yazarların itiraf köşesi
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276
başlık "mırmır" tarafından 14.11.2020 21:09 tarihinde açılmıştır.
601.
sırf ailemi ve genetik aktarımları inceleyebilmek üzerine olan şiddetli merakım adına psikoloji okumak istiyorum. o kadar güçlü ki bu merakım, bunun için psikologluk bile yapabilirim seve seve.
devamını gör...
602.
çakmak elinde, fitil ateşlenmeyi bekliyor. çakarsan herkes patlayacak, biliyorsun ama yine de istiyorsun.
devamını gör...
603.
siyasi başlıklara yazmak istemem, ama hiç yazamamam galiba buraya yazabileceğim bir şey. sürekli yapsam mı yapmasam mı diye düşünüyorum. sanırım çok korkağım.
devamını gör...
604.
yarın 8 mart malum. dün gece çocuklar anneleri için yarın hediye alma planı yaparken bana ve annelerine yakalandılar. sürpriz patladı tabii. gece gece üzgün yattı yumurcaklar.
hem o patlayan sürprizi telafi etmek hem de çocukların keyfini yerine getirmek üzere onlardan önce uyanıp kahvaltı hazırlığına giriştim. çok alışık olmadığım bir şey aslında. kahvaltıda da en sevdikleri şeyi yaptım. menemen.
defalarca annelerinden menemenimin* methini duyan çocuklar çok istiyordu yapmamı. demek ki daha önce de yapmışım. evet yaptım bugün. şuan etrafta koşuşturuyorlar heyecanla. anneleri son dokunuşları yapıyor kahvaltıya. sofra serildi bile. birazdan gelecek kahvaltıyla güne başlayacağız.
hem mutlu çocukları hem de çocuklar gibi şen bir eşi kim istemez ki! ama bunun için biraz da çabalamak gerek değil mi?*
mutlu pazarlar…
mutlu edit: (bkz: ona küçük sürprizler yapın)
hem o patlayan sürprizi telafi etmek hem de çocukların keyfini yerine getirmek üzere onlardan önce uyanıp kahvaltı hazırlığına giriştim. çok alışık olmadığım bir şey aslında. kahvaltıda da en sevdikleri şeyi yaptım. menemen.
defalarca annelerinden menemenimin* methini duyan çocuklar çok istiyordu yapmamı. demek ki daha önce de yapmışım. evet yaptım bugün. şuan etrafta koşuşturuyorlar heyecanla. anneleri son dokunuşları yapıyor kahvaltıya. sofra serildi bile. birazdan gelecek kahvaltıyla güne başlayacağız.
hem mutlu çocukları hem de çocuklar gibi şen bir eşi kim istemez ki! ama bunun için biraz da çabalamak gerek değil mi?*
mutlu pazarlar…
mutlu edit: (bkz: ona küçük sürprizler yapın)
devamını gör...
605.
cuma gecesi saat 12-1 gibi. 5 bira yuvarlamışım, son 2 var. tinderdan bi kadınla eşleştik. birbirimize 10 mesaj atmadık ki benim hakkımda kimsenin bilemeyeceği şeyler saymaya başladı. öyle şeyler ki tahmin edilebilecek şeyler değil yani beni tanıdığı çok belli. ben de öyle herkese kendimi anlatan bi insan değilim. eee?
derken eski tiyatro kulübünden bi arkadaşımın ev arkadaşı olduğu ortaya çıktı. yeni eve çıkmışlar. spoiler'ın kaynağı da belli olmuş oldu. gecenin o vakti çantama kalan 2 birayı alıp evlerine gittim. bi ara polis aracı geçiyordu, etraftaki arabaları falan siper alıyorum. köpek kovalıyor. bi yandan arkadaşım "apartman çok katı, çok sessiz gel" falan diyor. bi anda kendimi yanlış apartmanın bahçesinde buluyorum. ajan gibiyim ya! ajan gibi gittim eve.
neyse uzatmayalım, tinderda 10 üzerinden 8.5 vereceğim kadını yağlı kızıl saçları ve yıkanmamış yüzüyle gördüm. savunması da "sosyal medyada hangimiz gerçekte olduğumuz gibiyiz ki heheh"
çok sinir oldum sözlük ama belli etmedim. sanki diğer insanlar yapıyorsa benim de yapmaya hakkım var* der gibiydi. insanları sevmiyom ya. valla sevmiyom. genel olarak zaten insanları sevmiyorum da böyle kendini farklı tanıtmaya çalışan insanları daha bi sevmiyom.
daha da kullanmam tinder minder.
derken eski tiyatro kulübünden bi arkadaşımın ev arkadaşı olduğu ortaya çıktı. yeni eve çıkmışlar. spoiler'ın kaynağı da belli olmuş oldu. gecenin o vakti çantama kalan 2 birayı alıp evlerine gittim. bi ara polis aracı geçiyordu, etraftaki arabaları falan siper alıyorum. köpek kovalıyor. bi yandan arkadaşım "apartman çok katı, çok sessiz gel" falan diyor. bi anda kendimi yanlış apartmanın bahçesinde buluyorum. ajan gibiyim ya! ajan gibi gittim eve.
neyse uzatmayalım, tinderda 10 üzerinden 8.5 vereceğim kadını yağlı kızıl saçları ve yıkanmamış yüzüyle gördüm. savunması da "sosyal medyada hangimiz gerçekte olduğumuz gibiyiz ki heheh"
çok sinir oldum sözlük ama belli etmedim. sanki diğer insanlar yapıyorsa benim de yapmaya hakkım var* der gibiydi. insanları sevmiyom ya. valla sevmiyom. genel olarak zaten insanları sevmiyorum da böyle kendini farklı tanıtmaya çalışan insanları daha bi sevmiyom.
daha da kullanmam tinder minder.
devamını gör...
606.
sıkıldım erteleme hastalığımdan. kendimi değiştirmek istiyorum. üşeniyorum.
devamını gör...
607.
bazı sabahlar kim olduğumu bilmeden uyanıyorum,oturduğum koltukta içim geçince uyuya kalıyorum genelde,soruyorum kendime ben kimim diye.
boş boş bakıyorum duvarlara,elim sigaraya çakmağa gidiyor,yakıp bir tane derin derin çekiyorum o mu beni ben mi onu içiyorum bilmeden.
sonra kahve geliyor aklıma koyu bir fincan kahve,diğer sigarayı yakmış oluyorum mutfağa gidene dek bakıyorum orada geceden bıraktığım çatal bıçak tabak yerinde süzülen kahveyi izliyorum içimde özlemin bini bir para!
demiştim ya sözlük bu hayat yolunda bir yerlerde ben sevgimi yitirdim diye,onu arıyorum galiba,bir yanım gezi parkında köpeklere sarılıp uyuyan çocuğu özlüyor bir yanım haykırıyor onlarca yüzlerce kardeşimle “yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız” diye sonra o yaşlı dostum geliyor aklıma sözleri ben gibi ateşlerde yaşayanı serin denizler de yüzdüren,onun pir i fani bir kaç dostunun türbedarlık ederken aleme nizam verdiği kadim dergahı...
bir şeyler ruhumun her zerresine kancalar takmış da kendine çekiyor gibi hissediyorum,geceyi örttüğüm yeterdi bence,yeterdi dualarına koştuğum insanlar,yeter di mi allahım bunca yaşadıklarım,beni dinlendirirmisin?
hadi sende itiraf et bu gece bana,sen beni heryere yetiştirirken galiba kendime geç kaldım.
boş boş bakıyorum duvarlara,elim sigaraya çakmağa gidiyor,yakıp bir tane derin derin çekiyorum o mu beni ben mi onu içiyorum bilmeden.
sonra kahve geliyor aklıma koyu bir fincan kahve,diğer sigarayı yakmış oluyorum mutfağa gidene dek bakıyorum orada geceden bıraktığım çatal bıçak tabak yerinde süzülen kahveyi izliyorum içimde özlemin bini bir para!
demiştim ya sözlük bu hayat yolunda bir yerlerde ben sevgimi yitirdim diye,onu arıyorum galiba,bir yanım gezi parkında köpeklere sarılıp uyuyan çocuğu özlüyor bir yanım haykırıyor onlarca yüzlerce kardeşimle “yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız” diye sonra o yaşlı dostum geliyor aklıma sözleri ben gibi ateşlerde yaşayanı serin denizler de yüzdüren,onun pir i fani bir kaç dostunun türbedarlık ederken aleme nizam verdiği kadim dergahı...
bir şeyler ruhumun her zerresine kancalar takmış da kendine çekiyor gibi hissediyorum,geceyi örttüğüm yeterdi bence,yeterdi dualarına koştuğum insanlar,yeter di mi allahım bunca yaşadıklarım,beni dinlendirirmisin?
hadi sende itiraf et bu gece bana,sen beni heryere yetiştirirken galiba kendime geç kaldım.
devamını gör...
608.
alkolizm problemim var. 4 aya yakın süredir içmiyordum.(tabi bir sürü yoksunluk hissi vardı. gece rüyalarımda bile içiyordum) dün müzik ekibimizle provamız vardı, giderken 1 şişe viski aldım(bi kaç haftadır elemanlar getirip içtiler, ben ağzıma sürmemiştim) sonra dayanamayıp az birşey doldurdum ve içtim... sonrası ayı gibi içtim, eve dönerken de 3 bira aldım içtim. utanıyorum. bildiğin utanıyorum...
devamını gör...
609.
koca evrende bir başıma gibiyim. sanki tüm bedenim yalnızlık ve gözyaşı ile dolu. ben kendimi bile anlayamazken birilerinin beni anlamasını beklemek oldukça bencilce sanırım.
devamını gör...
610.
sözlükten bir kadına aşığım. aşık olmam dedim, ama bu şehvet beni bitiriyor. özlüyorum, mesajını bekliyorum, call me pls.
devamını gör...
611.
hatırlamalarım, azalması gereken yerde aşırı arttı. çok özlüyorum. bittiğinden beri fazlasını hayal etmeye yeltenmedim bile ama şimdi misliyle savaşıyorum. renginden değil ama çikolata tenini öpmek istiyorum. hiç dokunmadım bile...
devamını gör...
612.
yine bu başlıktayım. yine nitelikli yazamam diye ayrıca başlık açabileceğim bir konuda buraya sığındım. neyse kendime sonra söverim. anlatacaklarım var sözlük. fen-edebiyat fakültesi bölümlerinin birinde okuyan son sınıf öğrenciyim. idealim öğretmen olmak fakat bunun önü formasyon illet şeyle kapatılmış durumda. formasyonu kaldırdılar ve bu yeni fen-edebiyat mezunlarının akıbeti hakkında asla net bir duyuru yapmıyorlar. bu kısımda özenle dizilmiş küfürler varmış gibi okuyalım. neyse. bölümüme eşdeğer olacak şekilde eğitim fakültesine gireceğim; yks'ye girip. böylece formasyon denen nalet şeye ihtiyacım kalmayacak çünkü bölümün içindeki formasyon her iki bölümümde de geçerli sayılacak. oturup kpss çalışıp aylarca ve hatta yıllarca sürecek bir belirsizliği kaldıracak enerjim ne yazık ki yok. bu yüzden yksye girip hayatım ve kariyerim hakkında önemli bir adım atmış olacağım. hem belki dersleeri eşleştirebilirsem bölümü çok daha erken bitirme şansım var. umutluyum sözlük. boyun eğmeyeceğim. ben bu mesleği icra edeceğim; süreç ne şekilde olursa olsun sonuca ulaşacağım.
not: sözlüğümüzde yks'ye hazırlanan minik liseli arkadaşlarımın bana bir miktar yol göstermesini diliyorum. şayet süreç hakkında zerre fikrim yok. mesaj kutumu çiçeklendirin sevgili liseliler. teşekkür ederim.
not: sözlüğümüzde yks'ye hazırlanan minik liseli arkadaşlarımın bana bir miktar yol göstermesini diliyorum. şayet süreç hakkında zerre fikrim yok. mesaj kutumu çiçeklendirin sevgili liseliler. teşekkür ederim.
devamını gör...
613.
hepimizin burada itiraf etmeye cesaret edemediği büyük bir sırrı var. nasıl bildim ama?
devamını gör...
614.
güzel insanlar da var lan.vallahi bak!
bir değil iki mesajınıza var belki ama güzel insanlar da var. teknoloji ne değişik bi meret değil mi? çoğu şey gibi onu da iyi ya da kötü olarak değerlerdirmek saçma çünkü size bağlı ama güzel ama güzel insanlar da var be! ben ümitliyim olm, hiçbi şey bunu benden alamaz. ben ümitliyim!
bir değil iki mesajınıza var belki ama güzel insanlar da var. teknoloji ne değişik bi meret değil mi? çoğu şey gibi onu da iyi ya da kötü olarak değerlerdirmek saçma çünkü size bağlı ama güzel ama güzel insanlar da var be! ben ümitliyim olm, hiçbi şey bunu benden alamaz. ben ümitliyim!
devamını gör...
615.
çalıştığım yerde yine tartışma çıktı.en sevdiğim şeyi yaptım :arkama yaslanıp olayın tadını çıkardım. bencillikte ve çıkarcılıkta yarışan bu iki insan aynı ortamda barınamıyor .. ne üzücü di mi
devamını gör...
616.
her şeye karşı umudum gitgide tükeniyor. umut kırıntım kalmadığı anda birkaç iyi insanla tanıştığımda, insanlığa olan umudum biraz daha artıyor. umut kırıntısı kalmayan gönlüm bahar,bahçe oluveriyor. sonra gündeme bakıyorum ve bahar, bahçe olan umutlarım sonbahar oluyor. ama biliyorum ki hala bir yerlerde iyi insanlar var ve en güzeli de onlarla aynı göğün altında olmak. o zaman hep birlikte göğe bakalım mı? belki karşılaşırız orada.
devamını gör...
617.
ufak zaferler yaşam amacım. bir kadının gönlünü çalmada üstüme yok.
devamını gör...
618.
yanlışlıkla aşka kapılmaktan korkuyorum.
devamını gör...
619.
her gün aynı saatte otobüse bindiğim bir hanımefendi var. otobüse bindiğim de gözüm direkt oturduğu yeri arıyor. yaşça belki benden büyük belki akran. ben ona bakıyorum o bana bakıyor her gün. sonra otobüsten inince usul usul arkasından yürüyorum, o pastanede duruyor ben devam ediyorum.
devamını gör...
620.
sırbistan da subotica denilen bir yerdeyim,güzel de bir kaç dostluk kurmuşum,oradaki askeri yetkililerden birinin kızı ile de samimiyim ama dostluk sınırlarımızı muhafaza ediyoruz.
evimde onları ağırladığım bir yemek sonrası bu askeri yetkilinin kızı bulaşıklara yardım etmek için kalmak istedi,gerek vardı yoktu derken kaldı.
eğer bir eğlenceye gitmeyeceklerse erken yatılan bir yer ve erken kalkılan ama daha sonra gördüm ki bu benim tanıştıklarıma özel bir durum bildiğin tembeller.
türkiye ile aramızda 1.5-2 saat gibi bir zaman aralığı var türkiye de saat 24:00 ise orada 22:00 gibi.
bu saatlerde ben bulaşıkları durulayıp makineye dizerken nina da (generalin kızı) kahve içiyordu,koca fincan da türk kahvesi,burda sabah sabah böyle içiyorlar genelde.
kardeşim mesaj attı,abi senin pehlivan uyumuyor amcam bana masal anlatsın deyip duruyor,müsaitsen görüntülü arayabilir misin?
tebessüm ettim bir kaç dakika sonra aradım ve konuşmaya başladım,tabii ben konuşuyorum karşımdan böğürtü geliyor çığlık geliyor lan yer elması niye uyumadın sen diyorum?
kargayla tavşanı anlat bana dedi
oturdum salonda başladım anlatmaya,çok yaramaz bir karga varmış birde kar gibi beyaz bir tavşan...
tabii ben dalmışım tosuna masala kızı nerdeyse unuttum tosunun da göz kapakları gitti gidiyor ama direniyor velet uyumamak için belli ki özlemiş beni.
özür dilemek için yan tarafa dönerken ıslak bir çift göz ile karşılaştım “lütfen bir şey deme” dedi ve gelip başını dizime koydu “babam bana hiç masal anlatmadı,sen anlatırmısın? ama kendi dilinde anlat lütfen ben anlarım,hem masallar hep güzel biter di mi?” dedi.
kül kedisini anlatmaya başladım,bir yandan saçlarını okşuyor bir yandan masal anlatıyordum çok geçmeden o da uyudu.
kucağıma alıp yatağa yatırıp üzerine battaniyeyi örtüp salona döndüm.
bir kahve de kendime alıp sessizliğin sesini dinlemeye ve düşünmeye başladım kim bilir o da nelere katlandı diye.
hepimiz yaralıyız,kimimizin ki derinlerde çok ama çok,kimisi ise belki bir el uzatsak tutacak kadar.
mesnevi de okuduğum bir cümle geliyor aklıma,insanı her şeyden soyduğun zaman sadece duygular kalır diye.
gerçekten öyle.
insanlığın ortak dili duygulardır.
evimde onları ağırladığım bir yemek sonrası bu askeri yetkilinin kızı bulaşıklara yardım etmek için kalmak istedi,gerek vardı yoktu derken kaldı.
eğer bir eğlenceye gitmeyeceklerse erken yatılan bir yer ve erken kalkılan ama daha sonra gördüm ki bu benim tanıştıklarıma özel bir durum bildiğin tembeller.
türkiye ile aramızda 1.5-2 saat gibi bir zaman aralığı var türkiye de saat 24:00 ise orada 22:00 gibi.
bu saatlerde ben bulaşıkları durulayıp makineye dizerken nina da (generalin kızı) kahve içiyordu,koca fincan da türk kahvesi,burda sabah sabah böyle içiyorlar genelde.
kardeşim mesaj attı,abi senin pehlivan uyumuyor amcam bana masal anlatsın deyip duruyor,müsaitsen görüntülü arayabilir misin?
tebessüm ettim bir kaç dakika sonra aradım ve konuşmaya başladım,tabii ben konuşuyorum karşımdan böğürtü geliyor çığlık geliyor lan yer elması niye uyumadın sen diyorum?
kargayla tavşanı anlat bana dedi
oturdum salonda başladım anlatmaya,çok yaramaz bir karga varmış birde kar gibi beyaz bir tavşan...
tabii ben dalmışım tosuna masala kızı nerdeyse unuttum tosunun da göz kapakları gitti gidiyor ama direniyor velet uyumamak için belli ki özlemiş beni.
özür dilemek için yan tarafa dönerken ıslak bir çift göz ile karşılaştım “lütfen bir şey deme” dedi ve gelip başını dizime koydu “babam bana hiç masal anlatmadı,sen anlatırmısın? ama kendi dilinde anlat lütfen ben anlarım,hem masallar hep güzel biter di mi?” dedi.
kül kedisini anlatmaya başladım,bir yandan saçlarını okşuyor bir yandan masal anlatıyordum çok geçmeden o da uyudu.
kucağıma alıp yatağa yatırıp üzerine battaniyeyi örtüp salona döndüm.
bir kahve de kendime alıp sessizliğin sesini dinlemeye ve düşünmeye başladım kim bilir o da nelere katlandı diye.
hepimiz yaralıyız,kimimizin ki derinlerde çok ama çok,kimisi ise belki bir el uzatsak tutacak kadar.
mesnevi de okuduğum bir cümle geliyor aklıma,insanı her şeyden soyduğun zaman sadece duygular kalır diye.
gerçekten öyle.
insanlığın ortak dili duygulardır.
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
163
164
165
166
167
168
169
170
171
172
173
174
175
176
177
178
179
180
181
182
183
184
185
186
187
188
189
190
191
192
193
194
195
196
197
198
199
200
201
202
203
204
205
206
207
208
209
210
211
212
213
214
215
216
217
218
219
220
221
222
223
224
225
226
227
228
229
230
231
232
233
234
235
236
237
238
239
240
241
242
243
244
245
246
247
248
249
250
251
252
253
254
255
256
257
258
259
260
261
262
263
264
265
266
267
268
269
270
271
272
273
274
275
276