikteliğin kusursuz uyumunun ağırlığı altında kalacağım diye korkuyorum. bu sebeptendir insan kendi kendine bile susuyor. bir söyleyebilse, çok şey olur ya; olmuyor.
devamını gör...
4802.
4-5 gündür enerjim yüksek, hayırdır inşallah. kesin başıma bir iş gelecek.*
devamını gör...
4803.
bir konuda net geri zekalı ötesiyim.
önemli bir şeyleri not almıyorum ve bunun sonrasında pişmanlığı geliyor sıklıkla.
örneğin, favori metal gruplarımdan biri olan rhapsody (of fire) ve onların favori şarkılarımdan biri olan the village of dwarves...
geçen ay gibi, arşivimdeki müziklerden bir şeyler dinliyordum. sanırım italyan bir grubun veya müzisyenin bir albümünde, üstte bahsettiğim şarkının orijinal folklorik şarkısına denk geldim. enstrümantal olarak tamamen aynıydı ve daha eski bir kayıt olduğu belliydi.
bunun ben neredeyse çeyrek asırdır rhapsody'nin bestesi olduğunu sanıyordum. zira albüm kitapçığında da söz ve müzik rhapsody elemanlarına ait görünüyordu.
neyse efenim. bunun hangi albümde olduğunun notunu almama gerzekliğini yaptım yine.
dün 2 saat arşivimi taradım ve bulamadım bunu. belki de 1 ay arasam bile bulamayabilirim zira müzik arşivim çok geniş.
ayrıca arama motorlarında da kimse rhapsody'nin şarkısının orijinalinden bahsetmemiş. hatta italyanca sayfalara bile baktım. herkes "folk etkili" falan demiş ama kimse orijinalinden söz etmiyor. belki de kimse bilmiyor zira arşivimde olan bazı şeyler, çok az kişinin bildiği gruplar/müzisyenler/albümler.
işte böyle salaklıklar yapıyorum ısrarla.
önemli bir şeyleri not almıyorum ve bunun sonrasında pişmanlığı geliyor sıklıkla.
örneğin, favori metal gruplarımdan biri olan rhapsody (of fire) ve onların favori şarkılarımdan biri olan the village of dwarves...
geçen ay gibi, arşivimdeki müziklerden bir şeyler dinliyordum. sanırım italyan bir grubun veya müzisyenin bir albümünde, üstte bahsettiğim şarkının orijinal folklorik şarkısına denk geldim. enstrümantal olarak tamamen aynıydı ve daha eski bir kayıt olduğu belliydi.
bunun ben neredeyse çeyrek asırdır rhapsody'nin bestesi olduğunu sanıyordum. zira albüm kitapçığında da söz ve müzik rhapsody elemanlarına ait görünüyordu.
neyse efenim. bunun hangi albümde olduğunun notunu almama gerzekliğini yaptım yine.
dün 2 saat arşivimi taradım ve bulamadım bunu. belki de 1 ay arasam bile bulamayabilirim zira müzik arşivim çok geniş.
ayrıca arama motorlarında da kimse rhapsody'nin şarkısının orijinalinden bahsetmemiş. hatta italyanca sayfalara bile baktım. herkes "folk etkili" falan demiş ama kimse orijinalinden söz etmiyor. belki de kimse bilmiyor zira arşivimde olan bazı şeyler, çok az kişinin bildiği gruplar/müzisyenler/albümler.
işte böyle salaklıklar yapıyorum ısrarla.
devamını gör...
4804.
florence pugh mutsuzluğu var üstümde
sürekli üzgün suratla bakıyorum hayata
ahanda böyle *
sürekli üzgün suratla bakıyorum hayata
ahanda böyle *
devamını gör...
4805.
bir türlü hayat tarzıma uyan biriyle olamıyorum. hep büyük bir pürüz oluyor.
devamını gör...
4806.
bazen sorunun ne olduğunu, nasıl çözeceğimi bildiğim halde bilmiyor gibi davranıyorum. gerek iş yerindeki mesai arkadaşlarıma gerek özel hayatımdaki insanlara bırakıyorum o sorunu. çoğu da benim gibi çözmek yerine bırakacak birini buluyor ya da en kötü bana geri yolluyorlar.
hayatım mücadele ile geçti sanıyordum da meğer kerizlikle geçmiş bugüne kadar. her şeyi yapmaya, çözmeye, yardımcı olmaya şartlamışım kendimi. bıraktığımda pause tuşuna basılmış gibi oldu hayatım. sohbet ettiğim insanlar bile ben susunca öylece duruyor artık. tüm hayatımı yönettiğim gerçeği hoşuma gitse de yoruldum la ben artık. az biraz müsade edin dinleneyim sonra kaldığımız yerden devam ederiz.
hayatım mücadele ile geçti sanıyordum da meğer kerizlikle geçmiş bugüne kadar. her şeyi yapmaya, çözmeye, yardımcı olmaya şartlamışım kendimi. bıraktığımda pause tuşuna basılmış gibi oldu hayatım. sohbet ettiğim insanlar bile ben susunca öylece duruyor artık. tüm hayatımı yönettiğim gerçeği hoşuma gitse de yoruldum la ben artık. az biraz müsade edin dinleneyim sonra kaldığımız yerden devam ederiz.
devamını gör...
4807.
çok boktan bir hayatım var. bunu değiştirecek gücüm ise yok.
devamını gör...
4808.
ay itirafa girer mi bilmiyorum ama şuvan yine kendimi çok güzel hissediyorum jdjdjdjd * bayılıyorum şöyle havalara güneşe yürümelere abartıdan uzak ama şıkır şıkır muah.
devamını gör...
4809.
akran zorbalığına uğradım. lisedeki hocalarım hatta müdür bile odasına çağırmış "bunlarla arkadaşlık kurma, hiç sana uygun değiller" demişti, ben de tam bi ergen kafasıyla "aaa~ yok hocam aslında özünde iyi kızlar, siz öyle göründüklerine bakmayın" demiştim.. defalarca!! ve sınav senemde zorbalık yaparak sınavlarımın beklenenden kötü geçmesine sebep oldular. o yüzden büyüklerinizin sözünü dinleyin hocam:) tecrübe çok kıymetlidir ve eğitim seviyesiyle, şu veya bu sebeple kendinizden daha düşük gördüğünüz biri bile olsa eğer tecrübe sahibi olduğuna inanıyorsanız asla ama asla fikirlerini görmezlikten gelmeyin. ve evet, bazıları tam da göründükleri gibidir! 'katranı kaynatsan olmaz ki şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker' sözünü şiâr edinin ve bunun ailesinde bi kanı bozuk var gibi, ondan bi damar çekmiştir diye düşünüp öylelerine yanaşmayın.
devamını gör...
4810.
daha önce 7 kez yazmışım buraya ama şu an itiraf edecek bir şey bulamadım. ya hayatım çok sıradan ya da çok boktan ilerlemiş.
devamını gör...
4811.
kendi içimde, kendi zihnimde kısılı ve kapalı kalmış gibiyim. sanki zihnim, benliğimi, varlığımı ve akli görüşümü kendi içinde bir kafese kapatmış gibi.
devamını gör...
4812.
itiraf ediyorum,irtifa kaybediyorum.
devamını gör...
4813.
devamını gör...
4814.
benimle gerçek hayatta muhatap olmayacağınız için size bir şey itiraf etmeye geldim. benim fındığa tikim var. ama kabuklu fındık.
tü, şimdi nasıl devam edeceğim. fotoğrafı yüklerken bir fenalaştım. ben buna dokunamıyorum. bana bir haller oluyor. parmak uçlarım uyuşuyor, tüylerim diken oluyor. ay daha fazla devam edemeyeceğim.
tü, şimdi nasıl devam edeceğim. fotoğrafı yüklerken bir fenalaştım. ben buna dokunamıyorum. bana bir haller oluyor. parmak uçlarım uyuşuyor, tüylerim diken oluyor. ay daha fazla devam edemeyeceğim.
devamını gör...
4815.
vivaldi'nin dresden konçertoları varmış ve bilmiyormuşum. haarika bir eser daha kazandı arşivim. nefis bir ses zenginliği. yanlış mı biliyom diye dresden'in nerde olduğuna da baktım. italya ile ilişkisini kuramadığım için. doğru, saksonya'nın başkenti yani doğu almanya da.
devamını gör...
4816.
her sabah yapmam gerekenleri not defterime yazıp çoğunu yapmıyorum.disiplin cart curt
devamını gör...
4818.
burada yazdıklarımı ciddi sanan insanlar var. acıyorum size.
devamını gör...
4819.
bir tek şeyden; yalandan nefret ediyorum.
devamını gör...
4820.
üç tane kedi yaralı bir martının peşine düşmüş yakalamaya çalışıyor. martı can havliyle ordan oraya atıyor kendini. dayanamadım çıktım dışarı martıyı kucağıma aldım. sonra kediler bana saldırmaya başladı. zor attım kendimi içeriye. biraz yarasına pansuman yaptım o da gagaladı.şimdi martı bana bakıyor ben martıya.
devamını gör...