5781.
devam edecek gücü arayarak devam etmeyi daha da zorlaştırıyorum.
devamını gör...
5782.
brooklyn'in köyünden alt tabanım
mos def uzaktan akrabamız
devamını gör...
5783.
-az önce bir başlıkta bir üstteki tanımı değiştirerek kendi tanımımı yazacaktım ama sataşıyorum sanılır durduk yere diye düşünüp yazmadım-başka zaman yazarım şimdi öyle geldi.
-bugün giydiğim gömlek çok uzun ve pantolonumun içine sıkıştıracağım kısmı ütülemedim. yani yarısı ütülü bir gömlek giydim.
- işe geç kalacağımı bilmeme rağmen boş metro bekledim.
-sözlükte flörtleşmeye dair herhangi bir şeyler söyleyen insanların birçoğu ya flörtleşti ya da flörtleşecek. bunu da belli bir başlığa yazmadım ki herhangi birisi üzerine alınmasın diye ama böyle de herkese söylemiş gibi oldum. neyse korkanın çocuğu olmaz ama ben çocuk da istemiyorum allahım kaos hakim oldu yine
devamını gör...
5784.
geçenlerde az ünlü biriyle seviştim.
hayaller kıvanç tatlıtuğ. imkânlar bu adam.
devamını gör...
5785.
geçenlerde az ünlü bir kadınla seviştim.
yalnız gerçekten az ünlü. bizim mahallenin ünlüsü.
hayaller ankaralı yasemin. imkanım bu kadın.
devamını gör...
5786.
kendim için doğru ve gerekli olan adımı atıp dün diyestisyene gittim. bugün diyetimin 2. günü. listem oldukça düşük kalorili. yiyebileceğim besinler ise genel olarak lezzetsiz. “acı yoksa kazanç da yoktur” motivasyonuyla kendimi yeni beslenme düzenime adapte etmeye çalışıyorum.

şimdilik iyiyiz. başarılar zagora.
devamını gör...
5787.
kaç yaşında olduğumu bilmiyorum. 2 tane yaş var aklımda ve hangisiydi unuttum gerçekten
devamını gör...
5788.
bundan beş yıl kadar önce ciddi anlamda arkadaş kiralamıştım.
bir paket sigara ve kahve parasına.

sonra da bir kafeye geçip mal gibi birbirimize bakmıştık. aslında ben halimden memnundum ama o memnun muydu bilmiyorum. yine de kahvesini ve sigarasını beleşe getirdiği için memnun olduğunu düşünmüştüm.

o zamanlar tek başıma bir yere gidemeyen biri olduğum için işe yaramıştı aslında.
uzun zamandır gitmek istediğim o kafeye gidip abartıldığı kadar güzel manzarası olmadığını görebilmiştim.
bir dk.. manzaraya karşı oturan kişi kiralalık arkadaşımdı, o yüzden olabilir.

bu kişi de tanıdığım biri falan değildi bu arada, bana aynı gün yol soran birisiydi.
ben de sanki biliyormuş gibi yolu tarif etmeye çalışırken ikimiz de aynı noktaya geldik.
ve evet, o zamanlarda bilmiyorum kelimesini kullanamazdım bir şeyi bilmemenin acizce olduğunu düşündüğüm için..
salaklığımı sorgulamayın lütfen, şu an hiçbir şey bilmediğimin farkındayım. gelişme var.

neyse işte aynı noktaya gelince anlık bir cesaretle acelesi olup olmadığını sordum, cevabını beklemeden benimle kahve içip içemeyeceğini sordum.
ürkek ama bir o kadar da yavşak bir çocuğun kahve çağrısı gibi bir şey olduğuna eminim fakat amacım gerçekten yaşamak değildi, heteroseksüel olduğumun farkındaydım neyse ki.

tüm cümleleri art arda sıraladım, art arda sıralamasaydım heyecandan ötürü konuşamayacağımdan adım kadar emindim çünkü.
heyecandan ellerim titremeye başladıysa da bir şekilde kabul etti.
hatta bence korktuğu için bile kabul etmiş olabilir çünkü o anki panik halimi az çok göz önüne getirebiliyorum.

neyse işte, arada birbirimize baktık öyle, sonra o bana bakarken ben de o günümü günlüğüme yazıp bunu başardığım için ne kadar mutlu olduğumdan bahsetmiştim günlüğüme.
onun karşısında yazdığım için ve yüksek ihtimalle de yazarken sırıttığım için deli olduğumu düşünmüş olabilir.
çok daha öncesinden de deli olduğumu düşünmüş olabilir.
sonra deliliğimi kantlamak için de onun hakkında yazdığım şeyleri , günlüğümü kendisine gösterdim.
güldü öylece.
güldükten sonra da günlüğümü alıp güldüğünü de ekledim, tekrar gösterdim.

sonra da 10 dk sonra falan kahvesini de bitirmeden kalktı zaten.
ben de yarım bıraktığı kahvenin fotoğrafını günlüğüme çizdim.

yalnızlık seviyemde bir değişiklik olmasa da artık tek başıma bir şeyler yapmaya çekinmiyorum.
bir de tanımadığım insanlara karşı normal birisiymiş gibi davranmayı biliyorum.
yuppi.
devamını gör...
5789.
erkeklerin kadın kuaförlerinde ne işi var, neden kuaförün içinde bekliyorlar ki diye düşünürdüm. burası ayrı bir gerçeklik arkadaşlar. süslüsözlükte yazmak gibi bişey. tesettürlüsü dırdır ediyor ne işim var diye, ama sürekli kadın görüp kadın muhabbetine maruz kalmaktan personel de yeni yüzler arıyor sanki. her beklediğim kuaförde personelle çok iyi anlaşıp eğlenceli vakit geçirdim. çay kahve eşliğinde mis gibi muhabbet dönüyor valla. alışkanlık olmaya başladı sanırım *
devamını gör...
5790.
bugün güne geç başladım. hatta tam olarak az önce. diyetim maalesef dün akşam geç saatlerde bozuldu. birazdan bozmaya devam edeceğim. ama istanbul’a döndüğümde devam. genel sağlık durumum 5,5/10. garip bir şeyler var ama çözemedim henüz. neyse, iyi olurum herhalde. lütfen olayım.
devamını gör...
5791.
dün fotoğraf başlığında, yazdığı fotoğrafsız tanımın silinmesine sitem eden ve "buraya yazmak yasak mı?" minvalinde yine bir fotoğrafsız tanım girmişti retro. görünce gülesim geldi çünkü ben de ceza almıştım o sebepten ve itlik serserilik egzersizi niyetine o tanımı da ben ispiyonladim "tanımsız" diye shshsj. en fazla tanımı silerlerdi ne bileyim.

vallahi modlarin elinin ayarı yok bazen :d.

sayılı gün çabuk geçer retro.

küfürsüz sözlük olur da kusursuz sözlük olmaz deller eskiler.

retro'nun mahpuslugunun hüznünü ve şu başlıkta sanırım ilk defa gerçek bir itiraf paylaşan olmanın haklı gururunu yaşıyorum.
devamını gör...
5792.
ben arada bu başlığın altına gelip içimi kusmayı çok seviyom. he seviyom ru'suz. tam olarak bundan bahsediyorum.
devamını gör...
5793.
sevmeyi ve sevilmeyi gerçekten çok özledim.

tercih edilen yalnızlık güzel ama o yalnızlık, haddini ve limitini aşınca çarşı pazar büyük karışıyor.

lakin, ancak treni kaçırdığımı hissediyorum. ne seveceğim, ne de sevilebileceğim.

çünkü bu işler yalnızlık gibi tek başına değil, bir "hayat yoldaşı ve sevdicek" ile yapılıyor ve bilin bakalım ne eksik?

asla gelmeyecek, gelemeyecek olan biricik sevdicek. çok umutsuzum ve çok karamsarım.

lanet olası realist tarafım ve serseri kara mizahlı mizacım. bu sefer güldürmedin ve artık güldürmeyeceksin. kapalı gişeyiz yani. çünkü sahne kapandı, yalnızlıktan ulen. başka neyden olacak ya?
devamını gör...
5794.
seni çok özledim. hemen vazgeçip, her yerden çıkartmana da sadece eyvallah. ben bu haldeyken hemde... adamsin.
devamını gör...
5795.
kendimi kabullenmek için giriştiğim tüm yollardan kendimden daha da nefret ederek çıkıyorum.

neyiz biz düşman mıyız, hasım mıyız
neyse işte sevmiyorum seni, herkesi sevebiliyorum da bir seni sevemiyorum.
devamını gör...
5796.
duygusal açlık yaşadığım zamanlarda dehşet kombolar yapıp yiyorum. mesela birkaç hafta önce ayçöreği + cacık + kola gibi bombastik bir şey denedim. sonra tabi biraz ağlayarak bisküvi de kemirdim. çok iyi gelmişti. bir de dün cajunlu patates + tahin.

bunu niye yazdım şimdi diye de 5 dk'dır boşluğa bakıyorum. aman be yazdım işte bide size hesap mı vericem? öf.
devamını gör...
5797.
cok uzuluyom
devamını gör...
5798.
çok çabuk insan silmeye başladım . yanlışa artık hiç tahammülüm yok. önceden çoğu şeyi idare eder , görmezden gelirdim ama yanlış yapanı artık hemen siliyorum. bi kere yanlış yapanı affedersem sürekli yanlış yapacağı düşüncesi var aklımda . sorun çıkmasın diye idare ettiğimiz her saygısızlık , hadsizliğin cüretini artırır . bu söz bence çoğu şeyi açıklıyor gibi.
devamını gör...
5799.
bugün basket topunu şişirmek için lastikçiye gittim. başıma gelecekleri bileydim gitmezdim ama neyse.
dükkana girdim koca mekanda tek başına bir bebe. dedim abicim şu topu bi şişirsek iğne varsa. var abi dedi başladı aramaya, bulamadı. ulan diyorum koca dükkan bu tek başına napıyor burda. dememe kalmadı buldog arkadan koşa koşa geldi topu görünce. köpekten korkan ben ne yapacağımı bilmeden topu kaçırmaya çalışıyorum, köpek peşimde, rezilliiiiik. kaptı topu elimden, dişleye dişleye geziyor. bebeyle biz süpürgeyle köpek kovalıyoruz. dışardan görenler bakıp gülüyor. hay topuna da basketine de diyerek köpek peşinde dakikalarca koşturdum. güç bela aldı bebe ağzından, şişirdi. topun hali içler acısı olsa da sekiyor şükür.
itirafım şu, köpekleri sevemiyorum. ya beni kovalıyorlar ya da ben onları.
devamını gör...
5800.
bu aralar herkesi kendimden soğutmak aşırı hoşuma gidiyor. salağa yatıp hiç olmadığım kadar avel davranıyorum. kimin ne düşündüğü hiç umrunda değil artık bu özgürlüğe ulaşabilmek harika.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim