yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
4321.
ortam ve muhattabıma göre değişen, yeterli derinlikten fazlasına sahip 4 (?) kişiliğim var. hepsinin kendi var oluş sebepleri aynı zamanda amaç ve motivasyonları var.
devamını gör...
4322.
kapı açarken gözümü kapatıp kapıyı hızlıca açıp kapıyı açtıktan sonra gözümü açma huyum var. bazen kapıyı yanlışlıkla suratımın ortasına çarptırıyorum. insanlar bana ucube gözüyle bakıyor.
devamını gör...
4323.
okuyorum yazarların yazdıklarını mütemadiyen. her başlığa girmesem de pek çok başlığa bakarım kim ne düşünmüş, nasıl ifade etmiş diye. bazen bazı yazarların yazdıklarıyla benim yazdıklarım neredeyse aynı. ben geçen sene mesela bir başlığa (anket başlığı tabiki, hisler falan kısaca) yazmışım, aynı başlık tekrar hortlamış ve birileri benimle aynı şeyi yazmış. böyle anlarda biraz geriliyorum işte. acaba diyorum benim bilmediğim tyler durden tarzında bi kişiliğim daha var da benden habersiz feyk hesap açıp beni mi anlatıyor oluyorum. saçma salak bi paranoyaya kapılıp takip edildiğimi düşünüyorum bazen de. halbuki o kadar önemli de görmem kendimi ama nasıl anlatsam garip geliyor bana, ürpertiyor hatta.
bir süre önce olsa "yalnız değilmişim ya aynı şeyi düşündüğüm hissettiğim insanlar da varmış" derdim. şimdi niye böyle düşünüyorum onu çözmeye çalışıyorum iki gündür.
bir süre önce olsa "yalnız değilmişim ya aynı şeyi düşündüğüm hissettiğim insanlar da varmış" derdim. şimdi niye böyle düşünüyorum onu çözmeye çalışıyorum iki gündür.
devamını gör...
4324.
"seni çok özledim gece gözlüm benim, gemilere bin gel yine gidersin... sonbahar rüzgarı kırarken dalları, ayrı düşen yaprak yaşar mı söyle!"
s..tin belamı, bitirdin, yok ettin ulan beni! hangi yola adım attıysam, hangi yolda dönüp dolaşıyorsam sonu sana varıyor... hayatım gitti, gençliğim gitti... öldürdün beni, belki milyon defa işkenceler eşliğinde öldürdün. insanlık suçlususun sen!
s..tin belamı, bitirdin, yok ettin ulan beni! hangi yola adım attıysam, hangi yolda dönüp dolaşıyorsam sonu sana varıyor... hayatım gitti, gençliğim gitti... öldürdün beni, belki milyon defa işkenceler eşliğinde öldürdün. insanlık suçlususun sen!
devamını gör...
4325.
duygusal yapıya sahip olmamak için çabalasamda duygusallıktan kurtulamıyorum...
devamını gör...
4326.
konuşmam lazım ta kı bundan yorulana,midem kalkana kadar.(oğuz atay da demiş ya yaşarken anlaşılmaya mecburum diye çok oturdu bu cümle işte bana.)
devamını gör...
4327.
yaşadığını bilmek güzel olurdu. ne haber aldım ne bir şey. ellerim, kollarım bağlı bu durumda. umarım, nerede olursan ol, mutlusundur ve sağlıklısındır. diyeceklerim çok ama yüzüne diyebilmek güzel olurdu. eğer ki bir melek olduysan ve beni izliyorsan yukarıdan, ne kadar az inançlı olsan bile, vazgeçtim ben hayalimden. bil istedim. özür dilerim. yapamadım. dayanamadım. bünyem asla kaldıramazdı. buraya kadar gelmem aslında, ikimiz de biliyoruz ki, bir başarı. neyse, öyle işte.
devamını gör...
