2961.
kuzenimin platonik takıldığı çocuğu işletmek için benim açık hesabımdan yazdı. konuşmayı o başlattı sonra biraz devam ettirdim. bir sonraki gün 'boşver konuşma' dedi. ama çocuk bana geri dönüş yaptı. biz çocukla muhabbeti ilerlettik. ama kuzenimin bundan haberi yoktu. üzülmesin ve yanlış anlamasın diye bir şey demedim. !"bilgilendirme, ben çocuğu kesinlikle love işleri içinde sevmiyorum, öylesine yazıyorum"!
neyse öğrendi, iki gün oldu konuşmuyoruz.
devamını gör...
2962.
ölmüş eşeğin solmuş billur gibi biriyim galiba.
devamını gör...
2963.
iyi adamım ben aslında.
sert ve ukala göründüğüme bakmayın.
devamını gör...
2964.
çok korkağım cesurum demek isterdim
devamını gör...
2965.
çok heyecanlıyım iyi bir şey için ama kötü senaryolar oynamaya başladı bile kafada.

tecrübelerin sönükleştirdiği bazı duygular içerisindeyim ama yılmak yok.
devamını gör...
2966.
ne kadar cok cabuk baglanan bi yapim olsada disariya kolayca vazgecebilen tek kalemde silebilen biri gibi gorunmeye calisiyorum. cunku onlardan vazgecemeyecegini gosterince daha cok ustune gelip seni ondan vurmaya calisiyolar insanlar. hal boyle oluncada bazen yanlis anlasiliyorum. hic uzulmedigimi dusunmedigimi sevmedigimi falan dusunuyolar. halbuki acinin icinden geciyorum o surede. cabuk ve kolay bi sekilde kurdugum* hayallerimi kendim zar zor yikmaya calisiyorum. iflah olmaz bi salak olmak cok zor...
devamını gör...
2967.
hayli saskinim kendime. zihnimin dongusel olarak devam ede gelen o kaotik yapisina karsin, ruhsal olarak bu kadar durgun, duragan nasil kalabiliyorum cozemiyorum...

sanirim hayatimin donum noktasinin tam da icindeyim. ve yeni baslangicimdaki suyun derinligine dair hic bir fikrim yok. bu bilinmezligin verdigi o minicik urkeklik, hapisaneden refakat edecek bir mahkumun yasadigi tedirginlige denk zannimca. yeni baslangica karsi bir hevesle karisik bir merak var ama bir yanim da disarida akip giden hayata karsi hayli cekingen. ve ben esasen bildigi cehennemi, bilmedigi cennete degismeyecek kadar konfor yanlisi, aldigi her karari on kere gozden gecirecek kadar risk dusmaniyim.

yani bu bilinmezlik normal sartlar altinda ruhsal bir telasa, arkasi kesilmeyecek soru ve tedirginliklere beni itmesi gerekir/di. ama cok garip! olabildigince sakin ve dinginim. hem de bir duzine sorumlulukta sirtimdayken. arkami yaslayabilecek hicbir dayanagim yokken. olabildigince yalnizken... sahi ben neden bu kadar sakinim?..
devamını gör...
2968.
her şeyi heba edip tüketiyorum. beş sene önce bugüne baktığımda evliydim, dört sene önce baktığımda zengindim, üç sene önce baktığımda orta şekerli bir maaşla mutluydum, iki sene önce baktığımda askerdeydim, geçen sene ise bakamıyordum. şu an askerde bile değilim.
devamını gör...
2969.
yıllardır merak ettiğim ama hiç sormayı düşünmediğim bir şeyin cevabını, an itibariyle sözlükte gezerken aldım.

itiraf edelim hanımlar hepimiz bunu merak ediyorduk. *
devamını gör...
2970.
çok kafamda kuruyorum bunun kadar berbat bisey yok ya
devamını gör...
2971.
(bkz: kadın yazarlardan erkek yazarlara sorular) ve (bkz: erkek yazarlardan kadın yazarlara sorular) başlıklarına tezgah açıp gelen bütün soruları cevaplayan majesteleri, ekselansları ve polat alemdarlarına hayret ediyorum. sizler gerçekten eğitilmezsiniz. acilen sözlük kullanmayı öğrenmeleri dileklerimle.

(bkz: majesteleri ve ekselansları)
şarkı için çilekli link
devamını gör...
2972.
gibi dizisi hiç sarmadı ve feyyaz yiğit'i kitaplarını okurken çok eğlenmeme rağmen mizahı bana artık hiç çekici gelmiyor.
herkes çok seviyor ben anlamadım. bu da günün en dandik ve gereksiz itirafı olarak tozlu sözlük raflarında dursun.
devamını gör...
2973.
bir süre sigara kullandım, bir süre dediğim çok kısa bir süre, şöyle 1.5 ay gibi. sonra bıraktım, sıkıldım. iki hafta dudağımda iltihap, boğazımda ve ağız içinde yara, diş etlerinde aşırı kanama-hassasiyetle uğraştım. internette araştırmalarım üzerine çok sık rastlanan bir durummuş. bunu da kimseden duymadım sigarayı bıraktım ağzım burnum yara içinde kaldı diye. vay be dedim kendi kendime. bıraktıktan sonrası bile zulüm.
devamını gör...
2974.
küçükken günlük tutardım ama mutlu hissettiğim günleri ayrı bir deftere mutsuz olduğum günleri ayrı bi deftere yazardım. bi gün baktım mutlu olduğum günleri yazdığım günlük sadece 42 sayfayken mutsuz olduğum günleri yazdığım günlükler cilt haline gelmiş. sonrada bıraktım zaten yazmadım.
devamını gör...
2975.
#1958767 bir meslektaşınız olarak haddim olmasa da fikrimi belirtmek istiyorum. kendi yurtdışına gitmeme sebebim saydığınız onlarca sebeple tamamen aynıydı ama derin bir şekilde düşününce gitmek istemediğimi ve başka hiçbir sebep olmadığını gördüm. ancak bana sorarsanız çok idealist değilseniz ve parmakla gösterilecek kadar bölümünüzde aranan biri değilseniz bütün prosedürleri halledip bir an önce gidin.
devamını gör...
2976.
hikayeler anılar insanların yaşantısından kesitler. çocukluğumdan beri insanların anılarını dinlemeyi pek severim. ana konusu o bana şunu dedi ben de sonra bunu dedim tarzında vasat diyaloglar olanlar haricinde. ilginç bir olay, durum, deneyimler. düşünsene yaşanmış bir olay bu hani olmuş bu gerçekten ve anlatan kendi duyguları ve olaya dair fikirleriyle süsleyerek anlatıyor. dinlemeyi seviyorum böyle hikayeleri. lakin bir anlattıkları mekan ya da olayı ben yaşarsam benim de öyle coşkulu hissedeceğim fikri bir yanılgı imiş. bu yeni keşfettiğim bir şey değil aslında ama bu ara aklıma düşüyor. mesela üniversitedeki anılarını anne ve babam öyle coşkuyla anlatırlardı ki arkadaşlarıyla yaşadıkları maceralar, hocayı bozmaları, yurttaki keyifli sohbetler ben de iple çekerdim üniversiteye gitmeyi. gittim bitti okul bir kaç yıl önce. hiç beklediğim gibi değildi diyebilirim ele alırsam tamam güzel anılarım oldu özellikle son iki senem keyifliydi ama beklenti hayır onu karşılamıyor.

bu bir örnek sadece bu defalarca başıma geldi. insanlar anlatıyor anılarını keyifle dinliyorum ama eskisi gibi beni o yaşamadığım olaya duruma dair pek heyecanlandırmıyor ben tecrübe etsem böylesi bir coşku hissetmeyeceğim hatta keyifli bile gelmeyecek muhtemelen defalarca tecrübe ettim. anlatmadıkları halde keyif aldığım durumlar da oldu elbet bira ve metal müzik ve yazmak mesela. sonra düşünüyorum acaba insanlar için hoş anılar hep böylesi coşkulu parlak mıdır? abartıyorlar mı yoksa öyle mi hissediyorlar? sanırım çoğu abartmıyor gözlerindeki ışıltıdan anlaşılıyor. aynı olayları yaşasak ta öyle farklı olabiliyor ki değerlendirmelerimiz, içsel coşkularımız ve olaya dair yorumlarımız. o sebepten bir süredir insanlar istedikleri kadar coşkuyla anlatsınlar anılarını bodrumda tatil mükemmeldi ya da şu yemek müthiştir zerre inanmak gelmez içimden maalesef tutmuyor kardeşim çünkü tamam keyiflidir ama o kadar değildir öyle düsünürüm. ben yaşasam aynı durumu böyle hissettirmeyecek bu ihtimal yüzde doksandan da fazladır. en son dayım balkan gezisini anlattı. bosna hersek sırbıstan ukrayna gezmiş güzel güzel anlatıyor yine düştü aklıma önce coşkulu hissettim. ben de gideceğim de muhtemelen fırsat bulur bulmaz ama senin kadar keyif alacak mıyım almayacağım muhtemelen.
devamını gör...
2977.
ben aslında erkek değilim.
devamını gör...
2978.
ben aslında yoğum.
devamını gör...
2979.
bi girdabın içindeyiz , ne çıkabiliyoruz ne batabiliyoruz. aynı şeylerin etrafında dönüp duruyoruz. korktuğumuz ne varsa başımıza geliyo. istemediğimiz , uzak olsun dediğimiz her şeyi yaşıyoruz. yoruluyoruz. yoruyoruz. mutlu değiliz. mutsuz olmaya alıştığımız için mutsuz olduğumuzun farkında da değiliz. sanki olması gereken buymuş gibi.




bi şeyler yaşanıyo , konu ne olursa olsun. herkes hayatına devam ederken , herkes normale dönerken , herkes yoluna bakarken , ben boğuluyorum o anormallikte. ne yoluma bakabiliyorum ne olduğum yerde kalabiliyorum. nefes alıyorum. ve zaman geçiyo işte. buna da yaşamak diyorum. yaşıyorum. herkesin içinde savaşları var , herkesin hesapları var. ama niye benim yokmuş gibi davranılıyo anlamıyorum. ben de insanım , hani benim de var bazı savaşlarım bazı hesaplaşmalarım. yorgunum. ama kimse farkında değil. olmasınlar da. ama daha fazla yormasınlar da.
devamını gör...
2980.
öl artık dediğim insanlar mevcut. daha sonrasında ciddi ciddi gelen vicdan azabı. gamsızlığa bağlayıp düşünmemeye çalışma evresi. böyle değildim, ama sınırları zorlamayı seviyorsunuz. yeminle defolup gitsem şu dünyadan diyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim