2601.
birbirimizin hayatlarından hiç çıkamayacağız, ben bunu artık çok net gördüm. ve korkarım ki bir araya geldiğimizde neden daha önce bu kadar korkup kaçtım diye kendisine vuracak ama belki başka insanlar, başka tenler gerekecek önce bize. ya da bilmiyorum birbirimizi unutup gideceğiz ama ben ne zaman bu son aşamaya gelsem o kendini hep hatırlattı.
bunun hayatta bir anlamı var mı yok mu bilmeden yoluma devam ediyorum artık.
devamını gör...
2602.
ne de olsa kimse okumaz bunu rahat rahat yazıcam. insan birisine hakkettiğinden fazla değeri vermemeli asla. ama olmuyor. yapamıyorum. hakketmesede yine de kendimi onun iyiliğini, onun için en iyisi ne olurdu diye düşünürken buluyorum. bana ne kadar bunun için kızsa da. keşke sadece bu olsa. insanları fazla umursuyorum. bu iyi birşey mi ? belki. ama bu bana zarar veriyor. her hareketimde acaba karşımdakini kırdım mi diye düşünmek, söylediğim şey onu üzmüş olabilir mi demek. asıl en kötüsü sen tüm bunları düşünürken karşındakinin seni kırması. yapamıyorum. keşke yapabilsem. keşke göz göze gelmeden, selam vermeden geçip gitsem yanlarından.
devamını gör...
2603.
hayatı fazla ciddiye alanların köşesi kısaca burası insan kendine bile itiraf edemediğini sözlüğe nasıl etsindi ki
devamını gör...
2604.
ailemin gözünde bir şey ben söylediğim zaman değil başkalarında gördükleri zaman değerli oluyor. işte o an kin ve nefretle doluyorum.
devamını gör...
2605.
çok yalnızım çook...
devamını gör...
2606.
gercek itiraf bu degil arkadaslar.
devamını gör...
2607.
selam, midenizi kaldırmaya geldim.
arkadaşlar ben yeşil sinek, karınca ve arı yedim. evet itiraf ediyorum, yedim arkadaşlar.

önce karıncayla başlayayım ilk onun tadına baktım çünkü. şu lays'in yoğurtlu zımbırtısı yeni çıkmıştı, bildiniz mi? arkadaşlarla piknik yapıyorduk evin bahçesinde. sonra yoğurtlu cipsi hayatımda ilk defa denemiş bulundum ve tadı hımm garipti. garip bir koku da var. yok olacak gibi değil, tükürdüm ki yarı öğütülmüş karınca.. hala lays yoğurtlu yemiyorum.

arıyı da şöyle yedim, sıcacık bir nescafe ve ben okulun arka bahçesinde oturuyorduk. elimde yanan sigaraya epeyce dalmıştım. nescafeden bir yudum aldığımda dudaklarıma yumuşaklı sertli ilginç bir doku geldi. hımm. tükürdüm. arı imiş. zavallıcık kaynar nescafeye düşer düşmez ölmüş. sorun değil. nescafe hala içiyorum ancak her yudumdan evvel bardağa bakarım.

yeşil sineği de dinlenme tesisinde esnerken yemiştim, evet. ağzımı ayırmıştım evet. ağzıma girmiş. dilimde kanat dokusunu hissedip parmağımla aldım onu, minik bir yeşil sinek. sorun değil. arada park yürüyüşüne çıktıkça hala yiyorum.
devamını gör...
2608.
oturdum "neden okudum, neden bunlara katlanıyorum, neden para kazanmak istiyorum" sorularının cevaplarını düşündüm. üçünün de cevabı "ilerideki kadınlar" çıktı.
bi' ara tekrar düşüneceğim sözlük.

devamını gör...
2609.
düğünlerde oynamaya utanıyom.
devamını gör...
2610.
on yaşında bir çocukla ruhi çenet'in dünyanın en tehlikeli yolu videosunu izliyoruz.
ruhi çenet bildiğiniz abarta abarta bin tekrarla tehlikeyi anlatıyor.kaygilandim ruhinin sadettin teksoy tarzı anlatışından o yüzden bir yandan videoyu izliyorum göz ucuyla da çocuğun tepkilerini ölçüyorum. düşünüp duruyorum yanlış mı açtım acaba çocuk olumsuz etkilenir mi diye.
tam ben bu gelgitleri yasarken çocuk dedi ki :
' bu adam hayatını paraya satmış'
yoruma bak.
çocuk olumsuz etkilenmeyi bırak analiz edip sonuca varmış.
zeka her yaşa ayrı yakışıyor.
devamını gör...
2611.
geçtiğimiz 5 günün 2'sinde çok hastaydım. düşman götüne günler geçirdim.

ha, bi çorba yapmadın sözlük, seni de unutmadım. gerçi senin kendine hayrın yok. neyse.

3 ve 4. günler ise epey iyileşmiş olmama rağmen çocuk gibi nazlandım bizimkilere, hala birazcık halsizim falan diyerek. 5. gün bu götlüğe bi son vermeliyim artık diyecektim... demek istedim... ama diyemedim. sonra rahatlık güzel şey lan, niye diyeyim deyip mal gibi uzanmaya devam ettim ama zaten gebeş gibi keyifle yatağa uzandığım için yakayı ele verdim avs.

her şeyin hazırlanıp ayağına getirilmesi güzel şey lan. götlük de güzel ama bi yere kadar tabi. o yer becerebildiğiniz yer oluyor. vicdanla alakası yok. kim öper vicdanı lan.
devamını gör...
2612.
ite köpeğe karşı güçlü durmaya çalışıyorum. çok yorgunum. kendimi her şeye rağmen ayakta tutuyorum. allah'a acındırmaya çalışıyorum bir tek kendimi. geriye kalan herkesle dövüşebilirim.
devamını gör...
2613.
itiraf ediyorum buraya sırf kitap hediyesi var diye geldim
devamını gör...
2614.
dıştan ne kadar rahat olsam bile içimi yiyen bir sürü şey var bu bir itiraf olurmu emin değilim ama bunları yazmak istedim
şöyleki hani olurya onca şey yaşar sonra hiç bir şey olmamış gibi yüzüne gülümsemeni tanınır insanlara karışırsın:') işte bende böyleyim herşeyden çok korktuğum şey ise gelecek kaygısı ya yapamazsam ya başaramazsam bunu nasıl engelleyebilirim:'(
devamını gör...
2615.
martin eden bu zamana kadar okuduğum en güzel, hayatının acımasızlığını, gerçeklerini en iyi yansıtan kitaptır kanımca. yeni bitirdim itiraf etmeden duramadım.
devamını gör...
2616.
bugün benim doğum günüm.
tebriklerinizi alırım.
devamını gör...
2617.
ben normal sözlüğü ekşi sözlükte sansür başlıklarında görmüştüm öncesinde bilmiyordum. orasi bol muhalif falan bilirsiniz işte rte'nin hatta o aralar ekşi sözlük cok eksi açıklamalari vs vardi. sonra normal sözlüğü gördüm ama daha girip bakmadan ekşiye ithafen ekşi degil de normal adını aldığını ve daha islami aktroll bi sözlük olduğunu zannettim. aktrollerin ekşi sözlüğe karşılık normal sözlüğü kurduğunu falan düşünmüştüm shssjss aman yoldaş duymasin sakın
devamını gör...
2618.
arka cam sileceğini solladığım ya da sağladığım arabalara el sallamak için kullanıyorum.
devamını gör...
2619.
iki saattir uyumak için çabalıyorum: "uyumak çaba gerektiren bir eylem olmamalıydı." diyor içimdeki romantik. rasyonel yanlarım ağrıyor, biraz ağlıyor. hele anlamsız, yok yere gözlerime doldu mu koyveriyor kendini. bir bebek gülüşünde, bir nene ölüşünde, fikirlerin her üşüşüşünde, bu memleketin kara ayazlarında her üşüyüşümde, kaybolup bulunmak istemeyişlerimde tutuyor; gözlerimden sökercesine akıyor. kafamın içi düdüklü tencere, senelerdir ötüyor; susturmak nâmümkün. ne mümkün anlam giydirmekler, geçip gitmekler. ben hiç gelmeyecek gemiyi limanda asırlarca beklemiş, beklemekleşmiş, vazgeçmemiş-geçememiş.

varmak rabbim, bana da nasip olur mu?
devamını gör...
2620.
bir duble rakıdan güzel olan bir şey varsa, o da iki duble rakıdır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim