861.
kafam çok karışık sözlük. hedeflerim için çalışmam lazım ama hiçbir şey yapasım yok son günlerde. sınavlar yaklaşıyor, ama çalışmaya gram hevesim yok. sadece müzik dinliyorum ve sözlükte takılıyorum. artık sadece geceleri değil*. ailem ile gerçekten neler düşünüp neler hissettiğimi paylaşmıyorum. paylaşamıyorum. çünkü ne zaman itiraz etcek olacaklarını hissetsem gözlerim yaşlarla doluyor. bundan nefret ediyorum. arkadaşlarım ile buluşmak istiyorum ama ailem izin vermiyor ve vaka sayıları en üst seviyede. galiba sıkıntı başından beri içime atmış olmam. evden biraz uzaklaşmak için babaanneme geldim. yardımı dokundu, yalan yok. yalnızlık şu sıralar hem ilacım hem de cezam. neler oluyor, neler olucak bilmiyorum sözlük...
devamını gör...
862.
meğer ne zayıfmışım, ne safmışım. uçan halıyı altımdan çekti ve fena çakıldım. kaldığım yerden devam edemiyorum. odaklanamıyorum. sürekli düşünüyorum. bu tatsızlığı hak edecek ne yaptım ben?kendimi özlüyorum sözlük umarım çabuk kavuşurum.
devamını gör...
863.
bazı şeylerin iyi ki gerçekleşmediğine seviniyorum...
devamını gör...
864.
bildiğimden ya da sevdiğimden değil inadımdan yaşıyorum.
devamını gör...
865.
sevda bitti, giden aylar önce gitti sözlük ama cüzdanında en sevdiğim muhteşem çıkmış biyometrik fotoğrafımın son kopyası kaldı.

oturup ara ara bunu düşünüyorum, keşke postalasa , kargolasa bir şey yapsaydı.

vesikalık çektirme fobim var benim off
devamını gör...
866.
kitap için gelmiştim ama burada bulunmak da güzel ya. kafa dağıtıyorum iyi oluyor, normalde geyik yapan birisi de değilimdir. farklı yönümü mü keşfettim acaba?
devamını gör...
867.
özlüyorum sözlük. onu mu özlüyorum yoksa onunla geçirdiğim günlerdeki beni mi,bilmiyorum. çünkü ona çok kızgınım kırgınım. tutarsızlığına, dengesizliğine, gamsızlığına...öyle bir şeyin içinde bıraktı ki beni zihnimin yuzde 70i bloke durumda. öyle kötü hissediyorum ki bazen öfke mi kin mi bu duyduğum ayırt edemiyorum. beddua da edemiyorum. yeniden başlamaya karar verdikten,başka hiç kimseyi istemiyorum dedikten bir hafta sonra "onunla daha iyi anlaştığımı fark ettim." dedi bana. içim oyuluyor sanki.hem üzülüyorum hem özlüyorum hem de kendime çok kızıyorum.
seni kimler aldı,kimler öpüyor seni?
devamını gör...
868.
dostlarım iş arkadaşlarım ara ara ortadan kaybolmalarıma alışkınlar.
onlar “yine bir icad ile çıkar gelir” diye düşünürken bazen onları haksız çıkarmaz metehan’ın ordusu için bir şey yapar gelirdim bazen de kendimle olan hesaplaşmamı insansız dağlarda ormanlarda kendi içimde bir şeyleri bir yerleri öldürene dek kalırdım.
insan,insanın kurdudur derler ya işte o kurt dışardan biri değil kendi içimizde olan insandır bana göre ve maddi savaşlardan bir şekilde çıktım da bana göre savaşların en büyüğünü kendimi kendi içimde yenerek yaptım.
o günden beri kendim için hayata dair korkusuzum,herşey olabilir her şeyimi yitirebilir sıfırdan tekrar başlayabilirim o gücüm var,2 ay önce özel seri monte kristo purosu içerken nemlendiricili camekanda özel ahşabında cohiba purolarına bakarken bir güzel ruhun ardına takılıp geldiğim bu yerde tütün içiyorum.
şikayet değil bu sadece içimi döküyorum,az önce limonlu çay yapmış koca bir fincan getirdi,avucunun içini öpüp teşekkür ettim,bilmez ki çay da limonu hiç sevmem,söylemedim bile söylemem de,düşünüp yapmış olması benim için yeterli.
bir süredir işte böyle bir hayat yaşıyorken ağır çok ağır tasavvuf eğitimi almış olan bana bir kaç dostum,ki onlarda çok eğitimlidirler.
rüya içinde rüyada bana ulaşmaya irtibat kurmaya çalışıyorlar...
geçenlerde buraya yazıp ardından silmiştim savaş olan bir ülkeye nasıl yardım götürdüğümüzü,işte o arkadaşlar...
üzerimize yağmur gibi mermiler yağarken rabb’imin inayetiyle bir tanesi dahi isabet etmedi o günlerde...

bana ihtiyaçları var biliyorum ama benimde adına hayat denilen bu yolda bir yerlerde kaybettiğim ve insanlıktan çıktığım sevgime ihtiyacım var,ben insan olmaya insan kalmaya kararlıyım.
işyerinde çalışan afgan çocuk bana kandahar’ı anlatırken yüzü aydınlanıyor şimdi anlatsam ona çaylarını içemediğimi pilavlarını çok yağlı yaptıklarını şaşıracak muhtemelen ama ilk kez duyuyorum gibi yapıyorum ve bana birşeyler öğretilmesini zannetmelerine sevinmelerini sevmeye başladım.
dostlarım,üzgünüm.
üç günlük dediğiniz bu dünyanın iki günü savaştık evet ama kalan bir günü mü sevmediğim limonlu çay içerek geçirmek istiyorum beni yakaza halinde rahatsız etmeyin lütfen.
bakın sizi de sevmeye başladım...
devamını gör...
869.
insanların tipini görmeden sesini duymadan onlara aşık olurum cinsiyetini bile bilmeden sadece buraya yazdıklarıyla onlardan etkilenirim ve onlara şekil vermeye başlarım. bir tane takıntılı olduğum isim var yazıları beni büyülüyor bazen kaybediyor ve başlıyorum onu şekillendirmeye erkek olsun diyorum ömce saçlarını seçiyorum sonra kadına çeviriyorum incelip uzuyor kısalıp kalınlaşıyor her şekli alıyor fakat o hala yazmaya devam ediyor ve ben okudukça hayatıma yeni düşünceler ekleniyor şekilleniyor.
devamını gör...
870.
merhaba sözlük yine ben.

evet evet o en ağlar yazar olan.

içimde koca bir boşluk var sözlük ağladıkların oraya gidiyor sanki. nefes alamıyorum. bu aile dediğimiz kavram beni yutuyor bitiriyor. var olmamı geç, yaşamamı bile engelliyor. keşke gözümün önünde cayır cayır yansalar da ben de bunu görsem. en azından içim soğur içimdeki ateş söner belki.
insanların hayatları ne güzel. aileleriyle ne kadar mutlular. oysa ben öyle miyim. ne cinsiyetim yüzünden uğradığım haksızlık kaldı ne bir başkasına benziyorum diye uğradığım haksızlık kaldı. bu neyin cezası. bu kadar sevgisiz bir ev. bu kadar değersiz hissettirildiğim bir ev. neyin bedeli bu. tanrının hangi günahı bu.
mutlu değilim sözlük. konu mutluluk da değil. huzur. bir parça minicik bir parça huzur. itilip kakılmadan insan yerine konduğum tek bir an.
sözlük biliyor musun yollar boyunca ne çocukluğum kaldı. ne gençliğim. ben hep çalıştım. hep beğenilmedim. hep yetersizdim hep. üniversiteye gidince naparsan yap dediler. geldiğimiz dönem ortada.
bunlardan da geçtim ben zaten. ömrümden bir değil 10 yıl gitti resmen şu bir senede. me mental me fiziksel olarak kendimi iyi hissetmiyorum. güneş değil azap doğuyor bana. hizmetçi olarak başlıyorum güne garson olarak bitiriyorum. yeni gün doğsun diye en ufak bir umudum yok benim. tam tersi her gece yalvarıyorum sabah olmasın diye. şu gençliğimin her anını tükettiğim şu zamanlar bir daha geri gelmeyecek biliyorum. bu da canımı yakıyor.
bu kadar eksik hissettirilecek naptım ben onlara. eksik olmamı da sağlayan onlar değil miydi. bir sıkımlık canım kalmıştı onu da sıktılar zaten.
ne okulun açıldığı var ne iyi bir şeyin olduğu. hayatım bu delikte işçi gibi temizlik yaparak asla beğenilmeyerek hep kusurlu gösterilerek eleştirilerek geçecek.

