geceye bir şiir bırak
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162
başlık "delirmiş_psikolog" tarafından 07.11.2020 20:02 tarihinde açılmıştır.
2461.
ne yapacağımı sanıyorsun ki?
tenin tenime bu kadar sinmişken
ömrüm azala azala akarken önümde
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken
senin korkularını
benim inceliğimi doldurup yüreğime
bıraktığın boşluğu yonta yonta
binlerce heykelini yapacağım
şükrü erbaş / ayrılık ne biliyor musun?
tenin tenime bu kadar sinmişken
ömrüm azala azala akarken önümde
gittiğin gerçek bu kadar herkese benzerken
senin korkularını
benim inceliğimi doldurup yüreğime
bıraktığın boşluğu yonta yonta
binlerce heykelini yapacağım
şükrü erbaş / ayrılık ne biliyor musun?
devamını gör...
2462.
kitabe-i seng-i mezar
hiçbir şeyden çekmedi dünyada
nasırdan çektiği kadar;
hatta çirkin yaratıldığından bile
o kadar müteessir değildi.
kundurası vurmadığı zamanlarda
anmazdı ama allah'ın adını,
günahkar da sayılmazdı.
yazık oldu süleyman efendi'ye
hiçbir şeyden çekmedi dünyada
nasırdan çektiği kadar;
hatta çirkin yaratıldığından bile
o kadar müteessir değildi.
kundurası vurmadığı zamanlarda
anmazdı ama allah'ın adını,
günahkar da sayılmazdı.
yazık oldu süleyman efendi'ye
devamını gör...
2463.
charles bukowski, dreamlessly
devamını gör...
2464.
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
-ahmed arif
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, karanlık...
ve zehir - zıkkım cigaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık...
-ahmed arif
devamını gör...
2465.
yol hep yokuş mudur tepeye doğru? evet, sonuna kadar.
bir günlük yol koca bir gün sürer mi? sabahtan akşama kadar.
iyi de konaklayacak bir yer var mı akşamleyin? ağır, karanlık saatler gelince, bir çatı.
aman kazara karanlıkta gözümden kaçmasın? imkanı yok kaçırmazsın o hanı.
başka yolcular da çıkar mı geceleyin karşıma? daha önce yola çıkanlar.
kapıyı çalmak gerekir mi ya da seslenmek acaba? bekletmezler seni kapıda naçar.
yol yorgunu, bitkin varınca huzur bulur muyum orada? meşakkatten yana merak etme, bulacaksın yeterince.
yeterli olacak mı bana ve başkalarına?
evet, bir yatak bulacak her kim geldiyse.
christina rossetti/yokuş yukarı
bir günlük yol koca bir gün sürer mi? sabahtan akşama kadar.
iyi de konaklayacak bir yer var mı akşamleyin? ağır, karanlık saatler gelince, bir çatı.
aman kazara karanlıkta gözümden kaçmasın? imkanı yok kaçırmazsın o hanı.
başka yolcular da çıkar mı geceleyin karşıma? daha önce yola çıkanlar.
kapıyı çalmak gerekir mi ya da seslenmek acaba? bekletmezler seni kapıda naçar.
yol yorgunu, bitkin varınca huzur bulur muyum orada? meşakkatten yana merak etme, bulacaksın yeterince.
yeterli olacak mı bana ve başkalarına?
evet, bir yatak bulacak her kim geldiyse.
christina rossetti/yokuş yukarı
devamını gör...
2466.
onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
akar suyun
meyve çağında ağacın
serpilip gelişen hayatın düşmanı
bursada havlucu recebe
karabük fabrikasında tesviyeci
hasana düşman fakir köylü
hatçe kadına ırgat
süleymana düşman
sana düşman, bana düşman
düşünen insana düşman
vatan ki bu insanların evidir
sevgilim onlar vatana düşman
çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına
çürüyen diş, dökülen et
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler
ve elbette ki sevgilim elbet
dolaşacaktır elini kolunu sallaya, sallaya
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle, işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet...
akar suyun
meyve çağında ağacın
serpilip gelişen hayatın düşmanı
bursada havlucu recebe
karabük fabrikasında tesviyeci
hasana düşman fakir köylü
hatçe kadına ırgat
süleymana düşman
sana düşman, bana düşman
düşünen insana düşman
vatan ki bu insanların evidir
sevgilim onlar vatana düşman
çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına
çürüyen diş, dökülen et
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler
ve elbette ki sevgilim elbet
dolaşacaktır elini kolunu sallaya, sallaya
dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle, işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet...
devamını gör...
2467.
tutuyorum sevi çanını ellerimde,
vurgusu ben'e dönük, yankısı çocukluğa.
kendi ışıltısı deviniyor kendinde
şimdi hayır derken
katlanarak doyumu
töze doğru yayılıyor
başkayla aramızdaki
kimsesizliğe.
(bkz: nilgün marmara)
vurgusu ben'e dönük, yankısı çocukluğa.
kendi ışıltısı deviniyor kendinde
şimdi hayır derken
katlanarak doyumu
töze doğru yayılıyor
başkayla aramızdaki
kimsesizliğe.
(bkz: nilgün marmara)
devamını gör...
2468.
söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
kağıtlarda yarım bırakılmış şiir..
kağıtlarda yarım bırakılmış şiir..
devamını gör...
2469.
“...külçeler yüklüyüz, çıkmak istiyoruz yokuşu
gözler kısılıp bakılıyor bize.
biliniyor
bizim mahsustan yaşadığımız
biliniyor
şarkıların sırası bizde
biliniyor
hayat bizden razıdır
biliniyor
otların sarardığı yerlerde güneş,
kurşunun değdiği tende heves kalmıştır.”
ismet özel
gözler kısılıp bakılıyor bize.
biliniyor
bizim mahsustan yaşadığımız
biliniyor
şarkıların sırası bizde
biliniyor
hayat bizden razıdır
biliniyor
otların sarardığı yerlerde güneş,
kurşunun değdiği tende heves kalmıştır.”
ismet özel
devamını gör...
2470.
sen bana düşleri gerçek gibi sevdirdin
bir ihtimal sende beni sevebilirdin
hiç korkmadan sev beni
kollarına sar beni
benim sevdiğim
sensin
diyebilirdin...
bir ihtimal sende beni sevebilirdin
hiç korkmadan sev beni
kollarına sar beni
benim sevdiğim
sensin
diyebilirdin...
devamını gör...
2471.
"ben nerde bir çift göz gördümse
tuttum onu güzelce sana tamamladım
sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu
bir bunun için yaptım
-garson bira getir
garsonun adı barba
ben nereye gittimse bütün zulumlardı
bütün açlıklardı kavgalardı gördüğüm
kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
namussuz bir çağ bu biliyorsun
-garson rakı getir
garsonun adı hakkı
sen belki de bir resimsin ne haber
kırmızı bir beykoz’un yanında duruyorsun
yapan bir de ağaç yapmış yanına
dallarına konsun diye kelimelerin
-garson şarap getir
garsonun hali harap"
(bkz: cemal süreya)
tuttum onu güzelce sana tamamladım
sen binlerce yaşayasın diye yaptım bunu
bir bunun için yaptım
-garson bira getir
garsonun adı barba
ben nereye gittimse bütün zulumlardı
bütün açlıklardı kavgalardı gördüğüm
kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
namussuz bir çağ bu biliyorsun
-garson rakı getir
garsonun adı hakkı
sen belki de bir resimsin ne haber
kırmızı bir beykoz’un yanında duruyorsun
yapan bir de ağaç yapmış yanına
dallarına konsun diye kelimelerin
-garson şarap getir
garsonun hali harap"
(bkz: cemal süreya)
devamını gör...
