birilerinin ankara'da sosyal bilimlerdeki araştırmaları merkeze alacak bir devlet üniversitesi açalım diyip yakın yıllarda açtığı türkiye'nin ilk ve tek sosyal bilimler üniversitesi.
https://www.asbu.edu.tr/tr
devamını gör...

ölünce kıymete binmez ,o kişinin yaşadığının kanıtıdır ölümü, ölene kadar farkına varmayız, ta ki ölür bir gün, işte o zaman radarımıza girer aa böyle bir insan vardı deriz, şahsen örnek vermem gerekirse ,küçük iskender ' in şair olduğunu biliyordum , adını biliyordum sadece ne zaman ki adam öldü, merak saldım , sevdim, okudum, ama iş işten geçti, istesem de konuşamam artık onunla, deseler ki iskender geri gelecek 5 dakikalıĝına , neyim var neyim yok verirdim . ama ölmeden anlamak gerek işte. o da zor...
devamını gör...

zillere basıp kaçmak.*
devamını gör...

bırakırdım daa seven var sevmeyen var! hatta sevmeyen daha çok. (bkz: sısısısı)
devamını gör...

net olarak ''ben cahilim'' diye bağıran insan tipinin lafıdır. bu insanlar size genellikle zarar vermez, ancak sorgulama ve anlama yetisinden yoksundurlar. bir belgesel'de deniyordu ki ''siz doğarken ebenizin sizi tutuş şekli bile sizi gezegenlerin hareketinden çok etkiler. çünkü burada fiziksel bir temas vardır. '' o kadar haklı bir söylem ki bu... yıl olmuş 2021, nasıl hala gezegenimizden onlarca uzaklıktaki başka gezegenlerin hareketlerini kendi davranışlarımıza yorabiliyoruz anlamıyorum. bundaki mantıksızlığı ciddi ciddi göremiyor insanlar. dünyanın en boş işlerinden biri olan burç yorumlarıyla uğraşıyorlar hala, gerçekten utanç verici bir durum. bunun en büyük sebebi bence toplumlardaki etik yargısı. kişi içinden geldiği gibi davrandığında, ve bu davranış bir başkasına saçma geldiğinde ''burcumun etkisi'' diyip çıkabiliyor işin içinden. her şeyden önce etik yargıları biraz değişmeli, eğitim değişmeli, o zaman bunların da sonu gelecektir.
devamını gör...

önce boğaz düğümlenir sonrasında yutkunmaya çalışırsın ama yutkunamazsın. tutarsın kendini öyle tutarsın lakin o boğazda ki düğümü yutmadan ağlamamak imkansızdır. bırakın ağlayın, acınızı yaşayın. içimize attıklarımız, zorumuza giden şeylerin bir kere acısını yaşayalım.
devamını gör...

kartvizit bastırdım ben, yani sipariş verdim yolda.

-ne iş yapmaktasınız?
-kurucuyum ben! evet kurucu bu da kartım, her türlü kurulum yapılır.
devamını gör...

recep tayyip erdoğan olurdu.
devamını gör...

pek konforlu sayılmayan ama sabah çadırdan çıkıldığında doğanın mis gibi kokusu, kuşların cıvıl cıvıl ötüşü, hele bir de yanında bir akarsu/göl varsa huzur orgazmı yaşatabilecek aktivite. bayılırız.
devamını gör...

yaşananlar çok çok acı.
deprem sonrası istanbul’a döndüğümde avcılar tam bir hayalet şehir olmuştu.yol neredeyse ikiye bölmüştü ilçeyi : deniz tarafı depremden daha çok etkilenen taraftı.
binalar gözle görülür şekilde hasarlıydı, biraz makyajla birçoğunkısa sürede toparlandı.dış görünüşü düzeldi.(sonra da el değiştirerek ucuza alınanların yeni sahiplerini zengin(!) yaptığını tahmin etmek zor değil) ancak içinde sağlamlaştırma adına neler olduğunu bilmiyoruz.ilçede oturan bir arkadaşım içinde sinema da olan bir binada merdivenlerin tamamıyla çöktüğünü ama teftişe gelenlerin ‘az hasarlı’ raporu verdiğini söylemişti.
ağır hasarlılara orta, orta hasarlıya da az hasarlı raporu verilerek bir önceki raporun revize edildiğini çok duyduk o zamanlar.
deprem bölgesinde yaşıyoruz, uzmanlar yeni ve şiddetli bir depremin bizi beklediğini söylerken gerçekte yapılan nedir?hazır mıyız?
ibb istanbul için şöyle bir rapor sunmuş:
buradan çalışma sayfası ilçe ilçe
riskli bölgeler gösterilmiş, olası bir depremdeki ölü ve yaralı sayılarının tahmini yapılmış :(
raporu incelemek beni hayli üzdü.
devamını gör...

akla aşağıda sunulan karikatürü getirir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yoldaş benjamin franklin ile levent gültekin'in yaptığı samimi sohbeti içerir.
radyo yayınları için düşündüğümüz podcast serisinin ilki.

devamını gör...

bana yardım eder misin demez. her şeyin bir yolunu bulur. giriştiği işler yıkılsa bile kimsenin önünde başını eğdirmez. hayatındaki insanlar çıkar için değil gerçekten var olmasını istediği içindir. böyle bir kadına denk gelirseniz sakın poşetleri ben taşıyayım, o erkek işi falan gibi güç gösterisi yapmayın. son görüşünüz olur.
devamını gör...

ankara 'nın en eski, tanınan parklarından biridir. ismini konumlandığı kurtuluş mahallesi' nden almıştır. çankaya ilçesi'ne bağlı içinde vedat dalokay düğün solunu' nun da bulunduğu anılarla dolu huzur veren parktır.
devamını gör...

benim için komplike sporcu tabirinin vücut bulmuş halidir. onlarca basketbolcu izledim, iş ahlakı bu kadar yüksek çok az oyuncu gördüm. kendisini iki sene boyunca canlı izleme fırsatına eriştiğim için de kendimi şanslı addediyorum. praskevicius'un lakabı ''buz adam''dı ve bu lakabı sonuna kadar hak ederdi. sahada o kadar net bir duruşu vardı ki, sinirleri alınmış zannederdiniz. hiç renk verdiğine şahit olmadım. çok ufak, bir kaç itiş kakışı olmuştur belki ama onlarda da artık iyice sabrı taşmıştır. kendisine yapılan sert faullerde bile rakibe tepki vermeden, sakince faul çizgisine doğru yürürdü. oysa kodumu oturtacak cinsten bir abimizdir. yani muhatabını tek yumrukta yere serer ama asla işin çirkefliğine bulaştığını görmedik. 98-99 sezonunda yumuşak ve ince bir pivot olan kevin thompson'la birlikte oynamışlardı. thompson'ın boyalı alandaki savunma açıklarını makine intizamında kapatırdı bizimki. thompson hücum atraksiyonları iyi olan ama savunması zayıf bir pivottu. praskevicius sayesinde hep daha dinç kalmış ve hücum verimliliği artmıştır. o sene oyun kurucumuz da zıpır andre woolridge'di. oynatan bir oyun kurucu değildi, skorer yönü yüksekti ama bu da buz adam abimizin ve kevin'in performansını olumsuz etkiliyordu. ritim buldu mu uçar giderdi ama takım oyununa uygun değildi. kaldır at tipi bir zıp zıptı ve bizi kanser ederdi.

praskevicius'un ortalamaları vasat gibi gözükse de, oyun verimliliği çok yüksek bir dört numara olduğunu söyleyebilirim. kendisi benim beşiktaş'ta izlediğim en iyi 4 numaraydı. hatta o sezon tofaş serisinde resmen vitesi 5'e taktı ve inanılmaz bir performans sergiledi. buz adamın izlediğim en iyi saha içi performanslarından biriydi o seri. ertesi yıl andre ve kevin gittiler. onların yerine bud elley ve james blackwell takıma katıldılar. bud, kevin'in tam tersi bir pivottu ve buz adamla birlikte boyalı alanı resmen kararttılar. ama onun da disiplin sorunları vardı artı ölü balık gibi bakardı kerata. o yüzden çok içim ısınmamıştır kendisine ama sergilediği performans üst düzeydi. play off'larda efesi ezdiğimiz maçta efesli oyuncular tabiri caizse boyalı alana girememişlerdi. özetle iyi bir ikili olmuşlardı diyebiliriz. james'e gelirsek andre gibi savruk bir gard değildi. bu sayede daha takım gibi bir takım izlemiştik. bir basketbol sever için buz adamı'ı, gönül verdiği takımda izlemek müthiş bir keyifti ve ben bu keyfi bizzat yaşamış oldum. beşiktaş'tan ayrıldıktan sonra tekrar türkiye'ye ülker forması ile döndü. ona olan sevgimden ötürü ülker maçlarını da gidip izlemişliğim vardır.

basketbolcunun hasıydı vesselam...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu tiplerin bu konumları özellikle seçtiği belli oluyor. din adamından, öğretmenden ya da benzer şekilde saygın olması gereken meslek erbabından kimse şüphelenmez nasılsa diyerek, çocuklara rahatça yaklaşabilecekleri mesleklere giriyorlar. sanki sonsuza kadar suçları gizli kalabilecekmiş gibi...

bunlar yüzünden koskoca meslek gruplarına atılıyor suç "imamların hepsi şöyle/öğretmenler böyle" diye... pislik herifler!
devamını gör...

klasik gitar & akordiyon
devamını gör...
(tematik)

atlı-göçebe kültürün orta asya'da yayılmasını sağlamış olan kültürdür.

en önemli özellikleri ise dünyanın diğer bölgelerine göre demiri daha erken işlemeye başlamalarıdır.
devamını gör...

geri geldiği gün ayrılarak gerçekleştirdiğim olaydır.
kısa dönem askerde olan er kişinin, çıkan öğle yemeğini beğenmeyip arkadaşlarıyla pizza söylemesi ve pizzacının orası uzak kalıyor getiremeyiz demesi nedeni ile beni işteyken arayıp 2 saat pizzacıyı, 1 saat bölgedeki geri kalan esnafı şikayet etmesi üzerine ayrılma kararı almıştım. sonra çok telefonla konuştuğum için iş yerimden uyarı almıştım adam hala uyarı almamı umursamadan canı sıkıldıkça arıyordu ( günde yaklaşık 20 kez hemde)
siz söyleyin dayanılır mı bu eziyete?
devamını gör...

örnek
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim