4781.
(bkz: şehrin azizleri-benden adam olmaz)
devamını gör...
4782.
ıtiraf köşesini okumak beni çoğu zaman üzüyor
devamını gör...
4783.
mesleğimi bırakmak istiyorum.
eskiden kendimi kandıracak sebepler buluyordum ama son zamanlarda iyiden iyiye batmaya başladı bana.
devamını gör...
4784.
troy filmini ilk kez bu gece izledim. orjinalini diye şerh düşeyim. yoksa osmancık denizi’ni yeniden görüp tüm ayılığımı meydana koyarak destek istemek mükemmeldi.

yıllar yılı bu filmin gömülüşünü işittim. şahane filmmiş ya. niye beğenmediniz?
devamını gör...
4785.
deprem olduğunda akrabalarla beraber köye gitmiştik köydeki ev bizim değildi ama bizi de misafir ettiler. çok samimi olmalarına rağmen onların eşyalarını kullanmak o zaman için zoruma gitmisti benim kendi eşyalarım vardı normalde evimde. havanın biraz güzel olduğu bir ara tarlanın içine kadar yürümüştüm. ağlayarak ettiğim dua tam şuydu: nolur beni başkalarının eşyalarını kullanmak zorunda bırakma yeniden. eşyalarımiz o evle beraber ezilip gitmesin.( o ara daha evlerden hiçbir şey alamiyorduk sonra eşyaları çıkardık şükür ama). o an bu duayı ettiğimde gerçekten bu durumun nasıl bir şey olduğunun farkında değildim, gel gör ki bir senedir başka bir akrabamin dayalı döşeli evindeyim. kullandığım bardak, tabak, çatal benim değil. evin en ufak sorununu hemen kendimizce halletmeye çalışıyoruz hatta. akrabalar dönünce evi kötü bulmasın diye. düşündükçe çıldıracak gibi oluyorum. ait hissetmemek ne kadar iğrenç bir duyguymus.
devamını gör...
4786.
tüm hayatım üzerime yıkılıyor. nefes almak değil nefessiz kalmak zorundayım.
devamını gör...
4787.
yolumu aydınlatan gözlerinde ki ışığı, yanındayken dünyadan kopup sadece onu muazzam bir tablo gibi seyre dalmayı, yüzünün her ayrıntısını ezberlemeyi, kokusunu çok özledim.
devamını gör...
4788.
başarmaya yaklaşmaya çalışmıyorum, üşengecim ve bu şekilde davranırsam başaramayacağım...
devamını gör...
4789.
üşüyorum...*
devamını gör...
4790.
pek çok şeyden tiksiniyorum. hayatta iyi diye lanse edilen şeylerin %95 inin gtten uydurma eften püften şeyler olduğu kanaatindeyim. yıllarca "benim gibi düşünen bir sürü insan vardır, neticede mutsuz insan çok" diye düşünmüş olsam da zamanla fark ettim ki kimse benimle aynı tiksinti veya reddetme düzeyinde değil. ben denk gelmedim yani. evet bir sürü mutsuz var ama bunlar bir köşeye sinip keşke ben de diğer herkes gibi olabilsem diye ağlaşıyorlar.

yani bu huylarımla kendimi övüyorum gibi anlaşılmasın öyle birine rastlamadım sadece. herkesin eften püften skindirik hayalleri, tutkuları falan var. mutlu olmak için bir tarafını yırtmaya çok meyilliler. aman mutlu olayım da neyden olursa olsun kafası... oysa bunlardan arınmış yüce zihinler(yo hala kendimi övmüyorum) görmek isterdim bu dünyada. skindirik şeylerin peşinde aciz olanları değil.
devamını gör...
4791.
hiçbir zaman ellerimi bırakarak bisiklet süremedim. çocukluğumdan beri denemeye çalışıyorum ama yapamıyorum. defalarca düştüm buna yeltenirken. olmuyor. şu hayatta başarabilmeyi en çok istediğim şeylerden biridir. ve bir de fazla nahiflikten ölen insanları hep çok sevmişimdir. ne alaka bilmiyorum.
devamını gör...
4792.
sözlük kütüphanesinden kitap talep etmek yerine sayın yazarların yakasına yapışıp istediğim kitabın epub ya da pdf halini almak daha fazla işime geliyor. hatta son zamanlarda kütüphanenin bu şekilde kitap göndermesi çok daha mantıklı geliyor. bir kitabı bin kişi ister, bir kişi alır konusu üzücü.
devamını gör...
4793.
ilkokul ikide köye gitmiştik, benden üç yaş büyük biri ile evde yalnız kalınca seksin her şeyini denedik, sonra yıllar boyu utandık
devamını gör...
4794.
hiç değmeyecek insanlara verdiğim değeri toplasam buradan muğla'ya yol olur. ders de almıyorum hiç. bir hak ettiğine bak, bir de benim yaptığıma... meh!
devamını gör...
4795.
son zamanlarda populer olmus bastan ayaga igrenc bi sarkiyi sirf beatini ve ritmini begendim diye tekrar tekrar dinliyorum, cok utanıyorum kimsenin haberi yok ekranda görünecek diye de korkuyorum... dopamin arayisi bazen boyle cirkin gorunebilir
devamını gör...
4796.
hiç değmeyecek insanlara verdiğim değeri toplasam buradan kars'a yol olur. ben dersimi alıyorum ama. derslere iyi çalışmak lazım, yoksa çakarsın di mi...
devamını gör...
4797.
bazen bazı şeylerin çok iyi gitmesi beni mutsuz ve tedirgin ediyor.
devamını gör...
4798.
özlemişim sözlüğün bu gereksiz kaos ortamını
devamını gör...
4799.
merhaba sözlük. buraya ara sıra yaşadığım buhranı anlamlı ya da anlamsız, naçizane betimlermelerle yazmak istiyorum. her şey bir yana, samimi bir itiraf ve giri olduğunu söylemeden geçmeyeyim.

son zamanlarda kemoterapi gören ve mental olarak bunun üstesinden gelebilmiş durumda olan biriyim. bir şekilde idare ediyorum, idame ettiriyorum hayatımı. mesele kanser olmamdan ziyade hissettirdiği acıların, kullandığım ilaçların yan etkilerinin; zihniminde ve kalbimde bıraktığı etkileri benim nasıl yorumladığım. çok da uzatmadan bunu dilim döndüğünce anlatmak istiyorum.

işte bazen gözüm görmüyor, kulaklarım duymuyor yani kısacası algılarım tümüyle kapalı gibiyim. komadayım sanki. karanlıkta, özgürce her yere her şekilde hareket edilebilir durumdayım. ama kimse yok! görüntü yok! flaş yok! ses yok! iz yok! toz yok! yok oğlu yok! hissettiğim tek şey kalbimdeki anlamsız sıcaklık. aort damarım yakı bandıyla sarılmış gibi. içimdeki soğuklukla, umutsuzlukla, kalp kırıklıklarıyla mücadele eden bir yakı bandı*.

işte bazen de bu karanlıktan çıkarcasına "aaa..." şeklinde haykırıyor iç sesim öyle anlamsızca. sanki geçmiş hayat dostlarıma hayali düşüncelerle bir coşkulu konser veriyorum. uyurken tavana bakıyorum. nesneler, eşyalar eriyip bir forma dönüşüyor önümde. özlediğim anlar, insanlar o forma girip canlanıyor. bilemiyorum altan bunlar ne kadar anlamlı ya da anlamsız.

düşüncelerde konser vermek evet...
kendimi en iyi pink floyd konserinde nick mason'un* yerine koyunca hissediyorum. david* amcam gitarı ağlatıp o davudi sesiyle start yapıp roger waters'ın yazdığı şarkının nakaratında yükselince ben de bateri zillerine abanıyor, adeta rahatlıyorum. o esnada hoşlandığım kızın konserde en önde bana hayran hayran baktığını düşünüp ona göz kırpıyorum*. sonra bu rahatlama yerini bir dinginlik ve huzura bırakıyor. ağlamıyorum, sadece gözüme toz kaçıyor. alerjik rinitim son tahlilde.

son olarak dostlar, bana bu giriyi gece gece yazdıran güzel bir pink floyd şarkısıyla iyi geceler diyor, artık ben de yavaştan uyumaya gidiyorum.*.
devamını gör...
4800.
çok yaşlı biri olduğuma herkesi inandırdım.. ah bir de kendimi inandırsam...!
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim