5301.
fakir 1 ailede buyudum. evet.
devamını gör...
5302.
geçen haftanın perşembe gününden beri öyle şeyler yaşadım ki herhalde mini bir dizi çekilir. çok uzun zamandır kendimi ilk kez gerçekten iyi hissettim. aynı zamanda güzel, güçlü, cesur... hepsi 2 gün falan sürdü. dünya başıma yıkıldı sonra. her şeyim allak bullak oldu. kafamda her probleme çözüm bulabiliyor ve devam etme gayreti gösteriyorken tek bir cümle resmen hayatımı mahvetti. tek bir cümle. birkaç kelime sadece. karşımdaki kişinin hayatı hakkında bilmem gereken ve onun benden son ana kadar sakladığı bir gerçek.

içim sadece hayal kırıklıkları ile dolu. o gece sabaha kadar ağladım, ne yapmam gerektiğini de bilemedim. ilk başta belirsizlik sona erdiği için çok rahatlamıştım ve hayata devam etmek daha kolaydı. ama dünden beri çok kötüyüm. baş edemediğim şeyin ne olduğunu anlayamıyorum. kırık kalbim mi, yıkılan umudum mu, solan ruhum mu, harcanan enerjim mi, durduramadığım gözyaşlarım mı? bilmiyorum. çok tükenmiş hissediyorum sadece.

her daim hayatımda zor zamanlar oldu ama hiçbiri yüzüme bu kadar okkalı çarpmamıştı. hiçbirinin ardından bu kadar güçlü görünmek zorunda kalmamıştım. günlerdir tadım tuzum yok. gram uyuyamıyorum. ağlamaktan gözlerim kurudu ve başım ağrıyor sürekli. günde 2 paket sigara içmekten beynim uyuştu. şu an sabredip geçmesini beklemekten başka bir çarem yok. gün sonunda yine kendi omzumu kendim sıvazlıyorum.

çok üzgünüm. bu kadar sefil bir hâle düşüp kendi kul hakkıma girdiğim için çok üzgünüm. hiçbir kötü dileğim, isteğim, duam yok. kimse de umrumda değil artık.
devamını gör...
5303.
bıktım ya, bıktım usandım.

işinden ayrı, insanlardan ayrı bıktım, birilerine bir şeyler anlatmaktan, sürekli kafamda bir şeyler düşünüp durmaktan, geleceğimin belirsizliğinden bıktım.

böyle dağın başına çıkıp orada tarzan gibi ömrümün sonuna kadar tek başıma yaşayasım var.
devamını gör...
5304.
her gün yeni bir telafisiz hata yapıyorum. kendi felaketimi tuğla tuğla diziyorum. pişmanlığımın anıtı büyüdükçe büyüyor. içine düştüğüm kuyudan çıkamıyorum, kazmaya devam ediyorum. geçmişimin destanıyla avunurken geleceğim bir rivayete dönüşüyor. daha nasıl anlatılır bilmiyorum.
devamını gör...
5305.
birisi bana peace versin sokaklarda insanlar her an ustume atlayacakmis gibi hissetmeyecegim kadar peace.
devamını gör...
5306.
hâlâ seviyorum
devamını gör...
5307.
şimdi nereden başlasam bilmiyorum. son zamanlarda özellikle üzerimde olan bir tamamen kendinden geçmişlik ve siliklik üzerine hisler hissediyorum. aslında lezzetli olan şeyleri arayıp bulduğumda aldığım hazzı hala yitirmiş değilim ama bu artık o kadar önem verdiğim bir şey değil gibi. hatta bunu kasten de yapmıyorum sadece bir şekilde böyle olunmuşluk vardır. fiziksel olarak kendimi gayet problemli hissediyorum hapşırdığımda ciğerlerim acıyor yeni migrenim tuttu tat ve koku duyum iyice zayıfladı ve yediğim içtiğimden bir lezzet çok az. yani bir şeyler sanki ters ve o terslikler düzelene kadar hiçbir şeyi yoluna koymaya muktedir olamayacağım. kendimde gördüğüm birçok eksiklik var ve son zamanlarda ki bu son zamanlar aslında hayatımın geçerli bir süresi, beni gerçekten bir hayvan gibi yaşadığıma inandırıyor. hiçbir doğrum hiçbir amacım istediğim ya da kıstasım yokken bu hayatın içerisinde var olmaya çalışmaya bile takatsiz kalmış acınası bir benlikten ibaret belki de. bunlar çok düşünmekle de ilgili olan şeyler değil ki aslında bunlar eğer gündem olmasaydı zaten hiç dile getirilmezdi.

bir şekilde gelişmiyor ilerlemiyor ve akışta kendimi bırakmıyorum. sadece bekleyen bir ağaç gibi olduğun yerde asırlarca bekleyecek gibiyim ama bunu da kabul etmiyorum. bir sıkışmışlık bir tatsızlık ve bir iradesizlik söz konusu. maddi şeylerle mutlu olacağımı sanıyorum ve aslında hayatımdaki birçok şeyi de buna bağlamış durumdayım. kalıcı şeylerin peşinde gitmiyorum çünkü muhtemelen kalıcı olduğumu düşünmüyorum. ihtimaller seni yaralarken sen bu yaralara bakıp gülümsemeyi seçebilirsin ama biliyoruz ki buradan hiçbir güzellik çıkmayacak. belki bir yara belki bir ağıt belki umut ama kör bir umut.

bir şeye ihtiyacım var adını tam koyamıyorum ya da ona anlam yükleyemiyorum ama bir şeyin eksikliğinin olduğunu biliyorum

bunun çok karmaşık ya da manalı bir derinliğe sahip olan bir şey olduğunun da düşünmüyorum. bir şey var ama nedir nerededir içimde midir yoksa dışımda mı bilmiyorum... sıkıldım.
devamını gör...
5308.
geçen danışanım seansta eşini ne kadar çok sevdiğini anlatırken bir tık kıskanmış olabilirim. hayır karşıt transferans yok arkadaşlar. sadece bir bakışı yürüyüşü gülüşü bile yetiyor benim için demesi çok hoşuma gitmişti.
devamını gör...
5309.
adnan oktarın kitabını halen saklıyorum. belki ilerde işime yarar ne bileyim.
devamını gör...
5310.
itiraf ediyorum hep buradaydım ama yazmıyordum.. üşeniyordum gençler..
devamını gör...
5311.
ben katilim. ama seri katil. evet.
devamını gör...
5312.
o zaman bir itiraf da benden gelsin.

hayatımda yaşadığım tüm ilişkileri reelde yaşadım, aşkın reelde yaşanması gerektiğini düşünürüm normalde. biri hariç, sadece 1 kez sanal ortamda ilişkim oldu orası da burasıydı. sonu güzel bitmedi tabi, kendisi sözlüğü bıraktı gitti falan. bu da böyle bir itiraf olsun.
devamını gör...
5313.
esasen şu hayatta keskin şekilde karşı çıkacağım düşünce veya yaklaşım pek azdır. keskin ve sert biri gibi görülmüşümdür hep. lakin görünüm aldatıcıdır.

bence her şey doğru ve her şey yanlış. misal bazen bir başlık açıp şu şöyledir bu böyledir şunu yapan gerizekalıdır vs derim. lakin bu sadece o anlık kafama öyle estiği için o duyguda kalmayı seçmemden ibaret bir şey.

misal söylediğimin tam aksini mi iddia ediyorsun? hiç sorun değil, haklısın. oradan bakarsak öyle olur. buradan bakarsak böyle olur. elbette, anlıyorum.

fakat bu durum insana sıkıntı veriyor. he her şey doğru her şey yanlış e ne anladım bu işten? bu kadar sıkıcı bir anlayış seviyesi olabilir mi? o yüzden bazı şeyleri gayet bilinçli olarak abartıyorum ki sıkıntıdan ruhumu teslim etmeyeyim.

sözün özü: duygularını ekstrem şekilde yaşayıp hazzın ve acının doruklarında gezinen, bu yüzden bir şeyleri çok aşırı önemseyen standart insan modeline erişmeye çalışıyoruz. tabii en nihayetinde bizimki zayıf bir simülasyondan ibaret kalıyor.

mesela bu yaptığımın yanlış olduğunu söylersen ona da katılırım. doğru dersen evet ona da katılırım. çünkü, evet... öyle. ama büyük ihtimalle sıkıntımı dağıtmak için seninle tartışma oyununa girerim falan. içten içe oyun olduğunu bilmeye devam ederim. aslında bu kâbus gibi bir şey değil mi? neyse artık.
devamını gör...
5314.
dün akşam dolapta kalan son dilim pastayı ben yedim.
devamını gör...
5315.
itiraf edecek bir şeyimin olmasını ve itiraf etmeyi çok severim. şaşıran insan tepkisini çok severim. insanlar arası şaşırma yarışması düzenlemek istiyorum. bir gün acun kadar zengin olursam tv 8' i satın alıp survivor yerine böyle bir yarışmayı sunacak ve yayinlayacağım.
tv 8 de tv 8
ille de tv 8
devamını gör...
5316.
evet itiraf ediyorum: hava durumu için meteoroloji 'nin değil poseidon'un verilerine bakıyorum.*
devamını gör...
5317.
ona bir daha yazmamak için telefonu kaldırıp bir kenara atttım.

çünkü bende ona karşı irade sıfır, biliyorum. dayanamayacağım çünkü. elimde bilmem kaç senelik tablet var, bu yeter bana.

doktorlar böyle durumlarda en önemli ve sıkıntılı kısmın ilk 24 saat olduğunu söylüyorlar, bu sürede el titremesi, kulaklarda bildirim sesine karşı aşırı hassasiyet, kafada neon ışıklarla onun adının yanıp yanıp sönmesi, gaipten şarkılar duyma gibi yan etkiler olabilirmiş.
alışırsın dedi doktor, ben de içimden "bokumu alışırım" dedim ama duymadı allahtan.

sabır ya resulullah..
devamını gör...
5318.
çoğu eski flörtümle hala takipleşiyoruz.
olm çok ilginç la kimi manita yapmış kimi evlenmiş. hikayelerine ya da postlarına kalp falan atıyorum öyle ara ara.
hepsiyle de sıkıldım diye durduk yere sohbeti kesmiştim.
hatta biri var üç defa buluşacağız diye sözleştik ve onu ektim. buna rağmen takip ediyor.

ve tüm bunlara sadece gülüyorum. millet engel falan atıyor çok saçma.
devamını gör...
5319.
ne yapmış olursam olayım, ne yaşanırsa yaşansın bana ait şeylerin sonsuza kadar bana ait kalmasını istiyorum. o "bana ait" şeylerde başkasının izini görünce artık ne ben kalıyor, ne de ait kalmış bir şey. sanki kirlenmiş anılar, içimi çürütüyor.
devamını gör...
5320.
burc konusunda 2 yil avustralya'da egitim aldim. dedigim her sey cikiyor.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim