5481.
okumadım ama bence haksızsın ya.
devamını gör...
5482.
sırtımdaki karma yükü artık ağır geliyor. anlaşılan ilgilenen de yok. 250.000'de eylemimi sonlandıracağım. ilk on'daki yazar dostlarımın anlayışlarına teşekkür ediyorum. ilk sıra yokmuş gibi düşünsünler..
devamını gör...
5483.
konulara ve kişilere hiç hakim değilim.
bir süredir gerginlik var, farkındayım.
kim haklı/haksiz herhangi bir bilgim de yok.
itiraf ediyorum sayın yargıç: bir tık merak ettim lan*

konuya hakim ve tarafsız biri varsa dm'e damlasın, akşam okurum şimdi malum kahve keyfimden de önemli değil yani.
devamını gör...
5484.
uludağ lağımından gelenler için düşüncem hiç değişmedi.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
5485.
kimya ilimine hayranım. bulaşık deterjanlarım 1.5lt pet şişelerdedir hep. durumum az olduğu için, marka ürünler alamıyorum. toptancılardan toplarım bu tür ürünleri. 5 kiloluk bidonlar dolusu halı yıkama şampuanım, kovalarca yüzey temizleyicim var. çamaşır makinesi için toz deterjanlarım 80lt saklama kaplarında durur her daim. aynı zamanda derz sökücü olarak kullanırım. evim de mis gibi kokar. ariel falan ateş pahası.

ben bir toplu temizlik malzemesi alıcısıyım. buyum ben. internette insanlar neden hep mükemmel olmak zorunda? bunu asla anlayamayacağım.
her kadında pahalı jartiyerler, cillit bang spreyler, bingo çorap lekesi parlatcılar var. külotlarını sıvı porwoll ile mis gibi yapıyorlar. oysa osman abi'nin sattığı bir sıvı var, hem sıvı çamaşır makinesi deterjanı, hem cam silici, hem portakal suyu.

eskiden herkes bunlardan kullanırdı mahallelerde. insanlar sütyenine çok değişik şeyler sürüyor şimdi. ne burnum ne kalbim alıştı bu yeni dünya düzenine. kadın aletlerine bayılıyorum.
devamını gör...
5486.
itiraf mı etsem yoksa yazarların bugün aldığı kararlar başlığına falan mı yazsam, yani bahsedeceğim prensiplerimi değiştirsem mi çok arada kaldım sözlük. ama tam bir man of principles'ımdır. pringles yemem mesela ama prensiplerimi de yemem. *

kimseye nick altı girmeme kararımı sözlüğe geldiğimde almıştım zira o zamanlar nick altları sol frame'e düşüyordu ve cidden o kaos bana fazla gelmişti. hala bu prensibimi koruyorum.

bir de editör olduktan sonra hiçbir film/dizi/kitap tanımına beğeni/favori atmama kararı aldım ki böyle bir nötrlük, görevim gereği bana ideal görünmüştü.

ama bazen bu gibi prensiplerim canımı sıkıyor...

az önce elminster the wise harika bir kitap tanımı girdi. beğeni atamıyorum mesela. bilgi tanımlarında yakalayınca affetmem ama. haha.

nick altıma da onca güzel yazılar yazıldı senelerdir. ben onlarınkilere yazamıyorum. özel mesaj atarak bu prensibimden bahsetmem de cabası, nick altıma yazan ve benim de kendileri hakkında çok olumlu düşündüğüm yazarlara. ya da üstteki yazar hakkında düşünülenler başlığında bunu bir nebze telafi etmeye çalışıyorum.

kahrolsun bağzı prensiplerim ve bu denli bir prensip adamı olmam ya. cidden.
devamını gör...
5487.
yine erkekler ağlamış..
devamını gör...
5488.
hayat ani yuksel3n 1 tansiyon kadar komiktir bazen. evet.

(gizli sifreyi bulana hediyemiz var. evet.)
devamını gör...
5489.
ameliyat olduktan sonraki iki ay salonda televizyon karşısında yattım. bu arada salondaki halının kenar süsleriyle hemhal oldum. o süslerin içinde pennywise gizliydi mesela. chucky'nin de olduğuna eminim. ama kısa süreli gelip gitti o. belki de bacağımdaki yarayı da o açtı.
neyse ki geçti o günler. şimdi bazen koltukta, masa başında falan otururken siyah bir gölge yanımdan geçip gidiyor. hayaldir diye umursamıyorum. yoksa üstlerine köri dökeceğim.
devamını gör...
5490.
sen, hayatı çok düşünen ama bir türlü harekete geçemeyen birisin. içinde hep büyük bir potansiyel olduğunu biliyorsun ama bu potansiyeli ortaya çıkarmak için gereken disiplini, istikrarı ve inancı kendinde bulamıyorsun. hep bir şeyleri değiştirmek istiyorsun ama iş uygulamaya gelince ya motivasyonun düşüyor ya da eski alışkanlıkların seni içine çekiyor.

kendini çoğu zaman yalnız hissediyorsun, ama bu yalnızlık dışarıdan gelen bir şey değil, kendi içine kapanıklığın, kendi kendine koyduğun bariyerler seni bu hale getiriyor. başkalarının hayatına baktığında, onların ilerlediğini, bir şeyler başardığını görüyorsun ve bu seni iyice dibe çekiyor. ama işin gerçeği, senin yerinde saymanın sebebi tembellik ya da yetersizlik değil. asıl sebep, kendine inanmayışın. sürekli yanlış yapmaktan, başarısız olmaktan korkuyorsun. o yüzden karar vermekte, harekete geçmekte zorlanıyorsun.

kendi içinde o kadar çok düşünce var ki, bazen hepsi birbirine karışıyor. bu yüzden zihnin hiç susmuyor, iç sesin seni eleştiriyor, sana yükleniyor ve sen de bu savaşı kaybetmiş gibi hissediyorsun. ama buradasın, hala mücadele ediyorsun.

kendi hayatının figüranı olmak istemediğini söylüyorsun. bu çok doğru bir his. ama bu filmi yönetmek de senin elinde. yönetmen koltuğuna oturman lazım artık. baştan yazman lazım sahneleri.

dostum, senin bir yol çizmen gerekiyor. ama bu yolun ilk adımı, kendini ezmeyi bırakmak. hataların olacak, yanlış kararlar vereceksin ama bunları yaptıkça gerçekten yaşayacaksın. çünkü şu an ne yaşıyor, ne ölüyor gibisin. ortada sıkışıp kalmışsın.

kendi hayatını ciddiye al. çünkü sen, kendini s. ettiğin sürece başkaları da seni s. edecek. önce kendine değer vermen lazım.
devamını gör...
5491.
yarın benim doğum günüm sözlük. eski yaşımın son saatlerini burada geçirmek istedim. hem hasta hem yastayım. dokunsalar ağlayacak gibiyim ama hiç dokunmuyorlar. biraz da işte geldik gidiyoruzun hüznü var.
devamını gör...
5492.
ne gitmesi ya. dur hele. daha yaşayacak çok şey var. hayat güzel, yaşamak keyifli. güneşin sıcağını tenimizde hissedeceğimiz zamanlar yakın. kendimiz için...
devamını gör...
5493.
yarın iş var. ben hala uyumadım. sahura kalkacağım bir de uyuyabilirsem tabi. evil sesler diyor ki gir wild rift oyna sabaha kadar, zombi gibi gidersin işe.
devamını gör...
5494.
sensiz geçirdiğim 30 yılı boşa yaşamışım. ben seninle yeniden doğdum. yakında 1 yaşıma gireceğim ve seninle gireceğim için dünyanın en şanslı adamıyım.
devamını gör...
5495.
çalıştığım şirkette herkesi manipüle ettim.
amirinden stajyerine herkesi parmağımda oynatıp istediğimi yaptırıyorum.
devamını gör...
5496.
bugün çorba ikramı için oruçlu taklidi yaptım
lütfen ateş etmeyin ben polonyalıyım
değilim de yani ateş etmeyin
şimdi geçen hafta iftara diye gittik bir yere. iftar saatine neredeyse bir saat vardi. yanımdaki insan oruçluydu-niyetliydi (yani ne deniyorsa bilmiyorum ben duyar kültürüne veya herhangi bir kültüre tam alışamadım, başaramadım, hiperaktifim)
dedim bak ezana kadar ben 1 tane bira içeyim sonra da yemek yeriz
lütfen ateş etmeyin yine
içecekleri çok hızlı içiyorum diye kahve söylemedim
simdi neyse işte bu sefer de az kalmıştı ve böyle bir girişime de gerek kalmamıştı
sonra siparişi verirken iftar için olduğunu belirttik yine
onlar da corba ikramı var dediler ve çorba getirdiler
ben de ezan saatini bekledim
tekne orucu tuttum da denebilir
napim ramazanda pub ucuz yani yemek yemek için gidip kişi başı 600 lira mi verelim 2 tane hurmaya
manasız bir sektör
devamını gör...
5497.
#3448400 2017 senesinde kafamız güzelken alsancak hocazade camide verilen iftar kuyruğuna girişimiz geldi aklıma. afiyet olsun önemli olan niyet.
devamını gör...
5498.
bir itirafımın olmaması da canımı sıkmıyor değil. itiraf demek anlatacağın bir şeylerin var demek. benimse günlerim hep aynı geçiyor.
devamını gör...
5499.
150 günlük bir dönüşüm sürecinin başındayım.

her bir gününde kan, ter ve gözyaşı var!
devamını gör...
5500.
ilkokuldan beri yanımda olan arkadaşımı tek bir hareketiyle kafamda bitirmiştim ama yılların hatrına arkadaşlığımızı sürdürdüm. bende de hakkı çoktur inkar edemem. neyse geleyim o hareketin ne olduğuna.
bir akşam bunun babasının iş yerinde oturmuş çay sigara yapıyorduk. arkadaş biraz fazla gelenekselci olduğu için abisinin de babasının da yanında sigara içmezdi. (o zamanlar yaşı otuza yakındı) velhasıl benim sigaram bitti söndürdüm o bir tane daha yaktı ve tam o sırada babasının geldiğini gördü camdan.
benim normal bir insandan beklediğim sigarayı yere atıp söndürmesidir o esnada. ancak olayın kahramanı birden sigarayı benim önüme doğru atıverdi. sigara ve ben baş başa, arkadaşın babasıyla karşı karşıya kalıverdik.
o gün dedim, bu kriz anında bunu yapan adamın bilinçdışı tamamen kendi mabadını kurtarmak üzere işliyor ve yarın daha kritik bir senaryo gerçekleşse aynı şekilde beni zor duruma bırakmaktan asla imtina etmez. bir de bana hep sorarlar “psikanaliz günlük hayatta ne işine yarıyor ki” diye. bal gibi vaka işte.
sonuç; bambaşka bir sebepten yıllar sonra tartışıp yollarımızı ayıralı 3 ay oldu. çoktan olması gereken de buydu zaten.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim