3261.
güven içinde olduğumu bilmem hiç
sevildiğimi, önem verildiğimi
benim başkalarını aradığım gibi
arandığımı bilmem ..

dünyanın bütün suçlarını işlemiş
bütün yanlışlarını ben yapmışım gibi
yaptığım her işten tedirgin oluyorum.
içimde sürekli bir horlanma korkusu
bir kekeme tutukluğu ürkek dilimde
en iyi bildiğim konuda bile

çekine çekine konuşuyorum.
çekilip sonra kabuğuna küskünlüğün
kendime düşlerden sığınaklar kuruyorum
kırık dökük izleriyle hayatın.
usul sesli içe değen incecik
bir şarkı büyütüyorum, ömrüme benzeyen ..
sabah kadar uçuk, akşam kadar acı
rengi dört mevsimin uyumsuz karışımı
acemi bir şarkı.
umuda ve gerçeğe böyle katlanıyorum.
şükrü erbaş
devamını gör...
3262.
odun
istanbul'un ortasında bir bahçe
silme güvercin tavanı
yeşeren ekinlerin muştusunca
eylül bitiminin aydınlık günü

sıcacıktın aşklıydın bence
sensizlikte bir yoksuldum yavandın
şuramda saklı o sıcacık ekmeği
senin doyumluk aşına bandım

bakmakla doyulmaz çeşniden
özlemlerle ışımış bir yüzün vardı
gayrı çil çil düzen yokluğunda kül kesilir
bunca ömrüm varlığınla uzardı
salt sana vergi umudu aşılamak

dipdiri aklın fikrin yüreğince uluydu
için dışın boz ela gümrah gözlerin
güzeli yeniydi istanbul'luydu

hayatı bölüşürken güleçtik dobradobraydık
sana ekli yaşamak elbet içime sindi
hani yüzümüzü ağartacak günlere teşne
yoksun çağlar dost çağanlar içiydi

sen vardın son yaz vardı bitişiğimde
bambaşka gördüm ülkeyi halkı acunu
gerçekliğin bacasında kopkoyu tüttün
gürül gürül yanası ocağımın odunu

kıvancım sensin ergem sensin bilgim sen
kuşandıkça beni ben eden kılık
barışta hürlükle sevdayla gelen
o cayılması ayıp mutluluk.

metin eloğlu
devamını gör...
3263.
"maalesef adalet kana boyandı,
tarih yakanızdan sarılır bir gün.
haksız kalem kıran o kanlı eller,
mutlaka kökünden kırılır bir gün
"

ozan arif - güncel ülke gündemimize ithafen...
devamını gör...
3264.
dikey dururum
fakat yatay durmayı yeğlerdim.
mineralleri ve anne sevgisini soğurarak
her mart pırıl pırıl yaprak açacak
bir ağaç değilim ben; toprakta değil köklerim.
payıma düşen ah’ları cezbeden
ve yakında yapraksız kalacağını bilmeyen
ihtişamla resmedilmiş bahçe tarhının güzelliği de değilim.
ölümsüzdür bir ağaç, kıyaslandığında benimle
ve bir çiçek başı daha bir irkiltir, uzun olmasa bile,
birinin uzun ömrünü, diğerinin cüretini isterim.

bu gece, yıldızların miniminnacık ışıkları altında,
ağaçlarla çiçekler serin kokularını yaymakta.
farkına varmaz hiçbiri, yürürüm aralarında.
uyurken en mükemmel şekilde onlara
benzemek zorundayım diye düşünürüm ara sıra
düşünceler bulanmakta.
uzanıp yatmak, daha doğal geliyor bana.
sonra gökle ben konuşuruz açıkca,
ve faydalı olacağım ben en son kez yattığımda:
o vakit dokunur bana ağaçlar ilk kez, ve çiçekler zaman ayırır bana.

sylvia plath
devamını gör...
3265.
anneden güvenle ayrılamayıp , babaya güvenle bağlanamayan tüm çocuklara;


her akşam nerden baksan yine de bir eksiği doldurur
babalar geri çekilir, anneler onlara teslim olur
saçlarımı hep kestim tutacak kadar kalmasın dedim
çünkü bir başkaldırma ancak saçlarından tutulur
gölleri bölümlediler ve sonra suya gittiler çoğu
babalar hep perşembe, anneler hep cuma olur

turgut uyar - anneler kaçar gibidir
devamını gör...
3266.
sen beni öpersen belki fransız olurum

sen beni öpersen belki de ben fransız olurum
şehre inerim bir sinema yağmura çalar
otomobil icad olunur, zarifoğlu ölür
dünyadaki tüm zenciler kırk yaşından büyüktür.

-senegalliler dahil değil

sen beni öpersen belki de bulvarlar iltihablanır
çağdaş coğrafyalarda üretir cesetlerini siyaset bilimi
o vakit bir sufiyi darplarla gebertebilirsin
hayat bir yanıyla güzeldir canım, sen de güzelsin

-yoksa seni rahatsız mı ettim?

sen beni öpersen belki de aşkımız pratik karşılık bulur
ne ikna edici bir intihar girişimidir şimdi göz göze gelmek
elbette ata binmek gibidir seni sevmek sevgilim
elbette gayet rasyoneldir attan atlamak

-freud diye bir şey yoktur.

sen beni öpersen belki de ben gangsterleşirim
belki de şair olurum seni de aldırırım yanıma
bilesin; göğsümde hangi yöne açmış tek gülsün
yani ya bu eller öpülür, ya sen öldürülürsün.

-haydi iç de çay koyayım.

ah muhsin ünlü
devamını gör...
3267.
"desem ki vakitlerden bir nisan akşamıdır
rüzgarların en ferahlatıcısı senden esiyor
sende seyrediyorum denizlerin en mavisini
ormanların en kuytusunu sende görmekteyim
senden kopardım çiçeklerin en solmazını
toprakların en bereketlisini sende sürdüm
sende tattım yemişlerin cümlesini"
devamını gör...
3268.

adını unutmuştu kadın, bir dükkanın tozlu raflarında...
otobüs durağının soğuk oturma demirleri gibiydi kalbi,
oturan üşüyordu.
otobüs ise hiç gelmiyordu o durağa.

---

ardından baktıkların ve sana doğru gelmeyenlerin arasındaki farkı anlayabildiğin kadardır aslında yaşamak.


eşsiz sinema
devamını gör...
3269.
tanrım; bu güzel yüze vermişsin emek,
o sümbülü koklamak, saçın' ellemek.
sonra da ona bakma, dersen, anlamı:
dolu kadehi ters tut, hiç dökme demek!
devamını gör...
3270.
ne kalem yazabildi halimizi,
ne de cümleler anladı bizi.
ünlem şaşkın, virgül eğri..
bir noktaya gizledik dertlerimizi...

cemal süreya...
devamını gör...
3271.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim