521.
ne yapalım paramız yoksa,
şarabımız bitince
yağmura çıkarız.
kim güzelleşmiyor öpüşünce.


{ahmet oktay}
devamını gör...
522.
“ruha gelince,
tanıyacaksa kendini,
bir başka ruhun
derinlerine bakması gerek,
yabancı ve düşman, aynada gördük onu”

hemşerim
devamını gör...
523.
ne diyeyim allahım
ben sana biraz platoniğimdir biliyorsun
ben bu şüpheyi sırtıma yük edindim, öyle yürüdüm,
gocunmam da yükümden beni bilirsin.
ama bunlar çok iştahlı allahım ve görüyorsun nasıl da dünyevî.
bunlarmış senin kulların öyle diyorlar biz de kürenin üveyi.
öyle mi?
oysa allahım bilirsin ben en çok yeryüzünü,
ve başımı kaldırınca toprağa, gökteki yıldızları da.
işte böyle bilirsin çok güzel yapmıştın bu yeryüzünü.
bizim köydeki gibi.
allahım bunlar tokileri seviyor, betonları, hızlı trenleri.
oysa ne acelemiz var, ben ki bunca agnostiğim yine de biliyorum ordaysan geleceğiz yanına geri.

diyor ki, yasalar getirdim, gıcır gıcır, delik deşikti eskisi
anlıyoruz ki yasalar dümdüz ediyor ciğerimizi
diyor ki, yasaklar getirdim ama senin iyiliğine canımın içi
diyor ki, üç beş ağacı kesmişim, indir bindir yaz boyu,
keseriz tabii bunda ne var diyor,
insan önce bir minnet duyar.
oysa allahım toprağa bassın ayaklarımız fena mı olur,
istiyoruz ki sokağımızda bir ağaç gölgesi.

diyor ki, boynuzlu köprü yaptırdım gelip geçmeye
haliçin ortasına bak nası' seksi.
allahım sen bunlara akıl fikir ver diyeceğim ama
vardır senin bir bildiğin illaki.

allahım işte görüyorsun bunları, eyübün sabrı nedir,
rızanın fazladan şeftalisi ne?
bilmiyor. bilmiyor nedendir zeynebin yakarısı.
ben ki sana bunca platoniğim ama canıma yetti artık
valla bak biz mi düşeceğiz hep
iskelelerden
başlarına yık şunların bu metropolleri.

(bkz: birhan keskin)
devamını gör...
524.
seviyorum susmanı, yokluk gibisin çünkü,
sesim sana varmadan işitiyorsun beni.
havalanıyor gibi gözlerin yerlerinden
ve sanki bir öpüşle kapanmış ağzın yeni.

neruda
devamını gör...
525.
allah'ım kaderimde anarşi ve protesto
antidepresanlar ve içi boş bir gardırop
ne de çok yer kaplıyor mesela al pacino
yardımın gerekiyor kadıköy'deyim stop.

allah'ım kaderim bu sentimental ambargo:
alternatif referans potansiyel salvo yok,
sadece klostrofobi, hicran türbülans ve şok;
cariyeler çekilmiş yeraltına cumburlop.

allah'ım kaderimi sen yazdın sen bilirsin
kalbim oyuncak mı ne, ne kolay kırılıyor?
'deplasmandır bu dünya' diyor albino şeyhim
plasebo yutturuyor bana depresif doktor.

allah'ım kaderimden şikayetçi değilim
aksine bahtiyarım evrende bana da rol
verdiğin için şahsen, allah'ım bizler senin
falsolu kullarınız, n'olur bizden razı ol.
devamını gör...
526.
sinem                                          

 refik için annesinin hatr’ına

 yüzünün üzülmeye çalışmış yerlerinden bahsediliyor

güya gövdenin ve sesinin başına su gelmiş, inanmazdım

herkesle hançersin de kendinle adın çıkmış sanki

kalbini özenle kırmışsın bütün eşyanın, ummazdım

 

incirin öte hatrı suyun kuşkusuz fikriyle üzgünüm

dilemiştim ki en çok kar yağmasın bu kış

bu kış kalp suyumla ıslanmasın yastık

dilemiştim ki yoktur aşk

bu mutlak hasar bu mükemmel hata

bu belki mümkün bir kusurdur sinemdeki

ama ödü varsa umru da var insanın ayarı gibi

anladım sanki, devlet neden şarap kullanmaz

neden en uzun suya en sessiz uzanır yüzün

neden en çok üzülmüş üzümün adı şaraba çıkar

 

sonra madem insan kal adında bir beladır

insan dalgın bir belgedir kendisiyle hayat arasında

neden eve dönmekten ibarettir hayat

neden bazen simsiyah bir doğruyla denilir

devletin ve allah’ın en iyi fikridir kış

bütün evlerin en mükemmel hatasıdır baba

 

başka incirin yarasını başka incir de bilmez gibi

talandır bu herkesle herkes olmak

kopan umur, ufalan ödün adıyla

iki lekenin birbirine dağılmasına sadece aşk mı denir

diğer zeytinin diğer zeytine fethi gibi

dilerim herkesin vaktiyle adı sinem olan uzun bir yasa değer eli

sinem!

o kadar

o denli
devamını gör...
527.
(bkz: polyanna'ya son mektup) (bkz: didem madak)
devamını gör...
528.
sızıyor sessizce kendi derinine
çıkışını bulamayan sular.
insan aynı türküyü aynı içtenlikle
söyleyemiyor ki uzun zaman
böyle karşılıksız yankısız
değişiyor usul usul eski duygular.

biliyor musun kalbim artık
bir kuş gibi çırpınarak pencere önlerinde
titrek kanatlarıyla umudun
düşmüyor bekleyişin hayal camlarına
gelmene yakın saatlerde.

hayat dolduruyor her boşluğu kendince
bir başka başlangıçla
tutuşmak üzere yeniden
pembe üflemeleriyle bir ince soluğun
soğuyor acılar bile..
devamını gör...
529.
nerdeyim ben?
hiç
devamını gör...
530.
ben hep sana üşüyordum,
çünkü kıştım
nakıştım, bakıştım
inkar etmiyorum da bunu
seni sevmek gibi büyük işlere kalkıştım
ve lütfen inkar etme
sana en çok ben yakıştım..

-özdemir asaf
devamını gör...
531.
avuçlarıma sığmıyor yıldızlar

öyle dalmışım ki bu akşamüstü,
komşu arsadır gözümde gökyüzü.

ben dünyadan bihaber bir çocuğum,
kayıp zıpzıplarımı arıyorum.

koşun çocuklar, koşun komşu kızlar,
avuçlarıma sığmıyor yıldızlar.

-cahit sıtkı tarancı
devamını gör...
532.
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı.
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı.

behçet necatigil
devamını gör...
533.
ben seninle çay içmek istiyorum.
seni duymak,
seni görmek,
seni bilmek,
seni yanımda hissetmek istiyorum.
sana şiir okumak istiyorum,…
yazmaktan bıktım, usandım.
ben artık yazıları sana söylemek istiyorum.
küçük bir evde, büyük hayaller kurmak istiyorum.
sobanın yanında, seninle birlikte,
üşüyen ellerimi çayın sıcaklığına bırakmak istiyorum.
ben aslında sevmek değil, seninle yaşlanmak istiyorum.

ben seninle birlikte, gözlerimi hayata kapatmak istiyorum.
senin konuşmanı, senin gülümsemeni, senin varlığını,
senin düşüncelerini,senin hayallerini bilmek istiyorum.
küçük bir evde, büyük bir mutluluk istiyorum,
huzur istiyorum, "huzur sensin" diyorum, susuyorum.
biliyorum,
ben çok şey istiyorum.
o yüzden susuyorum.
yazarak, şiirler gibi susuyorum
.

özdemir asaf / ben seninle yaşlanmak istiyorum
devamını gör...
534.
"baharı yaz uğruna tükettik, aşkı naz uğruna.
ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna
derken ömrü tükettik bir hiç uğruna..."
sezai karakoç.
devamını gör...
535.
bir düşün de beni sana ayıran yalnızlık paylaşılmaz , paylaşılsa yalnızlık olmaz.

[alıntı]
özdemir asaf
devamını gör...
536.
seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik,
bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden.
martılar konuyor omuzlarıma,
gözlerin istanbul oluyor birden.
[alıntı]
yavuz bülent bakiler
devamını gör...
537.

bir sağanak ertesine rastlasın bana gelişin,
silinmişken tüm izleri geçmişin...
yılgın bir mülteci gibi düş kollarıma
utanma, varsın eksik olsun hikayen,
pencerem açık yalanlara gün seninle aysın,
konuş, hiç susma...
öyle bir gecede gel ki,
tersten essin rüzgar
güle ağlaya, yana yakıla, usturupsuzca
ölelim azar azar...
istisna bir yara gibi kal bende
hayra yorulan düşlerim ol, böl gecemi,
destursuz gir mabedime
şifa niyetine dokun yüzüme...
olsun, bam telime bas,
korkma, kuralları boz!
mermiden kaçar gibi, gökleri açar gibi,
boşluğa uçar gibi gel...
ömrü kuşatır gibi aşkı yaşatır gibi
kendinden geçer gibi gel...
gel be, gel işte!
küfrüm tövbeme karışsın,
aklım fikrime
öyle bir gel ki bana;
nefes nefese.

-cemal süreya
devamını gör...
538.
beni bu güzel havalar mahvetti,
böyle havada istifa ettim
evkaftaki memuriyetimden.
tütüne böyle havada alıştım,
böyle havada aşık oldum;
eve ekmekle tuz götürmeyi
böyle havalarda unuttum;
şiir yazma hastalığım
hep böyle havalarda nüksetti;
beni bu güzel havalar mahvetti.[[alıntı]]
orhan veli
devamını gör...
539.
ağlasam sesimi duyar mısınız,
mısralarımda;
dokunabilir misiniz,
gözyaşlarıma, ellerinizle?

bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
bu derde düşmeden önce.

bir yer var, biliyorum;
her şeyi söylemek mümkün;
epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
anlatamıyorum.[[alıntı]]
orhan veli
devamını gör...
540.
veda
hani o bırakıp giderken seni
bu öksüz tavrını takmayacaktın?
alnına koyarken veda buseni
yüzüne bu türlü bakmayacaktın?

hani ey gözlerim bu son vedada,
yolunu kaybeden yolcunun dağda
birini çağırmak için imdada
yaktığı ateşi yakmayacaktın?

gelse de en acı sözler dilime
uçacak sanırdım birkaç kelime...
bir alev halinde düştün elime
hani ey gözyaşım akmayacaktın?
orhan seyfi orhon

şiir sanılanın aksine bir sevgiliye veda değildir. şairin kanser hastası kızına verdiği "öldüğünde ağlamayacağım" sözünü tutamamasinin ardından kaleme alınmış bir şiirdir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim