1201.
güzel günlere iki kişilik biletim var
toplasak ya bavullarımızı.
geçmişi geride bırakıp, kaybolsak gelecekte,
rotayı paşa gönlümüz çizse.
geceleri bulutlarda uyusak,
bir çift güzel göze uyansak sabahları.
devamını gör...
1202.
o gemi çoktan gitti,
ve kimse el sallamadı ardından.
devamını gör...
1203.
"bu dünya evini nasıl yürütür tanrım.?
ay nasıl yükselir,ufaldıkça ufalır..
her ay nasıl bütünlenir dolunay..
niçin deniz üstünde bu yeller..?

eurus'un getirdiği;
nerden gelir bulutları yapan tükenmez su;
'buraya gelsin,
gün gelip yıkacaksa dünya..

propertius_
devamını gör...
1204.
...
anlıyorum
yaşam elbette uzun biz duyabildikçe sevgiyi
yalnızca bunun için uzun
yani sevgiyle de sevebilir insan, sevdayla da
örneğin
bir sevgiyi yontup onarmak için
döğüşmek de sevgidir
ve benim bildiğim kadarıyla
her şeydir bir insan, her şeydir
yalandır kısalığı yaşamın
ve özellikle insan dediğimiz şey
inançli bir insan soyunun parçasıysa.

sonunda başbasa kalıyoruz gene
başbaşa kalıyoruz doğayla ben
işte az önce yağmur da başladı, cumartesi günlerden
on temmuz cumartesi
bir vapur daha kalkıyor iskeleden
ve yağmur hızlanıyor biraz
uzanıp yatsam diyorum otların üstünde çırılçıplak
tam öyle yapıyorum
şimdi yağmuru seviyorum, şimdi yağmuru seviyorum, yağmuru seviyorum.

edip cansever
devamını gör...
1205.
“ölüyorum tanrım
bu da oldu işte.

her ölüm erken ölümdür
biliyorum tanrım.

ama, ayrıca, aldığın şu hayat
fena değildir...

üstü kalsın...“
devamını gör...
1206.
unutma
sen gene de
kalbimin barınağındasın
orada kırmızı güller arasında
beyaz bir gül vardır
işte sen osun
sen beni kollayan uçurumsun.

alaeddin özdenören
devamını gör...
1207.
senin dalın titrese
benim dağım yıkılır...
devamını gör...
1208.
yıldızsız bir geceydi
bir dağ çiçeği gibi şimdiden hasretteydim
sürgündüm çok uzaklardaydım,
ve gözlerindi sürgün sebebim..
çok çabuk çekildin hayatımdan
kaderle el eleydin,
bense kederle sarhoş...
yarım kalmıştı hikayemiz
göçmen kuşları gibi gelip geçtin bu şehirden
belkide hayatımdan
duymadın haykırışımı, acılarımı,
benimsin sanmıştım uçtun avuçlarımdan
tutamadım, gitmede diyemedim
olamadın bir yıldızın kayışı kadar hayatımda
zaman çok kısaydı bizim için
yetmedi gözlerimizden yaşı silecek kadar
nede elveda diyebilecek kadar...
devamını gör...
1209.
ahmet erhan

çözemediğim bir şeyler var hayatımda
sanki ilk benim duyduğum garip, anlatılmaz duygular
sürse daha ne kadar sürer bu, bilmiyorum
ölümü ve hayatı yanyana düşünmesini ne zaman öğrenir çocuklar?
devamını gör...
1210.

ayrılık şiiri ne kadar yalın
sevdiğimiz aşk sözcükleri gibi
kılıçla kesiyor bir hain nokta
öpüşen virgüllerle akan cümleyi

nasıl soğuk ayrılığın güneşi
gölgeli bir çınar olan gövdemin
dallarını içten kırınca acı
buzdan bir alçıyla tutuyor beni

ayrılık sabahı ne kadar beyaz
ölümün hüzünlü arkadaşı kar
bana ütülü bir çarşaf hazırlar
bir karanfil tam yüreğimin üstünde
devamını gör...
1211.
hatırla sevgilim, mutlaka sen de hatırla
o kadar çok kovaladık ki hayat içersinde
kendi kendimizi
mecali kalmadı hayatların başka hayatları yakalamaya!

'beni sevmene asla izin vermeyeceğim'
diye yazmıştın kapımdaki not defterine
ben de eklemiştim altına:

'aşkı dövmek lazım
kalbe terbiyesizlik ettiğinde!..'

küçük iskender
devamını gör...
1212.
biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni

ne kadar yakından ve arada uçurum;
insanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

uyandım uyandım, hep seni düşündüm
yalnız seni, yalnız senin gözlerini

sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım
ben artık adam olmam bu derde düşeli

şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki

tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini

çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
bu böyle pek de kolay değil gerçi...

alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
bunun verdiği mutluluk da az değil ki

çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

inan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.

cemal süreya
devamını gör...
1213.
bakakalırım giden geminin ardından:
atamam kendimi denize, dünya güzel;
serde erkeklik var, ağlıyamam.

ayrılış- orhan veli kanık
devamını gör...
1214.
"rahşan'a

akşam kapı eşiğinde bir terli giysi gibi
soyunmak vardı derdinden evrenin
bir entari serinliğini giyinmek
kendi derdini tespih gibi çekmek elinde

yün örmen vardı akşamları koltuğa gömülü
karşında polisiye roman okumak vardı
sorgusuz bakışmak yoruldukça gözlerimiz
sevinçsiz gülmek üzüntüsüz ağlamak

oturmağa konuklar gelmesi bazen
çevresinde bir masanın kaygısız
sıcacık konularda bir demli çay gibi
bilmedik komşularla konuşmak

dünyamızla uyuşmak vardı
oyunda sonunu görmeden oynamak
sevinebilmek kazandığına
yitirdiğine yerinebilmek

düşünmiyebilmek yoruldukça düşünmekten
kamaştıkça örtebilmek gözlerini
düşlerde bile ışıktan sakınarak kendini
uyayabilmek vardı vaktinde rahat"

-yapamadığımız, bülent ecevit
devamını gör...
1215.
.......
senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
seni aldım bu sunturlu yere getirdim
sayısız penceren vardı bir bir kapattım
bana dönesin diye bir bir kapattım
şimdi otobüs gelir biner gideriz
dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
durma kendini hatırlat
durma göğe bakalım.
turgut uyar
devamını gör...
1216.

bu yaşa geldim içimde bir çocuk hâlâ
sevgiler bekliyor sürekli senden.
insanın bir yanı nedense hep eksik
ve o eksiği tamamlayayım derken,
var olan aşınıyor azar azar zamanla.

anamın bıraktığı yerden sarıl bana.

anılarım kar topluyor inceden,
bir yorgan gibi geçmişimin üstüne.
ama yine de unutuş değil bu,
sızlatıyor sensizliği tersine.
senin kim olduğunu bile bilmezken.

sevgiden caydığım yerde darıl bana.
devamını gör...
1217.
...
en azından üç dil bileceksin
en azından üç dilde
ana avrat dümdüz gideceksin
en azından üç dil
çünkü sen ne tarih ne coğrafya
ne şu ne busun
oğlum mernus
sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuğusun.

bedri rahmi eyüboğlu - üç dil

şiirin tamamı
devamını gör...
1218.
siyah beyaz tuşlarında piyanomun
seni çalıyorum şimdi
çaldıkça çoğalıyorsun odada
sen arttıkça ben kayboluyorum

seni doğuruyorum geceye
adını koyuyorum aya bakarak
her şey sen oluyor her yer sen
ben ölüyorum

sesini duyuyorum rüyalarımda
gözlerimi kamaştırıyor ışığın
rüzgar sen gibi dokunuyor bana
ben doğuyorum

duymak istediklerimi söylemiyorsun hiç
dokunmuyorsun bana
sen gibi bir şimşek çakıyor
tam kalbime düşüyor yıldırımı
ben gidiyorum... * *
devamını gör...
1219.
zulmün her türlüsü
kötü kardesler
hicbiri
insana göre degil
agac dikmek sabahları uyanmak iyi
iyi hayvanlara bakmak cicekleri sulamak
rahatsalar uyuyan insanların solugunu dinlemek iyi
iyi hürlügü düsünmek
yasamak onun icin
bütün gün calısmak onun icin iyi
bütün cocukların uyuyusu uyanısı iyi
zulmün her türlüsü kötü.

son yerine / ilhan berk
devamını gör...
1220.
10 yasindan beridir siir yazarim ama artık okadar anlam li bulmuyorum siir yazmayi
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"geceye bir şiir bırak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim