yazarların isimlerinin anlamı
özge: bilinen en yaygın anlamı yabancı veya bir başka kimsedir. iyilik, güzellik anlamlarını da taşımaktadır. iki dağın birleşim noktası ve aynı zamanda bu isim, özellikle divan şiirinde sıklıkla kullanılan bir kavramdır. şiirlerde özge, sevdiğinden ayrı kalmak anlamında kullanılmaktadır.
"benim senden özge sevdiğim mi var?"
"benim senden özge sevdiğim mi var?"
devamını gör...
sacagawea
shoshone kabilesinden bir kadındır. fransa'dan satın alınan toprakları keşfetmek için yola çıkan lewis ve clark grubuna yardım ve yataklık etmiş işbirlikçidir. ilk gelen beyazlardan biriyle evlenen pocahontas gibi çok genç yaşta ölmüştür.
devamını gör...
infima species
aristoteles mantığının merkezi kavramlarından biri olan ''en alt tür'' anlamında infima species... platon'dan keskin olarak ayrıldığı yer burasıdır.
aristo'nun* kategorilerinin* kime ait olduğu tartışma konusudur. şimdi oraya girmeyelim. (ancak şunu söylemeli, otoriteler 5-9. bölümlerin aristo'ya nispeti kesin görülmekte, 10-15. bölümler sahte kabul etmekte)
aristo'nun kaleminden çıkmadığı düşünülen bölümlerde genellikle belli başlı kategorilerin ve tözün ayırt edici özellikleri ortaya konmaya çalışılır. karşılaştırma metnidir.
aristo, birincil tözü kabul eder, ancak merkeze ikincil töz'ü alır. 'tek' varlıkları* "birincil tözler" olarak kabul eder. dış dünyada gerçek bir varlığa tekabül ettiğini söylediği en alt türleri ise* " ikincil tözler" olarak niteler. platon'dan burada ayrılır. bilgiyi 'dünyevileştirme'nin ilk hareketi olarak kabul edilir. meşhur michelangelo tablosu 'atina okulu'nda platon'un yukarı, aristo'nun 'burayı' işaret etmesinin anlamı buradadır.

aristo'ya göre mantık, düşüncelerin incelenmesidir ve bireysel varlığın kendine has doğası haricinde veya o doğanın ötesinde sahip olduğu şey, içinde somutlaştığı özel maddesinden dolayıdır. bu metafizik anlayış düşünce kalıplarına sığmaz. bilinebilir olması hasebiyle bir 'infima species'*in bütün birimleri birbirine özdeştir ve bilimin kavrayabileceği onların doğalarında ileri gelen özellikleridir.*
aristo'nun* kategorilerinin* kime ait olduğu tartışma konusudur. şimdi oraya girmeyelim. (ancak şunu söylemeli, otoriteler 5-9. bölümlerin aristo'ya nispeti kesin görülmekte, 10-15. bölümler sahte kabul etmekte)
aristo'nun kaleminden çıkmadığı düşünülen bölümlerde genellikle belli başlı kategorilerin ve tözün ayırt edici özellikleri ortaya konmaya çalışılır. karşılaştırma metnidir.
aristo, birincil tözü kabul eder, ancak merkeze ikincil töz'ü alır. 'tek' varlıkları* "birincil tözler" olarak kabul eder. dış dünyada gerçek bir varlığa tekabül ettiğini söylediği en alt türleri ise* " ikincil tözler" olarak niteler. platon'dan burada ayrılır. bilgiyi 'dünyevileştirme'nin ilk hareketi olarak kabul edilir. meşhur michelangelo tablosu 'atina okulu'nda platon'un yukarı, aristo'nun 'burayı' işaret etmesinin anlamı buradadır.

aristo'ya göre mantık, düşüncelerin incelenmesidir ve bireysel varlığın kendine has doğası haricinde veya o doğanın ötesinde sahip olduğu şey, içinde somutlaştığı özel maddesinden dolayıdır. bu metafizik anlayış düşünce kalıplarına sığmaz. bilinebilir olması hasebiyle bir 'infima species'*in bütün birimleri birbirine özdeştir ve bilimin kavrayabileceği onların doğalarında ileri gelen özellikleridir.*
devamını gör...
olgun kadınlara ilgi duymak
(bkz: milf)
bir ara dernekleri bile vardı.şimdi ne oldu bilmiyorum.
bir ara dernekleri bile vardı.şimdi ne oldu bilmiyorum.
devamını gör...
10 ocak 2021 ankara depremi
6,7 km derinlikte, 4.7 büyüklüğünde olmuş diyor kandilli.
kuzey anadolu pıtır pıtır çalışıyor hadi hayırlısı.
kuzey anadolu pıtır pıtır çalışıyor hadi hayırlısı.
devamını gör...
boşanmak
evlilikte yaşanan sıkıntılardan dolayı gerçekleşen eylemdir.
medeni bir şekilde ilişkiyi sonlandırmak kadar kolay bir şey varken neden bu kadar tehdit, şiddet, cinayet?
medeni bir şekilde ilişkiyi sonlandırmak kadar kolay bir şey varken neden bu kadar tehdit, şiddet, cinayet?
devamını gör...
normal sözlük’te kankacılık
mis gibi bir şey.
sözlükte de kanka yapmamak da ne bileyim.
ben sıkılırım yalnız.
sözlükte de kanka yapmamak da ne bileyim.
ben sıkılırım yalnız.
devamını gör...
sokağa çıkma yasağında evde yapılacaklar
ne büyüttünüz bu olayı be.
sanki normal zamanda çok matah bir şey yapıyormuşsunuz gibi.
sanki normal zamanda çok matah bir şey yapıyormuşsunuz gibi.
devamını gör...
z kuşağının normal sözlük'e girişinin yasaklanması gerekliliği
19 yaşında aklı başında olan da var 49 yaşında aklı bir karış havada olan da . bir yaş kriteri belirlemek bu yüzden oldukça saçmadır .
devamını gör...
ağlanılan en ilginç yer
üniversitede bölümle ilgili çok önemli bir derste "ben bu mesleği nası yapıcam yaa" diye ağlamaya başlamıştım durduk yere. neyse ki arka sıralardaydım da kimse görmedi.
devamını gör...
müslüman feminist olmaz
pelikancı birine hak vereceğim aklımın ucundan geçmezdi ama bana göre doğru olan önermedir. dayak ayeti, kadının örtünmesi, erkeklerin kuma getirebilmesi, miras eşitsizliği, şahitlikle iki kadının tek erkeğe eşit sayılması gibi şeyleri kabul etmeden tam anlamıyla müslüman, kabul ederek tam anlamıyla feminist olamayacağı düşüncesindeyim. ılımlılık benim harcım değil.
devamını gör...
tedbirleri eleştiren savcının görevden uzaklaştırılması
ülkede özgürce fikrini beyan etmek de suç olmuş artık. tedbirleri yeterli bulmadığını söylemenin görevden uzaklaştırma almak için yeterli bir sebep olduğunu düşünmüyorum. yazık.
t: anlam veremediğim bir uzaklaştırma kararı.
t: anlam veremediğim bir uzaklaştırma kararı.
devamını gör...
operadaki hayalet
hestia gibi dex korku klasiklerinden aldığım (baskısı güzeldi çünkü)muhteşem kitap.
gotik edebiyatına gerçekten ilgim var ve bu türde yazılmış eserleri okumaktan çok büyük zevk alıyorum.kitabın geçtiği dönem ve mekanlar çok hoşuma gitti.
kitabın konusu yüzü doğuştan bozuk olan eric adındaki namı diğer opera hayaletinin christine adındaki gıcık bir kıza aşık olmasını anlatır.kendisi babası yıllar önce ölmüş christine'ye gizlice müzik eğitimi vererek onun kalbini kazanmaya çalışır.fakat kızın çocukluk arkadaşı raoul gelince işler değişir.eric sadece dış görünüşü yüzünden yargılanmadan sevilmek ister ama christine onu gördüğünde onun hakkında olan tüm iyi düşünceleri kaybolur. insanların bir birlerini sadece dış görünüşleriyle yargılaması aslında ne kadar tanıdık değil mi?
bu kitap ve uğultulu tepeler kitabı arasında benzerlikler var.mesela iki kız karakterde erkekleri parasal durumu veyahut dış görünüşlerine bakarak yargılıyor.farklı olarak uğultulu tepeler kitabının sonu daha adaletli ve daha sert bir biçimde bitmişti.bu kitabın sonu ise daha çok romantik bir şekilde bitti.burada ise olan eric karakterine oluyor ve herkes mutlu mesut yaşamına devam ediyor.ah burada bir heathcliff olsaydı da ağızlarının payını verseydi.
ayrıca son sayfalarında operanın derinliklerinde hazırlamış olduğu tuzaklar çok gotik bir yapıya sahiptir. raoul ve christine'ye mutluluklar diler. dünyanın en romantik ve saf duygulu kötü karakteridir.
ben küçük bir çocuktan daha çekingen bir halde ona yaklaşırken kaçmadı. hayır, durdu. beni bekledi ve ben de gerçek bir hayat arkadaşı gibi alnını bana birazcık ah, çok değil sadece azıcık uzattığını sandım ve... ve... öptüm onu! ağlama artık!' dedim. son derece yumuşak bir sesle, ne demek istediğimi sordu. o zaman, kendisi söz konusuyken, benim onun uğruna ölmeye razı, zavallı bir köpekten ibaret olduğumu açıkladım. ama artık, ne zaman isterse evlenebilirdi o delikanlıyla çünkü benimle birlikte ağlamış ve gözyaşları benimkine karışmıştı! gidip delikanlıyı özgür bıraktım.
gotik edebiyatına gerçekten ilgim var ve bu türde yazılmış eserleri okumaktan çok büyük zevk alıyorum.kitabın geçtiği dönem ve mekanlar çok hoşuma gitti.
kitabın konusu yüzü doğuştan bozuk olan eric adındaki namı diğer opera hayaletinin christine adındaki gıcık bir kıza aşık olmasını anlatır.kendisi babası yıllar önce ölmüş christine'ye gizlice müzik eğitimi vererek onun kalbini kazanmaya çalışır.fakat kızın çocukluk arkadaşı raoul gelince işler değişir.eric sadece dış görünüşü yüzünden yargılanmadan sevilmek ister ama christine onu gördüğünde onun hakkında olan tüm iyi düşünceleri kaybolur. insanların bir birlerini sadece dış görünüşleriyle yargılaması aslında ne kadar tanıdık değil mi?
bu kitap ve uğultulu tepeler kitabı arasında benzerlikler var.mesela iki kız karakterde erkekleri parasal durumu veyahut dış görünüşlerine bakarak yargılıyor.farklı olarak uğultulu tepeler kitabının sonu daha adaletli ve daha sert bir biçimde bitmişti.bu kitabın sonu ise daha çok romantik bir şekilde bitti.burada ise olan eric karakterine oluyor ve herkes mutlu mesut yaşamına devam ediyor.ah burada bir heathcliff olsaydı da ağızlarının payını verseydi.
ayrıca son sayfalarında operanın derinliklerinde hazırlamış olduğu tuzaklar çok gotik bir yapıya sahiptir. raoul ve christine'ye mutluluklar diler. dünyanın en romantik ve saf duygulu kötü karakteridir.
ben küçük bir çocuktan daha çekingen bir halde ona yaklaşırken kaçmadı. hayır, durdu. beni bekledi ve ben de gerçek bir hayat arkadaşı gibi alnını bana birazcık ah, çok değil sadece azıcık uzattığını sandım ve... ve... öptüm onu! ağlama artık!' dedim. son derece yumuşak bir sesle, ne demek istediğimi sordu. o zaman, kendisi söz konusuyken, benim onun uğruna ölmeye razı, zavallı bir köpekten ibaret olduğumu açıkladım. ama artık, ne zaman isterse evlenebilirdi o delikanlıyla çünkü benimle birlikte ağlamış ve gözyaşları benimkine karışmıştı! gidip delikanlıyı özgür bıraktım.
devamını gör...
pesimizm
kötümserliğin, insan dna'sında bulunan belirli bir genden kaynaklandığı düşünülmektedir.
nietzche "iyimserlik sadece insanın acı çekmesini uzatmaya yarar" derken. martin seligman "kötümserler hakkında söylenebilecek olan en iyi şey, korkularının bir temeli olduğudur.. önemli olan dengede olabilmek" der.
nietzche "iyimserlik sadece insanın acı çekmesini uzatmaya yarar" derken. martin seligman "kötümserler hakkında söylenebilecek olan en iyi şey, korkularının bir temeli olduğudur.. önemli olan dengede olabilmek" der.
devamını gör...
saç bakımı yapan başörtülü
devamını gör...
kanzuk vs yoldaş benjamin
"silinen başlık : türkçe kuran okuyup müslüman kalabilen kadın
silinen tanım : valla şimdi ayet ayet yazmaya üşeniyorum. google amca orda zaten isteyen kadınlarla ilgili ayetlere bakar. ama bir kadın baktıktan sonra hala müslüman kalabiliyorsa ve o kitabı tanrının gönderdiğine inanabiliyorsa benim gözümde kendisine zerre saygısı yoktur. hele "dilediğiniz kadınlardan ikişer üçer dörder tane alın" ayetini okuyup bu sözü çöldeki bedevilerin değil tanrının yazdığına inanıyorsa vah ki ne vah.
edit : bu işler kafede iftar yapıp instagramda paylaşım yapmaya benzemez. aldığım mesajlara bakarsak zaten bu ülkede kim neye inanıyor bilmiyor. kıza ayet gösteriyorum omo tofsor gorok diyor. he tefsir gerek tatlı su instagram müminesi seni."
bu tarz özgür düşüncelerinizi mümkünse kanzuk’un platformunda belirtmenizi rica ediyorum.
silinen tanım : valla şimdi ayet ayet yazmaya üşeniyorum. google amca orda zaten isteyen kadınlarla ilgili ayetlere bakar. ama bir kadın baktıktan sonra hala müslüman kalabiliyorsa ve o kitabı tanrının gönderdiğine inanabiliyorsa benim gözümde kendisine zerre saygısı yoktur. hele "dilediğiniz kadınlardan ikişer üçer dörder tane alın" ayetini okuyup bu sözü çöldeki bedevilerin değil tanrının yazdığına inanıyorsa vah ki ne vah.
edit : bu işler kafede iftar yapıp instagramda paylaşım yapmaya benzemez. aldığım mesajlara bakarsak zaten bu ülkede kim neye inanıyor bilmiyor. kıza ayet gösteriyorum omo tofsor gorok diyor. he tefsir gerek tatlı su instagram müminesi seni."
bu tarz özgür düşüncelerinizi mümkünse kanzuk’un platformunda belirtmenizi rica ediyorum.
devamını gör...