4328.
insanların kendilerine saygı duyulmasını isteyip karşı tarafa saygıyı layık görmeyip hunharca saldırmaları önceden çok canımı sıkar, ruhumu hasta ederdi. hatta ciddi ciddi hastalanıp yatağa düşmüşlüğüm vardır bu tavırlar yüzünden. ama artık eskisi kadar umursamıyorum. daha doğrusu olayı değil artık o insanları çok umursayamıyorum. keşke umrumda olduğunuz zamanı kaçırmasaydınız. yazık ettiniz tüh:)
devamını gör...
4329.
az evvel önceki entrylerime göz atarken defne depremine hasarlı hastane binasında yakalandıgımız entry geldi. montum icerde kaldı diye kriz yapmıstım. uff 10 senelik mont. kalsın yaa. bu ne saçmalık. gittim bosaltılmıs binada montumu aradım. fakir miyim, vizyonsuz mu, salak mı. ama en sıcak tutan montum oydu napiim.
devamını gör...
4330.
itiraf ediyorum .
bir işyerinde müdür pozisyonundayım.
kalabalık bir yer.350 kadar personeli var.bekar olduğumu da herkes bilmekte. (evlendim,ayrıldım)
yakışırken iyi giyinen, kendine bakan bir tipim.yakışıklılık derecesini gadınlara bırakırım.
her zaman popülerdim olduğum ortamlarda ,burada da popülerim.çok var etrafımda, dönüp dolaşıyorlar gacılar.
bağlanmak istemiyorum kimseye çünkü bağlanacak tipte dişi yok.ben geçici heveslerle yaşamayı seviyorum, kimseye ümit vermiyorum,hayal kırıklığına da uğratmıyorum, ne istediğimi anlatıyorum baştan. benim gibi düşünenlere kapımı açıyorum.yaşanıyor,bitiyor ve gidiyor.sonra memnun ettiysek ve olduysak ,can tekrar isterse bir daha bir daha...güzel bir dünya.
bir daha evlilik mi asla...(30 yaşımda da evlilik asla olmaz diyordum evlendim.büyük konuşmamak lazım ama bu sefer farklı.sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer)
bir işyerinde müdür pozisyonundayım.
kalabalık bir yer.350 kadar personeli var.bekar olduğumu da herkes bilmekte. (evlendim,ayrıldım)
yakışırken iyi giyinen, kendine bakan bir tipim.yakışıklılık derecesini gadınlara bırakırım.
her zaman popülerdim olduğum ortamlarda ,burada da popülerim.çok var etrafımda, dönüp dolaşıyorlar gacılar.
bağlanmak istemiyorum kimseye çünkü bağlanacak tipte dişi yok.ben geçici heveslerle yaşamayı seviyorum, kimseye ümit vermiyorum,hayal kırıklığına da uğratmıyorum, ne istediğimi anlatıyorum baştan. benim gibi düşünenlere kapımı açıyorum.yaşanıyor,bitiyor ve gidiyor.sonra memnun ettiysek ve olduysak ,can tekrar isterse bir daha bir daha...güzel bir dünya.
bir daha evlilik mi asla...(30 yaşımda da evlilik asla olmaz diyordum evlendim.büyük konuşmamak lazım ama bu sefer farklı.sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer)
devamını gör...
4331.
itiraf ediyorum; kimse benimle uğraşamaz. kafama taktığım bir şey ya olacak ya da olacaktır. o yerine gelmeden uyumam * he insanız tabi, karşı taraf benden daha güçlü çıkabilir ama benden daha azimli olamaz. er ya da geç bir de haklıysam benim dediğim olur.
susarım, görmezden geliyor gibi yaparım. tam konudan çekildim bıraktım sanarlar, davayı bir hortlatırım hayattan bıkarlar. aklımdaki bir konuyu 2 aydır kovalıyordum. bu gece saat 4'ten 7'ye kadar çözüme ulaştırmak için kolumun uzandığı her yeri aradım ve davanın peşinde olduğumu yine hortlattım. buradayım bir yere gitmedim, gece gündüz davanın peşindeyim demiş oldum. mesaj yerine ulaştı. az önce haber geldi. bir daha öyle bir hata yapmayacaklarmış. şimdi uyuyabilirim.
susarım, görmezden geliyor gibi yaparım. tam konudan çekildim bıraktım sanarlar, davayı bir hortlatırım hayattan bıkarlar. aklımdaki bir konuyu 2 aydır kovalıyordum. bu gece saat 4'ten 7'ye kadar çözüme ulaştırmak için kolumun uzandığı her yeri aradım ve davanın peşinde olduğumu yine hortlattım. buradayım bir yere gitmedim, gece gündüz davanın peşindeyim demiş oldum. mesaj yerine ulaştı. az önce haber geldi. bir daha öyle bir hata yapmayacaklarmış. şimdi uyuyabilirim.
devamını gör...
4332.
ilkokul 1. sınıftayken sınıfımda mustafa diye bir çocuk vardı. 2. sınıfa geçtiğimizde başka okula gitti. ailesi çok yoksuldu. genelde tırnakları da uzun ve kirli olurdu. üstü başı ütüsüzdü. bazen küfür ederdi. muhtemelen çok dayak yiyordu, ellerinde ve kollarında sigara yanığı izleri vardı. öğle aralarında evden getirdiği haşlanmış yumurtayı yiyordu. tüm sınıfı kokutuyor diye herkes yüzünü buruşturarak bakıyordu. hiç kimse onunla arkadaş olmak istemiyordu. bunlar da yetmezmiş gibi sınıfın günah keçisiydi. tebeşir mi kayboldu? mustafa almıştır. kapı kolu mu kırıldı? mustafa kırmıştır. sıraların üzerine bir şeyler mi çizilmiş? kesin mustafa. işte böyle böyle çok dışlanan bir çocuk oldu. hatta öğretmenimizin bile ona karşı çok mesafeli durduğunu hatırlıyorum. ben birkaç kez yanaşmaya çalışmıştım ama sınıfın geri kalanı beni de dışlar diye çok korkmuştum. şimdi olsa umurumda olmaz ama 6 yaşındaydım işte ne yapabilirdim ki başka?
günlerden bir gün sınıfta kalemliğim kayboldu. aradım taradım hiçbir yerde yok. sınıftakilere sordum, kimse görmemiş. ben o kalemliğimi de çok severdim bu arada. o yüzden çok ağlamıştım. aradan birkaç saat geçtikten sonra sınıftan biri yanıma geldi ve "senin kalemliğini mustafa çaldı ben gördüm." dedi. ben de hiç sormadan soruşturmadan gidip öğretmene şikayet ettim. ''mustafa kalemliğimi almış öğretmenim, görmüşler." dedim. öğretmen tüm sınıfın ortasında çocuğa o kadar kızdı ki. nereye sakladıysan çıkar kalemliği, ver hemen dedi. aradan onca yıl geçti bu sahne hiç gözümün önünden gitmez. sonra mustafa hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ben almadım dedi. hoca bağırdı, o yine de ben almadım demeye devam etti. mustafa adı hırsıza çıktı diye ağladı, ben de kalemliğim kayboldu diye ağladım. aradan 2 gün geçti. o sırada annem bana yeni kalemlik almış ve içini de güzelce doldurmuştu. hiç aklımdan çıkmaz, okuldan çıkıp eve gelmiş çantamın içindekileri yatağa dökerken çantanın dibinden kaybettiğim kalemliğim çıktı. meğer kitapların altında ezilmiş kaç gün, araya sıkıştığı için de görememişim. yaşadığım dehşeti, utancı asla unutmam, unutamam. her şey hala dün gibi. 6 yaşındaydım ama o an gerçekten yerin dibine bile layık olmadığımı hissetmiştim.
sonrasında anneme söyledim. sanıyorum ki öğretmenle konuştu ve bir şekilde hallettiler. ama ben hiçbir zaman gidip mustafa'dan özür dileme cesaretini gösteremedim. o da sanki beni daha çok utandırmak istermiş gibi her sabah günaydın demeye devam etti. ben ona hiç elimi uzatamadım ama o bana hep gülümseyerek baktı. hiçbir zaman onunla alay etmedim, onu aşağılamadım ama dinlemeden etmeden attığım bu iftira ve hiçbir zaman dileyemediğim özür benim en büyük vicdan azabımdır. eşek kadar oldum fakat hala arada sırada aklıma bu olay gelir ağlarım. şimdi nerededir, kimledir, ne yapıyordur bilmem. aynı sınıfı paylaştığımız o 1 yıl beni erken yaşta büyüttü. göremeyecek olsan bile yine de özür dilerim mustafa, çok özür dilerim.
günlerden bir gün sınıfta kalemliğim kayboldu. aradım taradım hiçbir yerde yok. sınıftakilere sordum, kimse görmemiş. ben o kalemliğimi de çok severdim bu arada. o yüzden çok ağlamıştım. aradan birkaç saat geçtikten sonra sınıftan biri yanıma geldi ve "senin kalemliğini mustafa çaldı ben gördüm." dedi. ben de hiç sormadan soruşturmadan gidip öğretmene şikayet ettim. ''mustafa kalemliğimi almış öğretmenim, görmüşler." dedim. öğretmen tüm sınıfın ortasında çocuğa o kadar kızdı ki. nereye sakladıysan çıkar kalemliği, ver hemen dedi. aradan onca yıl geçti bu sahne hiç gözümün önünden gitmez. sonra mustafa hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. ben almadım dedi. hoca bağırdı, o yine de ben almadım demeye devam etti. mustafa adı hırsıza çıktı diye ağladı, ben de kalemliğim kayboldu diye ağladım. aradan 2 gün geçti. o sırada annem bana yeni kalemlik almış ve içini de güzelce doldurmuştu. hiç aklımdan çıkmaz, okuldan çıkıp eve gelmiş çantamın içindekileri yatağa dökerken çantanın dibinden kaybettiğim kalemliğim çıktı. meğer kitapların altında ezilmiş kaç gün, araya sıkıştığı için de görememişim. yaşadığım dehşeti, utancı asla unutmam, unutamam. her şey hala dün gibi. 6 yaşındaydım ama o an gerçekten yerin dibine bile layık olmadığımı hissetmiştim.
sonrasında anneme söyledim. sanıyorum ki öğretmenle konuştu ve bir şekilde hallettiler. ama ben hiçbir zaman gidip mustafa'dan özür dileme cesaretini gösteremedim. o da sanki beni daha çok utandırmak istermiş gibi her sabah günaydın demeye devam etti. ben ona hiç elimi uzatamadım ama o bana hep gülümseyerek baktı. hiçbir zaman onunla alay etmedim, onu aşağılamadım ama dinlemeden etmeden attığım bu iftira ve hiçbir zaman dileyemediğim özür benim en büyük vicdan azabımdır. eşek kadar oldum fakat hala arada sırada aklıma bu olay gelir ağlarım. şimdi nerededir, kimledir, ne yapıyordur bilmem. aynı sınıfı paylaştığımız o 1 yıl beni erken yaşta büyüttü. göremeyecek olsan bile yine de özür dilerim mustafa, çok özür dilerim.
devamını gör...
4333.
yaptığım müthiş hareketlerin sonucunda gerekli övgüyü almadığımı hissettiğimde karşımdakileri manipüle edip hak ettiğim övgüyü söküp alıyorum.
mesela arkadaşlarla oyun oynarken, oyunu kazandıracak bir hamleyi yapınca yeterince övülmediğimi hissettiğimde daha fazla övmeleri için alçakgönüllü davranıyorum. bu hamlem de yetersiz kalırsa kendime teşekkür ediyorum.
sanırım küçükken "kendini sev" temalı maybeline reklamlarına fazlaca maruz kalmışım. kadın da değilim halbuki. ama yine de yaşadığım bu durumun kaynağını çocukluğuma inerek aramam takdire şayan değil mi sizce de? yok ya, o kadar da büyütmeye gerek yok bence, tşk.
mesela arkadaşlarla oyun oynarken, oyunu kazandıracak bir hamleyi yapınca yeterince övülmediğimi hissettiğimde daha fazla övmeleri için alçakgönüllü davranıyorum. bu hamlem de yetersiz kalırsa kendime teşekkür ediyorum.
sanırım küçükken "kendini sev" temalı maybeline reklamlarına fazlaca maruz kalmışım. kadın da değilim halbuki. ama yine de yaşadığım bu durumun kaynağını çocukluğuma inerek aramam takdire şayan değil mi sizce de? yok ya, o kadar da büyütmeye gerek yok bence, tşk.
devamını gör...
4334.
kıraathanede çay içiyorum.
devamını gör...
4335.
bir iki gündür tükenen demokrasi biletleri yüzünden bağışçı ve bilet ihtiyacı olan insanlara bireysel bir çalışmayla ulaşıyoruz. inanılmaz bir emek var ortada. yurtdışından bilet alan var, bilgileri teyit eden var, öğrenci olsa da olmasa da bilet alan var. inanılmaz iyi niyetli insanlarla birlikte bilet alıyoruz. şu ana kadar 10 kişiye bilet aldık. henüz yeni başladık. çok zorlanıyorum ama çok iyi hissediyorum. işe yarıyorum lan ben bu ülkede.
devamını gör...
4336.
çok patavatsız ve politika yapma özürlü olmam. her şeyi dobra dobra söyleyince sanki madalya takıyorlarmış gibi. eğer öyle olsaydı madalyalardan boynumu kaldıramazdım sanırım.
devamını gör...
4337.
çözemiyorum, anlamlandıramıyorum. neden bir iyi bir kötü gibi? bilsem ona göre hareket ederim.
devamını gör...
4338.
yok mu şöyle şiddetli bir seks hikayesi anlatacak olan.
çok üzüldüm, çok yıprandımlı kalp kırıklıklarını okumaktan ruhum daraldı.
çok üzüldüm, çok yıprandımlı kalp kırıklıklarını okumaktan ruhum daraldı.
devamını gör...
4339.
haklı çıkacağını zaten biliyordum,
sadece kendi gözlerimle görmek istedim.
içimde en ufak şüphe olmaması gerekiyordu,
en ufak bir pişmanlığım olmasın istedim.
her yerde maske takmam gerekiyordu,
gerçek kişiliğimi görmesinler istedim.
sosyal medyalarda gizlenmem gerekiyordu,
fazla dikkat çekmemek istedim.
doğrusunu itiraf etmem gerekirse naz,
bu insanlardan her zaman nefret ettim.
sadece kendi gözlerimle görmek istedim.
içimde en ufak şüphe olmaması gerekiyordu,
en ufak bir pişmanlığım olmasın istedim.
her yerde maske takmam gerekiyordu,
gerçek kişiliğimi görmesinler istedim.
sosyal medyalarda gizlenmem gerekiyordu,
fazla dikkat çekmemek istedim.
doğrusunu itiraf etmem gerekirse naz,
bu insanlardan her zaman nefret ettim.
devamını gör...
4340.
az önce akışta ve gündemde yer almayan rastgele bir başlığa girip tanımları okurken beğeni almamış bir tanıma güldüm. beğeni butonuna bastım ancak beğenemedim. meğer kendi tanımımmış. farkındaysanız tam manasıyla kendim söyledim kendim güldüm durumu gerçekleşti. hayır, henüz tam manasıyla delirmedim, delirince haber vereceğim.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276