türk gençlerinin geleceği.
devamını gör...

olur olmadık aşağılık insanlarla muhatap olmaktan o kadar sıkıldım, o kadar üzgünüm ki... anlatamam. bunca emeğimin karşılığı bu mu olacaktı?
devamını gör...

hiç bitmeyen çile denendi onaylanmaya devam ediyor.
devamını gör...

how i met your mother dizisindeki karakterlerin müdavimi olduğu bardır. bu barda karakterlerin kendilerine ait bir masası vardır. introlarda ve sahne aralarında new york olarak tanıtılsa da maalesef gerçek hayatta new york'ta böyle bir bar yokmuş. *
devamını gör...

'zekasını beğendiğin birisinin görüntüsünü merak etme. zekasını kullanmayan birinin ise görüntüsünden etkilenme.' demiş, yerinde bir tespit yaparak gönülleri fethetmiş bir filozoftur kendileri..

'sonsuzluğu düşünürken kendimizi yokluğu düşünürken bulduğumuzu, yokluğu düşünürken de sonunda sonsuzluğu düşünür hale geldiğimizi' söyleyende yine bu amcamızdır.

stuttgart'ta dünyaya gelmiş, tübingen'de ilahiyat okumuş, bern ve frankfurt'ta felsefe öğretmenliğine başlamış, 1805 yılında jena üniversitesinde profesör olmuştur.

kendisini taktir eden francis herbert bradley*, jean paul sartre* ve karl marx* gibi düşünürler ve belden alta vurmak dahilinde kendisini eleştiren soren aabye kierkegaard*, arthur schopenhauer*, friedrich wilhelm nietzsche*, martin heidegger* ve friedrich schelling* gibi farklı düşünürler üzerinde geniş bir etki oluşturarak yaşadığı çağın bilim ve felsefesini büyük ölçüde etkilemiştir.

başlangıçta friedrich schelling'in öznel idealizm* felsefesine inanmış olsa da, sonradan kendine diyalektik mantık felsefe sistemini kurup onun savunmasını yapmaya başlamıştır.

phänomenologie des geistes isimli kitabında oluşturduğu diyalektik mantık sistemini anlatmıştır. immanuel kant'ın felsefesine inanmakla birlikte onun fikirlerini yetersiz bulmuş, kant'ın aksine insanların her şeyi öğrenebileceklerini savunmuştur. kant belirsizliği yenme gayreti içerisinde belirsiz kalmıştır fakat hegel daha nettir 'yazılmamış düşünce düşünülmemiş sayılır' demiştir.

hegel’e aklın azmanı denseymiş daha doğru olurmuş. ruhtan bu kadar söz edip de bu kadar kesin bir şekilde aklın soğukluğunu temsil etmek her filozofun harcı değildir. hegel'in felsefesi ağır ve sağlam bir hukuki felsefedir. işin özünde hegel felsefenin hukukçusudur..
devamını gör...

(bkz: sectumsempra) düşmanı uzak mesafeden kılıç gibi kesmeye yarar.
devamını gör...

su şişesini eğip bükerek bisikletin arka lastiği ile sele arasına sıkıştırıp , sürerken motor sesi çıkartmaya çalışıyorduk mahallece.
devamını gör...

uyuşturucu kullanan kişiyi hayata kazandırmak yerine ölmesini dileyecek kadar kötü kalbiniz.
ne yaşadı, neden uyuşturucu kullanmaya başladı bilmiyorsunuz, en azından susun da insan sanalım.
devamını gör...

kötü alışkanlıkların ve bağımlılığın insanı nasıl bir hale getirdiğini gözler önüne seren kaliteli bir film olmuş.
insanların şu dönemde yapmayacağı hiç bir şey olmadığını da malesef biliyoruz. insanlar birbiriyle kavga ediyor hatta öldürüyor.
filmde de elde etmek için her şeyden vazgeçtiklerini her türlü rezilliğe katlandıklarını görüyoruz.


emin değilim ama annesinin amfetamin türevi bir şey kullandığını tahmin ediyorum. tabi ki o da bağımlılık yaptığı için bir süre sonra ilaca karşı tolerans ve psikiyatrik sorunlar ortaya çıkarıyor.


seri giden bu film, alışkanlığa meyilli olan veya ona benzer ortamı olup ikilemde kalanlar için sonunun ne olabileceğini önceden gösterilecek bir türde olmuş.
naçizane tavsiye ederim, keyifli seyirler.
devamını gör...

tüy değildir o efendim; tüy kuşta olur. kıldır o kıl. bazen kıllara karşı açık olmak gerekir.
devamını gör...

can yücel'e atfedilip kendisine ait olmayan şiirlerden sadece bir tanesidir.

büyüyü-tılsımını bozmak istemezdim ama bilgi bilgidir. *
devamını gör...

dünyayı kurtaran adam.
zaten kült film olarak seçilmiş,türk filmi.
devamını gör...

afişe bak şampiyonlar ligi gibi.
benzer işler.

yoldaş benjamin de bizi görecek mi???*
devamını gör...

gastrointestinal sistemde submukoza tabakasında bulunan özel bir yapıdır.
görev olarak asıl etkisi gastrointestinal sekresyonlar üzerinedir.
ek olarak lokal kan akımını düzenler ve muskularis mukoza tabakasının kasılmasında etkilidir.
devamını gör...

bunun bir üst versiyonu, kişinin doğum gününü hatırlayacak bir ailesinin olmamasıdır.
devamını gör...

serinin sonuna kadar ifrit olunan karakter. hak vermek lazım adamı iyi kamufle ettiler.
devamını gör...

fransız yazar anatole france tarafından 1912 yılında kaleme alınmış ve dilimize tanrılar susamışlardı olarak çevrilen roman. bütün olayların iki hatta zaman zaman daha çok tarafı vardır, bundan dolayı bir şeyi tam olarak kavrayabilmek için her yönü ile ele almak gerekir. france, les dieux ont soif'de fransız devriminin sonrasını ve fanatizmin şiddetini daha geniş bir perspektiften okuyucuya aktarıyor. bir şeye karşı duyulan tutkunun dozu biraz aştığı zaman yalnızca insanları değil bütün bir milleti de nasıl büyük hatalar ve haksızlıklar silsilesine sürüklediğini devrimin diğer tarafından aktarmış anatole france. yine de abartı ile boyanmış karakterleri -özellikle hikayenin ana karakteri évariste gamelin- bana oldukça sığ geldi ama aşırıya kaçan her şeyin bir noktada insanı zıvanadan nasıl çıkardığının güzel bir örneği denilebilir eser için. yine sıkça dile getirilen bir düşünceye göre -ki bana gayet makul geldiğini belirtmem gerekir- maurice brotteaux, anatole france'in fikirlerinin bir yansıması olarak yazılmıştır. karakterleri sığ bulmuş olsam bile france'in dönemi, yozlaşmış insan ilişkilerini ve aşırıya kaçan tutkunun ne gibi durumlara sebebiyet vereceğini en iyi şekilde aktardığı tartışılmaz. düşmanlarını eleştirmek kolaydır, dostlarını eleştirebilmek daha büyük bir özveri ister. yalnızca bu düşünceden bile yola çıkarsak aslında romanın bir noktada olabilecek en tarafsız şekilde aktarıldığını söylemek mümkün.


la nature nous enseigne à nous entre-dévorer et elle nous donne l'exemple de tous les crimes et de tous les vices que l'état social corrige ou dissimule. on doit aimer la vertu ; mais il est bon de savoir que c'est un simple expédient imaginé par les hommes pour vivre commodément ensemble. ce que nous appelons la morale est une entreprise désespérée de nos semblables contre l'ordre universel, qui est la lutte, le carnage et l'aveugle jeu de forces contraires. elle se détruit elle-même et plus j'y pense, plus je me persuade que l'univers est enragé.
devamını gör...

(bkz: dibe vurmak)

her seferinde o dip noktanın da dibini bulmayı başarıyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

uykumdan uyandıran gece, alacağın olsun.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim