yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
3121.
kendime bir mektup yazdım...
aslına bakarsan birkaç mektup daha yazmalıydım diye hâlâ düşünüyorum. birçok hayalim var, hangi birine savrulmalıyım emin olamıyorum. yapmak istediğim onca şey varken ben duruyorum sadece. etrafımda biriken sürüce canlılık bulanık. onlar gördüğümü sanıyor fakat ben düşlerin o kurmaca dünyasında yolunu arayan birine dönüştüm. hiçbirini göremiyorum.
bir hikaye yazdım. birçok şarkı dinledim, hepsi muazzamdı.
aslına bakarsan birkaç mektup daha yazmalıydım diye hâlâ düşünüyorum. birçok hayalim var, hangi birine savrulmalıyım emin olamıyorum. yapmak istediğim onca şey varken ben duruyorum sadece. etrafımda biriken sürüce canlılık bulanık. onlar gördüğümü sanıyor fakat ben düşlerin o kurmaca dünyasında yolunu arayan birine dönüştüm. hiçbirini göremiyorum.
bir hikaye yazdım. birçok şarkı dinledim, hepsi muazzamdı.
devamını gör...
3122.
ben aşık oldum.
devamını gör...
3123.
turk milletinin buyuk bir cogunlulunun zeka problemi oldugunu dusunuyorum (aptal demiyorum). hatta uluslararasi buyuk olcekli calisan firmalarda da bolca varlar.
devamını gör...
3124.
ınstagram çok acayip bir ortam. çok da karışık. zekam yetmiyor yemin ederim. düşük aykulu isem orası ayrı tabii. yok, beni aşıyor bu olaylar. giderim edebimle sözlüğümde takılırım.
devamını gör...
3125.
çok aşırı seviyorum sözlük… insanın şansı bu yaştan sonra da dönermiş…
devamını gör...
3126.
bu havalarda daha çok kat kat yalnızlık giyiyorum üstüme.
içimdeki sıkıntıyı örtmek için, oysaki çıkarması lazım birisinin.
tek tek severek birisinin.
içimdeki sıkıntıyı örtmek için, oysaki çıkarması lazım birisinin.
tek tek severek birisinin.
devamını gör...
3127.
bazı şeylerin eskisini çöm özlüyorum
devamını gör...
3128.
instagramdaki arkadaşlarımın yüzde yetmişi kedi, köpek, keçi ve inek türünden bireyler.
devamını gör...
3129.
bu sene inanmam dediğim her şeyi bir denedim: tarot, ritüel vs....
devamını gör...
3130.
başka bir mecradan tanıdığım biri var. o benim kim olduğumu bilmiyor, buradaki varlığımı bile bilmiyor. ben onun ciğerini biliyorum. öyle farklı bir imaj çiziyor ki, mesaj atıp dalga geçmemek için kendimi zor tutuyorum. fıtrat hiç mi şaşmaz? te allam.
devamını gör...
3131.
itiraf diyebileceğim çoğu şeyi çocukluğumda yaşadım,
şimdiye kadar da tek başıma taşıdım.
şimdiye kadar da tek başıma taşıdım.
devamını gör...
3132.
çok gülüyorum ama en çok ağlamayı isteyen kişi benmişim gibi hissediyorum.
devamını gör...
3133.
aslında uzaylıyım, dünya gözlemi yapmak için buraya geldim.
devamını gör...
3134.
bu zamana kadar hep mandolin ile böyle flütümsü sesler geliyordu gün içerisinde o kadar müziksever bi insanım onca müzisyenle arkadaşlık ettim hiç bakmadım nedir ne değidlir diye.
bugün ilk defa camlar balkonlar açık tabii kuş cıvıltıları eşliğinde sesin klarnet olduğunu anladım.
sezen aksu çalıyordu. şarabımı aldım geçtim böyle ağaçlara bakıyorum falan bi duygulandım anasını satayım be.
dedim benim burda mı olmam gerekiyordu. gözlerim doldu bi an.
içli içli bir klarnet sesi. yeni öğreniyor belli arada şaşıyor duraksıyor.
ben diyeyim fransız sahnesi siz deyin masumlar apartmanı naci.
öyle bir andı yani.
halen çalıyor 2. kadehe geçtim ama içeri girdim dinlemem gereken bayağı uzunca bir program vardı bir türlü bitiremedim.
eğer buna denk gelirse ne bileyim olur ya o da sözlükteymiş falan. ifşalama beni olm. bak çok güzel çalıyorsun zaten.
bugün ilk defa camlar balkonlar açık tabii kuş cıvıltıları eşliğinde sesin klarnet olduğunu anladım.
sezen aksu çalıyordu. şarabımı aldım geçtim böyle ağaçlara bakıyorum falan bi duygulandım anasını satayım be.
dedim benim burda mı olmam gerekiyordu. gözlerim doldu bi an.
içli içli bir klarnet sesi. yeni öğreniyor belli arada şaşıyor duraksıyor.
ben diyeyim fransız sahnesi siz deyin masumlar apartmanı naci.
öyle bir andı yani.
halen çalıyor 2. kadehe geçtim ama içeri girdim dinlemem gereken bayağı uzunca bir program vardı bir türlü bitiremedim.
eğer buna denk gelirse ne bileyim olur ya o da sözlükteymiş falan. ifşalama beni olm. bak çok güzel çalıyorsun zaten.
devamını gör...
3135.
9. sınıfta bakıştığım bi çocuk vardı, o da bana bakardı, o zaman bi cesaret edip yanına gidememiştim. aynı sınıftaydık. egoist biriydi, kötü değildi. anlamıştı ondan hoşlandığımı.
hatta taktığı bilekliğin çok benzerinden kasıtlı olarak alıp takmıştım. tabii o bilmiyor. ahh!
sonra birine bu xxx benden hoşlanıyor, galiba demiş, onu duyduğum an bitti ben de.
11. sınıfta sıra arkadaşım olmuştu, kadere bak, o zaman da umrumda değil. kksks
pandemi çıktı, ben buna wp den yazmıştım.
"senden bi zamanlar hoşlanıyordum, bana yaşattığın güzel duygular için teşekkür ederim." dedim. bunu dediğim zaman başkasını seviyorum tabii. içimde kalmasın diye söyledim.
o da bana "iyi biri olduğunu biliyorum." demişti. sağ ol yaaa. lskskssk
şimdi akdeniz üni. de bilgisayar müh. okuyor. umarım iyidir ve psikolojisi yerindedir.
hatta taktığı bilekliğin çok benzerinden kasıtlı olarak alıp takmıştım. tabii o bilmiyor. ahh!
sonra birine bu xxx benden hoşlanıyor, galiba demiş, onu duyduğum an bitti ben de.
11. sınıfta sıra arkadaşım olmuştu, kadere bak, o zaman da umrumda değil. kksks
pandemi çıktı, ben buna wp den yazmıştım.
"senden bi zamanlar hoşlanıyordum, bana yaşattığın güzel duygular için teşekkür ederim." dedim. bunu dediğim zaman başkasını seviyorum tabii. içimde kalmasın diye söyledim.
o da bana "iyi biri olduğunu biliyorum." demişti. sağ ol yaaa. lskskssk
şimdi akdeniz üni. de bilgisayar müh. okuyor. umarım iyidir ve psikolojisi yerindedir.
devamını gör...
3136.
her şeyi o kadar çok abartıyorum ki, bu geçici bir şey elbette ki (28 yıldır geçmedi) bir anda da oluşmadı elbet. artık ne yaşadıysak... hangimiz yaşamadı lan sözlük. hamurunda ne varsa insanın o, ortaya çıkmak için bir yol buluyor elbet. medusa'nın gözlerinin içine bakanın taş kesilmesi gibi, perseus oysa ki, elinde bir aynayla gitti onla carpismaya ve medusa'yla, elindeki ayna aracılığıyla medusa'nin yansımasını görerek çarpıştı.
evet en büyük korkularımız ve ket vurulmalarımız ile böyle çarpışacağız biz de.
belki direkt bakamayacağız o en büyük korkuların yüzüne, çünkü bakarsak yine aynı donma tepkisi ve aynı travmayı yeni baştan yaşayacağız.
ve fakat elimizde çeşitli aynalarımız var bizim.
akıl aynamız var, gönül aynamız var, his aynamız, duygu aynamız, direnç ve dirayet aynalarımız var.
korkunun, bu aynalarımıza yansıyan yönleri ile savaşacağız ve yansımasından hakikisini yeneceğiz.
her şeyin bir sebebi var.
üzülüyorsam, elim ayağım titriyorsa, sürekli depresyondaysam (bkz: distimik bozukluk), sürekli moralim bozuk, somurtkan, değişik, dalgalı, iniş çıkışlı bir ruh haline sahipsem, özgüven sorunlarım varsa, ve başka bir sürü şey...
bunlar, işte, asıl korkunun bendeki aynalara vuran yansımaları.
yansımalar gerçek gibi görünür ama gerçek değildir. yansımaların zarar verme özelliği yoktur; şayet gerçek olmadığının bilincindeysek...
evet en büyük korkularımız ve ket vurulmalarımız ile böyle çarpışacağız biz de.
belki direkt bakamayacağız o en büyük korkuların yüzüne, çünkü bakarsak yine aynı donma tepkisi ve aynı travmayı yeni baştan yaşayacağız.
ve fakat elimizde çeşitli aynalarımız var bizim.
akıl aynamız var, gönül aynamız var, his aynamız, duygu aynamız, direnç ve dirayet aynalarımız var.
korkunun, bu aynalarımıza yansıyan yönleri ile savaşacağız ve yansımasından hakikisini yeneceğiz.
her şeyin bir sebebi var.
üzülüyorsam, elim ayağım titriyorsa, sürekli depresyondaysam (bkz: distimik bozukluk), sürekli moralim bozuk, somurtkan, değişik, dalgalı, iniş çıkışlı bir ruh haline sahipsem, özgüven sorunlarım varsa, ve başka bir sürü şey...
bunlar, işte, asıl korkunun bendeki aynalara vuran yansımaları.
yansımalar gerçek gibi görünür ama gerçek değildir. yansımaların zarar verme özelliği yoktur; şayet gerçek olmadığının bilincindeysek...
devamını gör...
3137.
olm ben galiba çok yalnız biriyim lan. bi kaç gündür düşünüyorum ciddi ciddi hadi gel bi çıkalım kafamız dağılsın diyebileceğim kimsem yokmuş ki benim.
arkadaşlarım var olmasına var ama ikisi üçü uzakta, biri sınava hazırlanıyor rahatsız etmek istemiyorum, birisinin gerçek yüzünü gördüm artık şerefsiz sadece içini dökeceği zaman benle iletişime geçiyor oysaki bir hafta kadar önce laf arasında demiştim bi sıkıntım olduğunu. hiç arayıp sormadı o günden sonra. oysaki şu hayatta kardeşim dediğim insanlardan biriydi. az değil 9 yıldır tanıyorum sonuçta.
bazen onlara da hak veriyorum ama. ben biraz şey biriyim şey işte. soğuk değil ama en yakınıyla arasında bile camdan bir duvar var. ince de olsa o duvar ve ne yaparsam yapayım onu kıramıyorum. bazen o duvarın arkasından sadece olanları izliyorum ya da dinliyorum. onlar zannediyor ki onlardan uzak duruyorum. aslında bile isteye yapmıyorum işte alışkanlık.
anne baba desen zaten annemle aram hiçbir zaman iyi olmadı. oturup dertleşmeyiz. genelde birbirinizi geçistiririz. şimdi ona da gidip anlatamam veya hadi gel sohbet edelim diyemem. bilmiyoruz çünkü biz birlikte vakit geçirmeyi.
babam desen onla daha iyidir aramız ama o da çok yoğun şu ara. ve ayrıca bi şey vae artık babamda bi şey işte adını koyamıyorum ama beni rahatsız ediyor eskisi gibi gidip dizlerine uzanıp hadi beni sev diyesim bile gelmiyor. üzerine düşşem bu meselenin bi bokluk çıkar gibi o yüzden oralı olmuyorum açıkçası çünkü kendimle yeterince problemim var.
kardeşim de sınava girecek çok çalışıyor çok yoğun bazen yüzünü 10 dakikadan fazla göremiyorum. o yüzden onunla da bi şeyler yapamıyorum.
geriye kim kaldı? geriye kimse kalmadı işte ben bu kadarım. gerçekten hayatımda olsun istediğim adam da bana eskisi gibi davranmıyor bi şeyler değişmiş çünkü onda. ha bunun için onu asla suçlayamam. bana ulaşmak için çok uğraştı ama yanlış zaman. eskisi gibi degiliz dedim ya artık eskisi gibi samimi de değiliz. onunla konuşurken kendim gibi olmaktan hiç cekinmiyordum ama artık bi şeyler oldu sanki düşüne düşüne konuşuyorum. ve bazen benimle konuşmak için kendini zorluyor gibi hissediyorum. çünkü ben eskisi gibi değilim. hayatım aşırı standart ilerlediği için anlatabileceğim hiçbir şey yok. üstüne keyif aldığım başka hiçbir uğraşım da kalmadı. çünkü bu yaşadığımız hayat beni keyiflendirmiyor daha da mutsuz hissedip daha da dibe batıyorum şu ara.
bunlar itiraf sayılır mı ondan da emin değilim. dedim ya çok fazla yalnızlıktan kafayı yemek üzereyken yazdığım bi kaç not gibi oldu daha çok.
eğer şu hayattan zevk aldığım kısacak bi kaç sahneyi görebilseydim ilerisi için çaba sarfedecek bir enerjim olurdu. lütfen allah'ım lütfen artık biraz da ben hayat denilen o koca pastanın tadına bakabileyim yoksa ben çok kısa süre sonra bu dünya bokunda boğulup gideceğim.
arkadaşlarım var olmasına var ama ikisi üçü uzakta, biri sınava hazırlanıyor rahatsız etmek istemiyorum, birisinin gerçek yüzünü gördüm artık şerefsiz sadece içini dökeceği zaman benle iletişime geçiyor oysaki bir hafta kadar önce laf arasında demiştim bi sıkıntım olduğunu. hiç arayıp sormadı o günden sonra. oysaki şu hayatta kardeşim dediğim insanlardan biriydi. az değil 9 yıldır tanıyorum sonuçta.
bazen onlara da hak veriyorum ama. ben biraz şey biriyim şey işte. soğuk değil ama en yakınıyla arasında bile camdan bir duvar var. ince de olsa o duvar ve ne yaparsam yapayım onu kıramıyorum. bazen o duvarın arkasından sadece olanları izliyorum ya da dinliyorum. onlar zannediyor ki onlardan uzak duruyorum. aslında bile isteye yapmıyorum işte alışkanlık.
anne baba desen zaten annemle aram hiçbir zaman iyi olmadı. oturup dertleşmeyiz. genelde birbirinizi geçistiririz. şimdi ona da gidip anlatamam veya hadi gel sohbet edelim diyemem. bilmiyoruz çünkü biz birlikte vakit geçirmeyi.
babam desen onla daha iyidir aramız ama o da çok yoğun şu ara. ve ayrıca bi şey vae artık babamda bi şey işte adını koyamıyorum ama beni rahatsız ediyor eskisi gibi gidip dizlerine uzanıp hadi beni sev diyesim bile gelmiyor. üzerine düşşem bu meselenin bi bokluk çıkar gibi o yüzden oralı olmuyorum açıkçası çünkü kendimle yeterince problemim var.
kardeşim de sınava girecek çok çalışıyor çok yoğun bazen yüzünü 10 dakikadan fazla göremiyorum. o yüzden onunla da bi şeyler yapamıyorum.
geriye kim kaldı? geriye kimse kalmadı işte ben bu kadarım. gerçekten hayatımda olsun istediğim adam da bana eskisi gibi davranmıyor bi şeyler değişmiş çünkü onda. ha bunun için onu asla suçlayamam. bana ulaşmak için çok uğraştı ama yanlış zaman. eskisi gibi degiliz dedim ya artık eskisi gibi samimi de değiliz. onunla konuşurken kendim gibi olmaktan hiç cekinmiyordum ama artık bi şeyler oldu sanki düşüne düşüne konuşuyorum. ve bazen benimle konuşmak için kendini zorluyor gibi hissediyorum. çünkü ben eskisi gibi değilim. hayatım aşırı standart ilerlediği için anlatabileceğim hiçbir şey yok. üstüne keyif aldığım başka hiçbir uğraşım da kalmadı. çünkü bu yaşadığımız hayat beni keyiflendirmiyor daha da mutsuz hissedip daha da dibe batıyorum şu ara.
bunlar itiraf sayılır mı ondan da emin değilim. dedim ya çok fazla yalnızlıktan kafayı yemek üzereyken yazdığım bi kaç not gibi oldu daha çok.
eğer şu hayattan zevk aldığım kısacak bi kaç sahneyi görebilseydim ilerisi için çaba sarfedecek bir enerjim olurdu. lütfen allah'ım lütfen artık biraz da ben hayat denilen o koca pastanın tadına bakabileyim yoksa ben çok kısa süre sonra bu dünya bokunda boğulup gideceğim.
devamını gör...
3138.
toxic bir insanım.
devamını gör...
3139.
güller açmasa da, güneş doğmasa da, gerçekten bu yola baş koydum ve "dönmem" diyebilir miyim?
devamını gör...
3140.
korktuğumda gelen adrenalini seviyorum. çok sinir bozucu.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
289
290
291
292
293
294