2472.
burası çöl
nerde saçların nerde kesildiği yer
nefesimizin
cevabını bildiğim sorular soracağım sana
hazırlan
kalk ve itaat et yazgımıza
biriktirdiğim ne kadar keder varsa
saçmaya karar verdim
ortalığa
ağarana kadar gün anlatacağım
dinlersen sana
olmazsa yıldızlara
suyun buz olmadan önceki son akışıklığı
sonunu bile bile iğneler saplamak kalbe
bazen haklı olmak haddinden fazla can yakar
ve ben
çoktan vazgeçtim haktan hukuktan
sen haklı ol
ben gideyim
bu park ikimiz için çok dar
için buza kesmişken ateşi avuçladın
niye
sonunu bile bile uçuruma koştun
neden
ağrılardan ağrı seçtin her türlü yardımı reddedip
iskambil kağıtlarından yuva yapmaya kalktın
iki baş sığarız diye içine
iyi de görmedin mi
vantilatör dönüp duruyordu tepemizde
şimdi ne yana baksak aklımız bakmadığımızda
ağır aksak ilerleyip iki ileri bir geri
tutunmaya çalışıp kendimizden kalanlara
hatırla ama unutma hatırla ama unutma
ateşle buz neyse seninle ben de oyduk
ayrı ayrı çok güzel
birlikteyken ölümcül.
nerde saçların nerde kesildiği yer
nefesimizin
cevabını bildiğim sorular soracağım sana
hazırlan
kalk ve itaat et yazgımıza
biriktirdiğim ne kadar keder varsa
saçmaya karar verdim
ortalığa
ağarana kadar gün anlatacağım
dinlersen sana
olmazsa yıldızlara
suyun buz olmadan önceki son akışıklığı
sonunu bile bile iğneler saplamak kalbe
bazen haklı olmak haddinden fazla can yakar
ve ben
çoktan vazgeçtim haktan hukuktan
sen haklı ol
ben gideyim
bu park ikimiz için çok dar
için buza kesmişken ateşi avuçladın
niye
sonunu bile bile uçuruma koştun
neden
ağrılardan ağrı seçtin her türlü yardımı reddedip
iskambil kağıtlarından yuva yapmaya kalktın
iki baş sığarız diye içine
iyi de görmedin mi
vantilatör dönüp duruyordu tepemizde
şimdi ne yana baksak aklımız bakmadığımızda
ağır aksak ilerleyip iki ileri bir geri
tutunmaya çalışıp kendimizden kalanlara
hatırla ama unutma hatırla ama unutma
ateşle buz neyse seninle ben de oyduk
ayrı ayrı çok güzel
birlikteyken ölümcül.
devamını gör...
2473.
yenildim gözlerine,
yenildim sözlerine,
büsbütün üzülürüm,
bakamazsam yüzüne...
yenildim sözlerine,
büsbütün üzülürüm,
bakamazsam yüzüne...
devamını gör...
2474.
fiyakası bozulur ben ağlamayı
pimi çekilmiş halde kucağına bırakınca gecenin
ses olursun benim için
çok uzun zamandır beklenen kurtarıcımsındır
koynumda yalan beslemişim
ayrı tutulmuşum
sana
tutulmam gerekirken
bir yerlerden tanıdık
karanlık çullanmalar, gür saçlarını omuzlarıma yüklemiştir
pimi çekilmiş halde kucağına bırakınca gecenin
ses olursun benim için
çok uzun zamandır beklenen kurtarıcımsındır
koynumda yalan beslemişim
ayrı tutulmuşum
sana
tutulmam gerekirken
bir yerlerden tanıdık
karanlık çullanmalar, gür saçlarını omuzlarıma yüklemiştir
devamını gör...
2475.
seni düşünmek güzel şey, ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum.
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi bir şey.
fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum.
devamını gör...
2476.
o çocuksuluğun ayırdında olamayan
ve direnmeye karşın etkilerini
zorbalıkla yayan kurnazlarca
huniler ve sinsilikle
içirilen beklentiler...
tüm hücrelerinle kus cellat yargıları!
seslen sonra övünçle bir gelecek insanlığına
oynadığın eşsiz mikalarla!
(bkz: nilgün marmara)
ve direnmeye karşın etkilerini
zorbalıkla yayan kurnazlarca
huniler ve sinsilikle
içirilen beklentiler...
tüm hücrelerinle kus cellat yargıları!
seslen sonra övünçle bir gelecek insanlığına
oynadığın eşsiz mikalarla!
(bkz: nilgün marmara)
devamını gör...
2477.
eğri çizgiler dalgın
iki kaşım üzerinde
iki kaşım üzerinde bir ağrı
gözlerim yanıyor günlerdir
gözlerimde bir yangın.
bir yanım gündelik şeyler
evdir ekmektir
yaşadığım kaskatı;
bir yanım olmadık türküler söyler
yoldur özlemdir
benim en güzel düşlerim
ıçimde kaldı.
bir yerlerim eksiliyor günlerdir
bir yerlerim eriyor
günlerdir başımda bir esrik bulut
ben süt mavilerde umarken günü
aykırı sularda akşam oluyor.
iki kaşım üzerinde
iki kaşım üzerinde bir ağrı
gözlerim yanıyor günlerdir
gözlerimde bir yangın.
bir yanım gündelik şeyler
evdir ekmektir
yaşadığım kaskatı;
bir yanım olmadık türküler söyler
yoldur özlemdir
benim en güzel düşlerim
ıçimde kaldı.
bir yerlerim eksiliyor günlerdir
bir yerlerim eriyor
günlerdir başımda bir esrik bulut
ben süt mavilerde umarken günü
aykırı sularda akşam oluyor.
devamını gör...
2478.
"handan, hamamdan geçtik,
gün ışığındaki hissemize razıydık;
saadetinden geçtik,
ümidine razıydık;
hiçbirini bulamadık
kendimize hüzünler icadettik,
avunamadık;
yoksa biz...
biz bu dünyadan değil miydik?"
(bkz: orhan veli kanık)
gün ışığındaki hissemize razıydık;
saadetinden geçtik,
ümidine razıydık;
hiçbirini bulamadık
kendimize hüzünler icadettik,
avunamadık;
yoksa biz...
biz bu dünyadan değil miydik?"
(bkz: orhan veli kanık)
devamını gör...
2479.
sırçaların içinde küçük hayali köpekler
ölecekler diye,
dantellere sarardık maviye bulardık
onları ve korurduk özenle.
bu soydışı gizli ayinlerde
aştık istemeden
dışa karışma-yayılma-yokolma tehdidini. saydam kırmızı gökkuşağından ayrıldı. suçluyduk, biliyoruz.
(bkz: nilgün marmara)
ölecekler diye,
dantellere sarardık maviye bulardık
onları ve korurduk özenle.
bu soydışı gizli ayinlerde
aştık istemeden
dışa karışma-yayılma-yokolma tehdidini. saydam kırmızı gökkuşağından ayrıldı. suçluyduk, biliyoruz.
(bkz: nilgün marmara)
devamını gör...
2480.
heves ettim gölgemi enginde yatan
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk,başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
ismet özel
o berrak sayfada gezindirsem diye
ölmedim, bir gençlik ölümü saklı kaldı bende.
vakti vardıysa aşkın,onu beklemeliydi
genç olmak yetmiyordu fayrap sevişmek için
halbuki aşk,başka ne olsundu hayatın mazereti
demedim dilimin ucuna gelen her ne ise
vay ki gençtim
ölümle paslanmış buldum sesimi.
ismet özel
devamını gör...
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
82
83
84
85
86
87
88
89
90
91
92
93
94
95
96
97
98
99
100
101
102
103
104
105
106
107
108
109
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
120
121
122
123
124
125
126
127
128
129
130
131
132
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
143
144
145
146
147
148
149
150
151
152
153
154
155
156
157
158
159
160
161
162