1041.
sözlüğün yeni hâline alışamadım. aşırı mutsuzum. eskiden keyif alıyordum, şimdi elim nereye değse bir şey fırlıyor offff.
çok dertliyim bu yüzden.
sadece foto ve video yüklemek kolaylaşsa yetermiş.
bir de bu renkli mahlas olayının bir ay olması hevesimi kırdı.
niye bir ay ya? 5000 puan üstelik. neyse içimi döktüm kusura bakmayın. *
devamını gör...
1042.
yıllarca sözlüklerde yazıp çizdikten sonra tekrardan itusozluk ya da uludagsozluk gibi yerlerin ilk halini yakaladığımı hissediyorum. ınstagram reklamının ise yaraması da ayrı bir enteresan durum.
devamını gör...
1043.
çok akıllı biri gibi görünsemde aslında saftirigin ta kendisiyim.
devamını gör...
1044.
her ne kadar istemiyorum desemde sevmek ve sevilmek istiyorum gerçekten sevilmek nasıl bir duygu bunu bilmiyorum kimsenin beni seveceğini düşünmüyorum çok aciz bir his.
devamını gör...
1045.
bir simbiyotla yaşıyorum
devamını gör...
1046.
gördüklerim aklımı ziyan ediyor, duyduklarım ise derbeder. yine dimağımın asla bilemeyeceği, çözüp de bulamayacağı bir sürü soru ile uyandım bu sabah. dünyada neden adalet yok sorusuna takılıyorum yine bu sabah, zaten maddi boyutta olan adalet yok evet tamam zira manevi boyutta olmayan bir adaleti maddi boyuta nasıl işleriz ki? insanız bu iğrenç ve adaletsiz bir eşitsizliğe doğuyoruz ve sonra bir dünya eşitlik ilkeleri okuyoruz, inanıyoruz ve inanmak isteyerek çabalıyoruz... oysa tarihin hangi döneminde bir eşitlik sağlandı? güçlü hep kazandı. güçlü gücünü yitirince de hep ziyan oldu. bir kadın gördüm dün bir kadın ki beş çocuğuna çöpten topladığı yiyecekler ile bakan. kendimden de insanlıktan da utandım! kadının tek derdi akşam eve ne yemek götüreyim üzerine kurulmuş bir dünya görüyor musunuz? gündelik takıldığım birçok konu için kendimden insanlığımdan utandım. dünya neden eşitsizlik ve adaletsizlik işe yoğurulmuş bir yer? neden çocuklar eşit şartlarda büyüyemiyor diyorum kendime. bir çocuk sütlerle etlerle beslenip bunlara burun kıvırabiliyorken bir diğeri süt ve et gördüğünde o günü bayramı gelmiş gibi geçirebiliyor. yersiz bir yerdeyiz... neyse, her daim umut etmekten bunalan birisi oldum şu sıralar affola...
devamını gör...
1047.
çevremdeki herkes benim yabancı dil bildiğimi hatta bazıları birkaç dil bildiğimi düşünüyorlar. hiç kimseyi yabancı dil bilmediğime ikna edemiyorum. sebebini sormayın bende bilmiyorum
devamını gör...
1048.
bir gözüm kapandı uykusuzluktan hâlâ buralardayım.
devamını gör...
1049.
kardeşlerim büyüdükçe fizikleri benden daha iyi bir hâl aldı. kendime üzülüyorum. belki de onları küçükken dövdüğüm için "ilahi adalet" diyorum. saçma ama tuhaf geliyor bana en büyük değil de en küçük kardeş gibiyim.
devamını gör...
1050.
ilk fırsatta bombayı patlatacam. umarım beni reddedersin. flörte karşıyım e planlarımda evlilik de yok. düşüncelerimden çıkman lazım. artık seninle alakalı yuva kurma hayalleri benim çok zamanımı almaya başladı. çendan olumlu bir geri dönüş olsa bile ben önünü keseceğim.
devamını gör...
1051.
bazı insanlardan nefret etmem gerekirken edemediğim için kendimden nefret ettiğim zamanlar oluyor maalesef
devamını gör...
1052.
bazen insanlara çok sinirlenebiliyorum, belki kırıcı olabiliyorum. ama gerçek şu ki; ben hiç kimseye kin tutamıyorum, nefret edemiyorum.
kim olursa olsun fark etmiyor. belki bu yüzden defalarca zarar etmişimdir, üzülmüşümdür ama kendimi değiştiremiyorum.
duygusal yaşamayı seviyorum belki de.
devamını gör...
1053.
hep pişmanlıklar var geçmiş ile ilgili içimde. ne desem boş.....
devamını gör...
1054.
bir keresinde kitap zevki ile ilgili bir arkadaşımla tartışmıştık.
ortak arkadaş grubumuza o ay okuduğum kitapları çekip atmıştım ve bu kitaplar tarih, fizik, tıp ve edebiyat konulu kitaplardı. içlerinden bir taneside korku romanıydı. bu arkadaşım " hepside çok boş kitaplar " yazmıştı ( ki kendisi yalnızca romantik kitaplar okuyan ve içerisinde aşk olmayan kitabın kapağını açmayan biri ) . elbette kitap zevkine itirazım yok ama senin okuduğun kitaplardan sen ne öğreniyorsun peki? diye sorduğumda bir ilişkide başarılı olabilirim bu kitapları okuyarak demişti. yani hayat sadece bundan ibaret değil dediğimde; " tabi zaten dünyayı fizik, tarih okuyanlar kurtaracak demişti. tartışmanın bu kısmından sonra daha fazla devam etmeye lüzum görmemiştim.
devamını gör...
1055.
12 yaşımdayken tel tedavisi görmeye başlamıştım ve uzun süre devam etti fakat tedavim bittikten sonra bir çene cerrahına gitme ihtiyacı duymuştum çünkü sürekli süren ağrılarım ve kasılmalarım vardı. bir kaç farklı profesöre gittikten sonra emin oldum ki tamamen yanlış bir tedavi görmüşüm, küçük yaşta bir çocuğun o kadar uzun süreli tedavi görmesi çok yanlışmış, eklemsel rahatsızlık oluşmuş, falan filan. işin özeti bütün tedaviyi tekrar gördüm bir de üstüne ameliyat oldum. elimden gelen tek şey bana yanlış tedavi uygulayan doktorla ilgili devletin hekim sayfasına hikayemi anlatan bir yorum yazmaktı. ( nasıl girişim ama :) kesin iflas etmiştir )
devamını gör...
1056.
haftada 198 saat bodrum katında çalışıyorum asgarinin altında-sigortasız yazıyorum

hemen 'burs' teklif eden oluyor. süper bi olay.

hiçbir acım yok. çok acayip. ama aksi gibi davranırım hep.

babam annemi kesmiş yazıyorum bir gün. teselli memesi doluyor mesaj kutum.

başka bir gün deprem sonrası evsiz kaldım yazıyorum. olaylar gelişiyor.

bugün ailemin trafik kazasında yitip gittiğini yetiştirme yurdunda büyüdüğümü anlatacağım herkese.

baliciydim 16 yaşımda, yurttan kaçmıştım. çok dayak attılar diyorum.

oysa yalan ama süsle hafız. yaz ortaya hikayeni.

taciz de. hemen anaçlık yapan çıkar, herkes kendini bir anlığına da olsa kahraman hissetmek ister.

böyle böyle yazsam ortalama ayda 2 meme 2 burs doğrulturum, bunun farkındayım.

çok seviyorum sosyal medyayı, süper sektör.

ikinci bir yazarlık alıyorum işte adı da 'hüzünbaz kedi' koyuyorum.

çok sevdim, terkedildim diye hikayeler yazıyorum.

para ve meme garanti oluyor, geçiniyoruz çok şükür.

iyi ki varsınız saflarım.
devamını gör...
1057.
bugün son görüsmemizin üzerinden 4 yıl geçti dostum. 4 koca yıl.

beni bilirsin ağlamayı pek sevmem yine de bu gece, gözyaşlarımla doldurduğum kadehi senin için kaldırıyorum. sana ve sensiz geçen 4.yılıma...
iyi ki doğdun birtanem. sevgim, hasretim ve acımla...

merdumgiriz.
devamını gör...
1058.
hayla çizgi film izliyorum
devamını gör...
1059.
dışarıdan o biçim sert ve saçı sakalına karışmış, kaba saba, kas yığını bir erkek olarak görünüyorum ama aşırı duygusalım ben ya. en basit şeylerde gözüm doluyor. 2. dünya savaşı belgeseli izlerken ağladım geçen gün. sadece ağlama değil. duyguların hepsini yoğun şekilde, tutkulu yaşıyorum. iyi kötü bir olay yaşansa çok etkileniyorum duygusal açıdan. bu benim zayıf yönüm müdür, bilemedim, belki de. heyecan yapınca dibine kadar heyecan yapıyorum, kalbim yerinden çıkıyor, sevinince havaya uçuyorum, üzülünce ya da sinirlenince hemen ağlıyorum. bu da böyle bir itiraftı.
devamını gör...
1060.
seni fake hesaptan aşık eden bendim...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim