yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
5461.
itiraf ediyorum.
itiraf
çok pardon ya hjahgha
devamını gör...
5462.
pisagor bulduğu teoreme hipotenüs yengenin adını vermişti. çünkü o dönem az insan vardı. herkes kaliteliydi, şakanın dozu belliydi. ben asla bunu yapmam. keko tip çok artık. matematikte her an bir şey keşfedebilirim şu ara . fakat asla sevdiğim kadının adını vermem. öğrenciler çözemeyip söver falan, keserim dalağını o adamın. buradaki otelci esnafa cilalatırım o terbiyesizleri. yatırıp nonoş yaparım onu. çok kıskanç bir ilim insanıyımdır. bizim zamanımızda gram çirkin laf etmedik. "oo yenge de dik açıya karşı uzanmış yanlamaya maşallah" gibi imada bulunmadık. hipotenüs yenge pisagor'un namusudur. güzel okuduk biz yeminle, saygılıydık. üçgeni yalıyorlar şimdi. adam üçgeni sökmeye çalışıyor açlıktan rezil herif. yırtıyor üçgeni ortadan. ortadoğu artık delirtti insanları. topuklu ayakkabının içinden yağmur suyu içeni gördüm.
devamını gör...
5463.
bir sözlük yazarı ile *
devamını gör...
5464.
27 yaşımda ölmek istedim. aynı sene hayatımın kadınıyla tanıştım. 30 yaşımda evlendim. pandemi süreci yıprattı her şeyi. meğer hayatımın kadını değilmiş dedim. terapiye gittim, gittik. sonra yeniden uyandı bir şeyler. düzeldik dedik. 33e geldiğimde dünyanın en güzel erkek çocuğuna sahip oldum. ama süreç daha da sarpa sardı. 35 yaşımda hayatımızı değiştirme kararı aldık, 36 yaşımda meslek değiştirme kararı aldım. hayat değişiyor, gerçekten de değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. değişimi kabul etmek, göğüste yumuşatmak, saçlarını okşayıp yoluna koymak gerekiyor.
devamını gör...
5465.
ne oldu ben gidince hayat bitmedi işte bak keyfin rahat işin gücün var evin ailen falan.
küçük bir evcilik oyunu oynadın arkasından tek eylemin oturup kimsenin görmediği okumadığı şeyler yazmak mı? onları bile sanata çeviremiyorsun ya.
ne aşkına sahip çıktın ne sanata ne yazına ne kendine
heba ettin her şeyi.
hiçbir şey yapmadan ömrünü tüket.
ve sana sözüm olsun asla affetmeyeceğim bana yaptıklarını yaşattıklarını.
mücadele bile etmedin ya hiç.
ne diyeyim yolum senle bir daha hiç denk düşmesin umarım.
tüm aşıkların kalbine sen gibi insanlar yara açmasın, ben sevilemedikçe ben fazla geldikçe onlar sevilip kabul görsünler.
hep sana bir şey olmasın diye içim içimi yerdi ama artık biliyorum sana hiçbir şey olmaz. olan hep bana olur hep de bana oluyor zaten.
bir masalı da böyle sona erdirdin. hem buz kestim hem de kalbim ciğerim yandı be. senin beni bu denli hırpalayarak sevip bu denli kolay vazgeçmeye ne hakkın vardı acaba?
ben bilemiyorum.
kimse bu denli kötü olamaz.
ben bunları yaşayacak hiçbir şey yapmadım.
benim de birçok sözüm var beni bekleyen.
mezarda,belki. hı, ne dersin?
nasılsa sen düzelten ve düzenleyen hiçbir zaman olmadın ya hep ben çabaladım düzeltmeye düzelmeye düzenleyip tertiplemeye.
sen ne yanlışlarını düzeltirsin ne yanlışlarını düzenlersin. öyle bir yazım hataları işte üst üste görmezden geldiğin.
sen zaten hep oturup sana gelmesini bekledin her şeyin. hep otur bekle. bekle öylece. düzeltmeye bile kalkışma aman. her şeyi düzeltmeye kalkışmak nasıl yok ederse her şeyi yok etmek de öyle düzeltmeye kalkılamıyor yitip bitiyor insan.
ah şu gözün kör kulağın sağır hayata sen beni nasıl duyasın ki nasıl seversin gönlün bile bana yüz çeviriyor konforundan. iyileşemezsin sen ben anladım.
artık nasıl hiçbir şey demeden gittiysem bundan böyle de susacağım. senin adın geçmeyecek hayatımda. tek kelimeye bile sığmayacaksın. sen bu dünyada hiç yaşamamış olacaksın. tamam mı?
sen bu kırgınlığım bu debelenmemi yüzyıl yaşasan ödeyemezsin ne vebalini ne hak ettiğini.
ortalıktan böyle kaybolunur..
bir daha da izimi bulamayacaksın.
bitti.
küçük bir evcilik oyunu oynadın arkasından tek eylemin oturup kimsenin görmediği okumadığı şeyler yazmak mı? onları bile sanata çeviremiyorsun ya.
ne aşkına sahip çıktın ne sanata ne yazına ne kendine
heba ettin her şeyi.
hiçbir şey yapmadan ömrünü tüket.
ve sana sözüm olsun asla affetmeyeceğim bana yaptıklarını yaşattıklarını.
mücadele bile etmedin ya hiç.
ne diyeyim yolum senle bir daha hiç denk düşmesin umarım.
tüm aşıkların kalbine sen gibi insanlar yara açmasın, ben sevilemedikçe ben fazla geldikçe onlar sevilip kabul görsünler.
hep sana bir şey olmasın diye içim içimi yerdi ama artık biliyorum sana hiçbir şey olmaz. olan hep bana olur hep de bana oluyor zaten.
bir masalı da böyle sona erdirdin. hem buz kestim hem de kalbim ciğerim yandı be. senin beni bu denli hırpalayarak sevip bu denli kolay vazgeçmeye ne hakkın vardı acaba?
ben bilemiyorum.
kimse bu denli kötü olamaz.
ben bunları yaşayacak hiçbir şey yapmadım.
benim de birçok sözüm var beni bekleyen.
mezarda,belki. hı, ne dersin?
nasılsa sen düzelten ve düzenleyen hiçbir zaman olmadın ya hep ben çabaladım düzeltmeye düzelmeye düzenleyip tertiplemeye.
sen ne yanlışlarını düzeltirsin ne yanlışlarını düzenlersin. öyle bir yazım hataları işte üst üste görmezden geldiğin.
sen zaten hep oturup sana gelmesini bekledin her şeyin. hep otur bekle. bekle öylece. düzeltmeye bile kalkışma aman. her şeyi düzeltmeye kalkışmak nasıl yok ederse her şeyi yok etmek de öyle düzeltmeye kalkılamıyor yitip bitiyor insan.
ah şu gözün kör kulağın sağır hayata sen beni nasıl duyasın ki nasıl seversin gönlün bile bana yüz çeviriyor konforundan. iyileşemezsin sen ben anladım.
artık nasıl hiçbir şey demeden gittiysem bundan böyle de susacağım. senin adın geçmeyecek hayatımda. tek kelimeye bile sığmayacaksın. sen bu dünyada hiç yaşamamış olacaksın. tamam mı?
sen bu kırgınlığım bu debelenmemi yüzyıl yaşasan ödeyemezsin ne vebalini ne hak ettiğini.
ortalıktan böyle kaybolunur..
bir daha da izimi bulamayacaksın.
bitti.
devamını gör...
5466.
az önce elime ulaşan dosyaların henüz yarısına kadar bile gelmemişken, bir şeylerin farkına varmış, artık uyanmak istediğimi belirten uzuuunca bir yazı yazdım özenle sana. büyük bir gülümsemeyle gönder tuşuna bastım. fakat mesaj gitmeyince tokat gibi çarptı resmen. önce bir dakika ya nasıl olur ? hayır böyle değil bir şeyler ters gidiyor, böyle olmamalı dedim içimden. senaryosunu yönetmeye çalışan bir yazar gibi.. ve o an anladım aslında doğru olanı yapıyor, bense bıkmadan usanmadan hemen uzunca bir yazı ve 'bak ben iyiyim her şey yolunda, hemen her şeyi düzeltiyorum hızlıca' illüzyonuna kapılıyordum. rutine bindirmeye çalıştığım şeylerin iyi geleceğini sanarak yıllar kaybetmişim resmen.
şu an sıkışıp kaldığım bu karanlık yer resmen 4 yıllık bir rüyaya hapsetmiş beni. dosyaların 'henüz yarısına kadar bile gelmemişken' bunları fark ettirdi bana çaban emeğin. teşekkür ederim, ufkumu açan bir kitaba dalmış gibiyim. ve o sprial logolu kapıyı kapat çıkarken, onunla yüzleşmek istiyorum artık.
belki de kayıp, belki de yaptığım hataların yeni farkına varıp yolumu kaybetmişçesine. ne kadar sürede hallederim inan bilmiyorum..
fakat kaçasım yok bu sefer..
-henüz yarısına kadar bile gelmemişken-
şu an sıkışıp kaldığım bu karanlık yer resmen 4 yıllık bir rüyaya hapsetmiş beni. dosyaların 'henüz yarısına kadar bile gelmemişken' bunları fark ettirdi bana çaban emeğin. teşekkür ederim, ufkumu açan bir kitaba dalmış gibiyim. ve o sprial logolu kapıyı kapat çıkarken, onunla yüzleşmek istiyorum artık.
belki de kayıp, belki de yaptığım hataların yeni farkına varıp yolumu kaybetmişçesine. ne kadar sürede hallederim inan bilmiyorum..
fakat kaçasım yok bu sefer..
-henüz yarısına kadar bile gelmemişken-
devamını gör...
5467.
kuru otlar üstüne ’yi izlemeye çalışıyorum. film beni baya zorluyor ama başarabilirim bence.
devamını gör...
5468.
içinizden en az yarısını, arzuladığımın yarısı kadar bile tanımıyorum; ve yarınızdan azını hak ettiğinizin ancak yarısı kadar sevebiliyorum
devamını gör...
5469.
ne anlatıyon la değişik
devamını gör...
5470.
kelebek olsaydim 1 gun olmadan intihar ederdim. evet.
devamını gör...
5471.
biraz hafif bir itiraf olacak ama itiraf sonuçta.
şapkalı a (â), uzun çizgi (—) falan yapmayı bilmiyorum klavyeyle. bu gibi şeyleri kullanmam gerekirse google'dan aratıp kopyala-yapıştır yapıyorum. demin öyle yaptım mesela. *
şapkalı a (â), uzun çizgi (—) falan yapmayı bilmiyorum klavyeyle. bu gibi şeyleri kullanmam gerekirse google'dan aratıp kopyala-yapıştır yapıyorum. demin öyle yaptım mesela. *
devamını gör...
5472.
11 yılın ardından memuriyetten istifa ettim sözlük. zor bir karar değilmiş onu anladım. tekrar öğrenci olmak ise güzel bir his:>
devamını gör...
5473.
5474.
umarım kötülenme ya da aşırı bir tepki almam, daha çocuktum çünkü.
daha fazla heyecan yaratmamak için programı uzatma girişiminde bulunan sunucular gibi triplere girmeden başlıyorum.
bundan 9 - 10 yıl önce, tahmini sekiz dokuz; en fazla on yaşlarındayım. eski oturduğumuz apartmanda herkesin bir kömürlüğü vardı. apartmanın sahibi yaparken her daireye bir kömürlük düşecek şekilde tasarlamıştı. aslında kömürlük de değil, geniş yayvan bir dolaptı ve kullanan komşularımız bakliyatlarını; yaptıkları reçelleri, salça ve envai çeşit sosları; kullanmadıkları eski eşyaları ve hırdavatları bu kömürlük adı verilen dolaplarda muhafaza ederlerdi. annemin yakın arkadaşı da o apartmanda oturuyordu ve daireleri karşılıklıydı. o gün de evde değillerdi, benimle yaşıt oğulları da yoktu doğal olarak. canım sıkıldıkça kendimce saçma sapan oyunlar üretirdim ve en az bir eşya o oyunlardan ölü yahut gazi olarak çıkardı. o günkü kurbanım ise ateşti. parlaklığı ve yaydığı ısı nedeniyle oynuyordum ve yan komşumuzun kömürlüğünün önündeydim. o sırada apartmanın kapısı açılmıştı ve ben elimdeki kibriti korkudan orada bırakıp eve kaçmıştım. bir yandan da kapıya bir sandalye koymuş ve delikten gelen kişiyi gözetliyordum. gelen kişi üst katımızda oturan astsubay abilerdendi. o, yukarı çıktığında gidip hemen örtü atarak ateşi söndürürüm diye düşündüm ama öyle olmadı. birden bire iyice büyüdü ve etrafı yüksek sesle çatırdayan ve şiddeti gitgide büyüyen, dalgalandıkça dalgalanan kızıl dalgalar sardı. bir müddet sonra koku apartmana yayılmaya başladı ve yan komşumuz ne olduğunu anlamak için çıktığında kızıl alevlere bürünmüş ve o tonda aydınlanan kömürlüğü görünce neye uğradığını şaşırmış bir şekilde feryat figan eşini çağırdı.
geriye sadece simsiyah küller kalmıştı. o kadar bakliyat, reçeller, soslar; kullanılmayan süs eşyaları, eski hırdavat ve aletlerin hepsi gitmişti. uzunca bir süre yangına neyin sebep olduğu konuşuldu. herkes apartmandan birinin ya da ziyarete gelen birisinin bir sigara yakıp muhtemelen unuttuğunu ve olayın o şekilde çıktığını sandı ama öyle değildi, gerçeği bir ben biliyorum bir de allah.
aşağı yukarı 10-12 yıl geçti ve bu süre boyunca iki kez ev değiştirdik. tabii o yaşadığım anı bende travmatik bir etki bıraktı. ateşten o kadar çok korkuyorum ki evde tek olduğum zaman korkudan ocağı asla açamam. annem ve babam sigarasını yakmamı istediklerinde elim o çakmağa bir türlü gitmez. muhtemelen neden olduğunu hiç anlayamayacaklar.
bundan hiç haberin olmayacak ve bu sırrı sadece kendim bileceğim, bir de sözlükteki yazmış olduğum bu yazımı okuyan üyeler. zamanı geri getiremem ama bakliyatların için üzgünüm neşe teyze, alet hırdavatların ve tamir malzemelerin için de cemal amca. bir faydası yok biliyorum ama özür dilerim.
daha fazla heyecan yaratmamak için programı uzatma girişiminde bulunan sunucular gibi triplere girmeden başlıyorum.
bundan 9 - 10 yıl önce, tahmini sekiz dokuz; en fazla on yaşlarındayım. eski oturduğumuz apartmanda herkesin bir kömürlüğü vardı. apartmanın sahibi yaparken her daireye bir kömürlük düşecek şekilde tasarlamıştı. aslında kömürlük de değil, geniş yayvan bir dolaptı ve kullanan komşularımız bakliyatlarını; yaptıkları reçelleri, salça ve envai çeşit sosları; kullanmadıkları eski eşyaları ve hırdavatları bu kömürlük adı verilen dolaplarda muhafaza ederlerdi. annemin yakın arkadaşı da o apartmanda oturuyordu ve daireleri karşılıklıydı. o gün de evde değillerdi, benimle yaşıt oğulları da yoktu doğal olarak. canım sıkıldıkça kendimce saçma sapan oyunlar üretirdim ve en az bir eşya o oyunlardan ölü yahut gazi olarak çıkardı. o günkü kurbanım ise ateşti. parlaklığı ve yaydığı ısı nedeniyle oynuyordum ve yan komşumuzun kömürlüğünün önündeydim. o sırada apartmanın kapısı açılmıştı ve ben elimdeki kibriti korkudan orada bırakıp eve kaçmıştım. bir yandan da kapıya bir sandalye koymuş ve delikten gelen kişiyi gözetliyordum. gelen kişi üst katımızda oturan astsubay abilerdendi. o, yukarı çıktığında gidip hemen örtü atarak ateşi söndürürüm diye düşündüm ama öyle olmadı. birden bire iyice büyüdü ve etrafı yüksek sesle çatırdayan ve şiddeti gitgide büyüyen, dalgalandıkça dalgalanan kızıl dalgalar sardı. bir müddet sonra koku apartmana yayılmaya başladı ve yan komşumuz ne olduğunu anlamak için çıktığında kızıl alevlere bürünmüş ve o tonda aydınlanan kömürlüğü görünce neye uğradığını şaşırmış bir şekilde feryat figan eşini çağırdı.
geriye sadece simsiyah küller kalmıştı. o kadar bakliyat, reçeller, soslar; kullanılmayan süs eşyaları, eski hırdavat ve aletlerin hepsi gitmişti. uzunca bir süre yangına neyin sebep olduğu konuşuldu. herkes apartmandan birinin ya da ziyarete gelen birisinin bir sigara yakıp muhtemelen unuttuğunu ve olayın o şekilde çıktığını sandı ama öyle değildi, gerçeği bir ben biliyorum bir de allah.
aşağı yukarı 10-12 yıl geçti ve bu süre boyunca iki kez ev değiştirdik. tabii o yaşadığım anı bende travmatik bir etki bıraktı. ateşten o kadar çok korkuyorum ki evde tek olduğum zaman korkudan ocağı asla açamam. annem ve babam sigarasını yakmamı istediklerinde elim o çakmağa bir türlü gitmez. muhtemelen neden olduğunu hiç anlayamayacaklar.
bundan hiç haberin olmayacak ve bu sırrı sadece kendim bileceğim, bir de sözlükteki yazmış olduğum bu yazımı okuyan üyeler. zamanı geri getiremem ama bakliyatların için üzgünüm neşe teyze, alet hırdavatların ve tamir malzemelerin için de cemal amca. bir faydası yok biliyorum ama özür dilerim.
devamını gör...
5475.
suratima sag yanagima buyuk bi dovme yaptirdim, hayatimin ilk dovmesi, kalici. 1 ay oldu, sizlerle de bolusmedim. ama sag yanagim gozukmuyor yani tamamen kapli.
(bkz: sex is my life sexist my wife) yaziyor. ama buyuk yaziyor yani, ya lutfen ben nasil cecot hapisanesi kackinina benzedim yaa offf lutfen yardim edinn nasi sildircem lan!!
evet.
(bkz: sex is my life sexist my wife) yaziyor. ama buyuk yaziyor yani, ya lutfen ben nasil cecot hapisanesi kackinina benzedim yaa offf lutfen yardim edinn nasi sildircem lan!!
evet.
devamını gör...
5476.
çok kavga edesim var sözlük her şey herkes batıyor bu ara.
devamını gör...
5477.
iyice deli gibi bir şey oldu. özel hayatında da böyle biriymiş. yerli yersiz koca bir grubun ortasında "eski sevgilim" diye kitabe gibi bir paragrafı kusabiliyor. bu ne lan! neyin ızdırabı bu? "insanlar çeşit çeşit" derdi annenmem haklıymış.
#3420830 işte asıl bu yüzden yazmamalısın sabatalık hıyar.
#3420830 işte asıl bu yüzden yazmamalısın sabatalık hıyar.
devamını gör...
5478.
artık sıkıldım. isteyen narsist, isteyen sorunlu, isteyen mastürbasyoncu, isteyen bir kızla sorun yaşadığı için milleti kafasına göre engelliyor, isteyen anasi babası yüzünden her şeye tepkili, isteyen ilgi hastası, isteyen troll, isteyen inadindan yapıyor, isteyen pussy avcisi desin. hepsi entrylerde dendi zaten. kim neye inanıyorsa inansın. 20 kişiye tek tek nick altlarında ve başlıklarda laf yetiştirecek zamanım yok. kaldı ki ben kimseye bunların tersini inandırmaya da çalışmadim, sadece çoğu yerde yanlış mantık kurduğunuzu söyledim ve baştan beri yüzde 99 haklı olduğumu savundum.
numaramı vereyim, numaramız ve gerçek kimliğimiz uzerinden bunları grup kurup halledelim, gerekirse yüz yüze görüşelim de dedim, kimse yanaşmadı. daha ne yapayım ki, cesurca da davrandım. mesajdan numaramı atıp whatsapptan yaz dediğim kişi hem yazmadı hem de beni mesajdan engelleyerek etek giyen bir erkek olmayı seçti. mesajda konuşacak cesareti yok, başlıklarda milletin bana olan antipatisini kullanip destek alarak eteğini rüzgarda usulca sallamaya devam ediyor. bugün kadınlar gününde ona bol bol etek hediye edin. artık hakaretleri abartan olmadığı sürece cevap vermeyeceğim kimseye. beni linç etmeye çalışırken sizin durum kitlesel delilik hâlini aldı.
sözlükten 1 2 kişi madem sorunlu biri niye sorunlu birini muhatap alıp yazıyorsunuz, o zaman siz daha sorunlusunuz, sorunlu oldugunu düşündüğünüz insana ne hakaret edersiniz ne dalga geçersiniz, hem olay çıkardığını söyleyip hem olayı siz daha çok büyütuyorsunuz yazmıştı bunlara karşı. elbette mantıklı bir cevap veremediler.
numaramı vereyim, numaramız ve gerçek kimliğimiz uzerinden bunları grup kurup halledelim, gerekirse yüz yüze görüşelim de dedim, kimse yanaşmadı. daha ne yapayım ki, cesurca da davrandım. mesajdan numaramı atıp whatsapptan yaz dediğim kişi hem yazmadı hem de beni mesajdan engelleyerek etek giyen bir erkek olmayı seçti. mesajda konuşacak cesareti yok, başlıklarda milletin bana olan antipatisini kullanip destek alarak eteğini rüzgarda usulca sallamaya devam ediyor. bugün kadınlar gününde ona bol bol etek hediye edin. artık hakaretleri abartan olmadığı sürece cevap vermeyeceğim kimseye. beni linç etmeye çalışırken sizin durum kitlesel delilik hâlini aldı.
sözlükten 1 2 kişi madem sorunlu biri niye sorunlu birini muhatap alıp yazıyorsunuz, o zaman siz daha sorunlusunuz, sorunlu oldugunu düşündüğünüz insana ne hakaret edersiniz ne dalga geçersiniz, hem olay çıkardığını söyleyip hem olayı siz daha çok büyütuyorsunuz yazmıştı bunlara karşı. elbette mantıklı bir cevap veremediler.
devamını gör...
5479.
(bkz: ah shit here we go again)
devamını gör...
5480.
#3424205
itiraf ediyorum bu çocuğa hiç üzülmüyorum. normalde siber zorbalık sevdiğim bir şey değildir ama sen çok fena bunu hak ediyorsun. telefon numarası verdiğin kişi umarım bir bar tuvaletine ucuz escort numarası diye yazar. ne diyeyim?
itiraf ediyorum bu çocuğa hiç üzülmüyorum. normalde siber zorbalık sevdiğim bir şey değildir ama sen çok fena bunu hak ediyorsun. telefon numarası verdiğin kişi umarım bir bar tuvaletine ucuz escort numarası diye yazar. ne diyeyim?
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284