2821.
"boyle olmasini istemezdim ama hep olurdu. dunyanin butun kizilderilileri yenilir, spartakus kaybeder, gun batarken sararir, kuslar doner, sadri alisik denilen hergele, her filminde aglardi. o agladikca ben de aglardim. nedenimi bilmez aglardim. agladikca sadriye kil kapar gicik olurdum. ucuncu sahis olarak kalisina, hep gidici kadinlari sevisine, bu gidiciliklerin bir mecburiyet gibi durusuna, sadrinin bu mecburiyetlere, giden kisinin ozgurlugu olarak bakip, ona ihanet etmemek icin kendine ihanet edisine. "

(bkz: fakat bu derin bir tutku müzeyyen)
devamını gör...
2822.
bugüne kadar hiçbir partiye oy vermedim. insanları sevmiyorum. kapak fotosu yapcam bu entry'i. teşikkürler.
devamını gör...
2823.
taliban'a katılma teklifi aldım. çok kararsızım, yardımlarınızı bekliyorum.
devamını gör...
2824.
eskiden bi itirafnoktakom mu ne vardı, hala var mı acaba? bi bakim olmazsa aklıma geldi şu başlığı görünce. ama itiraf gibi itiraflar okuyamadım burada maalesef. hadi ama, bu kadar mı imajınızı düşünüyorsunuz? saçma bir anonim yazar hesabınızı belli bir saygınlık ve dokunulmazlık seviyesinde tutmak için, yediğiniz shitleri anlatmıyorsunuz değil mi?

ara ara gelip okuyacağım buraları, hakkını vermiş olanlara şukusunu vereceğim. öyle yok efenim "evet aşıkım, aman işte ondan nefret eddim böyle düşündüm itiraf ediyom" filan, bunlar itiraf değil, bunlar zikik hezeyanlarınız.

kaybolmayın bi yere, geleceğim birazdan ha. belki ben de bi şeyleri itiraf ederim. meselaaaa....
azzz sonraa...
devamını gör...
2825.
sosyal medyada, takip ettiğim ilk kişi, bugün takipten çıktığım ilk kişi oldu.
hayatımın hep bir köşesindeydi, uzaktı ama bir o kadar da yakındı.
ama şimdi hem uzak hem de ulaşılmaz.
devamını gör...
2826.
insan ilişkilerini anlamıyorum. önceden anlıyordum ama artık anlamıyorum değil, hiçbir zaman anlayamadım. her gün birine nasıl olduğunu sormak ya da kötü bir anında teselli etmek garip geliyor. insan nasıl teselli edilir ki? ben hiç üzgün bir anımda teselli edilebildiğimi hatırlamıyorum.
en yakın arkadaşım bu nedenle küstü bana. artık beni taşıyamadığını söyledi. duygularımı da abartıyormuşum. kendi dünyamda kaybolduğumu ve dışarıdan gelen sese kulak vermediğimi söyledi. o dünya beni çeşitli endişelere ve anksiyetelere boğuyor hem kendimi hem karşımdaki insanı çıkmaza sokuyormuşum. insanlar yoruluyormuş bana yardım etmeye çalışırken çünkü onlara izin vermeyip kendi kötülüğüme boğuluyormuşum.
sonuç olarak psikolojik destek almaya karar verdim. belediyenin psikolojik destek hizmeti varmış. aslında evden de verilebilirmiş bu hizmet ama ben gitmeyi tercih edeceğim. aile bireylerimin yaşadıklarımı, üzüntülerimi öğrenmesini istemiyorum. daha önce fobilerim için destek aldım ancak ilk defa direkt olarak kendim için bir talebim var. gergin ve hüzünlü hissediyorum kendimi. fobilerde işe yarayan bilim, buna da şifa olur herhalde.
bir de psikolojik destek almak fikri biraz canımı sıkıyor. biliyorum böyle bir durumda herkes destek almalı ama kaç kişi alıyor? alanlara toplumun bakışı nasıl? toplum bakışını umursamamak ne derece yapılabilir? psikologla iletişimim nasıl olacak? o da bana yardım etmeyi yük olarak görecek mi? ağlamadan kendimi anlatmayı başarabilecek miyim? insanların "geçer" dedikleri şeyler niçin bende geçmiyor? kafamda milyon tane soru var.
devamını gör...
2827.
ya nefret edeceksin, ya seveceksin. ikisini birden yapmaya kalkarsan orta yerden çatlarsın, ikiye bölünürsün.
çatlamaktan veya ikiye bölünmekten de ötesi bir durumdur. paramparça oluyor insan. toparlaması imkansızdır.
devamını gör...
2828.
çalışmak çok zor bide üstüne zamlar geldi iyice sıyırdım.
devamını gör...
2829.
profiline girdiğim yazar instagram hesabını paylaşmışsa "aaa bot değil belli ki bir insan" diye sevinip hemen hesabına bakıyorum. sağ olsunlar bazıları herkese açık bırakmış, bazıları fake atıyor, ama en ayar olduğum kahve-kitap ıvır zıvır hesabını paylaşanlar... ben o hesaba seni görmek için geliyorum kahve-defter-duvar-çiçek-kedi burada da var az saygı duy az değer ver...
neysecime hesap açtığımda eklerim artık, bazılarınız çok iyi kullanıyor.
devamını gör...
2830.
fazla öfkeliyim, çünkü seni bir daha göremeyeceğimi daha da idrak ettikçe sığamaz oluyorum hiçbir yere. öfkem sönünce öylece duruyorum. seni çok özledim.
devamını gör...
2831.
ben aşık olmadım hiç sana çünkü seni seversem bir gün gideceğini biliyordum.. diye hep anlattım kendime ama yalan hepsi yalan seni çok sevdim. fakat seni affedemedim yaptıklarından sonra, defalarca kez kırmıştık birbirimizi daha fazla kırmaya lüzumu yoktu. ama senin yerine de alamadım başkasını bir kez delinen duvarın yeri tekrar dolmuyor izi kalıyor da ondan. yeniden birini tanımaya ve onunla bir ilişkiye başlamaya da gücüm yok. tekrar gelmenide istemiyorum ama özlüyorum sadece...
devamını gör...
2832.
seviyorum deli gibi çok seviyorum seni ama o kadar çok ayrılıp barıştık ki bir daha ne başkası ile birşey yaşamaya, ne de seninle tekrardan aynı şeyleri yaşama korkusu ile barışmaya cesaretim kalmadı. ama sen bana tekrar barışıcaz ve evlenicez dedin bende buraya yazıyorum eğer evlenirsek diye burada anı olarak kalsın.
devamını gör...
2833.
çok yorulduk. hızlı yazıyorum yazım hataları çok olacaktır. bir hışımla buraya içimi dökmek istiyorum. hatalarım hayatta olduğu gibi bu yazıda da olacaktır.
zaman geçiyor bazı şeyler çok değişiyor bazıları hiç değişmiyordu. temellerim vardı kitap gibi, değişim yaratmak gibi, güzellik katmak gibi. ee peki bunca zaman sonra ne oldu? tabi herkes köşesini kapmış iyiler bu savaşı kaybetmiş. iyi bir insandım aynaya bakar ben iyi biriyim derdim. lakin artık durum tersi kötü biriymişim ve kötülük yapıyorum gibime geliyor. mübah diye her türlü aracı amaçlarım için kullandım. insanları tanımak yordu tabi ki de beni. bu karmaşık cümleler zihnimin garipliğini pekala yansıtıyor. elbette anlaşılma kaygım baya azaldı o yüzden iyi ifade etmiyorum kendimi. yazmak istedim yazdım.
yıllar geçti hayallerim boşa çıktı 24 yaşıma geldim elime hiçbir şey geçmedi. evet yüzlerce insana dokunduk ama ne için ne oldu ben yine yalnızım düşüncelerimle veya hallerimle. odamda sigara dumanım arasında içki şişeleri arasında gebermekten korkuyorum. başım dönüyor ne yapsam ne etsem bilmiyorum. ait değilim sanki hiçbir yere ve hiçbir şeye. ne istediğimi de bilmiyorum. eskiden insanlar iyi gelirdi insanlara ama artık dünya böyle bir yer değil yara görünce bir çizikte biz atıyoruz o yaraya. niye böyle olduk.

çocukları görünce gözüm doluyor ağlamak istiyorum. yani biz bu çocuklara iyi bir dünya bırakmadık. tek başlarına rahatça sokakta bile gezemedikleri, ekonomik sıkıntılarla hayallerini gerçekleştiremedikleri bir dünya bekliyor bu çocukları. bunu düşündükçe çıldırıyorum. umut çocuklardaydı ama umut yoktu. sadece acımızı uzatan anlamsız bir his vardı ruhumuzda.

karamsar değilim. bilmiyorum işte bilmiyorum ne olup bitiyor.
devamını gör...
2834.
erkeklerin itirafta falan bulunmamasi gereken alan.
okumuyoruz olm sizin itiraflarinizi dertlerinizi, tumden zaman kaybisiniz!
devamını gör...
2835.
bitki çayımı içtim uyuyorum ben beyler.
papatyanın kokusu ağır geliyor son zamanlarda.
adaçayı desen sert geliyor.
portakal çayı iyi geliyor. öyle işte.
devamını gör...
2836.
hani siz sözlüğe fotoğraf atıyosunuz ya, ben o fotoğrafın merkezinde olan şeye odaklanmak yerine, dibine bucağına kıyısına köşesine bakıyorum. dikkat edin. sadece sözlükle kısıtlı değil bu. eski poz fotoğraflar dahil. geçenlerde birisi çiçek fotoğrafı yüklemiş ama çimlerin arasındaki karıncalar daha şahaneydi. zoom yapın.
devamını gör...
2837.
küçük değişiklikler yapıp onlara odaklanmak, şimdilik hayattaki felsefem. mutluluğu gereğinden zor gördüğüme inanıyorum. bu kadar zor, karmaşık bir şey değil. asıl sağlıksız, hastalıklı bir şekilde takılan bizim zihnimiz. maşallah mübareği öyle bir programlamisiz ki sırf bize zarar vermesi üzerine. arkadaşlar vallahi şaka değil, ömrünüzden götürür, kariyerinizden götürür, kişiliğinizden götürür. hayat orada akıyor. cik şu zihninden. sadece hayatı yaşa, bir şeyleri düşünme artık, önüne geldikçe önüne geleni hallet. şimdilik bu kadar.
devamını gör...
2838.
ölümlü korkularımdan sonra en büyük korkularım arasında yakın bir arkadaşımla sevgili olmak var. benim beton gibi halime aşina olduklarından, onunla sevgili olacaklarını ve ilişkimiz bitince arkadaşlığın süreceğini düşüneceklerdir muhtemelen. halbuki bir ilişki içinde metale dönüştüğümü görecekler. şu an bir yanlışın ucundayım. duygusal olarak çok zor bir zamandan geçiyorum ama kimse farkında değil. benim sağlıklı olduğumu, standart flörtöz yahudi karı olduğumu sanıyorlar. büyük bir yanlış yapmaktan korkuyorum. bu his çok ikiyüzlüce geliyor. birinden hoşlanınca direkt söylemek gerek bence. bana bunu çok sonra söylediklerinde ne yapacağımı bilemiyorum, ne düşüneceğimi de. duygusal boşluğumu daha önce adamlarla doldurdum, karşılıklı yarar sağladık, kimse kimseyi kandırmadı. şu ansa, ka**h****p*lik yapmak istemiyorum. benden hoşlanan birine sırf iyi hissetmek için olumlu dönüş yapamam. çünkü zaten iyi hissedeceğim yok. kimseyle konuşamıyorum. yarın başka bir yakın arkadaşımla buluşacağız. hep hava su konuşacağız yine. kötüyüm desem de anlatamıyorum zaten anlamıyorlar. hiç tanımadığım biriyle uzun yola gitmeye ihtiyacım var, yolun sonunda ortadan kaybolmasıyla beni kahredecek birine. çok konuştum, burda olsa mühim bir şey söylemişim gibi hayran hayran dinlerdi beni. aynaya bakıyorum, onun bende ne bulduğunu anlayamıyorum.
beni o kadar çok seviyordu ki... ben yardım isteyemezdim, derdim ne söyleyemezdim. o yardım ederdi, edemezse de yanımda olurdu. o derdini söyleyecek olduğunda sustururdum, karşı da koyamazdı bana. düşündükçe anlam veremiyorum. tuttuğununuz o eli bir daha tutamayacak olmak çok garip bir his. beyin omurilik sıvımı burnumda getiren bir his. sanki ölmüş gibiyim, yaşayanların arasında dolaşıp onlara çarpıyorum. gülüyorum filan ama, dışarıdan bir gözle de kendimi seyreder gibiyim. kokun burnumda, özlemin içimde. hâlâ nasıl ağlamadığıma şaşıyorum, sen böyle makinayı nasıl sevdin? çık gel bir yerden söz veriyorum paylamayacağım seni. "bu zulmü neden yaşattın?" demeyeceğim. sağlam iki tokat atarım en fazla... sonra bir daha yüzüne bakmam değil mi?

gerçekten her şekilde bitti mi hikayemiz? umarım başka bir evrende ilvıs'ınla mutlusundur, mutluyuzdur. sana bu kadar eziyet etmemişimdir. seni çok özledim.
devamını gör...
2839.
senden sıkıldım sözlük zira artık bir sözlük müsün forum musun bu ayrımı yapamıyorum. yapamıyorum zira sen de yapamıyorsun. ha bu başlık da bir sözlük başlığı değil ve bu yazdığım entry de sözlük formatına uyan bir entry değil. beni kendine mi benzettin bilmiyorum ama bu gidişat canımı sıkıyor.
devamını gör...
2840.
buraya yazmamaya çalışıyorum.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların itiraf köşesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim