3241.
ben seni severim sevmesine de toplum buna hazır değil .
devamını gör...
3242.

gülemiyorsun ya, gülmek
bir halk gülüyorsa gülmektir
ne kadar benziyoruz türkiye'ye
ahmet abi


edip cansever
devamını gör...
3243.
tune tunnehhu
yete yete zerzerune
zır zırıl tiyyetün
ınnehu kaaal.
devamını gör...
3244.
evet, ağlamaklı oluyorum, demdir bu.
hani, kurşun sıksan geçmez geceden,
anlatamam, nasıl ıssız, nasıl karanlık...
ve zehir - zıkkım cıgaram.
gene bir cehennem var yastığımda,
gel artık!
(bkz: ahmed arif)
devamını gör...
3245.
(bkz: sevgilerde) (bkz: bahçet necatigil)
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.

bitmeyen işler yüzünden
(siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı.

siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telâşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.

gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vaktiniz olmadı.
devamını gör...
3246.

trenim öldü
akşamdan kalma bir yabancıyım
artık beni bu çağdan topla kalbim
kimsenin beklediği devrim değilim,
ne sevebildim yerimi
ne dirlik yapabildim.

kolay bitmedi gecem
şarkısını yitirmiş çingene bir çocukla
ağır yaralı iki bacak gibi yanyana
sabaha kadar devrildim,
bir göç imgesine saplanıp kaldı ayaklarım
ah yollar, görmediler ki beni gidebileyim.


geceleri altını ıslatan bir bulut muydu o çocuk
kaç damla yağmur yedim de böyle şişmanladım
ki düşlerin kanatlarına bile ağır geldi
bir zamanlar leyleklerin getirdiği bedenim.
ah kalbim, ben asaleti bozuk
tanrılar çağına mı düştüm,
bunca yıldır gezerim
hiç böyle dünya görmedim.

trenim öldü
durdu zaman makinem
öyle çok sonlar buldum ki artık
bilmiyorum nereden başlamalıyım.
hiç bulamadığı kapağıyım tencerenin
bir buluşmalar yabancısıyım,
koskoca yıllar yanlışı...

artık beni bu çağdan topla kalbim
bir şiire binip gideyim.
devamını gör...
3247.
bir gece habersiz bize gel
merdivenler gıcırdamasın
öyle yorgunum ki hiç sorma
sen halimden anlarsın
sabahlara kadar oturup konuşalım
kimse duymasın
mavi bir gökyüzümüz olsun kanatlarımız
dokunarak uçalım.

insanlardan buz gibi soğudum,
işte yalnız sen varsın
öyle halsizim ki hiç sorma
anlarsın.
devamını gör...
3248.

çalıkuşu'nun z raporu

kedi ve kasımpatı kokuyor bütün sokaklar
dilinin dönmediği duaları sayıklıyor

zeyniler köyünde çalıkuşu şimdi artık zaman

yağmur yağıyor durmadan
ağlıyorum kaşarlanmış bir masumiyet olarak
bir çılgının
kedilerin ruhlarımızı okuduğuna inandırmaya çalışan herkesi

bir elimde tabanca
bütün dualarım delik deşik.

.....

mahalle kavgalarına karışmadan
kocaman bir kabakla boğuşuyorum bazen
doğruyor ve kızartıyorum onu

günler külkedisi, akşamları kömür yakıyoruz.
hikâyeme bir hayat yazmak istiyorum
pek inandırıcı olmayan
ruhuma ıhlamur yollamak istiyorum yün eldivenler

hikâyeme bir ölüm yazmak istiyorum
beni masalların ortasında bırakıp giden ruhuma

romantik radyo dinleyen o eski arkadaşıma
son bir kere daha limon ağaçlarından bahsetmek istiyorum

otobüs duraklarında yağmurlar bekliyor beni
yağmurla beraberliğimden doğan
birinci ve yüzbininci hayaletim

ucu ısırılmış bir simidin acısını durmadan
o kadar çok, o kadar çok hissediyorum.

fareler yeraltından fırlatılan havai fişeklerdi
haberler getiriyorlardı, hep kötü haberler

akşamları günahkâr yazar kasalar kadar
z raporları kadar uzun şiirlerim

elinde bir paket çubuk krakerle geçmişim

o eski arkadaşım yıkanmış midesiyle
iskambil kağıtları kusan,
zarlar maça kızı ve pis yedili sayesinde
kaç kere ölümle randevulaştı.
plastik çiçeklerle ziyaretine geldi hayat
semt pazarından alınma hırkasıyla,
ayolu, yanisi bol konuşmalarıyla
her bastığında gıcırdayan tahtalarıyla
öyle çok sevdim, öyle çok sevdim
binlerce kapıcı karısından birinin ismiydi sanki kader.

delirdiğim altyazı şimdi bütün aynalarda
vazgeçtim sonunda hep tura gelen uğur paramdan.

hikâyem ucuz, romanım basmakalıp
pembe kağıtlar aldım
hayatıma bir ölüm yazacağım

bir ölüm, pek de inandırıcı olmayan
yazık hiçbir şair bir çiy tanesi kadar bile sızmadı kâğıda
kayıp şiirlerim gül resimleridir şimdi.

yazık bir son mektup bile bırakmadan gitti
zeyniler köyünde çalıkuşu şimdi artık zaman.


didem madak
devamını gör...
3249.
günlerden öyle bir gün


günlerden öyle bir gündü;
üstüne tarih düştüğüm.
gözümün önüne geldi birden
balkıyan güzel yüzün.
ve yüreğim yandı söndü,
ter bastı avuçlarımı.
bir işlek kovan uğultusu
kapladı kulaklarımı.
uzandım usulca cigarama;
yavan ömrüme katık.
ben o gün öldüm gülüm,
bir daha ölmem artık.


metin altıok
devamını gör...
3250.
kimse bilmez fakat iyi bir şairdir.

eşikten bozma, kapısız yuvanın,
susuz havuzun, çürük budağın,
soğuk yazın, çiçeksiz ovanın,
kör faninin, sahipsiz mezarın,
tek renk, gri gökkuşağıyım.

odsuz şöminenin, soluksuz bedenin,
yazısız kitabın, müziksiz eserin,
ölmüş ruhun, olmayan umudun,
karsız havada zemheri yüreğin,
tepesiz meydanda saç ayağıyım.

leş artıklarıyla dolu katran kazanında,
içilmeyen suysan,
varlığının senin,
yoktur manası bu dünyada.

kazan dolarken dökülensen,
aş pişerken atılansan,
hiçsizliğe yarım adımda katılansan,
varlığının senin,
yoktur manası bu dünyada.
devamını gör...
3251.
getmek isteyirsen, behanesiz get,
oyatma murgulu xatireleri.
sesi hemin sesdir, baxışın ogey,
gedirsen sesin de yad olsun, bari.
sen deniz qoynuna tullanmış çiçek,
üstüne dalgalar atılacaqdır.
saxta mehebbetin saxta sened tek
ne vaxtsa üstünde tutulacaqdır.
demirem, sen uca bir dagsan, eyil
demirem, elacım qalıbdır sene.
ne sende mehebbet qara pul deyil,
ne men dilenciyem, el açim sene.
döşenim yollar tek ayaqlarına,
sene yalvarim men, bu mümkün deyil.
qoymaram qelbim tek vuqarım sına,
alcalib yasamaq omur-gün deyil.
getmek isteyirsen, o yol, o da sen,
bir çut göz baxacaq arxanca senin.
getdinmi, geriye dönmek istesen,
tikanlı yastiga dönecek yerin.
getmek isteyirsen ne daniş ne din
yox ol uzaglartek dumanda cende
neyimi sevmişdin deye bilmedin
ındise yüz eyib görürsen mende
getmek isteyirsen, behanesiz get,
oyatma murgulu xatireleri.
sesi hemin sesdir, baxışın ogey,
gedirsen sesin de yad olsun, bari.

nusret kesemenli


tanıdık geldi değil mi ? evet evet o şiir leman sam’ın sene bele n’oldu yar şarkısının ortasında mugam şeklinde okuduğu şiir.


devamını gör...
3252.
bekle beni, döneceğim ben.
çok çok, bıkmadan bekle!
sarı yağmurların
hüznü basınca,
kar kasıp kavururken,
kızgın sıcaklarda – bekle.
uzak yerlerden mektuplar kesilince
bekle beni.
birlikte bekleyenlerin beklemekten
usandığına bakma, bekle.
bekle beni, döneceğim.
unutmak zamanı geldiğini

ezbere bilenleri
hayırla anma!
varsın oğlum, anam
hayatta olmadığıma inansın,
dostlarım beklemekten usansın,
ocak başında toplanıp
acı şarapla
yad etsinler beni.
sen bekle. onlarla birlikte
içmekte acele etme.

bekle beni; döneceğim,
bütün ölümleri çatlatmak için döneceğim!
‘şansı varmış…’ desinler,
beklemedikleri için,
beni bekleyerek
düşman ateşinden nasıl
koruduğunu anlayamazlar.
sağ kalışımın sırrını yalnız
senle ben bileceğiz-
bütün sır -senin
başkalarının bilmediği gibi beklemeyi bilmende.

konstantin mihavloviç simonov
devamını gör...
3253.
kaf u nûn hitabı izhâr olmadan
biz bu kâinatın ibtidasıyız
kimseler vasıl-ı didar olmadan
ol “kabe kavseyn”in “ev edna”sıyız

yoğ iken adem’le havva alemde
hak ile hak idik sırr-ı mübhemde
bir gececik mihman kaldık meryem’de
hazret-i isa’nın öz babasıyız
devamını gör...
3254.
nisana kaç var / yıldız kenter
yazmadım seni daha,
sevmeye ayırdım tüm zamanları,
yazmaya bu yüzden vaktim olmadı.
ben düşünmeye başlayınca seni
-ki bu bir önceki düşünmenin sonundan çok öncedir
inan ki dağlar, taşlar, inan ki bulutlar, yağmur ve kar
toprakla su ve gökyüzü, güneş ay ve yıldızlar
onlar da benimle birlikte
ve onlar da benim kadar seni düşünürler...
benim kadar diyemem ama
yemin ederim onlar da seni özler.

hep dalgınım bu günlerde
saati cezveye koyup yumurta tutuyorum,
bir gün takvime bakmasam yılı unutuyorum.
aklım başıma gelmiyor, başıma çarpmadan dallar
yolda yürürken dalıp dalıp gidiyorum.
nisan'a kaç var diyorum saati sorarken.
hiç böyle olmamıştım.
bilenlere sordum; 'aşk bu' dediler!
devamını gör...
3255.
"(...)
öyle yıkma kendini,
öyle mahzun, öyle garip...
nerede olursan ol,
içerde, dışarda, derste, sırada,
yürü üstüne - üstüne,
tükür yüzüne celladın,
fırsatçının, fesatçının, hayının...
dayan kitap ile
dayan iş ile.
tırnak ile, diş ile,
umut ile, sevda ile, düş ile
dayan rüsva etme beni.
(...)"

ahmed arif - anadolu
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim