521.
bir gün kör ve sağır olsam da seni görür, seni duyarım.
devamını gör...
522.
sınava çalışamıyorum. özür dilerim anne.
devamını gör...
523.
sözlük ortamından nedensiz bir şekilde rahatsız olduğumu hissediyorum. bir şeye rahatsızlık duymam için kesinlikle travma yaşamam gerekir. fakat sözlük ile ilgili hiçbir travmam olmamasına rağmen rahatsız oluyorum. bu konuda çok düşündüm. kendimi en iyi ifade edebileceğim yer ve ne kadar çok konuşursam konuşayım kimsenin ne diyon a*k diyemeyeceği bir ortam. hayatımda o kadar çok yaşadım ki bu durumu. yazdığım tek kelimede dünyaları anlatan ben burada dünyaları birçok kelimeye sığdırabilmek için güçlük çekmeye başlıyor.
devamını gör...
524.
şakaklarımdaki birer tutam beyazıma ben de bayılıyorum.* yeni tanıştığım insanların 'saçların pek güzel olmuş, yaptırdın bunları değil mi' diye soruşuna bayılıyorum ne yalan söyleyeyim..
keyiflene keyiflene 'yoo doğal hali bu, beyazlıyor işte, ırsi..' demek pek havalı..*
keyiflene keyiflene 'yoo doğal hali bu, beyazlıyor işte, ırsi..' demek pek havalı..*
devamını gör...
525.
aşık olabilirim ama aşk çok acımasız . bu yüzden soğuk ve gıcık biri olmayı kendime savunma mekanizması olarak kullanıyorum.hadi bakalım.
büdüt: istesem de olamıyorum zaten. bunu saklamaya gerek yok ;)
büdüt: istesem de olamıyorum zaten. bunu saklamaya gerek yok ;)
devamını gör...
526.
çıldırma noktasına gelmiş bulunmaktayım. bana "sen bambaşkasın, senden başka kimseyle olmayı istemem" diyen ve ben istemeyince "seni hep bekleyeceğim" yalanlarını sıralayan bir herif şimdi de "senelerdir aşık olduğum, hiç aldatmadığım kadın benden ayrıldı" diyerek uzun uzun ağlamalı entry giriyor. (elbette burada değil) birileri aldatmanın sadece fiziksel olmadığını bu arkadaşa acilen anlatmalı; ben anlatmaya çalıştım "senin yüz vermeyeceğini biliyordum, heyecanlı geldi" diyor... böyle aşk acısı olmaz kardeş, haberin olsun.
devamını gör...
527.
17 yaşındayım ve ben gayim. ama bunu kimseye söyleyemiyorum. aileme bile... biliyorum çünkü öğrense babam dayak atıp evlatlıktan çıkaracak. annem "günah oğlum normale dön" diyip ağlayacak. insanlar "bu ne lan i**eye bak" diyecek. sırf kendim olduğum için alay edileceğim,toplumda dışlanacağım,anormal görüleceğim tedavi ol denilecek, saldırıya uğrayacağım... 17 yaşındayım,ben gayim ve kendim olarak yaşayamıyorum.
devamını gör...
528.
düşünmem ve yapmam gereken çok şey var. belki de düşünmemeliyim. rüyalarım bilinçaltımda yatanları suratıma çarpmayı çok seviyor. geçti dediğim şeylerin yanı başımda savunmasız anlarımı kolladığını görüyorum. bir fotoğrafına denk gelmeyegöreyim ağzından çıkan bir cümlenin benzerini duymayagöreyim gün bitiyor benim için. o gün öyle puslu öyle soğuk geçiyor. aklım kaçıyor ondan ve dolayısıyla benden. sadece nefes alıyorum işte o gün boyunca. ne yaptığımı bilmeden, sadece yapmam gerekenleri yapıyorum. mutlu oluyorum rüyama geldi diye, rüyamda bana acı verse bile. var çünkü orada, yanıbaşımda. görüyorum, duyuyorum, konuşuyorum. uyanınca çok kötü hissediyorum, tekrar iliklerime dek hissediyorum gidişini. neden gitti? yarı yolda bırakmadı biliyorum. çünkü gidecekti. ama belki kalırdı. neden kalmadı? düşünüyorum sözlük, çok düşünüyorum.
devamını gör...
529.
aynaya bakınca gördüğüm şey her zaman ben olmuyorum.
devamını gör...
530.
sevgili tutankamon'un laneti ve sevgili coldboy'un profillerine durduk yere girip profil fotoğraflarına bakıyorum. sebebi yok, bazen gecenin bi vakti uyanıp yaptığım bile oluyor bunu.
tutankamon'un laneti'nin profil fotoğrafı:
coldboy'un profil fotoğrafı:
ekleme: sonunda buldum iki fotoğrafın da orijinalini. fakat isimlerle fotoğrafları zihnimde eşleştirdiğim için fotoğrafların orijinallerine bakasım gelmiyor, illa profile gireceğim.
tutankamon'un laneti'nin profil fotoğrafı:
coldboy'un profil fotoğrafı:
ekleme: sonunda buldum iki fotoğrafın da orijinalini. fakat isimlerle fotoğrafları zihnimde eşleştirdiğim için fotoğrafların orijinallerine bakasım gelmiyor, illa profile gireceğim.
devamını gör...
531.
hacetimi giderirken zevk alıyorum.
devamını gör...
532.
televizyona çıkmıştım.
devamını gör...
533.
elimdeki en değerli şeyi korumak için ondan vazgeçtim.
devamını gör...
534.
evet 3 saat kadar sızmışım, uyandım tekrar sözlükte buldum kendimi. yani öyle 24 saat buradayım coolluğum yok itiraf ediyorum sözlük.(bkz: swh)
devamını gör...
535.
istediğim yerde değilim. kapana kısılmış durumda gibiyim.
devamını gör...
536.
istanbul’daki gergin gece de garip anılarım canlandı
beş yıl mı olmuştu yoksa altı mı
böyle bir tepe noktasına hayatım boyunca ulaşamam gibi geliyor
2000li yılların ortasında
taksim, bir şeyin parçası olabilmek için
çok özel bir zaman ve yerdi
hiçbir açıklama
hiçbir kelime karışımı ya da müzik ya da hatıralar
yer yüzünde zamanın o köşesinde var olduğunu ve yaşadığını bilme duygusuna dokunamazdı
ne olursa olsun
her yönde ve her saatte
bir çılgınlık vardı
her yerde bir kıvılcım çıkabilirdi
her ne yaptıysam doğru olduğuna ve kazanıyor olduğuma
harika bir evrensel bir hissiyat vardı
bence tutunduğum şeyde buydu
eski ve kötü güçlerin karşısında
engellenemez zaferimin hissi
sert yada savaşsal bir şey değildi
ona ihtiyacım yoktu
enerjim kazanmaya yetiyordu.
gerekli olan ilk hıza sahiptim
yüksek ve güzel bir dalganın tepesinde yolculuk ediyordum
şimdi beş yıldan az bir zaman sonra
bursa’da yüksek bir tepeye çıkıp kuzey batıya bakınca
ve doğruları gören gözler ile dalgaların sonunda kırıldıkları, geri gittikleri yerlerdeki
can kırıklıklarımın izlerini görebilirsiniz..
beş yıl mı olmuştu yoksa altı mı
böyle bir tepe noktasına hayatım boyunca ulaşamam gibi geliyor
2000li yılların ortasında
taksim, bir şeyin parçası olabilmek için
çok özel bir zaman ve yerdi
hiçbir açıklama
hiçbir kelime karışımı ya da müzik ya da hatıralar
yer yüzünde zamanın o köşesinde var olduğunu ve yaşadığını bilme duygusuna dokunamazdı
ne olursa olsun
her yönde ve her saatte
bir çılgınlık vardı
her yerde bir kıvılcım çıkabilirdi
her ne yaptıysam doğru olduğuna ve kazanıyor olduğuma
harika bir evrensel bir hissiyat vardı
bence tutunduğum şeyde buydu
eski ve kötü güçlerin karşısında
engellenemez zaferimin hissi
sert yada savaşsal bir şey değildi
ona ihtiyacım yoktu
enerjim kazanmaya yetiyordu.
gerekli olan ilk hıza sahiptim
yüksek ve güzel bir dalganın tepesinde yolculuk ediyordum
şimdi beş yıldan az bir zaman sonra
bursa’da yüksek bir tepeye çıkıp kuzey batıya bakınca
ve doğruları gören gözler ile dalgaların sonunda kırıldıkları, geri gittikleri yerlerdeki
can kırıklıklarımın izlerini görebilirsiniz..
devamını gör...
537.
aslında buradaki çoğu kişinin tanıdığı biriyim. gizlilik iyi bir şey. burada trollediğim bilinse ana akım medya tarafından lince uğrarım.
devamını gör...
538.
yarın bambaşka olacak .
devamını gör...
539.
merhaba sözlük yine ben geldim.
içimden atamıyorum. bari kanatıp yazayım. canım öyle bir derinden yanıyor ki boğazımda dikenli teller var sanıyorum. nefes aldığımda bile tek tek batıp acıtan.
herkesin şu dönemde kendine göre bir sürü sorunu var. kim mutlu, huzurlu ki? kim mükemmel hissediyor?
-hiçkimse.
ama herkesin acısı kendisine en çoğu geliyor işte. aile evi sorunları, corona, okul üçgeninde bir sürü şeyle uğraşırken. yeni güne başlamamak için elimden geleni yaparken ama buna rağmen bir düzende yaşarken kalbim kırıldı benim.
çok kırdılar hem de.
dün gece başkasının evinde başkasının yatağında başkasıyla uyudu. beraber fotoğraflar atıldı. her an snaplendi. 8 yıllık twitter hesabını -ki bu sevdiği nadir şeylerden biridir.- kıza vermiş. bir de yeni hesaptan beni takiplemiş.
daha ne kadar orada ve daha ne kadar her an atılacak o instagrama bilmiyorum. daha ne kadar bunu önemseyip onu sosyal medyalarımda tutacağım. onu da bilmiyorum.
hayat elbette devam edecekti. bir şeyler bitmiş olmalıydı benim için de. ona baktıkça bunu daha net görüyorum ama bitmedi işte. bitmemiş. bitmiş olsaydı yanmazdı canım böyle. gözlerim dolmazdı. onu düşünmezdim sürekli.
bir an onun için yaptıklarımı düşününce aptal gibi hissediyorum. bu kadar fedakarlık ve hiç.
biliyor musunuz, ben hiçmişim. hiç kadar değersizmişim. o kız için yaptıklarını gördükçe daha net anlıyorum.
bu değersizlik hissi öyle bir işledi ki içime. sürekli bunu düşünüyorum.
ağlayamıyorum. sonlandıramıyorum hiçbir şeyi içimde.
kendime acır hale geldim bu konu yüzünden. o orada gününü gün ederken benim geldiğim hale bakın.
sanki yeterince sıkıntım yokmuş gibi..
velhasılı sözlük can, yanıcı bir maddedir.
içimden atamıyorum. bari kanatıp yazayım. canım öyle bir derinden yanıyor ki boğazımda dikenli teller var sanıyorum. nefes aldığımda bile tek tek batıp acıtan.
herkesin şu dönemde kendine göre bir sürü sorunu var. kim mutlu, huzurlu ki? kim mükemmel hissediyor?
-hiçkimse.
ama herkesin acısı kendisine en çoğu geliyor işte. aile evi sorunları, corona, okul üçgeninde bir sürü şeyle uğraşırken. yeni güne başlamamak için elimden geleni yaparken ama buna rağmen bir düzende yaşarken kalbim kırıldı benim.
çok kırdılar hem de.
dün gece başkasının evinde başkasının yatağında başkasıyla uyudu. beraber fotoğraflar atıldı. her an snaplendi. 8 yıllık twitter hesabını -ki bu sevdiği nadir şeylerden biridir.- kıza vermiş. bir de yeni hesaptan beni takiplemiş.
daha ne kadar orada ve daha ne kadar her an atılacak o instagrama bilmiyorum. daha ne kadar bunu önemseyip onu sosyal medyalarımda tutacağım. onu da bilmiyorum.
hayat elbette devam edecekti. bir şeyler bitmiş olmalıydı benim için de. ona baktıkça bunu daha net görüyorum ama bitmedi işte. bitmemiş. bitmiş olsaydı yanmazdı canım böyle. gözlerim dolmazdı. onu düşünmezdim sürekli.
bir an onun için yaptıklarımı düşününce aptal gibi hissediyorum. bu kadar fedakarlık ve hiç.
biliyor musunuz, ben hiçmişim. hiç kadar değersizmişim. o kız için yaptıklarını gördükçe daha net anlıyorum.
bu değersizlik hissi öyle bir işledi ki içime. sürekli bunu düşünüyorum.
ağlayamıyorum. sonlandıramıyorum hiçbir şeyi içimde.
kendime acır hale geldim bu konu yüzünden. o orada gününü gün ederken benim geldiğim hale bakın.
sanki yeterince sıkıntım yokmuş gibi..
velhasılı sözlük can, yanıcı bir maddedir.
devamını gör...
540.
bir sigara daha
bir sigara daha
bi sigara daha..
ömür yeter mi lan içmeye söndür yak.. söndür yak..
uyuyamıyorum.. boş işler müdürü rolüne bürünmüş bir beyin. gereksiz ne var ise çeviriyor çarkı.
kendime karşı o kadar anlayışsız olmuşum ki aynaya bakıp gerçekleri haykırıyorum.
eski kafayım ben.. bazı şeyler oturmuyor bende ki oturmasınıda istemiyorum açıkcası. birine bir şeyleri anlatırken karşımdakinin bekleyip anlamasını istemiyorum mesela ne hissediyor isem ne ise o an söylemem yada yapmam gereken öyle davranıyorum. hala çevremdeki insanlardan belirsiz tepkimeler görüyorum.
kendime saygımı yitiriyorum git gide...
ve yine uyuyamıyorum
bir sigara daha
bi sigara daha..
ömür yeter mi lan içmeye söndür yak.. söndür yak..
uyuyamıyorum.. boş işler müdürü rolüne bürünmüş bir beyin. gereksiz ne var ise çeviriyor çarkı.
kendime karşı o kadar anlayışsız olmuşum ki aynaya bakıp gerçekleri haykırıyorum.
eski kafayım ben.. bazı şeyler oturmuyor bende ki oturmasınıda istemiyorum açıkcası. birine bir şeyleri anlatırken karşımdakinin bekleyip anlamasını istemiyorum mesela ne hissediyor isem ne ise o an söylemem yada yapmam gereken öyle davranıyorum. hala çevremdeki insanlardan belirsiz tepkimeler görüyorum.
kendime saygımı yitiriyorum git gide...
ve yine uyuyamıyorum
devamını gör...