5501.
acıklı her şarkı dinlediğimde aklıma annem geliyor. bir eylül günü ebediyete uğurladığım annem. yüzüne, sesine hasret kalarak kaybettiğim annem. içimde derin bir boşluk var, öyle böyle bir boşluk değil.
devamını gör...
5502.
giyinmeden yattigimda inanilmaz terliyorum bu yuzden ustumu ortmuyorum
devamını gör...
5503.
ben evlenmek istiyorum. tanrım lütfen bu isteği içimden al.
devamını gör...
5504.
son dokuz seneden kazımak istiyorum kendimi, o derece nefret ettim.
devamını gör...
5505.
espressolab'in genel mudur yardimcisiyim. evet.
devamını gör...
5506.
mod 11 benim.
devamını gör...
5507.
çok sıkılıyorum sırf o yüzden sözlükten saracak insan arıyorum. hastane masrafları tarafımdan karşılanacaktır.
devamını gör...
5508.
kendi yaramı sarıp sürekli geri gelemem
sana gelmedim yazmayı sevdiğimden açtım geri.
sen de istediğini yaz sorun değil ben yeterince zeldalaştım bu hususta zaten.
seni muhattapsız bırakıyorum çünkü daha konuşursam dağılırım.
bu da tek açıklamamdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
5509.
elim yok...
elimden tutan yok.
tutunacak bir dal da bilmem. ellerim yok. parmaklarımın arasından kayıp giden bir şey ler bile yok. serçe parmağım yitik, işaret parmağımdan haber yok, avuçlarım ezik.. elim yok; elim olsa bile boş.. tutamam, kavrayamam.
ne avucumda avunacak bir şeyim, ne elde tutmak istediğim. ellerim yok. ellerim elim de değil.
elim yoktu, sen elimden tuttun.

sağırım...
bir haber yok, kötüsü bile. sesler uzak, müzik yabancı, ahenk dargın.
işitemiyorum. kulaklarım yok. bana sen kulak verdin.
ben müziği bilmezken, ben rüzgârın ve denizin sesini işitmezken, ben sağır iken, beni sen işittin, arzularıma sen kulak verdin, iç çekişlerimi sen duydun.
sağırdım bana bir sen kulak verdin.
devamını gör...
5510.
nicki kedili ve epi bir şey bir şey diye olan tüm yazarları aynı yazar sanıyorum.
daha doğrusu farklarını anlamıyorum.
devamını gör...
5511.
en yakın arkadaşım (27) düzenli aralıklarla evden kaçıyor ya da kaçtığını sanıyor. evden kaçtığını da annesinin her seferinde beni aramasından öğreniyorum ve yine her seferinde "hayır yine ve yeniden benim yanımda değil, evet nerde olduğu hakkında en ufak bir bilgim yok bla bla teyze" diyerek telefonu kapatıyorum. ucu bucağı olmayan sonsuz bir döngü bu. ne arkadaşım evden kaçmaktan vazgeçiyor ne de annesi benim yanımda olmadığını bildiği halde beni aramaktan vazgeçiyor. iş çocuk oyuncağına döndü. işin tek iyi yanı polisi de arayıp meşgul etmiyorlar. çünkü neden? polis de benim! müge anlı'da benim! güzin abla da! hatta o gidilmemesi gereken mervelerde benim!

artık ana-kızın kasıtlı olarak bunu yaptığını düşünmeye başladım. önce kendi aralarında kavga ediyorlar, sonra kız evden kaçıyor ya da anne evden kızı kovuyor ve kız kaçıran anne, egosunu tatmin etmek için kızını arıyor. ikisi de bu durumu tüm ilgi ve alakayı üstüne çekebilmek için kullanıyor. bu kaçma eyleminin ilk amatör aşamasında olduğum zamanlar (2022) ikisi için endişelenmemden keyif alıyorlardı. "3k" yani kaçakçılık, kaypakçılık ve kayıpçılık şube birliğinin çömezleri arasında ustalığıma yalnız 5 başarısız kaçma eylemi kalmışken, sağ olsun arkadaşım ve çok güzide anası sayesinde terfi etmem 1 senemi aldı.

onca başarısız kaçma olayında monkey okaaağğğn'ı zıplatsan gözü açılırdı, benim gözüm de açılmıyordu. ana-kızın arasında maşa olmuştum. hangisi eline alırsa ona şıklıyordum.

bazen müfettiş gadget edasıyla taştaş geçip "nereye gitmiş olabilir bu kız? annesi kızını kaçırmış ola. olamaz tabi gerizekalı aynı evde yaşıyor bunlar"... derken buluyordum kendimi. 2 sokak ötede çıkacağına bu sefer şaşırtıp ilçe değiştirmiş olsa ya gerizekalı diyordum kendi kendime... delilerin arasında kalmış dehanın son çırpınışları bunlar siz anlamazsınız.

sonra fark ettim ki ikisini de pohpohlamam, tatmin etmem hoşlarına gidiyordu. "evet kanka bu sefer kaçmanda haklısın ben olsam ben de evden kaçardım. evet bla bla teyze sen de haklısın, bu kaçma eylemi tatsız bir duruma evrildi bir dahakine hem döv hem kov..."

en güzel yeri ise en büyük sınavımın ortaya çıktığı sürede aramızda geçen diyaloglardı.

- yine mi kaçtın lan sen?
+ evet kanka da bu sefer teraviye gittim, namaz kıldım. sonra da caminin yanındaki parkta oturup sigara içtim.
- sen teraviye gideceğim diyerek mi evden kaçtın yoksa spontane mi gelişti tüm bunlar?
+ spontane kanka. planlarım arasında yoktu.
- he bir kaçış planın vardı yani
+ yok öyle hava almak istedim iyi geldi
- neredesin şimdi?
+ evde
- annenle konuştun mu?
+ evet kanka barıştık, sorun yok.
- iyisin değil mi lan
+ iyiyim kanka ne oldu ki

la havle diyerek koca bir sabır çekiyorum o ara.

bla bla teyze, daha apartmandan çıkmamış olan kızının kayıp haberini bana verebilmek için şimdilik telefonunu komidinin üstüne koyuyor...

büyük sınavımın ise yeni rotası hesaplanıyor...
devamını gör...
5512.
çok puanım olsaydı bakkaldan tüm özellikleri kullanırdım. önce kitap alırdım bi tane, sonra kendimi yeşile boyardım, sonra son görülmemi kapardım, sonra başka ne vardı yaa işte kendime habere madalya takardım. baş ucu eserleri dizerdim ve bir sürü rozet koyup korkunçlu bir profil çizerdim. ama önce entry kasmam lazım sanırım ama bende dr ne o istek heves ne de sabır var. kafama göre takılıcam artık. kişisel iletiye bile puan harcayıp onu doğru dürüst kullanamayan insanım netekim. kitap alsam kütüphanemdeki kaçıncı kitap olacak okunacak ona sıra gelene kadar...
neyse işte böyle benim de itirazım normal sözlük üzerine bayram bayram...


ayrıca ses doldurdum 4.40 dk yazarların ses tonlarında giremedim ama entry. sürekli hata verdi acaba neden ki?
devamını gör...
5513.
çok uzun süredir yaşamın anlamını düşünüyorum. bir tanrı inancım yok, hayatımın her döneminde git gellerim oldu ve şuan hiçbir şeye zerre kadar inanmıyorum. temelde inanmama sebebim tamamen kadınları aşağılaması ve köleleştirmesi. bu insan onuruna aykırı. ama böyle de düşününce evren nasıl oluştu nasıl yaratıldı biz ne olacağız diyorum. bazen de s*kerler yak bi camel yürümeye başla diyorum. bilmiyorum , inandığım idealler çok sert ve katı bunu çok seviyorum çünkü dava uğruna yaşamak kadar güzel bir şey yok lakin çok yorucu.
devamını gör...
5514.
on kisiyle ayni anda flort edebilecek potansiyele sahip birinden bana baglanmasini bekleyecek kadar aptalim.
devamını gör...
5515.
başka birisinin beni kıramaması için ben kendimi kırıyorum.
alıştırma yapıyorum bir nevi.

başkasının beni kırdığını düşündüğüm her an o kişiye bu izni kendimin vermiş olduğunu fark ediyorum mesela, benim ona verdiğim güç sayesinde oluşan bir şey. sonucu bildiğim hâlde farklı bir sonuç beklediğimden değil, nereye kadar ileriye gidilebileceğini görmek için.

işin sonunda kimse beni benden daha fazla kıramamış oluyor. hem iyi hem kötü.
şu an iyi tarafından bakasım var.

kendimi sadece kendim üzebiliyor olabilmek ve her seferinde bu seviyeyi arşa çıkartmak şu an o kadar mükemmel geliyor ki..

*
devamını gör...
5516.
çikolataya zaafım var.
devamını gör...
5517.
itiraf ediyorum: "bu ender görülen filozofik kimliğimi hiç kitap okumamaya borçluyum."
devamını gör...
5518.
konuşmayan halimi daha çok seviyorum
devamını gör...
5519.
yapacağım yemeğe göre kettle'da kaç lt su ısıtmam gerektiğini hala bilmiyorum, öğrenemiyorum. her seferinde ağzına kadar doldurup dakikalarca ısınmasını bekliyorum.
devamını gör...
5520.
severek ve isteyerek uzak sehir izliyorum. fragmanlarini merakla bekliyorum. maalesef buyum
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim