yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
4961.
pişman olmam dediğim her şeyden pişman oldum, artık daha temkinli yaşıyorum.
devamını gör...
4962.
-yaptığım hataları unutmak için daha büyük hatalar yapıyorum.
- yaptığım bu hataları çok sonradan fark ediyorum, geri dönüp düzeltmek gibi bir olasılığım olmuyor çoğu zaman, iş işten geçmiş oluyor.
- hatalarımın hiçbirinden de ders çıkarmıyorum, aynı hataları hata olduğunu bile bile üst üste yapmaya devam ediyorum farklı bir sonuca ulaşmayı umarak. aslında farklı bir sonuca ulaşmayı umarak diyemem, farklı bir sonuca ulaşmayı bekleyerek. olmayacağını bile bile yine de bekliyorum.
*
- yaptığım bu hataları çok sonradan fark ediyorum, geri dönüp düzeltmek gibi bir olasılığım olmuyor çoğu zaman, iş işten geçmiş oluyor.
- hatalarımın hiçbirinden de ders çıkarmıyorum, aynı hataları hata olduğunu bile bile üst üste yapmaya devam ediyorum farklı bir sonuca ulaşmayı umarak. aslında farklı bir sonuca ulaşmayı umarak diyemem, farklı bir sonuca ulaşmayı bekleyerek. olmayacağını bile bile yine de bekliyorum.
*
devamını gör...
4963.
bir hafta önce kaza geçirip yoğun bakımda beyin ölümü gerçekleşmiş ve yarın fişi çekilecek olan arkadaşımı konuşacak kimsem yok. olaydan bugün haberim oldu. yoğun bakıma girdim yanına. doktor 5 gün önce öldüğünü söyledi!
kalabalıklar içindeki yalnızlıktan çıkıp çırılçıplak bir yalnızlık içine gark oldum.
psikolojik olarak çöktüm ama ayaktayım mesajı içeriyorum.
içim gri bir balon ve gün geçtikçe şişiyor.
hulâsa iyi değilim galiba, sanırım, bence.
kalabalıklar içindeki yalnızlıktan çıkıp çırılçıplak bir yalnızlık içine gark oldum.
psikolojik olarak çöktüm ama ayaktayım mesajı içeriyorum.
içim gri bir balon ve gün geçtikçe şişiyor.
hulâsa iyi değilim galiba, sanırım, bence.
devamını gör...
4964.
her salı şov tivi'de bahar isimli diziyi izliyorum. umarım kötü adamlar kulübünden atılmam.
devamını gör...
4965.
bazen - ki çoğu zaman- çok kötü hissediyorum. çok efkarlı ve sıkıntılı oluyorum. nefes alamıyorum.
bazen de öyle mutlu ve umutlu hissediyorum ki anlatamam.. sabah ayrı akşam ayrı bir ruh hali.
ne biliyim yaşamak hem bir çile hem mutluluk. çok şükür şu dakikamıza diyelim.
bazen de öyle mutlu ve umutlu hissediyorum ki anlatamam.. sabah ayrı akşam ayrı bir ruh hali.
ne biliyim yaşamak hem bir çile hem mutluluk. çok şükür şu dakikamıza diyelim.
devamını gör...
4966.
içimde acayip bir ilim insanı olma isteği var ama biraz durunca geçiyor.
devamını gör...
4967.
dün açıp yarısını yediğim, kalan paketin de ağzını büzüştürüp çöpe atarım dediğim ve bir kenara koyduğum cipsi bu akşam yedim. evet yaptım. siz benim neler çektiğimi nerden bileceksiniz.
devamını gör...
4968.
sevdiğim bir yazara küstüm, kendi de bilmiyor daha.
devamını gör...
4969.
geceleri akla gelen saçma sapan düşüncelerden nefret ediyorum. misal şu an düşünüyorum da
onca insan tanıyoruz, çok azına güveniyoruz. şimdi o azınlıkta dahi güvenebileceğimiz kimse yok. bazıları hâlâ hayatımızda belki, affediyoruz ama geçmeyen birçok şey var.
bir tane ya sadece bir tanesi şu güveni boşa çıkarmasaydı ne olurdu? çok kişi var ama kimse yok. kimseye bırakamıyorsunuz kendinizi. bazen sizin dahi kendinizi boşluğa bırakasınız geliyor. kimsenin tutmayacağından da zaten eminiz. insanoğlu kusurlarla dolu ve biz bunu bile bile bağ kuruyoruz.
onca insan tanıyoruz, çok azına güveniyoruz. şimdi o azınlıkta dahi güvenebileceğimiz kimse yok. bazıları hâlâ hayatımızda belki, affediyoruz ama geçmeyen birçok şey var.
bir tane ya sadece bir tanesi şu güveni boşa çıkarmasaydı ne olurdu? çok kişi var ama kimse yok. kimseye bırakamıyorsunuz kendinizi. bazen sizin dahi kendinizi boşluğa bırakasınız geliyor. kimsenin tutmayacağından da zaten eminiz. insanoğlu kusurlarla dolu ve biz bunu bile bile bağ kuruyoruz.
devamını gör...
4970.
devamını gör...
4971.
çünkü insan, ne yaparsa yapsın ne derse desin bir türlü inandırıcı olmayı başaramıyordu. olmuyordu.
devamını gör...
4972.
hırsımı, hayalimi, heyecanımı kaybettim, fenerimin pili bitti göz bebeğindeki ışıklarımın parıltısı sönük, bir bebek gibi oturmuş sessiz çığlıklarla ağlıyorum duyun beni tutun elimden, isyan değil tanrım sadece istek nolur…
devamını gör...
4973.
şu an ki insan popülasyonunun dünyanın kaldırabileceğinden çok fazla olduğunu düşünüyorum
bill gates babanın dediği gibi. dünyadaki ızdırabın durması için bir reset gerekiyor sanki
çin, hindistan,pakistan afganistan iran ekstra dan da israil kapatılsın. kısırlaştırma da olur. lan ben cidden insan sevmiyorum he. bizde de şöyle bir 30 milyon artı mülteci olmasa ülke yeniden yeşerir. ne güzel olmaz mı özgür bey, cık.
hayal işte
bill gates babanın dediği gibi. dünyadaki ızdırabın durması için bir reset gerekiyor sanki
çin, hindistan,pakistan afganistan iran ekstra dan da israil kapatılsın. kısırlaştırma da olur. lan ben cidden insan sevmiyorum he. bizde de şöyle bir 30 milyon artı mülteci olmasa ülke yeniden yeşerir. ne güzel olmaz mı özgür bey, cık.
hayal işte
devamını gör...
4974.
aynı anda sevgi ve nefret beslemek çok berbat bir şeymiş
devamını gör...
4975.
uyuyabilmek için çember içinden atlayan koyunları sayıyorum her gece kafamda
devamını gör...
4976.
anlatamamak, anlaşılamamak. dile gereken sözlerin gelmemesi, kulağın istediğini duyamaması. istediğini, istediğine istediğin gibi aktaramamak. en zoru buymuş.
devamını gör...
4977.
onun ceketini hâlâ giyiyorum
"there are things you gave me that
i'll never give back, there is light white and there's dark, dark black and
i'll always be wearing your jacket"
türkçenin cinsiyetsizliği çok güzel bir şey. bir erkeğe ithaf edilen bir şarkıyı çevirdiğimde -en azından başlığını çevirdiğimde- bir kadına ithaf ediyormuşum gibi olabiliyor. "onun ceketini hâlâ giyiyorum" diyor şarkıda. yani ortada bir ceket de yok aslında benim hikâyemde, ona aldığım bir çift eldiven var ve o eldivenler hâlâ onda, aksi zaten olamazdı. acaba aldığım eldivenleri ayrılmış olmamıza rağmen hâlâ giyiyor mudur, ya da ankara'nın bir barından garsonlar ve müşterilere göre fazla ateşli öpüştüğümüz için "isterseniz bir otel tutun" diye ayırılmaya çalıştığımızı -başarısızca, barın kapısının önünde onu cama yasladığımı o gece vücuduma giren ancak akla havsalaya girmeyecek alkol miktarına rağmen ben hatırlıyorum- hatırlıyor mudur?
ortada bir ceket yok. şarkı erkeğe değil, kadına gidiyor. sadece bir çift eldiven var. yani bağlam açısından bakacak olursak, her şey yanlış ancak ben nesnelerin oldukları yerde durmasından hoşlanmıyorum. doğuştan yapısökümcüyüm.
eldivenlerimi hâlâ giyiyor musun? [evet, takıyor musun deniyor, biliyorum ancak mot-a-mot çevirince 'giyiyor musun' oluyor. böyle de sevimli]
"there are things you gave me that
i'll never give back, there is light white and there's dark, dark black and
i'll always be wearing your jacket"
türkçenin cinsiyetsizliği çok güzel bir şey. bir erkeğe ithaf edilen bir şarkıyı çevirdiğimde -en azından başlığını çevirdiğimde- bir kadına ithaf ediyormuşum gibi olabiliyor. "onun ceketini hâlâ giyiyorum" diyor şarkıda. yani ortada bir ceket de yok aslında benim hikâyemde, ona aldığım bir çift eldiven var ve o eldivenler hâlâ onda, aksi zaten olamazdı. acaba aldığım eldivenleri ayrılmış olmamıza rağmen hâlâ giyiyor mudur, ya da ankara'nın bir barından garsonlar ve müşterilere göre fazla ateşli öpüştüğümüz için "isterseniz bir otel tutun" diye ayırılmaya çalıştığımızı -başarısızca, barın kapısının önünde onu cama yasladığımı o gece vücuduma giren ancak akla havsalaya girmeyecek alkol miktarına rağmen ben hatırlıyorum- hatırlıyor mudur?
ortada bir ceket yok. şarkı erkeğe değil, kadına gidiyor. sadece bir çift eldiven var. yani bağlam açısından bakacak olursak, her şey yanlış ancak ben nesnelerin oldukları yerde durmasından hoşlanmıyorum. doğuştan yapısökümcüyüm.
eldivenlerimi hâlâ giyiyor musun? [evet, takıyor musun deniyor, biliyorum ancak mot-a-mot çevirince 'giyiyor musun' oluyor. böyle de sevimli]
devamını gör...
4978.
bazen ergenliğe dönmek için linkin park dinliyorum. metal müziğe gönül verenler eziklemez umarım.
devamını gör...
4979.
aşamıyorum
devamını gör...
4980.
"sen bana geç geldin, ben sana erken"
keşke ben yazabilseydim.
keşke ben yazabilseydim.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
285
286
287
288