targaryen hanedanından olduğum doğrudur. fire and blood baby...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

aslında kağıt parçası değildir. ama ülkemizdeki birtakım kişiler sayesinde diploma artık kağıt parçası. üniversite bile okumayan şahısların ülkeyi yönettiğini görünce böyle düşünmemiz gayet normal.
devamını gör...

uygulamaya geçirilmesinin mümkün olup olmadığını merak ettiğim durum.

işin duygusal boyutu açısından bakacak olursak halihazırda evcil hayvanlar sahipleri açısından kendi çocukları gibi ancak; diğer açıdan böyle bir uygulamanın hayata geçirilmesi yoluyla hayvan bakım maliyetleri bir nebze olsun hafifletilerek daha çok hayvanın sahiplenmesinin önü açılabilir gibi geliyor bana. tabii işin bürokratik boyutunu bilmiyorum, sadece bir fikir bu.

bunun dışında veterinerlik hizmetlerinin de en azından belirli bir ölçüde devlet destekli hâle getirilmesi sağlanabilir. aynı devlet hastaneleri gibi hayvanlar için de bu tür devlet destekli klinikler açılabilir diye düşünüyorum. aslında hayvan barınakları gibi yerlerde belediyelere bağlı olarak zaten var sanırsam ancak; bu benim bahsettiğim koşulları karşılamak için çok yetersiz.
devamını gör...

23 nisan yoldaşın koltuğuna oturalım. sözlüğe küçük bir sesleniş konuşması yaptıktan sonra yazarlara karma puan dağıtımı yapıp, moderatörlere çeyrek altın takıp koltuğu tekrar yoldaşa bırakırım.
devamını gör...

ya amacım hate speech yapmak ya da sözlükteki yazarları rahatsız etmek değil, buranın ağası da değilim, ama terk et bu sözlüğü ya deme isteği uyandıran yazar ve başlığı. bu ne yani. its twenty twenty okay.
devamını gör...

ünlü fransız matematikçi ve filozof descartes'ın "cogito ergo sum" yani "düşünüyorum öyleyse varım" sözünü hepimiz biliriz. peki nasıl düşünüyoruz? hemen herkes düşündüğünü ve iyi bir düşünür olduğunu "düşünür". peki bu düşüncelerimiz ne kadar sistematik gerçekleşiyor? işte bu noktada karşımıza çıkan düşünme biçimlerinden birkaçını incelemek istedim.

sözlük genelinde bazıları parçalar halinde incelenmiş modelleri de tek bir yazıda toplamış olacağım. eğer başlığı varsa, tıklayarak oraya gidip daha detaylı bilgiye erişebilirsiniz. yoksa kendiniz açabilir ya da yine bu başlık altında fikirlerinizi belirtebilirsiniz.

altı temel düşünme biçimi vardır. bunlar eleştirel, analitik, yansıtıcı, yaratıcı, yanal ve metabilişsel düşünmedir. diğer kullanılan ya da ilginç düşünce metotlarına da yer vereceğim ama önce bunlarla başlamak istiyorum.

eleştirel düşünme
"şüphe." neyin nasıl yapılacağına dair en doğruyu bulmaya/seçmeye dair rasyonel bir yol izleyen düşünme biçimi. temel olarak ilgililik, geçerlilik, açıklık, anlaşılabilirlik, dengelilik, mantıklılık, doğruluk ve adillik kavramlarına dayanır. önyargılardan ve ani kararlardan uzak olmayı, problemi merkez alarak hareket edip merkezden uzaklaşılmaması hem de çok yaklaşıp kör bir açıyla değerlendirilmemesini hedefler. mevcut bilgi, mantık ve sağduyu çerçevesinde bir karar ya da yargıya varılmasını amaçlamaktadır.

analitik düşünme, yansıtmalı düşünme, gerçekçi düşünme, tümdengelimsel ve tümevarımsal düşünme gibi diğer düşünce metotlarını da kapsar aslında.

analitik düşünme
iş ilanlarının vazgeçilmezi olan analitik düşünme, aslında ögeleri ayrıştırıp inceleme, bütün ve parça arasında ilişki kurma durumudur. çözüm aşamasındaki problem bütün halde değil, uygun parçalar halinde incelenir. her parçaya ayrı ayrı çözüm bulunurken, bir yandan parçalar ve çözümlerin kendi aralarındaki uyumu yani bütüne yansıyışı göz önünde bulundurulur. bilgiyi neden-sonuç dahilinde, farklılıklar ve benzerlikleri ince eleyip sık dokuyarak işlemektedir.

yansıtıcı düşünme
"deneyim" özeleştiri yaparak düşüncenin eksik ya da kusurlu yanlarının bulunması, bunlar üzerine tekrar düşünülmesi ve kötü yanların düşünen lehine kullanılması durumudur. hatalar ve kusurlar saptanır, devamında buna uygun bir yol haritası çizilir. birey durumu kendi kendine değerlendirir ve ne kadar mantıklı olduğunu tayin edip buna göre düşünceyi kabul ederek harekete geçer ya da reddederek düşünme aşamasını gözden geçirir.

yaratıcı düşünme
yaratıcı düşünme, var olan norm ve standartlardan sıyrılıp var olmayanı hedefleyen düşünme biçimidir. yeni bir nesne, kavram, fikir, eser ortaya çıkarırken ön plana çıkan yaratıcı düşünme, eleştirel düşünmenin aksine birbiriyle ilgi ilişiği bulunmayan ya da "en doğru"yu aramayan düşünme modeli olarak değerlendirilebilir. bu farklılık ve uç oluş, merkezden uzaklaşma hadisesi alakasız, gerçeklikten uzak ya da absürt olmak zorunda değildir.

yanal düşünme
olayı/sorunu birden fazla açıdan ele alan, tek bir doğrunun ya da çözümün olmadığı düşünme biçimidir. fikirsel zenginlik ve ihtimal fazlalığı ön plandadır. rasyonellik kısıtlı olabilir. olası tüm senaryoların göz önünde bulundurulduğu ve fikir fazlalığı üzerinden ufuk genişletmeye yönelik düşünme metodudur. yaratıcı düşünce ile birlikte beyin fırtınası dediğimiz olayı ortaya çıkarır. altı şapkalı düşünme tekniğinin doğrudan karşılığı ve çıkış noktasıdır.

metabilişsel düşünme
ben buna öz farkındalık demeyi daha doğru buluyorum. bireyin kendisini tanıyıp, nasıl düşündüğünün ve en verimli sonuçları nasıl ortaya koyabildiğinin kritiğini yapması durumudur. kendisi için en iyi öğrenme ve karar verme tekniğine dair olan düşünmedir. yani bir nevi düşünmeyi düşünme ya da nasıl düşüneceğini düşünme diyebiliriz.

şimdi de temel düşünme biçimleriyle alakalı, onların temeli olmuş ya da onlardan esinlenilerek yola çıkmış birkaç düşünme biçimini daha inceleyeceğiz.

ıraksak düşünme
var olan bir bilgi ya da olaydan hareketle türetilip yeni yorumlar kazandırmak, düşünceyi başka düşüncelerle ilişkilendirmektir. bu düşünce biçiminde tek doğru yoktur ve ortaya çıkan alternatif cevaplarla birlikte ortaya çıkan farklı bakış açıları, olay ya da bilginin daha geniş bir perspektiften yorumlanabilmesine imkan tanır.

yakınsak düşünme
çok cevaplı düşünme biçimlerinin, bilhassa ıraksak düşüncenin tam tersi şekilde farklı fikirler arasındaki ortak noktayı, paydayı bulma yönündeki düşüncedir. bu bağlamda ortaya çıkan bir fikir ya doğru ya yanlıştır. düşünceler elenerek olabildiğince az sayıda, mümkünse tek doğruya düşürülür.

tümdengelimsel düşünme
herhangi bir bütünden yola çıkarak, o bütünün kapsadığı parçaların da bütün için geçerli olan özellik/bilgiye uygun oluşuna dayalı düşünme metodu. temel mantığımızın da işleyiş mekanizmalarından biridir aynı zamanda. istem dışı gerçekleştirdiğimiz unsurlardandır ve gerçekliği kesin olmamakla birlikte olası ya da geçerli durumlar için kullanılır. çarpıcı bir örnek olarak burçlar verilebilir.

aslan burcu egoisttir. abdulkadir aslan burcudur. bu durumda abdulkadir egoisttir.

tümevarımsal düşünme
tümdengelimin tersi olarak, özelden genele doğru bir yol izlenen düşünme metodudur. tıpkı tümdengelimdeki gibi geçerli ifadeler olmalarına rağmen gerçeği yansıtmak zorunda değildir.

abdulkadir egoist bir insandır, abdulkadir aslan burcudur, aslan burcu insanlar egoisttir.*

analojik düşünme
iki farklı durum, problem ya da birey arasındaki ortak noktalardan yola çıkarak diğer noktaları da eşleştirmeye yönelik düşünme biçimi. bilinenlerin olgunun ele alınıp, bilinmeyen olgunun açıklanmaya çalışılması durumu.
ahmet uzun ve cesurdur.
ali de uzundur.
bu durum da ali de cesurdur.

hipotetik düşünme
problem çözümünde yalnızca somut kısım ve yöntemlere değil, "hipotez" geliştirerek çözümle ilişkisi olan yollara da odaklanan ve bunları test eden düşünme biçimidir. ıraksak düşünme ile doğrudan ilişkilidir ve yine ıraksak düşünmenin pratik işleyişine dair harika bir temeldir. ve, veya, eğer gibi mekanizmalara dayanır. bilgisayar dillerinde de sıklıkla karşımıza çıkmaktadır.
eğer x ve y olursa, z olur.

evet aklıma gelenler, değinmek istediklerim bunlar. düşünüyoruz. evet, insanız ve hepimiz düşünüyoruz. ama her ne kadar burada bahsetmesem de dogmatik düşünce, mantıksal olmayan düşünme, vasat düşünme gibi türler de söz konusu.

"olan bitene ne kadar geniş bir açıdan yaklaşıyorum? ne kadar bilinçli düşünüyorum? düşüncelerim doğru mu, eksiksiz mi?" gibi soruları her bireyin kendine sorduğu bir dünya dileğiyle diyerek bitireyim.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

by ivan ayvazovski.

ekleme:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

by albert bierstadt.
devamını gör...

cahile laf anlatmak.
devamını gör...

okula gitmeyip okuma yazmayı kendi öğrenen ve 304' ü roman olan 312 kitabı bulunan yazardır. 13 yaşında şiir ve öykü yazmaya başlayan yazar eserlerinde özellikle acıklı ve melodramatik olay örgüleri kullanmıştır. üvey baba, küçük besleme, mercan kolye, babamın günahı kitapları en çok bilinen ve aynı zamanda beyaz perdeye uyarlanan eserleridir.
devamını gör...

youtube da rastlayıp hiç bir şeyi düzenli yapamayan benim bile etkisini gördükten sora devam ettiğim etkinlik. zeynep şensoy videolarını şiddetle tavsiye ederim. ardından yapacağınız yüz masajı ile kendinizi şımartırsanız tadından yenmez.
devamını gör...

inanın bu durumu sorun olarak görmeyi çok isterdim. sizce de katbekat yapılan tecavüz ve şiddet olaylarından sonra bunu seve seve istemek normal değil mi? bir kadını, kucağında beş çocukla sefil bir hayat sürerken görmektense tenha bir sokağın köşesinde sevgilisinin kucağında tutkuyla öpülürken görmeyi tercih ederim.
devamını gör...

kıskanç çocuğu olan misafirleri ağırlamamak.
devamını gör...

tam olarak ne paylaşınca elit görünebilirim?
biri beni aydınlatsın lütfen, elit yazarlar dm.
devamını gör...

birçok sapkınlığı içinde barındıran kurgusal tarihi tv dizisi.

ensest, istismar, tecavüz, ihanet, pedofili gibi birçok ahlaki yozlaşmanın sanatsal anlatımını bu amerikan dizisinde izlemek mümkün.
devamını gör...

bu benim. tanımım artı almazsa sözlügü kapayıp bugün sözlüge küsücem yarın girerim diyorum, sonra dayanamayıp acıyorum. bir bakıyorum ki artı gelmis. ben de küsmekten vazgeciyorum. bunu tek ben yapmıyorumdur umarım yoksa cok utanıcam.
devamını gör...

uyku içi ulaşılabilir türde bir hayat simülasyonu. öyle ki hem iyi hem kötüsü var. ikisinde de bazen başrollerdeyiz, bazen de araya kaynıyoruz. ikisinde de tanıdık tanımadık bir sürü insan, his, çevre ile cebelleşiyoruz. ikisinde de belki sadece rüyalar bize bir miktar özgürlük tanıyor yeni mekanlar yaratma konusunda. gerçi herkes aynı rüyayı görseydi kesin onun da topolojisi üzerine saatlerce ahkâm kesenlerimiz olurdu.

bana göre rüya bu hayatın ikinci kanalı. gün içinde alakalı alakasız hangi imge ya da düşünce yosun tutuyorsa aklımın sularında, hop kumandanın iki numaralı tuşunda yer buluyor kendine. artık özlediğim, beklediğim, kırıldığım, kavuşamayacağım, sevindiğim, üzüldüğüm, korktuğum ve hayıflandığım her ne varsa pat diye ekranda beliriyor. gerçek hayatta olmayan mekanlarda, olmadık denizlerin dibinde, olmadık kişiler arasında geçen diyalogların tam ortasında geçiyor olaylar. uyanmaya yakın en belirgin haliyle, uyandıktan birkaç dakika sonra fotoğraf halinde, gün içinde ise hislerle belirip kayboluyor zihnimden. "eee, nereye gitti o kadar tantana?" derken bir de bakıyorum ki, yosunlara yeniden öbekleşmiş, renk renk.

sahi, rüyaların yapıldığı madde neydi?
devamını gör...

hakarete uĝradığım için kapattım. angut olmak bunu gerektirir.
devamını gör...

her köyün, kendine has olan evidir.
günümüzde, asortik anlamda kullanılan villa tabiri yani village’den evrilen, köy evi diye tabir edilen evlerdir.
ben kendi köy evimden bahsetmek istiyorum. kafanızda iyice canlanabilsin diye, kendi köy evimin görsellerini kullandım.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kocaman ahşap bir kapısı olur köy evlerinin. o kocaman kapı, sabah günün ilk ışığı ile açılır, akşam günün son ışığına kadar açık kalırdı. evden uzaklara gidilince, o koca kapının koca anahtarı, emin bir yere saklanırdı.
ev iki katlı olurdu.
alt kat ineklerin ahırı, ineklerin yediği otların yığıldığı merek ve ineklerin altına sermek için kullanılan yapraklar için organize edilen 3 bölmeye ayrılmıştı.
ineklerin olduğu ahıra ulaşmak kolay olsun diye dış kapının haricinde, evin içinden merdivenli bir giriş daha olurdu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

yaşama ünitesi olan birinci katta, hem mutfak, hem oturma odası, hem evin büyüğünün yatak odası, hem evin büyük çocuklarının yatak odası olarak kullanılan büyük bir oda olurdu.
büyük odanın diğer yanında genç çiftlerin yatak odası olurdu. küçük çocuklarda orda yatardı.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

evin en serin odası, buzdolabı ve elektrik olmadığı zamanlarda hem erzak odası hem misafir odası olarak kullanılırdı.
odaların arasında, kuzey ve güney çıkışı olan iki kapılı uzun ve geniş bir mabeyin olurdu.
tuvalet, ahşap korkuluklarla çevrili, yöresel adı hayat olan balkondan geçilen, dışarının içinde, bu günkü tuvaletlerle pek alakası olmayan, biraz açık bir tuvalet idi
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

ahşap ve kerpiç karması evler, yazın serin kışın sıcak olurdu.
ne güzeldi o evler, romantizmi yapamayacak kadar çok yaşadım o evlerde. tahtakuruları tarafından ısırılmışlığım, sırtımdan fare geçmişliği bile var. üzerine bastığım böcekleri, kurbağaları saymıyorum bile.
kamp hayatı sevenlere göre evlerdir. uzungöl’de pansiyon olarak kullanılanı mevcuttur. ankara’da altınköy’de birebir aynısı görülebilir.
devamını gör...

daha güzel bir tanımı var mıdır bilemem ama iranlı düşünür olayı bitirmiş:

"fakirlik para ve altına sahip olamama da değildir. fakirlik, sahafta satılmamış bir kitabın üzerindeki tozdur. fakirlik, kağıt imha makinesinde, gazete parçalayan bir bıçaktır. fakirlik, arabanın camından dışarıya atılmış muz kabuğudur. fakirlik yemeksiz geçirilen bir gece değildir, fakirlik “düşünmeden” geçirilen bir gecedir."
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli portakal radyo renk modu sözlük kütüphanesi online yazarlar kulüpler yazarak kitap kazan puan tablosu sıkça sorulan sorular yönetim kadrosu istatistikler iletişim