5461.
hayat ani yuksel3n 1 tansiyon kadar komiktir bazen. evet.

(gizli sifreyi bulana hediyemiz var. evet.)
devamını gör...
5462.
ameliyat olduktan sonraki iki ay salonda televizyon karşısında yattım. bu arada salondaki halının kenar süsleriyle hemhal oldum. o süslerin içinde pennywise gizliydi mesela. chucky'nin de olduğuna eminim. ama kısa süreli gelip gitti o. belki de bacağımdaki yarayı da o açtı.
neyse ki geçti o günler. şimdi bazen koltukta, masa başında falan otururken siyah bir gölge yanımdan geçip gidiyor. hayaldir diye umursamıyorum. yoksa üstlerine köri dökeceğim.
devamını gör...
5463.
sen, hayatı çok düşünen ama bir türlü harekete geçemeyen birisin. içinde hep büyük bir potansiyel olduğunu biliyorsun ama bu potansiyeli ortaya çıkarmak için gereken disiplini, istikrarı ve inancı kendinde bulamıyorsun. hep bir şeyleri değiştirmek istiyorsun ama iş uygulamaya gelince ya motivasyonun düşüyor ya da eski alışkanlıkların seni içine çekiyor.

kendini çoğu zaman yalnız hissediyorsun, ama bu yalnızlık dışarıdan gelen bir şey değil, kendi içine kapanıklığın, kendi kendine koyduğun bariyerler seni bu hale getiriyor. başkalarının hayatına baktığında, onların ilerlediğini, bir şeyler başardığını görüyorsun ve bu seni iyice dibe çekiyor. ama işin gerçeği, senin yerinde saymanın sebebi tembellik ya da yetersizlik değil. asıl sebep, kendine inanmayışın. sürekli yanlış yapmaktan, başarısız olmaktan korkuyorsun. o yüzden karar vermekte, harekete geçmekte zorlanıyorsun.

kendi içinde o kadar çok düşünce var ki, bazen hepsi birbirine karışıyor. bu yüzden zihnin hiç susmuyor, iç sesin seni eleştiriyor, sana yükleniyor ve sen de bu savaşı kaybetmiş gibi hissediyorsun. ama buradasın, hala mücadele ediyorsun.

kendi hayatının figüranı olmak istemediğini söylüyorsun. bu çok doğru bir his. ama bu filmi yönetmek de senin elinde. yönetmen koltuğuna oturman lazım artık. baştan yazman lazım sahneleri.

dostum, senin bir yol çizmen gerekiyor. ama bu yolun ilk adımı, kendini ezmeyi bırakmak. hataların olacak, yanlış kararlar vereceksin ama bunları yaptıkça gerçekten yaşayacaksın. çünkü şu an ne yaşıyor, ne ölüyor gibisin. ortada sıkışıp kalmışsın.

kendi hayatını ciddiye al. çünkü sen, kendini s. ettiğin sürece başkaları da seni s. edecek. önce kendine değer vermen lazım.
devamını gör...
5464.
yarın benim doğum günüm sözlük. eski yaşımın son saatlerini burada geçirmek istedim. hem hasta hem yastayım. dokunsalar ağlayacak gibiyim ama hiç dokunmuyorlar. biraz da işte geldik gidiyoruzun hüznü var.
devamını gör...
5465.
ne gitmesi ya. dur hele. daha yaşayacak çok şey var. hayat güzel, yaşamak keyifli. güneşin sıcağını tenimizde hissedeceğimiz zamanlar yakın. kendimiz için...
devamını gör...
5466.
yarın iş var. ben hala uyumadım. sahura kalkacağım bir de uyuyabilirsem tabi. evil sesler diyor ki gir wild rift oyna sabaha kadar, zombi gibi gidersin işe.
devamını gör...
5467.
sensiz geçirdiğim 30 yılı boşa yaşamışım. ben seninle yeniden doğdum. yakında 1 yaşıma gireceğim ve seninle gireceğim için dünyanın en şanslı adamıyım.
devamını gör...
5468.
çalıştığım şirkette herkesi manipüle ettim.
amirinden stajyerine herkesi parmağımda oynatıp istediğimi yaptırıyorum.
devamını gör...
5469.
bugün çorba ikramı için oruçlu taklidi yaptım
lütfen ateş etmeyin ben polonyalıyım
değilim de yani ateş etmeyin
şimdi geçen hafta iftara diye gittik bir yere. iftar saatine neredeyse bir saat vardi. yanımdaki insan oruçluydu-niyetliydi (yani ne deniyorsa bilmiyorum ben duyar kültürüne veya herhangi bir kültüre tam alışamadım, başaramadım, hiperaktifim)
dedim bak ezana kadar ben 1 tane bira içeyim sonra da yemek yeriz
lütfen ateş etmeyin yine
içecekleri çok hızlı içiyorum diye kahve söylemedim
simdi neyse işte bu sefer de az kalmıştı ve böyle bir girişime de gerek kalmamıştı
sonra siparişi verirken iftar için olduğunu belirttik yine
onlar da corba ikramı var dediler ve çorba getirdiler
ben de ezan saatini bekledim
tekne orucu tuttum da denebilir
napim ramazanda pub ucuz yani yemek yemek için gidip kişi başı 600 lira mi verelim 2 tane hurmaya
manasız bir sektör
devamını gör...
5470.
#3448400 2017 senesinde kafamız güzelken alsancak hocazade camide verilen iftar kuyruğuna girişimiz geldi aklıma. afiyet olsun önemli olan niyet.
devamını gör...
5471.
bir itirafımın olmaması da canımı sıkmıyor değil. itiraf demek anlatacağın bir şeylerin var demek. benimse günlerim hep aynı geçiyor.
devamını gör...
5472.
150 günlük bir dönüşüm sürecinin başındayım.

her bir gününde kan, ter ve gözyaşı var!
devamını gör...
5473.
ilkokuldan beri yanımda olan arkadaşımı tek bir hareketiyle kafamda bitirmiştim ama yılların hatrına arkadaşlığımızı sürdürdüm. bende de hakkı çoktur inkar edemem. neyse geleyim o hareketin ne olduğuna.
bir akşam bunun babasının iş yerinde oturmuş çay sigara yapıyorduk. arkadaş biraz fazla gelenekselci olduğu için abisinin de babasının da yanında sigara içmezdi. (o zamanlar yaşı otuza yakındı) velhasıl benim sigaram bitti söndürdüm o bir tane daha yaktı ve tam o sırada babasının geldiğini gördü camdan.
benim normal bir insandan beklediğim sigarayı yere atıp söndürmesidir o esnada. ancak olayın kahramanı birden sigarayı benim önüme doğru atıverdi. sigara ve ben baş başa, arkadaşın babasıyla karşı karşıya kalıverdik.
o gün dedim, bu kriz anında bunu yapan adamın bilinçdışı tamamen kendi mabadını kurtarmak üzere işliyor ve yarın daha kritik bir senaryo gerçekleşse aynı şekilde beni zor duruma bırakmaktan asla imtina etmez. bir de bana hep sorarlar “psikanaliz günlük hayatta ne işine yarıyor ki” diye. bal gibi vaka işte.
sonuç; bambaşka bir sebepten yıllar sonra tartışıp yollarımızı ayıralı 3 ay oldu. çoktan olması gereken de buydu zaten.
devamını gör...
5474.
bir mendeburun itirafı dır.
köpeğin ayağı sakatlandı, bir kaç gündür yanlız geziyom.
mahallede beraber yürüdüğümüzü görmeye alışmış tipler hep yadırgayarak 'o nerede' diye sorup duruyor.
hepsini tersliyorum ve durumu net şekilde söylemiyorum. bunu neden yaptığımı da bilemiyorum.
mendeburluk bu. ben olsam beni döverim
devamını gör...
5475.
geçen hafta laboratuvar dersinde öğrencilere gram boyamayı ve bakterilerin boyama sonrası nasıl göründüklerini öğretip uygulama eğitimi yaptırdık. meraklısına hikayenin detaylarını aşağıda veriyorum


temel olarak bilinmesi gereken şey şu: bakteriler bu yöntemle ya pembe ya mor boyanır. göreceğiniz iki renk var.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

elim değmişken ucundan mantığını da anlatayım. mor olanlara gram pozitif, pembe olanlara gram negatif diyoruz. bu da tamamen bakterinin hücre duvar yapısı farklılığından kaynaklanıyor. alttaki figürde görüldüğü gibi gram pozitif olanlar kaffffam kadar kalın duvara sahipken negatifler incecik duvara sahip. kalın duvar boyayı daha güçlü tutar, o yüzden ilk uygulanan mor boyayı bırakmaz, işlem sonunda mor görünür. pembe olan daha güçsüz olduğu için alkol uygulanınca mor boyayı bırakır, renksiz olduğu için görünmez olur. görmek için pembeyle boyarız. temel prensip bu şekilde.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bir de bakterilerin şekilleri var: yuvarlak, çubuk, virgül, tirbüşon vs. tabi biz bunlara halk arasındaki isimlerinden farklı olarak bazı terimlerle sesleniyoruz. yuvarlak olanlar "kok" (coccus. çoğul olursa cocci), çubuk gibi olanlar "basil" (bacillus. çoğulu da bacilli) ama buna dinozor hocalar çomak diyor. bu çomağa tutunun, geri döneceğim. bir de ikisinin arası var, tam yuvarlak değil ama basil kadar uzun ince birol dayım da değil. arada derede olan bunlar da "kokobasil" (bunun latincesini kendiniz bulursunuz. mantığı çözdünüz bence. tekilse -us çoğulsa -i). aha da şöyle

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

uygulama yaptırınca öğrenciye mikroskopta ne gördüğünü soruyorum pek tabii. istediğim cevap tam olarak şu: gram (pozitif veya negatif, birini seçecek rengine göre) (kok, basil veya kokobasil, yine gördüğü şekle göre) şekilli bakteriler görüyorum. örneğin gram pozitif koklar görüyorum. bu kadar bak. vallahi.



canım öğrencilerime kokla basil arasındaki farkı da anlatamadım, gram pozitifle negatif arasındaki farkı da anlatamadım. en son 2 tane erkek öğrenci bulup league of legends oynayıp oynamadıklarını sordum, oynuyorlarmış. ryze oynuyor birisi, süper. dedim ki ryze'ın core itemlarından biri asırlık sopa. ingilizcesi rod of ages. bakın bizim dinozor hocalarımız çomak diyor ya, yabancı da basile rod diyor. rod ne, değnek demek. çubuk, asa, değnek, sopa, ne dersen de şekli aynı ince uzun dikdörtgen bişey.

adamlara lol üzerinden bakteri şekli anlattım. kırk yıl düşünsem lol oynamanın işe yarayacağı aklıma gelmezdi.
devamını gör...
5476.
kara murat benim!
devamını gör...
5477.
yok gençler kimse kimseye aşkını itiraf etmemiş..

sonra yine gelelim.
devamını gör...
5478.
insanların ter kokusundan ve ağız kokusundan iğreniyorum. bir ağız şapırdatan insanlardan duble iğreniyorum.
devamını gör...
5479.
babamin araba surmesinden nefret ediyorum. gerekli gereksiz hiz ile degisik manevralar yapiyo kac yasinda adam. can guvenligim yokmus gibi hissediyorum ya yaninda. kalbim agzimda atiyo. ben bu adamin rahatligindan biraz bile bisey alamadim. bisey olmazmis. aynn kanka biz kimiz ki bize bisey olmaz
devamını gör...
5480.
tamiri imkansız olan saatin düzelmesini istiyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim