4501.
cuma günü iş arkadaşım ( aynı zamanda çok eski arkadaşım) ile iş yüzünden kavga ettik. daha doğrusu ben bağırdım, o ses çıkarmaya çalıştı ama bastırdım, yetmedi üstüne de telefonu kapattım suratına. şimdi yüzünü bile görmek istemiyorum. çok dandik bir konuda kavga ettik ama üzerinden hafta sonu geçmiş olmasına rağmen hala sinirim üzerimde.
sanırım insanların ısrarcı tavırları, dayatma yapmaya çalışmaları, nasıl olsa bizden bir şey demez türü yaklaşımları hiçbir zaman bitmeyecek.
bu gerginliği bitirmek için birşey yapmayı düşünmüyorum. ama yürüttüğüm idari görevimden istifa etmeyi düşünüyorum. bakalım buna önümüzdeki günlerde karar vereceğim.
sanırım insanların ısrarcı tavırları, dayatma yapmaya çalışmaları, nasıl olsa bizden bir şey demez türü yaklaşımları hiçbir zaman bitmeyecek.
bu gerginliği bitirmek için birşey yapmayı düşünmüyorum. ama yürüttüğüm idari görevimden istifa etmeyi düşünüyorum. bakalım buna önümüzdeki günlerde karar vereceğim.
devamını gör...
4502.
psikolojim aslında o kadar bozuk ki..
iki tane kız arkadaşım var, birbirlerini tanımıyorlar, ikisi de benimle takılmak istiyor ama sürekli ekiyorum onları. yalanlar söylüyorum, buluşmuyorum bir şekilde. bugün de öyle oldu.
durumlarımı bilmiyorlar ki..
ikisi de beni seviyor. bense daha bugün babamla yumruk yumruğa geldim, küfürler ettim, tehditler ettim, üzerine yürüdüm babamın, benimle kavgaya giremediğinden gitti. sonra ben de gittim.
şimdiyse tekim.
“evdeyim” diyorum herkese “çıkmayacağım işlerim var..”
eve hiç gidesim yok. serseri mayın gibi geziyorum. biri sataşsa, bir keko falan denk gelse ters yapsa hayatının hatasını yapacak.
bazen onu bekliyorum.
sonra bu düşüncenin yanlış olduğunu düşünüp kendi halimde ve kendi dünyamda takılıyorum.
hayat hiç adil değil.
not: kızlar sevgilim değil. tek takılıyorum.
iki tane kız arkadaşım var, birbirlerini tanımıyorlar, ikisi de benimle takılmak istiyor ama sürekli ekiyorum onları. yalanlar söylüyorum, buluşmuyorum bir şekilde. bugün de öyle oldu.
durumlarımı bilmiyorlar ki..
ikisi de beni seviyor. bense daha bugün babamla yumruk yumruğa geldim, küfürler ettim, tehditler ettim, üzerine yürüdüm babamın, benimle kavgaya giremediğinden gitti. sonra ben de gittim.
şimdiyse tekim.
“evdeyim” diyorum herkese “çıkmayacağım işlerim var..”
eve hiç gidesim yok. serseri mayın gibi geziyorum. biri sataşsa, bir keko falan denk gelse ters yapsa hayatının hatasını yapacak.
bazen onu bekliyorum.
sonra bu düşüncenin yanlış olduğunu düşünüp kendi halimde ve kendi dünyamda takılıyorum.
hayat hiç adil değil.
not: kızlar sevgilim değil. tek takılıyorum.
devamını gör...
4503.
itiraf ediyorum ,iftira ettikleri için irtifa kaybediyorum.ama bana iltifat edilsin istiyorum.
devamını gör...
4504.
#2684324 sana vasat demiştim zamanında ama değilmişsin. göz ve saç uyumun mükemmel. şimdi farkettim.
devamını gör...
4505.
bir kaç gün önce çok sevdiğim bir arkadaşımın intihar haberini aldım.hem üzücü hem şaşkınlık verici hem sarsıcı bir haberdi benim için.24 yaşındayım 24 yılda aldığım ikinci intihar haberiydi bu.hala şokunu atlatmış değilim.günlerdir düşündüğüm tek şey nasıl planladı nasıl yaptı kendine bunu hemde iş yerinde. gördüğüm ve tanıdığım en komik en eğlenceli insanlardan biriydi bir kez daha anlıyorum ki insanların kahkahalarının arkasında ne derin fırtınalar ne çıkılmaz yollar varmış.
devamını gör...
4506.
insan isteklerine doğru çekilir. asıl isteklerine. beyninden değil, kalbinden geçenlere.
birine cevap verirken veya bir şey yapmaya yahut yapmamaya dair düşünürken düştüğümüz o kararsızlık cenderesi, kendimizi çekildiğimiz doğrultunun tam tersi istikametine sürüklemeye çalışışımızdan başka bir şey değil aslında.
hayır iradeden farklı bir şeyden söz ediyorum. çünkü irade, güçlü bir istek duymamıza rağmen net şekilde tam aksini yapmaya karar verdiğimiz, bu bize acı verse de bir an bile durduğumuz noktadan şüphe etmediğimiz güçlü bir güdülenme hali. kararsızlıksa kaybedeni başından belli beyhude bir kavga.
kendimle savaşımı bir gün bitireceğim. bir gün.
birine cevap verirken veya bir şey yapmaya yahut yapmamaya dair düşünürken düştüğümüz o kararsızlık cenderesi, kendimizi çekildiğimiz doğrultunun tam tersi istikametine sürüklemeye çalışışımızdan başka bir şey değil aslında.
hayır iradeden farklı bir şeyden söz ediyorum. çünkü irade, güçlü bir istek duymamıza rağmen net şekilde tam aksini yapmaya karar verdiğimiz, bu bize acı verse de bir an bile durduğumuz noktadan şüphe etmediğimiz güçlü bir güdülenme hali. kararsızlıksa kaybedeni başından belli beyhude bir kavga.
kendimle savaşımı bir gün bitireceğim. bir gün.
devamını gör...
4507.
sevgimi içimde yaşamayı sevdiğimden...
hiçbir şey.
yani bende durum bu.
itiraf ediyorum. aynı gün üç kadını da çok yürekten sevebiliyorum..
ama ne sevmek. ama ne aşk.
ferhat'ta yok böylesi.
sevmek parayla mı kardeşim. kalple.
bende de varsa bu sevda, dur diyemem kendime.
kalbim bir gün paramparça olacak.
paramparça.
hiçbir şey.
yani bende durum bu.
itiraf ediyorum. aynı gün üç kadını da çok yürekten sevebiliyorum..
ama ne sevmek. ama ne aşk.
ferhat'ta yok böylesi.
sevmek parayla mı kardeşim. kalple.
bende de varsa bu sevda, dur diyemem kendime.
kalbim bir gün paramparça olacak.
paramparça.
devamını gör...
4508.
insanın, kendiyle savaşı bir türlü bitmez diyor ve sözü miko'dan devralıyorum.
itiraf ediyorum demediğim hiçbir itirafta, itiraf yapılmış hissiyatı almıyorum. tabi ki itiraf bu değil. itiraf şu ki aslında o da ne kadar itiraftır bilinmez; kendimi geri kazanmak yolunda yürüttüğüm savaşta, bugün bir şey fark ettim ki eski ben çoktan geri dönmüş. birkaç küçük nüansı da kaybettik mi, mimitos... işte ben, en sevdiğim. yoksa kendimde eğreti durduğuna ikna edildiğim fil kinim de bende güzel, sonuna kadar gittiğim doğrularım da. kendimle olan savaşım, an itibariyle sona erdi. kendim 1 - dünya 0.
itiraf ediyorum demediğim hiçbir itirafta, itiraf yapılmış hissiyatı almıyorum. tabi ki itiraf bu değil. itiraf şu ki aslında o da ne kadar itiraftır bilinmez; kendimi geri kazanmak yolunda yürüttüğüm savaşta, bugün bir şey fark ettim ki eski ben çoktan geri dönmüş. birkaç küçük nüansı da kaybettik mi, mimitos... işte ben, en sevdiğim. yoksa kendimde eğreti durduğuna ikna edildiğim fil kinim de bende güzel, sonuna kadar gittiğim doğrularım da. kendimle olan savaşım, an itibariyle sona erdi. kendim 1 - dünya 0.
devamını gör...
4509.
bu sıcakta pantolon nasıl giyiyorsunuz.
devamını gör...
4510.
benden hoşlananları bilerek kendimden itiyorum. öyle bir kötü davranıyorum ki sanki hiçbir zaman insan olmadılar. çok ağır bir şekilde bunaltıyorum kendilerini benden ve hayattan da. bana sevgilerini kanıtlamış(?) olsalar bile de asla ve asla gerçekçi gelmiyor. hep bir deneme, hep bir deneme. acaba nereye kadar dedirtiyor insana.
sevdiklerime karşı aşırı sabrım beni bir noktada ölüme sürüklüyor. ne yaparlarsa yapsınlar (bazı şeyler hariç) ben konuşma ve sorunu çözme taraftarı olduğumdan dolayı alttan alıp konuşmak isterken hâlâ kötü muamele edilen ben oluyorum. * bunu törpülemem gerek. olmayacaksa koyacaksın tekmeyi ya da etrafında olması gerekiyorsa geçeceksin yani, zorlamanın hiçbir zaman iyi tarafı olmadı ve olmayacak da.
sevdiklerime karşı aşırı sabrım beni bir noktada ölüme sürüklüyor. ne yaparlarsa yapsınlar (bazı şeyler hariç) ben konuşma ve sorunu çözme taraftarı olduğumdan dolayı alttan alıp konuşmak isterken hâlâ kötü muamele edilen ben oluyorum. * bunu törpülemem gerek. olmayacaksa koyacaksın tekmeyi ya da etrafında olması gerekiyorsa geçeceksin yani, zorlamanın hiçbir zaman iyi tarafı olmadı ve olmayacak da.
devamını gör...
4511.
b*k boğazım. annem evde kalacaksın diyor ama sanmam. az önce çiğköfte söyledim, içine de doritos attım. ondan önce de tavuk pilav yemiştim.
devamını gör...
4512.
gold diggerları ezmeyi seviyorum.
devamını gör...
4513.
batmanlı arkadaşımla lahmacun yemeye gittiğimiz zaman o hep sumaklı soğan yer, ben de içimden hayret ederdim. çünkü mercimek yerken de yanında çiğ soğan yerdi. hep yerdi ve bu bana hep fazlaca kıroca gelirdi. onunla da dalga geçerdim zaten. çünkü nazım geçerdi. bu çok basit bir konu ama bunu nedensizce kendi içimde çok sorgular ve işin psikolojik, sosyolojik boyutunu kendi içimde irdelerdim. nasıl rahatça çiğ soğan yiyor, tantuniyi hiç düşünmeden soğanlı isteyebiliyor ve mercimeğin yanına evde soğan kırabiliyordu? ulan sorun onda değilmiş. ben çok fanusta takıldığımı fark ettim. üç günlük dünya. bugün sumaklı soğan yemezsem, yarın yemezsem diğer gün mü yicem? neden anlık prestijim için çiğ soğanın mükemmel tadından ettim diye kendimi suçlar oldum. hayır konu sadece soğan değil. hayat küçük şeylerden kendimizi men etmek için çok kısa. o arkadaşım benden çok uzakta. sumaklı soğan mı? o artık hep masamda.
devamını gör...
4514.
#2691383
kim bilir kaç âşık bekliyor sırada
kim bilir kaç kırık kalp var şu yollarda
ve sen üstlerine basıp da geçerken ben yaptım diyorsan
ne geçti ki eline?...
yargılama amaçlı değil, senin suçun yok. okuyunca bu parça geldi aklıma.
kim bilir kaç âşık bekliyor sırada
kim bilir kaç kırık kalp var şu yollarda
ve sen üstlerine basıp da geçerken ben yaptım diyorsan
ne geçti ki eline?...
yargılama amaçlı değil, senin suçun yok. okuyunca bu parça geldi aklıma.
devamını gör...
4515.
ölüyorum yorgunluktan. eve gelip dinlenecektim. kapıyı açtım. kedim bön bön bakıyor. 2 gündür yokum ve beklediğim tepki bu değildi çocuğumdan.
peki dedim usta. pekii pipet efendi.. rakı içelim.
bir laf vardır çocuklar..
s.k.r.l.r..
içerim ben.
peki dedim usta. pekii pipet efendi.. rakı içelim.
bir laf vardır çocuklar..
s.k.r.l.r..
içerim ben.
devamını gör...
4516.
hiçbir şeyde gözüm yok...
hiçbir şey istemiyorum.
hiçbir şey..
uyumak, uyanmak.
yemek yemek, çalışmak,
dolaşmak, oturmak, konuşmak, susmak.
sevmek, sevilmek, gülmek, ağlamak..
yaşamak..
istemiyorum.
s.ktuğumun hayatı.
hiçbir şey istemiyorum.
hiçbir şey..
uyumak, uyanmak.
yemek yemek, çalışmak,
dolaşmak, oturmak, konuşmak, susmak.
sevmek, sevilmek, gülmek, ağlamak..
yaşamak..
istemiyorum.
s.ktuğumun hayatı.
devamını gör...
4517.
çok acı çekiyorum ve bunu en yakınlarım dahil kimseye belli etmiyorum. geceler zehir zıkkım gibi, ne anlamı var yaşamanın, gelecekte her şey daha mı iyi olacak her şey yoluna mı girecek. ölüm korkum olmasa 1dk durmam şu s2timin dünyasında. hayat yaşamak için çok zalim, çok gerçek. her şey güzel devam eder güzel olur kötülük neden olsun ki diye tozpembe düşüncelerle yaşıyorum. o kadar yorgunum ki, o kadar bıkkınım ki. çok sıkıldım sözlük çok.
devamını gör...
4518.
hava o kadar sıcak ki yaşama enerjim kalmadı.
devamını gör...
4519.
garavel usta olmaktan hiç memnun değilim *
devamını gör...
4520.
3 tane çok meşhur filmin yönetmenini yanlış bildim senelerce. aslında hafızam anormal iyidir ama yanlış kodlama olabiliyor bazen...
ilki the others idi. (bkz: the others (film))
bunu senelerce m. night shyamalan'ın filmi sanmıştım. herhalde sürpriz sonundan. yıllarca da orada burada shyamalan'ın filmleri listelerinde falan yazdım forumlarda vs. kimse de senelerce uyarmadı. sonunda bir yerde biri, "o filmin yönetmeni şu yalnız..." dedi ve acayip şaşırdım hatta başta yok ya değil falan dedim ve kontrol edince yanıldığımı görüp utanmıştım.
ikincisi v for vendetta idi. bu filmi de wachowskiler yönetti sanıyordum meğerse sadece yazmışlar. herhalde the matrixvari uçuk dövüş sahneleri falan yanıltmıştı beni. gene senelerce salak salak wachowskilerin filmi dedikten sonra uyarıldım ve gerçeği gördüm. ahaha.
sonuncusu ise daha birkaç ay önce oldu. the nightmare before christmas'ın yönetmeninin tim burton olduğunu 23 senedir falan sanıyordum. bu bayağı bi şok oldu bu yaşta... yazarları arasında burton var. müziklerde de danny elfman var. * gene de bu kadar sene başka biri uyarmalıydı ya beni. hadi en kötü 2007-2008 gibi biri beni düzeltmeliydi... milyon kere orada burada tim burton'ın en iyi filmleri, en sevdiğin animasyon filmi* vs. gibi başlıklarda bu filmden bahsettim ben. bu sözlükteki bazı tanımlarımda bile bunu yapmış olabilirim. dediğim gibi, daha bu konuda yanıldığımı 2-3 ay önce falan öğrendim. rezillik... *
ilki the others idi. (bkz: the others (film))
bunu senelerce m. night shyamalan'ın filmi sanmıştım. herhalde sürpriz sonundan. yıllarca da orada burada shyamalan'ın filmleri listelerinde falan yazdım forumlarda vs. kimse de senelerce uyarmadı. sonunda bir yerde biri, "o filmin yönetmeni şu yalnız..." dedi ve acayip şaşırdım hatta başta yok ya değil falan dedim ve kontrol edince yanıldığımı görüp utanmıştım.
ikincisi v for vendetta idi. bu filmi de wachowskiler yönetti sanıyordum meğerse sadece yazmışlar. herhalde the matrixvari uçuk dövüş sahneleri falan yanıltmıştı beni. gene senelerce salak salak wachowskilerin filmi dedikten sonra uyarıldım ve gerçeği gördüm. ahaha.
sonuncusu ise daha birkaç ay önce oldu. the nightmare before christmas'ın yönetmeninin tim burton olduğunu 23 senedir falan sanıyordum. bu bayağı bi şok oldu bu yaşta... yazarları arasında burton var. müziklerde de danny elfman var. * gene de bu kadar sene başka biri uyarmalıydı ya beni. hadi en kötü 2007-2008 gibi biri beni düzeltmeliydi... milyon kere orada burada tim burton'ın en iyi filmleri, en sevdiğin animasyon filmi* vs. gibi başlıklarda bu filmden bahsettim ben. bu sözlükteki bazı tanımlarımda bile bunu yapmış olabilirim. dediğim gibi, daha bu konuda yanıldığımı 2-3 ay önce falan öğrendim. rezillik... *
devamını gör...