yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
5541.
son 10 yıldır böyle.
devamını gör...
5542.
sözlükte yeni tanıştığım bir yazar şu anda çok fazla mesaj atmak istiyorum ama atmıyorum
devamını gör...
5543.
param olmasına rağmen borç istemeyi düşünüyorum. bu da kacirmazsa, parasızlıktan torbacılığa başladığımı ve polisin peşimde olduğunu uyduracağım. hayatta inanmaz ama denemeye değer.
devamını gör...
5544.
karadeniz şivesi çok komiğime gidiyor. ne kadar ciddi bir sey anlatılırsa anlatılsın sanki fıkra anlatılıyor sürekli gibi geliyor bana. ege de bazen öyle ama aaaalnuma yaaazdı kadeeer silemedum
devamını gör...
5545.
yağmurla bozdum kafayı
seferihisar'a dolu yağmış, urla'ya boş yağmış, çeşme'yi sel almış
yarımada ayrılık hareketini başlasın artık
gbp: gerisini boşver partisi
seferihisar'a dolu yağmış, urla'ya boş yağmış, çeşme'yi sel almış
yarımada ayrılık hareketini başlasın artık
gbp: gerisini boşver partisi
devamını gör...
5546.
kuşuma neredeyse 3 yıl kadar önce istemeden zarar vermiştim. sabahın köründe çığlık atıyordu adeta. uykudan uyandım ve ayağının tüle takıldığını gördüm. engelli bir hayvandı. dışarıdan gelmişti uça uça bir şekilde. muhabbet kuşuydu. ayakları engelliydi ve dişi bir kuştu. biraz daha saldırgandı doğal olarak. tüle takılan parmağını çıkartmaya çalışırken beni ısırdı ya da ısırmaya çalıştı. o anki yeni uyanmanın verdiği sinirle tülü hızlıca çektim ve tırnağı koptu. o gözlerindeki dehşeti unutamıyorum. çok özür dilerim çok. daha sonra kanamasını durdurduk ama o kadar pişmanım ki. bu olaydan sonra aşağı yukarı bir yıl kadar yaşadı. bundan bağımsız bir şekilde aniden öldü. hatta ellerimdeydi öldüğünde çünkü bir anda çırpınmaya başladı. ben de elime aldım sorun ne diye, sonra da vefat etti. bu sanırım en büyük itiraflarımdan biri olabilir. her yerde de anlatırım ki ne kadar berbat birisi olduğum bilinsin. kendimden bu olay yüzünden nefret ediyorum. özür dilerim kuşum umarım gittiğin yerde mutlusundur. o an da pişmandım hâlâ pişmanım. özür dilerim beni affet.
devamını gör...
5547.
bir yazarı twitterda bulmuştum. hatta buraya yazmıştım. ama beni takipçileri arasından çıkarmış. ula bişey desem neyse. en fazla fotosunu favlıyordum.
devamını gör...
5548.
insanların emek verip bilgilendirme yapmak, sözlüğe katkı sağlamak adına yazdığı tanımların altına saçma sapan gerçek olmayan tanımlar yazan tiplere sinir oluyorum.)
hayır millet de o yazdığınız saçmalıkları favorilemiş falan. komik.)
bir şey yazayım diye bir tanıma tıklıyorum, alttaki bilgilerin yarısı yanlış. hevesim kalmadı cidden. hangi birini düzelticez auu.) neyse.)
"vasatın yükselişi" her yerde.p
hayır millet de o yazdığınız saçmalıkları favorilemiş falan. komik.)
bir şey yazayım diye bir tanıma tıklıyorum, alttaki bilgilerin yarısı yanlış. hevesim kalmadı cidden. hangi birini düzelticez auu.) neyse.)
"vasatın yükselişi" her yerde.p
devamını gör...
5549.
bazen çok ileriye gittiğimi düşünüyorum.
devamını gör...
5550.
sarhoşum. profile karl marks koydum. haha.
devamını gör...
5551.
bugün birini ektim sözlük affet irina beni
devamını gör...
5552.
1 ay oldu askerden geleli. ailem bir an önce evlenip barklanmam için baskı yapıp duruyor. beni zorla amcamın oğluyla evlendirmek istiyorlar. birlikte futbol oynadığımiz ( hatta tandem oynardık uche hogh gibi) abi dediğim adamla nasıl evlenirim? çok müşkül durumdayım sözlük. ne yapacağımız şaşırdım. aile ve sosyal hizmetler bakanlığına gideceğim ama boykot bitsin öyle gideyim diyorum.
devamını gör...
5553.
galatasaray'ı seven birisini asla sevemiyorum. her kim olursa olsun galatasaray'ı seviyorsa düşmanım gibi nefret ediyorum ondan.
devamını gör...
5554.
müsait değilim, vaktim olmuyor bakamıyorum mesajlara derler ama benden daha aktiflerdir
devamını gör...
5555.
yeni geldim burda ferda-yı garam arkadaşı görünce şaşırmıştım çünkü içimden dedim ki "bu kitabı okuyan var mıydı yahu" ve yoluma devam ettim.
benden pis itiraflar çıkmaz anca bu be kardeş
benden pis itiraflar çıkmaz anca bu be kardeş
devamını gör...
5556.
o teğmen çocuğun intikamını öyle bir alacağım ki *
devamını gör...
5557.
2 kere 2'nin 4 etmemesinden nefret ediyorum. "salak salak konuşma, her zaman 4 eder" diyenleri önyargılarını kapıda çıkarmaya davet ediyorum.
mesela bağışıklık sistemini biz ikiye ayırıyoruz, doğal ve adaptif diye. doğal olan adı üstünde, doğal. doğuştan eğitimli geliyor zaten. adaptif olan da adapte oluyor zamanla. neye, karşılaştığınız mikroba karşı. aşılarla biz adaptif sistemi eğitiyoruz aslında mesela falan. örnek hücreler de vereyim hemen:
adaptif bağışıklık için örneğimiz t lenfositler. bizim bütün hücrelerimiz (eritrositler hariç) yüzeylerinde kimlik kartları taşırlar (mhc-i) ve immün sistem sürekli kimlik kontrolü yapar (immünosürveyans). bu kimlik taramasını yapan hücreler cd8+ sitotoksik t lenfositler. bir hücrenin gösterebileceği kimlik sizin genlerinizde işlidir, olmayan bir şeyi kimliğine yazamaz normal şartlarda. geçerli t.c. kimlik ibraz eden hücrelere dokunulmaz fakat tanınmayan bir kimlik ibraz edilirse t hücreler o kimliğin sahibi hücreyi oracıkta öldürür. bayağı da olay çıkartarak öldürür, öyle sessiz sedasız infaz edilmez. buna da inflamasyon diyoruz.
kimliğine genlerimizde ne varsa onu yazar bir hücre dedik ya hani, diyelim ki başka bir şey yazdı. bunun 2 yolu var, ya genomu bozup o kimliği (proteini yani) farklı şekilde üretiyordur ki biz buna neoantijen deriz, ki bu da kanserleşmeye giden yol, ya da enfektedir. hücrenin içinde var olan her protein mutlaka yüzeyde gösterilir. eğer vücudun hiçbir şekilde üretmediği viral kapsid proteinini üretiyorsa hücre, bunu tanır ve vurup geçer t lenfosit. kanserde de mevcutta bulunan bir proteinin kıyısı köşesi değişip kullanılmaya başlayınca kimlik de değişiyor, bu da aynı muameleyi görüyor tabii. burada bir kaçış mekanizması var, zira kanser çok akıllı bir mekanizma bence. bu kimliği tamamen ortadan kaldırıyor. bizim t lenfosit kimlik sahte mi, farklı mı vs diye bakıyordu dikkat edin, kimliğin varlığı yokluğu umrunda değil. kimlik ortadan kalkarsa sahtesi yanlışı falsosu da ortadan kalkar, böylece immünsürveyanstan da kaçar hücre.
doğal bağışıklık için de örneğimiz nk hücresi olsun. bu da kimliğini gizleyen hücreleri bulup vuran hücre. bunun da derdi kimlikte ne yazdığı değil kimlik taşıyıp taşımadığı. kimlik ibraz etmeyen hücreyi aynı t hücre gibi ortadan kaldırır.
bakın çok güzel di mi, keskin sınırlarla ayırdım iki tarafı da. şimdi 2 kere 2'nin 4 etmediği kısma geldim. hazırsanız başlıyorum.
cd8 t lenfositler yüzeylerinde t hücre reseptörü (tcr) diye bir protein taşırlar. bu tcr ile hedef hücredeki mhc-i proteini (kimlik) ve üzerindeki sunulan protein (kimlikte yazan yazı) tanınır. eğer mhc-i tanınamazsa (tcr-mhc bağı kurulamazsa) t hücre yoluna gider. bağlanır da yazıları tanırsa yine yoluna gider. yazıları tanıyamazsa veya yabancı bellerse öldürür. bu tcr proteininin uç kısımları her bir t hücresinde birbirinden farklıdır (clonotype). böylece her bir t hücre farklı yazıyı tanır, ama hepsi mhc-i proteinini ortak olarak tanır. bu farklı reseptör oluşturma işi çok özel bir şey çünkü genomda rekombinasyon yapıyor hücre (birtakım dna'yı kesip atıyor. her bir t hücrenin genetiği de birbirinden farklı yani bu durumda). bizim bildiğimiz kadarıyla bu durum adaptif immün sisteme özel bir yetenek (t ve b lenfositler).
nk hücreler ise aynı mhc-i molekülünü killer inhibitory receptor (kir) ile tanır. bu bütün nk hücrelerde aynı. aktivatör sinyali üreten başka bir reseptörü daha var, onun sinyalini baskılamak için mhc-i proteinini göstermesi lazım bir hedef hücrenin. durum biraz şöyle gibi

sorum şu: nkt diye bir hücre grubu var. bu hücreler hem nk hücresi, hem de sınırlı repertuara sahip bir tcr taşıyorlar. hem ona hem buna benziyor ama işlev açısından gidem nk hücreyi aktifleyem, t hücreyi aktive edem ama ben hücre öldürmeyem diye takılıyorlar. reseptör editing yapabilmeleri ve reseptöre bağlı olarak belirli bir set antijeni tanıyabilmeleri [reseptörleri var oğlum adamların helooo] doğal immünite değilmiş gibi gösteriyor ama diğer yönlerden de nk hücreleri gibiler.
bu hücreler şimdi adaptif mi, doğal mı? 2 kere 2 her zaman 4 eder mi?
mesela bağışıklık sistemini biz ikiye ayırıyoruz, doğal ve adaptif diye. doğal olan adı üstünde, doğal. doğuştan eğitimli geliyor zaten. adaptif olan da adapte oluyor zamanla. neye, karşılaştığınız mikroba karşı. aşılarla biz adaptif sistemi eğitiyoruz aslında mesela falan. örnek hücreler de vereyim hemen:
adaptif bağışıklık için örneğimiz t lenfositler. bizim bütün hücrelerimiz (eritrositler hariç) yüzeylerinde kimlik kartları taşırlar (mhc-i) ve immün sistem sürekli kimlik kontrolü yapar (immünosürveyans). bu kimlik taramasını yapan hücreler cd8+ sitotoksik t lenfositler. bir hücrenin gösterebileceği kimlik sizin genlerinizde işlidir, olmayan bir şeyi kimliğine yazamaz normal şartlarda. geçerli t.c. kimlik ibraz eden hücrelere dokunulmaz fakat tanınmayan bir kimlik ibraz edilirse t hücreler o kimliğin sahibi hücreyi oracıkta öldürür. bayağı da olay çıkartarak öldürür, öyle sessiz sedasız infaz edilmez. buna da inflamasyon diyoruz.
kimliğine genlerimizde ne varsa onu yazar bir hücre dedik ya hani, diyelim ki başka bir şey yazdı. bunun 2 yolu var, ya genomu bozup o kimliği (proteini yani) farklı şekilde üretiyordur ki biz buna neoantijen deriz, ki bu da kanserleşmeye giden yol, ya da enfektedir. hücrenin içinde var olan her protein mutlaka yüzeyde gösterilir. eğer vücudun hiçbir şekilde üretmediği viral kapsid proteinini üretiyorsa hücre, bunu tanır ve vurup geçer t lenfosit. kanserde de mevcutta bulunan bir proteinin kıyısı köşesi değişip kullanılmaya başlayınca kimlik de değişiyor, bu da aynı muameleyi görüyor tabii. burada bir kaçış mekanizması var, zira kanser çok akıllı bir mekanizma bence. bu kimliği tamamen ortadan kaldırıyor. bizim t lenfosit kimlik sahte mi, farklı mı vs diye bakıyordu dikkat edin, kimliğin varlığı yokluğu umrunda değil. kimlik ortadan kalkarsa sahtesi yanlışı falsosu da ortadan kalkar, böylece immünsürveyanstan da kaçar hücre.
doğal bağışıklık için de örneğimiz nk hücresi olsun. bu da kimliğini gizleyen hücreleri bulup vuran hücre. bunun da derdi kimlikte ne yazdığı değil kimlik taşıyıp taşımadığı. kimlik ibraz etmeyen hücreyi aynı t hücre gibi ortadan kaldırır.
bakın çok güzel di mi, keskin sınırlarla ayırdım iki tarafı da. şimdi 2 kere 2'nin 4 etmediği kısma geldim. hazırsanız başlıyorum.
cd8 t lenfositler yüzeylerinde t hücre reseptörü (tcr) diye bir protein taşırlar. bu tcr ile hedef hücredeki mhc-i proteini (kimlik) ve üzerindeki sunulan protein (kimlikte yazan yazı) tanınır. eğer mhc-i tanınamazsa (tcr-mhc bağı kurulamazsa) t hücre yoluna gider. bağlanır da yazıları tanırsa yine yoluna gider. yazıları tanıyamazsa veya yabancı bellerse öldürür. bu tcr proteininin uç kısımları her bir t hücresinde birbirinden farklıdır (clonotype). böylece her bir t hücre farklı yazıyı tanır, ama hepsi mhc-i proteinini ortak olarak tanır. bu farklı reseptör oluşturma işi çok özel bir şey çünkü genomda rekombinasyon yapıyor hücre (birtakım dna'yı kesip atıyor. her bir t hücrenin genetiği de birbirinden farklı yani bu durumda). bizim bildiğimiz kadarıyla bu durum adaptif immün sisteme özel bir yetenek (t ve b lenfositler).
nk hücreler ise aynı mhc-i molekülünü killer inhibitory receptor (kir) ile tanır. bu bütün nk hücrelerde aynı. aktivatör sinyali üreten başka bir reseptörü daha var, onun sinyalini baskılamak için mhc-i proteinini göstermesi lazım bir hedef hücrenin. durum biraz şöyle gibi

sorum şu: nkt diye bir hücre grubu var. bu hücreler hem nk hücresi, hem de sınırlı repertuara sahip bir tcr taşıyorlar. hem ona hem buna benziyor ama işlev açısından gidem nk hücreyi aktifleyem, t hücreyi aktive edem ama ben hücre öldürmeyem diye takılıyorlar. reseptör editing yapabilmeleri ve reseptöre bağlı olarak belirli bir set antijeni tanıyabilmeleri [reseptörleri var oğlum adamların helooo] doğal immünite değilmiş gibi gösteriyor ama diğer yönlerden de nk hücreleri gibiler.
bu hücreler şimdi adaptif mi, doğal mı? 2 kere 2 her zaman 4 eder mi?
devamını gör...
5558.
mutlu olduğum zaman bir şeyleri uğraşmaya değer buluyorum veya çabalıyorum. ama zannedersem tam tersi olması gerekli..
devamını gör...
5559.
#3497961
bir kere orwell'in de dediği gibi, özgürlük iki kere iki dört eder diyebilmektir, devamı gelir.
iki kere iki de dört eder bu arada.
biyoloji "istisnaların çok olduğu bir alan."
senin bahsettiğin durum bana biraz emniyet teşkilatını hatırlattı.
"hücreleri tanıyam ama öldürmeyem" = istihbarat
"operasyon düzenleyem" = terörle mücadele *
adaptif mi, doğal mı yoksa bambaşka bi gruplama mı yapıldı onu bilemem oturup literatür taramam lazım, çok da üşeniyorum immünoloji & genetik hiç ilgi alanım değil.
ama bence konunun mutlak gerçeklikle çok alakası yok.
varoluşsak ya da entelektüel perspektif kabulünü bilim üzerinden tartışmak da, benlik değil. böyle durumlar için çok zorda kalınırsa tanımlayıcı kavramlar üretilir çünkü.
tanım: yazarların itiraflarda bulunduğu forumsal başlıktır.
bir kere orwell'in de dediği gibi, özgürlük iki kere iki dört eder diyebilmektir, devamı gelir.
iki kere iki de dört eder bu arada.
biyoloji "istisnaların çok olduğu bir alan."
senin bahsettiğin durum bana biraz emniyet teşkilatını hatırlattı.
"hücreleri tanıyam ama öldürmeyem" = istihbarat
"operasyon düzenleyem" = terörle mücadele *
adaptif mi, doğal mı yoksa bambaşka bi gruplama mı yapıldı onu bilemem oturup literatür taramam lazım, çok da üşeniyorum immünoloji & genetik hiç ilgi alanım değil.
ama bence konunun mutlak gerçeklikle çok alakası yok.
varoluşsak ya da entelektüel perspektif kabulünü bilim üzerinden tartışmak da, benlik değil. böyle durumlar için çok zorda kalınırsa tanımlayıcı kavramlar üretilir çünkü.
tanım: yazarların itiraflarda bulunduğu forumsal başlıktır.
devamını gör...
5560.
burnuma bant yapıştırdım ve unuttuğum için az önce ondan korktum
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280