1481.
bir süredir öfkeliyim. kendini geliştirmeyen, susan, görmezden gelen, vazgeçen insanlara kızıyorum. saygı duymuyorum. haketmiyorlar. hayat ellerimizin arasından kayıp giderken, an be an bilinmeze doğru yol alırken azıcık olsun sorgulamadıkları için çok kızgınım. körü körüne bağlı oldukları herşey için kızgınım. aydınlığımız sönerken bu şımarıklığa hoşgörüyle yaklaşamıyorum. sinerek yol açtıkları korkunç gerçekleri yüzlerine tükürsem yine ses etmezler. nasıl kızmıyım...
devamını gör...
1482.
ben freddie mercury'yim.
devamını gör...
1483.
kötü müzik zevkine sahip insanlardan hoşlanmıyorum. kime göre kötü müzik zevki? bana göre kime göre olacak başka.

deep turkish web sevmeyen insanları da anlamıyorum. küfür ediyorlar diye sevmeyenleri gene hiç anlamıyorum. oradaki küfrü ofansif değerlendirmeye gerek yok. parodi lan bu parodi. yeteneksiz bunlar ve komik değil dersen eyvallah.


parodi, ciddi sayılan bir eserin bir bölümü veya bütününü alaya alarak, biçimini bozmadan ona bambaşka bir özellik vererek biçimle öz arasındaki bu ayrılıktan gülünç etki yaratan bir oyun türü. çoğunlukla edebiyat alanında kullanılmasına rağmen, başta sinema olmak üzere birçok farklı sanat dalında örnekleriyle karşılaşılmıştır.
devamını gör...
1484.
keşke hiç doğmasaydım.
devamını gör...
1485.
aşık oldum.
devamını gör...
1486.
boşluktayım
ne doldurur ne yapmam gerekiyor bilmiyorum yapasım da gelmiyor öylesine yaşıyor gibi hissediyorum bu hissi bilirsiniz.
devamını gör...
1487.
seni çok özlediğimi taaa sabahtan kalma bayat kahveden bir yudum alınca hatırladım....*
devamını gör...
1488.
evde tek yaşamak ne güzel bir durummuş yahu*. bu sıcakta giyinmek zorunda değilsin, müziği mırın kırın duymadan keyfince açabiliyorsun, biranı keyifle yudumlayabiliyorsun. büyük nimet*.
devamını gör...
1489.
bok gibi olduğum zamanlarda bile karşımdaki kişiye gülümseyebiliyorsam bu, karşımdaki kişiyi cok sevdiğim içindir.
devamını gör...
1490.
benim şarkılarımla beni dinliyor, benim gördüklerimle beni izliyor, ben gülüyorsam kahkaha atıyor. üzüldüğümü, sevindiğimi, endişemi, korkumu hissediyor.
sonra bi an oluyor. bi söz, bir bakış.. kafamda kurduğum bütün kuleler yerlebir..
neden önemli bu kadar anlamak diyorum kendime. bırak anlama böyle olması gerekiyor demek ki "de geç" diyorum. ama zamansız da olsa bazı karşılaşmalar insan ruhunu gördüğünü sandığı kişiyi bilmek istemez mi?
insan ömründe kaç kere yaşar, kaç kere hisseder ki böyle.. şansızlığı, şansa çevirmek elimizde değil mi?
çok yoruldum. sigaram bitiyor. uykum geldi.
devamını gör...
1491.
ıtiraf etmeliyim ki şairin tabiriyle yolun yarısına gelmeme rağmen yola hiç çıkmamış gibi hissediyorum.
devamını gör...
1492.
ebem konusunda hassasım.
devamını gör...
1493.
kendimi hiç gibi hissediyorum.
devamını gör...
1494.
o'nu seviyorum karışık bir ruh hali içerisinde lakin kendisinden şüphem yok ki toparlayacak, o'nu bu aralar daha bi özler oldum belki biz oluruz iki yıllık sürecin sonunda bilemiyorum, bilemiyorum sözlük tavsiyesi olan turunculandırsın mesajı.
devamını gör...
1495.
ben büyüdüğümde gaye su akyol ile evlenmek istiyorum.
elden ele uzatıverin şu dileğimi bi zahmet?

(bkz: bi buldurun be)

sana spo diyebilir miyim?
devamını gör...
1496.
bugün iyi yoruldum. iş yorgunluğu değil bu, hem insan işte bu kadar yorulmaz. insanların işini, düzgün yapmaması, anlayışın kalmaması. biz böyle miydik. hep iş ahlakını savunduk. insanlara her şekilde yardımcı olmaya çalıştık ve o zaman herkes öyleydi. şimdi mi .....
devamını gör...
1497.
bir sınırım olsun istiyorum. daha açıklayıcı olması için pazarkule sınır kapısı gibi iptidai, ama samimi, içten, kontrollü, bir yandan incitmeden bir soluk aldıran bir sınır. çünkü benim için önemlisin sen ile umurunda bile değilsine hızla ışınlanmaktan mütevellit başım dönüyor.

hangisi benim, bendim, ben kimim gibi karmaşalar benliğimi tarumar ediyor. hiçbir zaman önemli değilmişim meğer simitine sarılsam, ıssız bir adaya beni sürükleyeceğine eminim.

nasıl güzel bir mavi o?
devamını gör...
1498.
az önce, yıllar sonra onu gördüm, kucağında çocuğuyla...
devamını gör...
1499.
bi daha mi gelicem dünyaya diyerek ve en fazla ne olabilir diye düşündüğümden aklima takilan her seyi yaptım ve hayatım mala döndü düzelmiyor.
devamını gör...
1500.
dört yaşındaki bir yakışıklının ilk patenlerini giymesine yardım ettim dün akşam.
onun o tatlı heyacanına ortak oldum,ya yapamazsam sözünü duyduğumda “beraber düşeriz o zaman,ben ellerini tutuyor olacağım,biz dost olmuştuk ya? ben dostumun elini bırakmam” dedim. “sana güveniyorum” dedi.
bak bak yer elmasına bak cümleye bak “bana güveniyormuş” tebessüm edip ayağa kalkıp patenlerin üzerinde durmaya çalışırken elleri ile sıkıca parmaklarımı sardığında gözlerine baktım ve o tatlı heyecan ile korkuyu gördüm,sesimi çıkarmadım o heyecanı yaşamasını o tatlı düşme korkusunu tadsın istedim.
hayatta kaç kere yaşayacaktı ki bu anı? hatırlarında tatlı bir anı olarak yer etsin istedim. onun tereddütleri benim tebessümüm ile kah vals yaptık kah paten kaydık ama yaptık,aferin bize.
hele o ilk yalnız kaydığında önünde kızıldeniz’i yaran musa gibi bir yürüyüşüm var ki gören 12 kabileyi ardıma takmışım zanneder.
geçen bir saatin ardından onun birşey başarmanın verdiği mutluluk ve benim onun mutluluğu ile mutlu olmam.
ah be çocuk,yaptığımız onca şeye rağmen dünya çok kötü bir yer,sende karşılaşacaksın bu kötüler ile bu kötülükler ile keşke çok daha fazla şey yapıp sana daha güzel bir dünya bırakabilseydim...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim