yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
3941.
arkadaşlar biri yok, gelecek gibi de durmuyor ama gelirse diye kocişimin istediği çantayı alabilmek için zengin olmaya çalışıyorum.
devamını gör...
3942.
bu aralar saçma sapan şeyler yapasım var.
sormadan, sorgulamadan, aaa şu bu ne der demeden.
rutinden sıkıldım sanırım, haydi bakalım.
sormadan, sorgulamadan, aaa şu bu ne der demeden.
rutinden sıkıldım sanırım, haydi bakalım.
devamını gör...
3943.
hayallerimin gercek olmasindan korkuyorum. gercek oldugunda aslinda tedigim seyin onun gercek olmasi olmadigini fsrk ediyorum. ugruna emek verecegim, onun icin ugrasacagim seylerin olmamsi beni korkutuyor.
devamını gör...
3944.
hiçbir şeye değmeyecek birisi olduğunu sonunda anladım ve sonucunda kuş gibi hafif hissediyorum.
devamını gör...
3945.
birinin beni acilen patos baharatlı edition'dan koparması gerek.
ne vakit tv karşısına geçsem tadı damağımda canlanıyor, yemeksepetinden sipariş açıyorum, asgari sepet limitine ulaşacağım diye antin kuntin abur cuburla dolduruyorum evi. abur cubur da sevmem; patos hariç.
ne vakit tv karşısına geçsem tadı damağımda canlanıyor, yemeksepetinden sipariş açıyorum, asgari sepet limitine ulaşacağım diye antin kuntin abur cuburla dolduruyorum evi. abur cubur da sevmem; patos hariç.
devamını gör...
3946.
sanırım nerede olursak olalım hep başka yerde olmanın keyfini hissetmeye çalışacağız. bu dünya soğuyacak mı günün birinde?
devamını gör...
3947.
düşünmesi çok acı ama her gece acaba ne zaman nefes almayı bırakırım diye düşünüyorum. kaybedecek bir şeyim de yok tutunacak bir sebebim de. bu da böyle bir itiraf.
devamını gör...
3948.
berbat, çıkarına göre, mutlu olduğu şekilde yaşamaya çalışan ruhsuz bir insanım bence. huzuru her şeyden üstün tutuyorum. daha mantıklı bir yol varsa onu seçebiliyorum. olaylar, kişiler, durumlar, zamanlama umrumda olmuyor. duygusallık ile duygusuzluk bende birleşmiş gibi ve ikisi de farklı şeyler. bunu bilmek hissetmek acı veriyor. doğrusu ne onu bulmaya çalışarak geçiyor ömür. hiçbir şey ve hiçkimse önemli değil. sadece kendimi ve kendi huzurumu önemsiyorum. birini üzüyor olmam da umrumda olmuyor. çok sevmek çok sevilmek bunlardan bağımsız gibi. birini çok seviyorum mesela ama ilişki zorluk ve ızdırap dolu. sevebileceğim binlerce kolay formu varken gerilim yaşamayı saçma buluyorum. iyi bir formda iken daha kolay bir form sunulsa vazgeçmeyeceğimden emin değilim. denklemlerin basit olması acı veriyor.
devamını gör...
3949.
paralel evrenlere inanmıyorum.
devamını gör...
3950.
ah be yazar değiliz neysee...
devamını gör...
3951.
bir süredir türk kahvesini çay bardağında içiyor, sürekli aynı şarkıları dinliyorum. kütüphaneden aldığım kitabın süresi ise epey geçti, onu da okumuyorum.
devamını gör...
3952.
aaay az önce çok utandığım bir şey oldu, bu başlığa tanım gireceğime şark köşesine tanım girmişim girdiğim tanım şu;
ilgi manyağıyım, megaloman olabilirim.
ilgi manyağıyım, megaloman olabilirim.
devamını gör...
3953.
hassas bir kalbe sahip olmaktan nefret ediyorum.
devamını gör...
3954.
uzun süredir aynı şehirdeyim. her an kolpaçinodaki şahin moduna girebilirim.
devamını gör...
3955.
depresyondayım... depresyon hırkam da yok:( sadece uyumak istiyorum ama misafirler olduğu için uyumaya da gidemiyorum. laf anlatasım da yok kimseye o yüzden her şey yolundaymış gibi davranıyorum.
devamını gör...
3956.
itiraf ediyorum, ben bugün jess ablayı çok özlemiştim. eve dönünce bi nickaltı döşeyeyim dedim. eve döndüm, yemek yedim, çay, kahve derken sözlüğe bi girdim ki ne göreyim? gelmiş benim cankuşum...
döndüğünü görünce nickaltı değil, itiraf tanımı oldu.
hiç muhabbet etmedik lakin tanımları ve buradaki varlığı, huzur veriyor. iyi ki gelmiş.*
not: 404 olabilebilecek bi tanım.
bu şarkı ona gelsin. birazcık duygusalım. ehe...*
döndüğünü görünce nickaltı değil, itiraf tanımı oldu.
hiç muhabbet etmedik lakin tanımları ve buradaki varlığı, huzur veriyor. iyi ki gelmiş.*
not: 404 olabilebilecek bi tanım.
bu şarkı ona gelsin. birazcık duygusalım. ehe...*
devamını gör...
3957.
bugün otobüste yanıma biri oturup telefonla birini aradı. karşıdakinin belli bi kaç sıkıntısı vardı, adam öyle güzel teselli etti ki karşıdakini 5 yıldır hiç kimseden duymadım o sözleri. keşke bana da böyle inanan biri olsa diye iç geçirdim sadece.
devamını gör...
3958.
hala her şeyi düzeltebileceğime inanıyorum ama olmayacak. kabullenmek çok zor
devamını gör...
3959.
bugün kendimle ilgili bir şey daha keşfettim. insanları ve tepkilerini görünce bunu anladım.
bir adam tarafından kırılan kadın öfkeleniyor, tepki veriyor, bağırıyor, hakkını arıyor ve kızıyor. bütün duygularını yaşıyor. yansıtıyor.
bense kırılınca dolum noktasına dek hiç tepki göstermiyorum. yerinde ve zamanında asla öfkeli bir tepki vermiyorum. aksine yanlışını anlayacak mı daha da yanlış yapmaya devam edecek mi ona bakıyorum. bekliyorum bir kez daha aynı yerden kırmasını. bazen de korkudan tepki vermiyorum. sanki yanlışlar değil de sadece benim tepkilerim ilişkiye zarar veriyor gibi davranılıyor. haklılık tartışması yapmak istemediğimden veya beni anlamamasının yaratacağı korkudan da susabiliyorum. ağlasam ben seni üzüyorum tamam bitsin denebiliyor. ya da tepki göstersem ben beceremiyorum senin istediğin düşündüğün gibi biri değilim savunmasına giriliyor. ne ben yerinde zamanında doğru tepkiler verebiliyorum ne de bunu başarmış olsam bile karşımdaki insandan çözüme ulaştırıcı olumlu bir tepki alabiliyorum.
insanlar sana böyle yaptıkça donuklaşabiliyorsun. ne yapsan ne desen yanlış anlayacakmış gibi geliyor.
bir keresinde hayatımın en olumsuz gününü geçirdim. çünkü gerilim dolu bir gündü. o, benimle ve de etrafla tartışmalara, inatlaşmalara girdi. doldum. üstüne buz gibi davranmalar, berbat bir uzaklık ve değersiz hissettirilme derken fenalaştım. çünkü ben idare ederim, sabrederim. çözüm ararım, seçenek sunarım, anı ve yaşananı dağıtmaya çalışırım. bir insanın olumsuzluğunu, kötü ruh halini de taşımaya çalışırım.
orada olması gereken bu değilmiş ama. o an sesini yükseltme demek yerine herkesin içinde bağırıp çağırıp günümü mahvettin, tüm negatifliğini bana yükledin ne haddine deyip onu ortada bırakmak gerekiyormuş. rezillik çıkarmak utanç duymadan olay yaratmak gerekiyormuş. surat asmak yerine gülüşlerimi çalmana ne hakkın var diye öfke patlaması yaşamalıymışım. bense hiçbir şey yokmuş gibi içime atıp uyudum. ertesi günde yok sayarak devam ettim.
çünkü dönüşte benimle, şimdiden konuşalım fenalaşmanın sebebi ben değilim sonra onda da yarın gelip beni suçlarsın, deyip anlaşmaya çalışan biri için değer miydi? yok, öyle bir şey demeyeceğim demiştim sadece. teminat vermiştim.
suçlusun zaten. tek sorun bunu benim deyip dememem mi ? ya da ben hala çok iyi değilken hesap kitap yapmak, kendini kurtarmaya çalışmak ne kadar ahlaki ve vicdani? ben olsam binlerce kez kendimi suçlardım. benim yüzümden oldu değil mi diye sorardım hep. o gece de yatamazdım. ah be keşke o kadar gerginliğin üstüne, kalabalığa seni sokup yanında da buzdan duvar gibi durmasaydım diye söylenip pişmanlıktan deliye dönerdim.
benim yüzümden mi bilmiyorum ama öyle de olabilir şayet öyleyse kusura bakma da dese kafiydi benim için. neden her şeyin en kötüsünü en hak etmeyen en tepki vermeyen ve en sabırlı insanlar yaşar ki. yüzüne vurmuyoruz diye yalansız hatasız yaşadığını düşünen insanlar var. anlık tepkilerim ve sevgimi yenen öfkem olsaydı keşke. her şey daha farklı olurdu.
anlamaya çalışan, neden böyle davrandı ki diye düşünerek zaman harcayan, anlayışla karşılayan, affeden, kötü günü herhalde diyen yanlış yapıyor.
böyle davranamaz, böyle diyemez, böyle düşünemez diye tepki verip tüm öfkeni kusmak gerekiyor. bugün onu gördüm kadınlardan. sakinliğimden kaybediyorum.
bir adam tarafından kırılan kadın öfkeleniyor, tepki veriyor, bağırıyor, hakkını arıyor ve kızıyor. bütün duygularını yaşıyor. yansıtıyor.
bense kırılınca dolum noktasına dek hiç tepki göstermiyorum. yerinde ve zamanında asla öfkeli bir tepki vermiyorum. aksine yanlışını anlayacak mı daha da yanlış yapmaya devam edecek mi ona bakıyorum. bekliyorum bir kez daha aynı yerden kırmasını. bazen de korkudan tepki vermiyorum. sanki yanlışlar değil de sadece benim tepkilerim ilişkiye zarar veriyor gibi davranılıyor. haklılık tartışması yapmak istemediğimden veya beni anlamamasının yaratacağı korkudan da susabiliyorum. ağlasam ben seni üzüyorum tamam bitsin denebiliyor. ya da tepki göstersem ben beceremiyorum senin istediğin düşündüğün gibi biri değilim savunmasına giriliyor. ne ben yerinde zamanında doğru tepkiler verebiliyorum ne de bunu başarmış olsam bile karşımdaki insandan çözüme ulaştırıcı olumlu bir tepki alabiliyorum.
insanlar sana böyle yaptıkça donuklaşabiliyorsun. ne yapsan ne desen yanlış anlayacakmış gibi geliyor.
bir keresinde hayatımın en olumsuz gününü geçirdim. çünkü gerilim dolu bir gündü. o, benimle ve de etrafla tartışmalara, inatlaşmalara girdi. doldum. üstüne buz gibi davranmalar, berbat bir uzaklık ve değersiz hissettirilme derken fenalaştım. çünkü ben idare ederim, sabrederim. çözüm ararım, seçenek sunarım, anı ve yaşananı dağıtmaya çalışırım. bir insanın olumsuzluğunu, kötü ruh halini de taşımaya çalışırım.
orada olması gereken bu değilmiş ama. o an sesini yükseltme demek yerine herkesin içinde bağırıp çağırıp günümü mahvettin, tüm negatifliğini bana yükledin ne haddine deyip onu ortada bırakmak gerekiyormuş. rezillik çıkarmak utanç duymadan olay yaratmak gerekiyormuş. surat asmak yerine gülüşlerimi çalmana ne hakkın var diye öfke patlaması yaşamalıymışım. bense hiçbir şey yokmuş gibi içime atıp uyudum. ertesi günde yok sayarak devam ettim.
çünkü dönüşte benimle, şimdiden konuşalım fenalaşmanın sebebi ben değilim sonra onda da yarın gelip beni suçlarsın, deyip anlaşmaya çalışan biri için değer miydi? yok, öyle bir şey demeyeceğim demiştim sadece. teminat vermiştim.
suçlusun zaten. tek sorun bunu benim deyip dememem mi ? ya da ben hala çok iyi değilken hesap kitap yapmak, kendini kurtarmaya çalışmak ne kadar ahlaki ve vicdani? ben olsam binlerce kez kendimi suçlardım. benim yüzümden oldu değil mi diye sorardım hep. o gece de yatamazdım. ah be keşke o kadar gerginliğin üstüne, kalabalığa seni sokup yanında da buzdan duvar gibi durmasaydım diye söylenip pişmanlıktan deliye dönerdim.
benim yüzümden mi bilmiyorum ama öyle de olabilir şayet öyleyse kusura bakma da dese kafiydi benim için. neden her şeyin en kötüsünü en hak etmeyen en tepki vermeyen ve en sabırlı insanlar yaşar ki. yüzüne vurmuyoruz diye yalansız hatasız yaşadığını düşünen insanlar var. anlık tepkilerim ve sevgimi yenen öfkem olsaydı keşke. her şey daha farklı olurdu.
anlamaya çalışan, neden böyle davrandı ki diye düşünerek zaman harcayan, anlayışla karşılayan, affeden, kötü günü herhalde diyen yanlış yapıyor.
böyle davranamaz, böyle diyemez, böyle düşünemez diye tepki verip tüm öfkeni kusmak gerekiyor. bugün onu gördüm kadınlardan. sakinliğimden kaybediyorum.
devamını gör...
3960.
gelecekten korkuyorum.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276