yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
5361.
belki bu satırları yazdıktan sonra tarafıma yöneltilecek olan türlü linç girişimlerinden kaçmak için moskova' ya taşınmam gerekecek
ama olsun
artık söylemem gerekiyor, doğru zamanın geldiğini hissediyorum
...
tost çok ağır bir yiyecek
gerek içerisine konulan yağ topağı olan kaşar peyniri olsun gerekse dört bir yanına sürülen tereyağ isimli gıda olsun
o kadar ağır bir yiyecek ki tost, yedikten 3 saat sonra bile hala tost yiyormuş gibi hissettiriyor
-bakın lezzetsiz demedim ağır dedim-
bu sebeple gece gelen tost perilerinin yalnızca canimiza kastının olduğunu düşünüyorum veya kanat takmış ruh emici falan da olabilirler
yahut margarin lobisindeki nöbetçi bir esnaf peri kostümü ile semalarda fink atıyor bence
ama olsun
artık söylemem gerekiyor, doğru zamanın geldiğini hissediyorum
...
tost çok ağır bir yiyecek
gerek içerisine konulan yağ topağı olan kaşar peyniri olsun gerekse dört bir yanına sürülen tereyağ isimli gıda olsun
o kadar ağır bir yiyecek ki tost, yedikten 3 saat sonra bile hala tost yiyormuş gibi hissettiriyor
-bakın lezzetsiz demedim ağır dedim-
bu sebeple gece gelen tost perilerinin yalnızca canimiza kastının olduğunu düşünüyorum veya kanat takmış ruh emici falan da olabilirler
yahut margarin lobisindeki nöbetçi bir esnaf peri kostümü ile semalarda fink atıyor bence
devamını gör...
5362.
ortaokuldayken hoşlandığım çocuk için dua okumuştum. duanın adı çevirgeldi:) şu an kahkaha attım
devamını gör...
5363.
komşumun diş ameliyatı vardı, hala dönmediler
başına kötü bir şey geldiğini düşünmenin ötesine geçtim, koltukta kalmış gibi hayal ettim
cenazesini planladım, gömerken yakınlarına neler söyleyeceğimi tasarladım
demezler mi: 'ev alma komşu al' diye.
aha işte! ben gibi komşun olmaz olsun
başına kötü bir şey geldiğini düşünmenin ötesine geçtim, koltukta kalmış gibi hayal ettim
cenazesini planladım, gömerken yakınlarına neler söyleyeceğimi tasarladım
demezler mi: 'ev alma komşu al' diye.
aha işte! ben gibi komşun olmaz olsun
devamını gör...
5364.
cevirgel duasini ben de ortaokul askima okumustum la
devamını gör...
5365.
çok uykum var ve uykumu açmak için yapabileceğim her şeyi yaptım. bıktım gündüz ev işi yapan, misafir ağırlayan ev kızı olup, gece de çalışan kadın olma durumundan. iki kişilik hayat tek bir bedene gerçekten ağır geliyor.
dört saatlik uykuyla yaşamak, kabul etmek istemesem de beni çok yordu.
dört saatlik uykuyla yaşamak, kabul etmek istemesem de beni çok yordu.
devamını gör...
5366.
hayal gücüm aşırı gerçekçi. bankta oturuyorum mesela. sonra gözlerimi kapatıp uçtuğumu düşünüyorum. bir hava boşluğundan geçerken türbülansa giriyorum hayalimde. gerçekte ise götümün üstüne düşmüş oluyorum. kelebek etkisi loadin...
devamını gör...
5367.
içimden gelmeyen istemediğim şeyleri sırf hayır diyemiyorum diye yapmayı bıraktım. daha doğrusu bırakmaya çalışıyorum. bir ünlü demişti adını bilmiyorum; ben ayıp olmasın diye her şeyi yapabilirim! ayıp olmasın diye hayır diyememek bu. lanet bir şey. hayır iyilik meleği falan da değilim ama hayır demek niye bu kadar zor. hayır! hayır! hayır! hayır! çok kolay aslında istemediğiniz her şeye hayır deyin!
devamını gör...
5368.
whatsapp grubunda atar yapmak istiyorum.
yapıp sözlükteki o başlığa şöyle yaptım böyle dedim yeri gelince öyle de demesini bilmeli insan.. diye yazmak istiyorum ama nazar boncuğu gönderdim biraz önce gruba. *
yapıp sözlükteki o başlığa şöyle yaptım böyle dedim yeri gelince öyle de demesini bilmeli insan.. diye yazmak istiyorum ama nazar boncuğu gönderdim biraz önce gruba. *
devamını gör...
5369.
aklima cok şaka geliyor ama bunlari yaparsam en iyi ihtimal kalbiniz benimle olur
devamını gör...
5370.
inatçı değilim.
değilim.
hayır değilim.
gerçekten değilim.
yemin ederim değilim.
diiiliiimmmm.
değilim lan.
değilim ulan.
değiliiiim.
d.e.ğ.i.l.i.m
değilim.
hayır değilim.
gerçekten değilim.
yemin ederim değilim.
diiiliiimmmm.
değilim lan.
değilim ulan.
değiliiiim.
d.e.ğ.i.l.i.m
devamını gör...
5371.
hiç uçağa binmedim.
devamını gör...
5372.
sevilmeyi haketmeyen, yalancı, merhamet, vicdan, empati yoksunu biri ama seviliyor ve özleniyor.
devamını gör...
5373.
zompicikler zompicikler. bi suru zombi yazdim.
devamını gör...
5374.
ben tükendim ya komple
devamını gör...
5375.
hayatım hem karmakarışık hem de çok sade, çokça da yoruldum.
devamını gör...
5376.
bazen sadece annemin dizine yatıp içim çıkana kadar ağlamak istiyorum...
devamını gör...
5377.
gittiğim her yer kötü çünkü gittiğim her yere kötülüğü götüren benim.
devamını gör...
5378.
az önce et kavurma ve bulgur pilavı yerken bir an için kendimi atatürk gibi hissettim. sebebini bilmiyorum. ama ani bir ruh yoklaması gibi yani geçti 5-6 saniye falan sürdü ama bugün bir müddet atatürk'tüm.
devamını gör...
5379.
bu kadar kısa bir hayatın içinde çok fazla ölüm yaşıyoruz, adil değil.
devamını gör...
5380.
buradan bir yandan söylüyor bir yandan bonzai ağaçlarım ile ilgilenirken kimi çiçeklerimi de sprey ile ıslatıp yapraklarını temizliyorum.
kahvemde olmak üzere yavaştan kokusu geliyor burnuma, martılar uçuşuyor tepemde karşımda...
eşim bugün karne alan arkadaşlarının çocuklarına hediyelerini vermeye gitti yalnızım ama bir'im aslında tüm evren ile tüm can ve canlılar ile, hayy sırrının tecelli ettiği her surete bakıp suretin ardında saklanan sevgiliyi görüyorum, öfkem kızgınlığım belki bu kadar ayrı kalışımıza belki damlanın okyanusa dönmeyişine, diyordu ya şair "sevgili, en sevgili ey sevgili uzatma dünya sürgünümü benim"
kadim sözlerde anlamı aşağı yer/düşülen yer olan dünya da ne işim var çözemedim halâ, halâ daha ne diye ayrıldım evren öncesi yerimden bilmiyorum...
ah, maria callas başladı perilerin sesi ile seslenmeye, kahvede oldu iyice yayıldı kokusu ve deniz ve o tuz kokusu...
hayat ne garip, gezi parkında kış günü parkta yatan çocuk gün geldi şatolarda yattı gün geldi yağmur gibi mermi yağdı üzerine kimi zaman adı bile bilinmeyen sadece bir gazete köşesinde ufak harfler ile geçiştirilen ülkelerde.
özdemir asaf geliyor aklıma beni tanımladığını düşündüğüm cümlesi yüzümü kesen kırak bir ayazın kırbacı gibi şaklıyor zihnimde, yüreğimde... "benim anlatmak için çırpındığım gecelerde siz yoktunuz!"
belki olsaydınız zehirlemezdim kendimi bu kadar zehirleyemezdim, tutardınız belki biriniz elimi, derdiniz belki de "yapma çocuk koşma ölüme" sahi dermiydiniz?
kahvem çok güzel olmuş, hayat ne garip demiştim değil mi?
martılar hep uçsunlar...
kahvemde olmak üzere yavaştan kokusu geliyor burnuma, martılar uçuşuyor tepemde karşımda...
eşim bugün karne alan arkadaşlarının çocuklarına hediyelerini vermeye gitti yalnızım ama bir'im aslında tüm evren ile tüm can ve canlılar ile, hayy sırrının tecelli ettiği her surete bakıp suretin ardında saklanan sevgiliyi görüyorum, öfkem kızgınlığım belki bu kadar ayrı kalışımıza belki damlanın okyanusa dönmeyişine, diyordu ya şair "sevgili, en sevgili ey sevgili uzatma dünya sürgünümü benim"
kadim sözlerde anlamı aşağı yer/düşülen yer olan dünya da ne işim var çözemedim halâ, halâ daha ne diye ayrıldım evren öncesi yerimden bilmiyorum...
ah, maria callas başladı perilerin sesi ile seslenmeye, kahvede oldu iyice yayıldı kokusu ve deniz ve o tuz kokusu...
hayat ne garip, gezi parkında kış günü parkta yatan çocuk gün geldi şatolarda yattı gün geldi yağmur gibi mermi yağdı üzerine kimi zaman adı bile bilinmeyen sadece bir gazete köşesinde ufak harfler ile geçiştirilen ülkelerde.
özdemir asaf geliyor aklıma beni tanımladığını düşündüğüm cümlesi yüzümü kesen kırak bir ayazın kırbacı gibi şaklıyor zihnimde, yüreğimde... "benim anlatmak için çırpındığım gecelerde siz yoktunuz!"
belki olsaydınız zehirlemezdim kendimi bu kadar zehirleyemezdim, tutardınız belki biriniz elimi, derdiniz belki de "yapma çocuk koşma ölüme" sahi dermiydiniz?
kahvem çok güzel olmuş, hayat ne garip demiştim değil mi?
martılar hep uçsunlar...
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
277
278
279
280
281
282
283
284