yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
2421.
çok korkuyorum. o kadar korkmaya başladım ki hiçbir şeye doğru düzgün odaklanamıyorum. haberlerde izlediklerim beni çok etkiliyor. bir manyağın rastgele kurşunu bile hayatımı bitirebilir. kadınlar olarak özelikle can güvenliğimiz kalmadı. her dışarı çıkışımda arkamı sağımı solumu kolaçan ediyorum. hayallerim, umutlarım varken hayatımın bitmesini istemiyorum.
devamını gör...
2422.
beğeni almak için seri layklıyorum.
devamını gör...
2423.
yarın beş yıllık hayat arkadaşımla ile evleniyoruz bakırköy evlendirme dairesinde. herkes düğünüme davetlidir.
devamını gör...
2424.
bi bira açtım kendime, aylaaaaar sonra hem de.
sonra güzel bir yunanca şarkı girdi devreye. yunanca şarkılara benim kadar meftun biri karşımda, sigara da yaktım, yaşasın yanmak!
bundan iyisi? bilmiyorum, şimdilik bu..
sonra güzel bir yunanca şarkı girdi devreye. yunanca şarkılara benim kadar meftun biri karşımda, sigara da yaktım, yaşasın yanmak!
bundan iyisi? bilmiyorum, şimdilik bu..
devamını gör...
2425.
iş için barbados adasına gitme ihtimalim var, günlerdir ada hakkında bilgi topluyorum. başlarda çok çekici gelen ada, uzun araştırmalarım sonucunda çok tanıdık bi yer gibi gelmeye başladı. burda yaşarım sanki..
gitsem bir daha da gelmesem.. bir bulut olsam, yüklenip yağsam..
atlas okyanusunda bir zerre olsam..
gitsem bir daha da gelmesem.. bir bulut olsam, yüklenip yağsam..
atlas okyanusunda bir zerre olsam..
devamını gör...
2426.
bazen düzgün bir ilişkim olabileceğine inanmıyorum. seveceğim ama sevilmeyeceğim. sevileceğim ama sevemeyeceğim. ben hem sevmek hem de sevilmek istiyorum.
devamını gör...
2427.
yeni yıla sarhoş girmişim. evdekilerle sekizden geriye doğru saymışız. sonra sarılıp öpmüşüz birbirimizi ama hiçbirini hatırlamıyorum. uzun süredir ilk defa bu kadar sarhoş oldum.
yalnız ne kadar sarhoş olursam oluyum yüzümü yıkamadan uyumam. bilinçaltıma baya bir yerleşmiş demek ki bu olay.
bakalım sene boyunca kafam bir dünya gezecek miyim.
yalnız ne kadar sarhoş olursam oluyum yüzümü yıkamadan uyumam. bilinçaltıma baya bir yerleşmiş demek ki bu olay.
bakalım sene boyunca kafam bir dünya gezecek miyim.
devamını gör...
2428.
kendimi sonuna üç nokta konulmuş bir cümle gibi hissediyorum asla tamamlanmayacak bir cümle.
devamını gör...
2429.
yazar olduktan sonra bütün sözlüğü itiraflarim için not defteri olarak kullanmaya başladığımdan artık ihtiyaç duymadığım kosedir.
devamını gör...
2430.
ben bir aptalım. iyi geceler.
devamını gör...
2431.
itiraf ediyorum,
herşeye rağmen çok sevdim canım kendimi.
herşeye rağmen çok sevdim canım kendimi.
devamını gör...
2432.
dünyaya dair bakış açım, yapmak istediklerim var. ona göre yaşıyorum. m bunu yaparken bazen çok hırpalanıyorum. ama vazgeçmiyorum da.
devamını gör...
2433.
şu an kimseye aşık değilim ama birinin benden hoşlandığını düşünüyorum. ama o kişiye bir şey hissetmem de mümkün değil çünkü biraz alaysever bir kişi. şu dünya kadınlara tecavüz günü saçmalığında da alay ettiğini duydum. ama bana baktığını düşündüğüm için gayriihtiyari ona bakıyorum ve nerdeyse her seferinde göz göze geliyoruz. umarım ondan hoşlandığımı düşünmez. biraz vicdan azabı çekiyor olabilirim. hayır yani güzel de değilim ne bakıyon diye gireceğim bir gün ama okuldaki prenses kişiliğimi bozmak istemiyorum.
devamını gör...
2434.
kendimden başka kimseyi sevemiyorum. sevmek olayını anlayamıyorum bir türlü. benim için insan ilişkileri yalnızca çıkardan ibaret. bir insan diğerini çıkar olmadan nasıl sevebilir ya nasıl?
devamını gör...
2435.
her gün sözlüğe girmeme rağmen kırk yılda bir yazıyorum.
devamını gör...
2436.
içten içe anarşizm istiyorum, kaos istiyorum. sadece güçlünün hayatta kalacağı, dünya nüfusunun büyük oranda düşeceği; faturasız, vergisiz, mesaisiz, kirasız, kuralsız bir dünya nihahahaha.
bu arada mülkün sahibi allahtır deyip özel mülkiyeti reddeden proudhon reyizi saygı ve rahmetle anıyorum.
bu arada mülkün sahibi allahtır deyip özel mülkiyeti reddeden proudhon reyizi saygı ve rahmetle anıyorum.
devamını gör...
2437.
bazen hala ketçap tüketiyorum. ister istemez oluyor. azaltacağım söz. bu huylarımdan kurtulacağım.
devamını gör...
2438.
hassaslığımı kaybediyorum...
iyi mi kötü mü artık yerine göre.
kalbimi ve beynimi uyuşmuş hissediyorum, aşırı empatlık özelliğimin gitmesi iyi bir bakıma.
mental açıdan daha az zarar görüyorum fakat ezikleyen insana doğru evrilmek istemiyorum.
iyi mi kötü mü artık yerine göre.
kalbimi ve beynimi uyuşmuş hissediyorum, aşırı empatlık özelliğimin gitmesi iyi bir bakıma.
mental açıdan daha az zarar görüyorum fakat ezikleyen insana doğru evrilmek istemiyorum.
devamını gör...
2439.
son bir kaç gündür kitaplığımdaki eski kitaplarımı karıştırıp tavanı izlemekle meşguldum.
az önce de lisede belki aylarca yanımda gezdirip tek yaprağını okumadığım, kitaplığın en arkalarında tozlanmaya yüz tutmuş kitaba gözüm ilişti. yapraklarını aralayınca da farklı farklı defterlerden koparıp karaladığım sayfalarla karşılaştım. kitapla bütünleşmiş diğer yapraklarla bir olmuş durumdaydı.
durduk yere yazar çizer karalardım. bir şeyler üretmek, duygularıma kalemle tercüman olmak, ne kadar zevk verirdi bana. kendimi bilmek, kendime bir şeyler katmak güzeldi. o buruşuk kağıt parçalarında ben vardım işte ve içinde anlatarak bitiremediğim sen vardın. ufacık benle başlayan her şeyi kocaman senle sonlandırıyordum.
tozlu yaprakların arasında seni düşlediğim sayfaları gördüğüm an hatırladım. neler yapmak istiyordum, neler yapacaktım, aklımı kemiren sendeki duygularım neydi?
oysa kimi zaman anlamsız geliyor insana onca istek, duygu, merak, endişe. bile isteye öldürüyor insan bunu içinde. doğrulardan saklanmak, düşlediğin şeylerin sıra sıra yıkılmasından korktuğun için. aslında bu duygular yaşatıyor bizi. işte benide yaşatan duygular senmişsin, seni kaybetmeye korktuğum duygular. hatta bu korkum senle aramda görünmez duvarlar oluşturdu her oluşan duvarda senden biraz daha uzaklaştım. yinede bu duvarlar sevgime engel olamayacak kadar çok seviyormuşum seni. bak ne kadar zaman geçmiş, neden hâlen unutmadım seni? neden hâlen her güzel şiir, her güzel kokan çicek seni hatırlatıyor bana? neden her aklıma geldiğinde yüzüm kızarıyor? neden o gün sorduğunda, evet delicesine seviyorum ama korkuyorum diyemedim? korkuyorum...
bir gün çok sevdiğim seni, bu denli sevgimden habersiz seni kaybetmekten korkuyordum. yolun sonunda artık birbirimizin varlığından habersiz iki aptal olmaktan korkuyordum. bir gün bu sevgimin köreleceğinden, ismini unutacağımdan korkuyordum.
ciddiyetimi takınmanın vakti gelmişti artık ve aynı zamanda düş dünyasından karanlığa kocamaaann bir adım atmanın zamanı da. düşlediğin şeylerin gerçek olmasına inanıp hiçbir şey yapmadan medet umacağın bir dünya değilmiş burası. bir şeyler yapmanın zamanı gelmişti yani. böylelikle içimdeki aptal bir o kadarda saf çocuğu öldürmüştüm. çocuk oyuncağı değil yani, öldürmüşüm o çocuğu, yavaş yavaş.
hayatın beni sürüklediğini öne sürdüğüm her şeyde seni içine sığdıramayan o çocuğun bir payı var. tutkuyla bağlandığım ne varsa o duygu patlamasının kökeninde ne olduğunu arayan saf çocuktan miras kaldı bana. kendimi her kötü hissettiğim anda o çocuğa aykırı davranmışım. nedenlerimi, başlangıç noktamı öylesine unutmuşum ki hatırlamak böyle zorlaşmış artık.
o korkak çocuk sanırım bunca zaman sonra şöyle derdi bana, bu hallerimi görünce :
"neden korkuyorsun bu kadar? neden vazgeçtin?"
alaycı bir gülseme ile:
genç, hâlen o aptal çocuğum işte ben, içindeki sevgi çığ gibi büyüyen senim, senin mirasçın. hatta aynı korkuyu yaşamaya devam eden senim, korkuyorum...
az önce de lisede belki aylarca yanımda gezdirip tek yaprağını okumadığım, kitaplığın en arkalarında tozlanmaya yüz tutmuş kitaba gözüm ilişti. yapraklarını aralayınca da farklı farklı defterlerden koparıp karaladığım sayfalarla karşılaştım. kitapla bütünleşmiş diğer yapraklarla bir olmuş durumdaydı.
durduk yere yazar çizer karalardım. bir şeyler üretmek, duygularıma kalemle tercüman olmak, ne kadar zevk verirdi bana. kendimi bilmek, kendime bir şeyler katmak güzeldi. o buruşuk kağıt parçalarında ben vardım işte ve içinde anlatarak bitiremediğim sen vardın. ufacık benle başlayan her şeyi kocaman senle sonlandırıyordum.
tozlu yaprakların arasında seni düşlediğim sayfaları gördüğüm an hatırladım. neler yapmak istiyordum, neler yapacaktım, aklımı kemiren sendeki duygularım neydi?
oysa kimi zaman anlamsız geliyor insana onca istek, duygu, merak, endişe. bile isteye öldürüyor insan bunu içinde. doğrulardan saklanmak, düşlediğin şeylerin sıra sıra yıkılmasından korktuğun için. aslında bu duygular yaşatıyor bizi. işte benide yaşatan duygular senmişsin, seni kaybetmeye korktuğum duygular. hatta bu korkum senle aramda görünmez duvarlar oluşturdu her oluşan duvarda senden biraz daha uzaklaştım. yinede bu duvarlar sevgime engel olamayacak kadar çok seviyormuşum seni. bak ne kadar zaman geçmiş, neden hâlen unutmadım seni? neden hâlen her güzel şiir, her güzel kokan çicek seni hatırlatıyor bana? neden her aklıma geldiğinde yüzüm kızarıyor? neden o gün sorduğunda, evet delicesine seviyorum ama korkuyorum diyemedim? korkuyorum...
bir gün çok sevdiğim seni, bu denli sevgimden habersiz seni kaybetmekten korkuyordum. yolun sonunda artık birbirimizin varlığından habersiz iki aptal olmaktan korkuyordum. bir gün bu sevgimin köreleceğinden, ismini unutacağımdan korkuyordum.
ciddiyetimi takınmanın vakti gelmişti artık ve aynı zamanda düş dünyasından karanlığa kocamaaann bir adım atmanın zamanı da. düşlediğin şeylerin gerçek olmasına inanıp hiçbir şey yapmadan medet umacağın bir dünya değilmiş burası. bir şeyler yapmanın zamanı gelmişti yani. böylelikle içimdeki aptal bir o kadarda saf çocuğu öldürmüştüm. çocuk oyuncağı değil yani, öldürmüşüm o çocuğu, yavaş yavaş.
hayatın beni sürüklediğini öne sürdüğüm her şeyde seni içine sığdıramayan o çocuğun bir payı var. tutkuyla bağlandığım ne varsa o duygu patlamasının kökeninde ne olduğunu arayan saf çocuktan miras kaldı bana. kendimi her kötü hissettiğim anda o çocuğa aykırı davranmışım. nedenlerimi, başlangıç noktamı öylesine unutmuşum ki hatırlamak böyle zorlaşmış artık.
o korkak çocuk sanırım bunca zaman sonra şöyle derdi bana, bu hallerimi görünce :
"neden korkuyorsun bu kadar? neden vazgeçtin?"
alaycı bir gülseme ile:
genç, hâlen o aptal çocuğum işte ben, içindeki sevgi çığ gibi büyüyen senim, senin mirasçın. hatta aynı korkuyu yaşamaya devam eden senim, korkuyorum...
devamını gör...
2440.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276