sözlük benim bir tane bile umudum yok biliyor musun? hiçbir şeyi de kabullenemiyorum. her gece dua ediyorum sabah olmasın diye. tek huzurum geceler. o da böyle ağlayarak üzülerek geçiyor. keşke insan ailesini seçebilse. diğer arkadaşlarım o kadar memnunlar ki. herkes açılmasın istiyor. ben de işte böyle kalakaldım.
keşke gidecek bir yerim bir seçeceğim daha olsa. ama yok. yok işte. ben artık burnumun ucundan damlayanları sayıp uykuya dalmak istemiyorum. ben de içim rahat sırtım pek canım çıkana kadar yorulmadığım insan gibi uyuduğum günler gelsin istiyorum. bittim ben tükendim.
devamını gör...
871.
evet doğru, meğer strese meyilli bir zihnim ve bundan etkilenmeye oldukça müsait bir bedenim varmış ve bundan dolayı geberip gitmeme 2 egzama daha tahammülüm kalmış.
devamını gör...
872.
her şey yolundaymış gibi davranıyorum halbuki hayatım pek yolunda gitmiyor.yalan söylüyorum,kendime. yani en çok kendime.bazı konularda çok şanssızım.özellikle aile konusunda.anne baba konusunda çok eksiğim.ve kendimi çok yalnız hissediyorum çevremde insanlar olsa bile. kalabalıklar içerisinde yalnızlığı yaşıyorum,kimsenin beni anlamayacağını düşünüyorum.çocukluk travmaları unutulmuyor sözlük.
devamını gör...
873.
"saklanmak eğlencelidir, bulunmamak bir felaket."

kayboldum, bulunmam gerek.
devamını gör...
874.
bazı zamanlar evden çıkarken evin kapısını çekip apartman boşluğunda karanlıkta oturup hayatı sorguluyorum. dakikalarca öyle oturuyorum. bir gün komşunun biriyle denk gelirsek nasil açıklanır bilmiyorum.
devamını gör...
875.
hayatımda ilk defa bu kadar berbat ve yalnız hissediyorum.
devamını gör...
876.
kızgınlığımı ve üzgünlüğümü gizlemek için gülümsemekten yüzüm kas yaptı.
devamını gör...
877.
migros a carrefour poşetiyle gidiyorum. carrefour’a da migros poşetiyle. aynı şey bim ve a101 için de geçerli
devamını gör...
878.
bazen olmam gereken yerde olmadığımı düşünüyorum. ailemin yanına sığınmak, eskisi gibi küçük olmak ve oyuncağımın kırılması gibi küçük şeylere üzülmek istiyorum. hayatın farkında olmak ve zamanla yarışmak için hazır değilmişim gibi geliyor. kalabalıklar içinde bile yalnız hissediyorum.
devamını gör...
879.
atkadaşlarım dışarı çağırdıklarında gitmiyordum. sebebine de ailem izin vermiyor diyordum. başlarda öyleydi ama artık buluşmak da istemiyordum. artık buluşacak bir arkadaşım da yok. pişman mıyım? bir miktar. ama adım gibi eminim ki şimdi arkadaşım olsa yine buluşmazdım. niye bilmiyorum. artık hevesim kalmadı galiba.
devamını gör...
880.
işim gücüm iyi insanları üzmek olabilir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim